Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 23 Kas 2010 21:08:26
150 Bin Kadrolu Öğretmen Atanmalı   
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğretmen açığının kapanması iiçin 150 bin kadrolu öğretmenin ataması yapılmalı diye konuştu.
 
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğretmenlerin gelir düzeyinin ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalara son verilerek tüm öğretmenlerin kadrolu öğretmen olarak istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Öğretmen açığını kapatmak için 150 bin kadrolu öğretmen ataması yapılmalı” dedi. Katkı düzeyi yüksek öğretmenlerin ödüllendirilmesi gerektiğini belirten Gündoğdu, “Ayrıca zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir” diye konuştu.
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Ahmet Gündoğdu, öğretmenlerin, öğretme sürecinde öğrencilerine karşı insani ve vicdani yönlendirmelerin etkisiyle ücret karşılığı yapılan bir işin hakkını vermenin çok daha ötesinde bir fedakârlık ortaya koyarak çalıştıklarına dikkat çekti.

-TOPLUMLARIN UYGARLIK DÜZEYİ, ÖĞRETMENE VERDİĞİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR-

“Öğretmenin malzemesi insandır. İnsanı işleyen bir sanatkârın mesleki hassasiyetinin ve haysiyetinin öncelenmesi, toplumun geleceğinin garanti altına alınması demektir” diyen Gündoğdu, “Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmenlerimizin bir türlü çözülemeyen sorunlarına ve maddi sıkıntılarına bakılacak olursa, uygarlık düzeyimizin pek de yüz güldürücü olmadığı ortadadır” diye konuştu.
Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının onlarca sorunu bulunduğunun altını çizen Gündoğdu, “Eğitim-Bir-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nda en çok üyeye sahip sendika sıfatıyla eğitim çalışanlarını temsilen katıldığımız Kurum İdarî Kurulu toplantılarında, çalışanların talep ve beklentileri doğrultusunda çözüme ilişkin yol gösteren, tavır ortaya koyan bir yaklaşımla eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunların, çözümlenmesi mümkün sorunlar olduğunu ortaya koymuş bulunmaktayız. Kurum İdarî Kurulu'nda imza altına alınan hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümet tarafından yeterince sahiplenildiği ve çözüme ilişkin samimi çaba gösterildiği takdirde, eğitim camiasında zihinleri çokça meşgul eden, mağduriyetlere neden olan pek çok sorunun çözüleceğine ve böylece eğitim camiasını rahatlatacağına inanıyoruz” dedi.

-ATAMA BEKLEYEN 350 BİN ÖĞRETMEN VAR-

Öğretmen açığı sorununun, eğitimin toplam kalitesini olumsuz etkileyen bir sorun olarak devam ettiğini dile getiren Gündoğdu, “Bugün Bakanlık verilerine göre 150 bin öğretmene ihtiyaç bulunmaktadır. Buna karşın atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz, bu Öğretmenler Günü'nü de kara tahta başında idrak edememenin üzüntüsünü yaşamaktadır. Öğretmen açığı sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmen alımıyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlerimiz, kendilerini güvende hissetmemekte, kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu kimi haklardan mahrum oldukları için ikinci sınıf öğretmen algısıyla karışık bir zihinle eğitim hizmeti vermeye devam etmektedirler. Sözleşmeli öğretmenler mutlaka kadroya geçirilmelidir. Bölgelerarası öğretmen dağılımındaki adaletsizliği gidermeye yönelik, zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir” ifadelerini kullandı.

-ZORUNLU HİZMET ALANLARINDAKİ EĞİTİM ÇALIŞANLARINA 'ZORUNLU BÖLGE HİZMET TAZMİNATI' ÖDENMELİDİR-

Gündoğdu, öğretmen açığı, atama bekleyen öğretmenler, bölgelerarası öğretmen dağılımındaki adaletsizlikler, sözleşmeli öğretmenlik gibi konuları 18. Milli Eğitim Şûrası'nda hassasiyetle gündeme getirdiklerini ve verdikleri önergeyle bunların, “Öğretmenliğin gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız verilmeli; öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalara son verilerek tüm öğretmenlerin kadrolu öğretmen olarak istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli; öğretmen açığını kapatmak için 150 bin kadrolu öğretmen ataması yapılmalı ve katkı düzeyi yüksek öğretmenler ödüllendirilmeli, ayrıca zorunlu hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir” şeklinde bir karara dönüşmesini sağladıklarını vurguladı.

-EK DERS ÜCRETLERİ 12 TL'YE ÇIKARILMALI-

Gündoğdu, 18. Milli Eğitim Şûrası'nda önerileri doğrultusunda benimsenen tavsiye kararının gereğinin yerine getirilerek, eğitim çalışanlarına ödenmekte olan ek ders ücretlerinin 12 TL'ye çıkarılmasını, uygulamada büyük sıkıntılara neden olan 'okul yöneticilerinin 6 saat derse girme zorunluluğunun '6 saate kadar derse girer' şeklinde değiştirilmesini, öğretmen ve yöneticilere mesleki gelişimlerini sağlamak amacıyla uzaktan veya örgün eğitim yoluyla lisansüstü eğitim imkânı sağlanmasını, öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin lisansüstü eğitim görmelerinin teşvik edilmesini, lisansüstü eğitimini tamamlayanların ödüllendirilmesini; daha önceleri uygulamada olan yüksek lisans yapmış olanlara yüzde 25, doktora yapmış olanlara ise yüzde 40 fazla ek ders ücreti ödeme uygulamasına yeniden geçilmesini, 18. Milli Eğitim Şurası'nda benimsenen “Eğitim çalışanlarına Öğretmenler Günü'nde bir maaş ikramiye verilmesi” kararının gereğinin yerine getirilmesini de istedi.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 23 Kas 2010 21:10:28
Öğretmen Adaylarına Müjde   
23 Kasım 2010 12:09
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu gazetecilere yaptığı açıklamada müjdeyi verdi.
 
Çubukçu yaptığı değerlendirmede '30 Bin kadrolu öğretmen atamasının ardından boşalan sözleşmeli kadrolara yeni atamalar yapılacak' dedi.


Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Kas 2010 21:11:48
sözleşmeli alımına devam yani

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 23 Kas 2010 21:12:26
Öğretmen De Kıyak Askerlik İstiyor    
Polislere bir aylık askerlik projesi, eğitimciler ve doktorlar tarafından adil bulunmadı. Düzenlemenin doktorları ve öğretmenleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi isteniyor.
 
Polisler için gündeme gelen askerlik hizmetini bir ayla sınırlı tutma projesi, doktorlarla eğitimcileri isyan ettirdi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın talimatıyla hazırlanan taslağa tepkiler şöyle:

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu: “Bu devlet bizi bezdirdi. Polislere yapılanın tek başına uygun olmadığını, adaletsiz olduğunu düşünüyoruz. Biz oda olarak hekimlerin de bir aylık temel hizmetten sonra askerliklerini, ihtiyaç olunan bölgelerde hekim olarak yapmalarını istiyoruz.”

Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç: “Uygulamada asker öğretmenlik sistemi var. İsteyen askerliğini 15 aylık asker öğretmen olarak yapabiliyor. Ancak söz konusu görev öğretmenin görev yaptığı bölge dışında başka bir yerde yaptırılıyor. Bu konuda bizim talebimiz öğretmenin kendi görev bölgesinde askerlik hizmetini yerine getirmesi.”

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren: “Sadece polisleri kapsayacak bir düzenleme adaletsiz olacaktır. Kamu çalışanlarının tümünü kapsayacak bir düzenleme yapılmalı.”


Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 23 Kas 2010 21:13:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sözleşmeli alımına devam yani

acıklama çok net değil ama sözleşmeli öğretmenlerden kadroya geçenlerin yerine yine sözleşmeli atanacak şeklinde yorumladım.

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Kas 2010 21:14:07
70000 kişilik sözleşmeli kadro her zaman olacak ama sayısı arttırılmayacak böyle bir açıklama yapılmıştı sözleşmelilerden kadroya geçen olursa onları yeri doldurulaacak yani sözleşmelilik kaldırılmayacak ??? ???

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 16:21:43
Atamalarda askerlik sorunu olan atanamayacak
     
24 Kasım 2010 12:18
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğretmen atamalarında herhangi bir ertelemenin olmadığını bildirdi.

 
Çubukçu, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Bakanlık Başöğretmen Salonunda illerden gelen temsilci öğretmenleri kabulünün ardından gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.

Atama 6 Aralık'ta gerçekleşecek

Askerlik işlemleri ile öğretmen atamaları arasındaki tarih farkı nedeniyle bazı öğretmen adaylarının mağdur olacağı, bu konuda bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Çubukçu, ''Biz 6 Aralık'ta atamayı gerçekleştireceğiz. Atama yapacağımız tarihte de askerlikle ilişki bulunmaması koşuluğunu arayacağız. Bu konuda ayrıca bir çalışma yapmamız söz konusu değil. Atama tarihinin ertelenmesi söz konusu değil. Çünkü KPSS'de yaşanan hadiseler nedeniyle öğretmen atamaları çok gecikti. O nedenle atamayı 6 Aralık'ta gerçekleştireceğiz'' dedi.

Bakan Çubukçu, askerlikle ilgili tecil sorunu yaşayan adayların yaşadıkları sorunun çözülüp çözülemeyeceği yönündeki sorulara, ''Biz değerlendiririz. Şu an itibarıyla 6 Aralıkta atamayı gerçekleştireceğiz'' yanıtını verdi.

'Bir maaş ikramiye şu an tavsiye niteliğinde'
18. Milli Eğitim Şurası'nda 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenlere bir maaş tutarında ikramiye verilmesi yönünde karar alındığının anımsatılması üzerine Bakan Çubukçu, ''Şurada alınan kararlar tavsiye niteliğinde kararlardır. Elbette arzu ettiğimiz bir şeydir. Genel Kurul kararına saygı duyuyorum elbette. Bunun bir mali boyutu var. Önümüzdeki yıllarda bu konunun değerlendirilmesi için Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacağız'' dedi.

Bir başka soru üzerine Çubukçu, YÖK, Yükseköğretim Kanununun bazı maddelerinde ve ÖSYM'nin yapısı ile ilgili değişikliklere ilişkin kanun taslağının kendilerine ulaştığını, konuyla ilgili değerlendirmelerinin sürdüğünü söyledi.

Çubukçu, düzenlemelerin içeriği konusunda henüz Başbakanlığa resmi yollarla taslak iletilmeden açıklama yapmayı uygun görmediğini kaydetti.

İstanbul'daki bir okulda para karşılığı öğrencilere langırt oynatıldığı yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine de Nimet Çubukçu, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün konuyla ilgili soruşturma açtığını, gelişmelerle ilgili bilgilerin verileceğini ifade etti

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 16:23:14
Öğrenim Kredisi Borçlusuna Büyük Fırsat
     
24 Kasım 2010 12:38
Kamu borçlarının yeniden yapılandırılması yasa taslağı, üniversite öğrencisiyken alınan harç ve öğrenim kredileri nedeniyle haciz kıskacındaki 1 milyon kişiye büyük kolaylık getiriyor.

 
Öğrenciliği sırasında Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan öğrenim kredisi kullanan ancak daha sonra bu borcunu ödemeyenlere ödeme fırsatı geliyor. 31 Temmuz 2010 tarihi itibariyle ödemedikleri 1 milyar 300 milyonluk borçlarına 200 milyon lira da gecikme zammı işleyen 1 milyon üniversite mezunu devletle barışabilecek.

200 MİLYON SİLİNECEK

Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yetkilileri, borçluları yeniden yapılandırmadan yararlanmaya çağırdılar. Üst düzey bir yetkili, “Yapılandırma sizin lehinize, çok büyük kolaylık sağlanıyor. Bu fırsatı kaçırmayın” dedi.

Borçluların yeniden yapılandırmadan yararlanmaları durumunda gecikme zamları silinecek. Anapara borcu ise enflasyon oranında bugüne taşınarak güncellenecek.

Ancak borç peşi ödemenin yanı sıra 6 ila 18 taksitte de ödenebilecek. Taksitlerin ödeme süresi ise 2 ayda bir olacak. Böylece 6 taksite bölünen bir borcun ödeme süresi 1 yıl olacak. Ya da 18 aya bölünen borç aslında 36 ayda yani 3 yılda ödenmiş olacak.

NE KADAR FAİZ ÖDENECEK

Öğrenim kredisi borcunu 6 taksitte ödemek isteyenlerin alacak tutarı aylık 1.05 katsayısı ile çarpılacak. 9 taksitte ödemeler 1,07; 12 taksitler 1,10; 18 taksit isteyenlerin borcu ise 1,15 ile çarpılacak.

Aynı yetkili, Kurumun, geçen yıl çıkardığı ödeme kolaylığından yararlanmak için başvuran ancak daha sonra borcunu ödemeyen 100 bin kişi olduğunu vurguladı. Yetkili, bu yapılandırmadan onların da yararlanabileceklerine dikkat çekerken, onları da bu fırsattan yararlanmaya ve borçlarını bu kez düzenli ödemeye çağırdı.

TAKSİTLER UZAYACAK

Katkı ve öğrenim kredileri, okulun normal bitim süresinden iki yıl sonra ödenmeye başlıyor. Borçlu, borcunu kredi aldığı sürenin yarısı kadar zamanda ve 3'er aylık taksitler halinde ödüyor. Ödenmeyen her ay içinse yüzde 1.4 oranında gecikme zammı ekleniyor.

Ancak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek olan tasarı kabul edilirse, öğrenim kredisi alanlar, borçlarını kredi aldıkları süre boyunca ödeyebilecekler.

Mevcut kanuna göre, 4 yıllık lisans eğitimi boyunca kredi alan bir kişi, üniversiteyi bitirdikten sonra kredi borcunu 2 yılda geri ödemekle mükellef. Yeni tasarı kabul edilirse, 4 yıl kredi alan öğrenci, borcunu da 4 yılda geri ödeme imkanına kavuşacak. Ya da lisans üstü eğitimiyle birlikte 6 yıl kredi alan bir öğrenci borcunu 3 yılda geri ödemek yerine 6 yılda geri ödeyebilecek.

DÜZENLİ ÖDEYEN ÖDÜLLENDİRİLECEK

Kurum yetkilileri, kredi ödemesi devam edenler içinde sadece borcunu düzenli ödeyenlerin kalan taksit sürelerinin yeni yasaya uygun olarak uzatılacağını vurguladılar.

1 milyon üniversite öğrencisini haciz kıskacından kurtaracak olan Yeniden Yapılandırma yasa taslağının ise Bakanlar Kurulu'ndan geçerek, gelecek hafta Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi bekleniyor.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 16:24:06
Öğretmenlere 1 Hafta Boyunca Bedava Hizmet
     
24 Kasım 2010 15:29
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir kuruluş olan Kültür A.Ş. 24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla, müzelerinin kapılarını, öğretmenlere, eşlerine ve çocuklarına bir hafta boyunca ücretsiz olarak açıyor.

 
Kültür A.Ş'den yapılan açıklamada, öğretmenlerin özellikle hafta sonu Yerebatan Sarnıcı, Panorama 1453 Tarih Müzesi ve Miniaturk'e yoğun ilgi göstermesinin beklendiği belirtilerek, İstanbulluların yoğun ilgi gösterdiği bu üç müzenin Kurban Bayramı'nda da ziyaretçi akınına uğradığı kaydedildi.

-YEREBATAN SARNICI-

Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırıldı. Suyun içinden yükselen mermer sütunlar arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından “Yerebatan Sarayı” olarak da anılıyor. Yerebatan Sarnıcı, bir müze olarak hizmet vermesinin yanı sıra, ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

-PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ-

Kültür A.Ş'nin açıklamasında dünyadaki 30 kadar panoramik müze içerisinde “tam panoramik” özelliği taşıyan tek müze unvanını taşıyan Panorama 1453 Tarih Müzesi'nin, 3 boyutlu panoramik görüntüsü ve ses efektleriyle gerçekçi bir etki uyandırarak, İstanbul'un fethini yeniden yaşatmayı amaçladığı belirtildi.

-MİNİATURK-

Türkiye'nin geçmişten bugüne uzanan kültür ve medeniyet birikimini yansıtan mimarî eserlerini, sergilenen maketlerle bir araya getiren ve “zamanın durduğu yer” olarak da nitelendirilen Miniaturk'te, Türkiye ve dünyadan seçilmiş 120 mimarî eserin 1/25 oranında küçültülerek yapılmış maketleri sergileniyor.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 16:27:18
şehit Öğretmenin Eşi Vali'yi Ağlattı
      
24 Kasım 2010 14:48
Adana'da, 'Öğretmenler Günü' kutlaması sırasında, eşinin evinin önünde şehit edilişini anlatan kadını dinleyen Adana Valisi İlhan Atış, gözyaşlarına hakim olamadı.

 
Vali Atış, Adana'daki 'Öğretmenler Günü' kutlamaları kapsamında, Yeni Öğretmenevi ek tesislerinin açılışını yaparak buradaki toplantı salonunda düzenlenen programa katıldı.


Programda söz alan şehit öğretmen eşi Aklime Korkmaz, 1994 yılında Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesine bağlı Kazan köyünde öğretmenlik yapan eşinin, evinin bahçesinde şehit edildiği gün yaşadıklarını anlattı.


Eşi şehit edildiğinde ikinci çocuğuna hamile olduğunu söyleyen Aklime Korkmaz, şunları söyledi:


'Gece yarısı kapı çaldı 'hoca hoca aç kapıyı' dediler. Biz de köyde biri hastalandı ilaç istiyorlar zannettik. Kapıyı açtık baktık ki iki kişi ellerinde silahla içeri girdiler ve eşime 'biz öğretmenleri öldürüyoruz haberiniz var mı?' dediler. Eşim de 'biliyoruz ama ne yapalım bu bayrak için bu eğitimi aldık' dedi. Silahlı kişiler tekrar eşime dönerek, 'siz Kemalizim' dersi veriyormuşsunuz? Bizi kapıya kadar geçirirmişsiniz' dediler. Daha sonra kalkıp giderken eşimi yanlarına çağırdılar. Eşim gitti yanlarına ve silah sesleri gelmeye başladı. Lambayı açtım eşimi yerde yatarken gördüm. Koştum bağırdım 'Sait ölme' diye ama kimse yoktu ortalıkta. Eşim can çekişiyordu ama yardım eden kimse yoktu. Baktım kızım çıktı 'anne ne oldu' dedi ve ben ne cevap verdiğimi hatırlamıyorum.


El fenerini aldım, tüm köylülerin kapılarını çaldım. 'Ne olur bana at arabası verin eşimi şehre götüreceğim' diye yalvardım ama bana 'git başımıza bela mısınız' dediler. Eşimi kurtarmak için elimden geleni yaptım ama kurtaramadık.'

Korkmaz'ın konuşmasını dinleyen Vali İlhan Atış'ın gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi.


Elindeki kağıt mendille gözyaşlarını dilerek, kürsüye çıkan Vali Atış, 'Öğretmenlerimiz topraktır, sudur, güneştir, onlar kadar kutsaldır. Toprak, su, güneş nasıl çınarları yetiştiriyorsa öğretmenlerimiz de insanlar yetiştiriyorlar' dedi.

Öğretmenlerin Anadolu çocuklarını eğitmek için şehit olmayı bile göze aldıklarını belirten Vali Atış, şöyle devam etti:

'Bunlar hiçbir zaman bu milletin unutmamamız gereken kahramanlarıdır. Bize unutturmaya çalışıyorlar bazen ama yapılan kötülüğü asla unutmayacağız. Biz şehitlerimiz ve gazilerimizi asla unutmayacağız. Onların önünde saygı ile eğileceğiz. Barışa, sevgiye, hoşgörüye evet ama silahsız öğretmenlerin öldürülmesine hayır.'


Atış, sözleriyle kendisini ağlatan şehit öğretmen eşi Aklime Korkmaz'a çiçek verdi.


İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat ise öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu ifade ederek, 'Bir ülkenin en alt tabakasından, ülkeyi yöneten en üst tabakasına kadar herkes bu kutsal mesleği yapanlara bir şeyler borçludurlar' dedi.

Büyükfırat, öğretmenevinin ek tesislerinin açılışını yaptıklarını anımsatarak, otel kısmının açılışını ise en kısa sürede yapmayı planladıklarını bildirdi.


Konuşmaların ardından emekliye ayrılan öğretmenlere 'Hizmet Şeref Belgesi' verilirken, öğretmenlerden oluşan halk oyunları ekibi gösteri sundu.

Çevrimdışı 1983

  • Uzman Üye
  • *****
  • 538
  • 249
  • 538
  • 249
# 24 Kas 2010 16:29:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmen Adaylarına Müjde   
23 Kasım 2010 12:09
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu gazetecilere yaptığı açıklamada müjdeyi verdi.
 
Çubukçu yaptığı değerlendirmede '30 Bin kadrolu öğretmen atamasının ardından boşalan sözleşmeli kadrolara yeni atamalar yapılacak' dedi.



müjdeye bak... ellerindeki sözleşmelilere hayırları dokunduya yenilerini alacaklar ...bişey diyemiyorum

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 24 Kas 2010 18:16:14
Öğretmen, öğretmenler gününde dayak yedi
24 Kasım 2010
 İzmir'in Bayındır ilçesindeki bir ilköğretim okulunda, dün ders sırasında sınıfa girerek kadın öğretmeni sopayla darbettiği öne sürülen öğrenci annesi, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Alınan bilgiye göre, Hacı İsmail Akdağ İlköğretim Okulunda, sınıf öğretmeni Fatma A. (36), ders verdiği sırada, öğrencilerinden birinin annesi olan E.K. (32) sınıfa girdi.

E.K, oğlunun da bulunduğu sınıfta tartıştığı öğretmen Fatma A'yı yanında getirdiği sopayla darbetti. Gürültüyü duyan okuldaki diğer öğretmenlerinin araya girmesinin ardından okula gelen polis, E.K'yı gözaltına aldı.

E.K, ifadesinin alınmasının ardından Cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.

Darbedilen öğretmen Fatma A'nın adli sağlık raporu aldığı bildirildi. Polis eşi olan E.K'nın ise bir süre önce, ''oğlunun öğretmeni tarafından dışlandığı'' iddiasıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne dilekçe verdiği öğrenildi.



AA

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 24 Kas 2010 18:19:27
Sözleşmeli öğretmen, felç geçirince işten atıldı


 Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde oturan ve İstanbul’da sözleşmeli öğretmenlik yapan 30 yaşındaki Elif Bilgehan Aşık, beyninde tümör oluşmasının ardından tedavi için fazla izin alınca işine son verildi.

İstanbul Sultangazi’de Mehmet Öztoprak İlköğretim Okulu’nda 2.5 yıl sözleşmeli öğretmenlik yapan Elif Bilgehan Aşık, geçen mart ayında beyinde tümör olduğu tespit edilince tedavi görmeye başladı. Ancak, 42 gün rapor alan Elif öğretmen, sözleşmeli olduğu ve rapor süresi 30 günü geçtiği için görevine son verildi.

Hayatını öğrencilerine adamak istediğini söyleyen Elif öğretmen, şiddetli başağrısı için doktora gittiğinde beyninde tümör olduğunu öğrendiğini belirtti.

OKULA GİTTİĞİNDE ÖĞRENDİ

Öğrencilerinden uzak kalacağı için çok üzüldüğünü kaydeden Elif Bilgehan Aşık, “Tedavi olmam gerekliydi. Geç kalamazdım. Artık felç başlamış, denge kaybı oluşmuş, ayakta duramaz haldeydim. Tedavi süresince doktorlar rapor verdi. Raporum 30 günü geçtiği için öğretmenliğim fes edildi. Raporum bittiğimde okula gittiğimde öğretmenlik yapamayacağım, sözleşmemin fesih edildiği okul müdürü tarafından bana bildirildi” dedi.

Öğretmenlik görevine son verildikten sonra geçen temmuz ayında evlendiğini ve balayının üçüncü günü felç geçirdiğini anlatan Elif Bilgehan Aşık, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya seslenerek, “Ben öğretmenlik yapmayı çok özledim. Mesleğimi yapmak istiyorum” diye konuştu.

‘BUGÜN NE ÇİÇEK, NE MEKTUP VAR’

Öğretmenler günü ile ilgili soru sorulunca duygulanan Elif öğretmen şöyle konuştu:

“Önceden öğrencilerim bana çiçek getirirler, mektup yazarlardı. Ama bugün ne çiçek getiren, ne de bir mektup yazan öğrencim var. Kadrolu öğretmenler her türlü haklardan yaralanırken, biz sözleşmeli öğretmenler maalesef hiç bir haktan yararlanamaz hale geldik. Benim gibi Yozgat’ta öğretmenlik yapan ve kan kanseri (lösemi) olan Metin Kurt da benimle aynı durumda. Onun da sözleşmesi fesh edildi ve halen hastanede tedavi görüyor. Yetkilerden ve Sayın Nimet Çubukçu’dan, 4/B yasası ile ilgili düzenlemeleri bir an önce yapmalarını istiyorum.”



DHA

Çevrimdışı tezcan61

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.132
  • 6.824
  • Okul Müdürü
  • 6.132
  • 6.824
  • Okul Müdürü
# 24 Kas 2010 20:15:46
Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü... Elif Aybaç bugünü buruk kutlayacak. Çünkü sağlığı bozulduğu ve rapor süresi 30 günü geçtiği için sözleşmesi feshedilerek öğretmenlikten atıldı. Yaşadığı acılar bununla da sınırlı kalmadı. Gözünü kaybetme riski yaşadı, felç geçirdi. Şimdi iyi, çalışabilecek durumda ve tek hayali tekrar öğrencilerine kavuşmak. Gözü şimdi Danıştay’daki işe dönüş davasında

ÖĞRENCİLERİNDEN 7 aydır uzak olsa da 26 yaşındaki Elif Aybaç, öğretmen olarak sınıfa girdiği o günü unutamıyor. İstanbul Sultangazi’deki Melahat Öztoprak İlköğretim Okulu’nda birinci sınıfları okutmak üzere kapıyı açtığında sınıf mevcudu 74 kişiydi. İlk dönem sona ermek üzereyken Elif Öğretmen’in öğrencilerinin yalnızca 28’i okuma yazmayı sökebilmişti. İşte Elif, bu çocukların öğretmeniydi. İlk işi, gönüllü kurslar düzenlemek oldu. Kısa sürede öğrencileri okumayı öğrendi. İki yıl sonra, geçtiğimiz şubat ayında, şiddetli kulak ağrıları başladı. Doktorlara göre ağır ortakulak iltihabı geçiriyordu. Ağrılar şiddetlenip baş ağrısına dönüşünce migren teşhisi kondu. Kusma nöbetleri başladı.

BEYNİNDE TÜMÖR
Geçmeyen şiddetli ağrılara bu kez “psikolojik” teşhisi kondu. Elif Öğretmen, ‘kritik eşik’ten nasıl döndüğünü anlattı: “Annem başka doktora götürüp MR çektirtti. O zaman beynimde tümör olduğu ortaya çıktı. Gözümü kaybetmek üzereymişim. Kortizon tedavisi gördüm. Gözüm kurtarıldı. Sonra iki hafta evde yatmam için rapor verildi. Sonuçta 42 gün rapor kullandım.”

RAPOR LİMİTİ 30 GÜN
“Çalışabilir” raporu ile 13 Nisan’da okuluna gittiğini söyleyen Elif Aybaç, yaşadığı hayal kırıklığını anlattı: “Meğer sözleşmede yılda 30 günden fazla rapor kullanırsak bizi atacakları yazıyormuş. Hastalandığın için atılacağını düşünmüyorsun.” Elif Aybaç’ın o an aklından geçenler on binlerce öğretmenin her ay yapmak zorunda kaldığı muhasebeden çok farklı değildi:

“O an düşündüm. ‘Ne kazanıyorum’ dedim. ‘Ek derslerle 1500 TL zor alıyorum. Doğalgaz çok gelmesin diye soğukta oturuyorum, geçinemiyorum. Bunun için mi üzüleceksin, imzala şu kâğıdı’ dedim.”

BALAYINDA FELÇ GEÇİRDİ
Elif Aybaç, başına gelenlerin işini kaybetmekle sınırlı kalmadığını anlattı: “Nişanlım Bilgehan Âşık’la 25 Temmuz’da evlendim, balayına Antalya’ya gittik. 28 Temmuz’da felç geçirdim. Yüzümün sol tarafı, vücudumun sağ tarafı, sağ kolum ve sağ bacağıma felç indi, yatalak oldum. Beynimdeki tümör ödem yapmış. Acil İstanbul’a getirildim. Bir ay hastanede yattım. Evli olmasaydım sosyal güvencem yoktu. Çünkü devlet, hastalandım diye sokağa attı.”

‘DÖNMEK İSTİYORUM’
Elif, her şeye rağmen tutkusu olduğunu söylüyor: “Öğretmenliğimi ve öğrencilerimi geri istiyorum.” Elif ’in geri dönmek için İdare Mahkemesi’ne açtığı dava reddedilmiş. Dava şimdi Danıştay’da, Elif’in gözü, kulağı da orada.

Sözleşmeli, kadrolu ile aynı işleri yapıyor

* Sözleşmeli, rapor için yılda 30 günü aşamıyor. Kadroluda sınırlama yok.
* Sözleşmelinin iş güvencesi yok.
* Asker öğretmenlik hakkı yok.
* İl içi ve dışı tayin hakkı yok

Pervin KAPLAN / GAZETE HABERTÜRK

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 20:34:37
Öğretmenlerin 'Ses'i Zorlanıyor
     
24 Kasım 2010 17:29
İşleri gereği çeşitli sağlık sorunları yaşayan ve her gün saatlerce konuşmak durumunda kalan öğretmenlerin karşılaştığı sorunların başında ses bozuklukları geliyor.

 
Öğretmenler Günü nedeniyle yılda bir kez dahi olsa değerlerini hatırladığımız öğretmenler, işleri gereği çeşitli sağlık sorunları yaşıyor.

Saatler boyunca konuşmak zorunda olan öğretmenlerin yaşadığı ses telleri iltihaplanması ve ses kısıklığı gibi rahatsızlıkların nedenlerini Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Murat Şirin anlattı.

Ses bozukluklarının en sık nedeninin larenjit adı verilen ses telleri iltihabı olduğunu söyleyen Dr. Murat Şirin, “Akut larenjit dediğimiz ses iltihaplanmaları, üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ortaya çıkan bir enfeksiyon hali olabileceği gibi, ses tellerinin aşırı yüksek sesle konuşmak ve bağırmak gibi kötü kullanımı sonucunda ortaya çıkabilecek ödem hali de olabilir” dedi.

Sesin kötü kullanımının uzun sürmesi halinde ses tellerinde nodül ve polip gibi kitlelerin de gelişebileceğini ekleyen Dr. Murat Şirin, “Bu kitleler, medikal tedavi ve ses istirahatına cevap vermezse cerrahi çözüme gidilmesini gerektiren sorunlardır” diye konuştu.

"SESİNİZİ DİKKATLİ KULLANIN"

Ses bozukluğunun bir diğer önemli nedenin de reflü hastalığı olduğunu belirten Şirin, “Normal şartlarda mide içinde sınırlı kalması gereken mide asidi, çeşitli sebeplerden dolayı yemek borusuna sızarsa, gırtlak bölgesine kadar ulaşabilir. Mide asidi ses tellerini tahriş ederek ödeme ve ses bozukluğuna sebep olabilir. Beraberinde öksürük, boğazda takılma hissi gibi bulgular da görülür” dedi.

Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlere önerilerde bulunan Dr. Şirin, seslerini çok dikkatli kullanmaları, üst solunum yolu enfeksiyonları için önlem almaları ve reflü sorunu yaşayan öğretmenlerin de düzenli olarak uzman hekim kontrolünde olmaları gerektiğini belirtti.

Dr. Murat Şirin sözlerini, “Ses bozukluklarında yapılması gereken, mutlaka bir Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanına başvurmaktır. Enfeksiyon halinde tedavi, ödem halinde ise ses istirahatı büyük önem taşır” diyerek tamamladı.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK