Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 20:37:28
Kızıltepeliler KPSS'ye Malatya'da Girecek
     
24 Kasım 2010 17:26
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde KPSS Ortaöğretim Önlisans Sınavı'na tercihlerinin dışında Malatya'da girecek adaylar basın açıklaması yaptı.

 
Atatürk Bulvarı'nda toplanan adaylar adına ortak açıklamayı okuyan Kızıltepe Eğitim Destek Evi Müdürü Nurullah Tunç, 28 Kasım'da yapılacak 2010 KPSS Ortaöğretim Önlisans sınavına yüzlerce gencin Malatya'da gireceğini söyledi.

Adaylara, ÖSYM'den gönderilen sınava giriş kimlik belgelerinde tercihlerinin dışında Malatya'da sınava gireceklerinin belirtildiğini anlatan Tunç, bunun haksız bir uygulama olduğunu savundu. Kızıltepe'nin Türkiye'de 44 ilden daha fazla nüfusa sahip bir ilçe olduğunu ifade eden Tunç, yaklaşık 18 bin 500 öğrencinin sadece KPSS'de değil başka sınavlarda da benzer uygulama ile sürgün edilmek istendiğini ileri sürdü.

Tunç, Kızıltepeli öğrencilerin cezalandırılmak istendiğini, bunu anlayamadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

''KPSS'de yaşanan kopya skandalında gerçek kopyacılar ortaya çıkmışken Kızıltepeli öğrencilerin cezalandırılmasını kabullenemiyoruz. Bu haksızlıklara sessiz kalmayacağız. Bu haksızlığa karşı inadına başarı diyoruz. İlçemizdeki yüzlerce öğrenci ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu sınava giremeyecek. Çünkü Malatya'ya gidecek ve orada konaklayacak imkanları yok. Bu durum sınava girecek adayların psikolojilerini de olumsuz etkiledi. Öğrencilere psikolojik ve ekonomik desteğin sağlanarak bu hukuksuzluğun önlenmesini istiyoruz. Adaylar bu sınava yaşadıkları yere en yakın ilçe ve illerde girmelidir. Bu fırsat eşitsizliği bir an önce giderilmelidir.''

Basın açıklamasının ardından bir süre Atatürk Bulvarı'nda oturma eylemi yapan grup olaysız dağıldı.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 20:38:26
Mardin de çalışmış bir arkadaşınız olarak yaşanan kopya olaylarından sonra öğrenciler gerçekten çok mağdur oldu.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Kas 2010 20:40:32
Kılıçdaroğlu'ndan Öğretmenlere Mektup
     
24 Kasım 2010 16:28
Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere ulaştıramadığı mektubunu, basın toplantısıyla duyurdu.

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğretmenlere hitaben yazdığı mektupta, yasalar, yönetmelikler çıkarmanın, ders programlarını değiştirmenin, okul binalarını yenilemenin, inşa etmenin, önemli olmakla birlikte, asıl önemli olanın öğretmenler olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere ulaştıramadığı mektubunu, CHP il başkanları kendi illerinde düzenledikleri basın toplantılarıyla duyurdu.

CHP Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı da yaptığı toplantıda, Kılıçdaroğlu'nun mektubunu okudu.

Yıldızlı, Öğretmenler Günü dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere özel olarak mektup yazdığını, bu mektupla sevgi ve saygılarını iletmek istediğini, bunun için de CHP Meclis Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'dan öğretmenlerin isim listesi ve görev yaptığı okulların adresini istediğini anlattı.

Öğretmenlerin okul adreslerinin ''esirgendiğini'' öne süren Yıldızlı, bu nedenle Kılıçdaroğlu'nun mektubunu 81 il başkanlığında düzenlenen toplantılarla duyurma kararı aldıklarını belirtti.

Yıldızlı, daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere yazdığı mektubu okudu.

Mektubuna, ''Kendinizi ve yaşamınızı, memleketinizin ufuklarına bilginin, gerçeğin, faziletin ışıklarını yaymakla görevli bir varlığa dönüştürmüş olan sizler, bizler için geleceğe dönük ümitlerin, güvenin, dahası geleceğin mimarlarıdır'' diye başlayan Kılıçdaroğlu, ''O nedenle sizlerin bu büyük görevi yerine getirmede aşılamayacak engellerle karşılaşmamanızı sağlamak bizlerin temel görevidir'' ifadesine yer verdi. Kılıçdaroğlu, öğretmenlerin çalışma koşullarının, eğitimin en yüksek derecede etkinliğini sağlayacak nitelikte olması ve öğretmenlere kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı verecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.

Öğretmenlerin ekonomik açıdan sorunlar yaşamasının, eğitim öğretim ortamında fiziki yetersizliklerle boğuşmasının kabul edilebilir bir durum olmadığı görüşüne yer veren Kılıçdaroğlu, bu durumu ortadan kaldırmanın asli görevleri olduğunu bildirdi.

Mektubunda, eğitim öğretimin temelinin de öğretmen olduğunun farkında olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, öğretmenliği toplumda saygın bir meslek olmaktan çıkaran uygulamalara şiddetle karşı çıktıklarına işaret etti.

Sözleşmeli öğretmenliği kaldırmanın da acil görevleri olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, mektubunda şu görüşlere yer verdi:

''Bugünkü uygulamalar devam ettikçe eğitimde başarı için temel koşullardan biri olan öğretmenin mesleğine adanmışlığını sağlayacak koşulların hazırlanması mümkün olmayacaktır.

Yasalar, yönetmelikler çıkarmak, ders programlarını değiştirmek, okul binalarının şeklini yapısını yenilemek, yeni tarzda binalar inşa etmek, önemli olmakla birlikte eğitim sorunlarını çözmede bir yere kadar önemlidir. Asıl önemli olan eğitim sürecinin tümünü işlevsel kılacak olan siz öğretmenlersiniz. Siz nasılsanız eğitiminiz de öyledir.''

Öğretmenlerin her yönden güven içinde çalışmasını sağlamanın en önemli görevlerinden biri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün ve Cumhuriyet'in öğretmenlerine inandıklarını ve güvendiklerini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, mektubunun sonunda Öğretmenler Günü'nü kutladı.

CHP Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı, mektubu okuduktan sonra yaptığı açıklamada ise öğretmenlerin sorumluluk duygusu gelişmiş, okuyan, araştıran, emeğe saygılı yurt ve insan sevgisiyle yoğrulmuş, çağdaş kuşaklar yetiştiren değerli varlıklar olduğunu söyledi.

Yıldızlı, zor koşullar altında da olsa meslek coşkusunu yitirmeden, aydınlanma savaşında engel tanımayan öğretmenlerin gününü kutladıklarını ifade etti.

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 25 Kas 2010 08:58:13
Bir okul dolusu hediye

25/11/2010 8:02

Şükran öğretmen, altı yıl önce sadece iki kızın okutulduğu köyde aileleri tek tek ikna etmişti. Dün köyde kendisini 68 kız öğrenci bekliyordu.

Eğitimciler dün 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarken, Van’da altı yıldır kızların okula kazandırılması kampanyalarında köyleri dolaşan Şükran Çelik’e en güzel hediye, sınıfları dolduran kız öğrenciler oldu.

Kızların okula kazandırılması için yapılan kampanyalar Van’da da büyük ilgi görmüştü. Birçok gönüllü öğretmen kızlar için köy köy dolaşarak aileleri ikna çalışması yürüttü. Bu çalışmalara, Van’da Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğretmeni Şükran Çelik de katıldı. Bu çalışmalar sırasında Van’a 37 kilometre uzaklıktaki Ocaklı Köyü’ne giden Şükran öğretmen ve arkadaşları, önceleri halktan tepki gördü. Buna rağmen vazgeçmeyen öğretmenler, defalarca köye giderek birçok aileyi ikna etti. Kampanyalar öncesi Van’da okula gönderilmeyen kız sayısı 32 bindi. Yapılan çalışmalar sonrası 24 bin kız okullu oldu.

Şükran öğretmen 24 Kasım dolayısıyla bu kez emek verdiği köyleri ziyaret ederek kızların durumunu sordu. Şükran Çelik “Bütün köylerde aileler kızlarını okula göndermemek için direniyordu. Özellikle Ocaklı Köyü’nde sadece iki kız okula gidiyordu. Kızların gözlerindeki okuma ışığını görüp daha çok çalıştık. Bize Öğretmenler Günü’nde en büyük hediye, sınıflarda kızların olduğunu görmek. Bu okulda şu anda 108 öğrenciden 68’i kız.”
Şükran öğretmen şimdi de ‘Ortaöğretimde kız çocuklarının okullaşması’ kampanyasında görevli.

Altı kız daha okullu
Van’ın Başkale ilçesinde de Fatih İlköğretim Okulu Müdürü Ünal Duran ve öğretmenler dün Savaş Köyü’ne giderek ailelerinin beşinci sınıftan sonra okula göndermediği altı kız öğrenciyi yeniden eğitime kazandırdı.


Radikal

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 25 Kas 2010 09:14:32
Öğretmen adayları meslekten soğuyor

Mesleğini yapabilme hayali kuran ataması yapılmayan binlerce öğretmen adayı, 24 Kasım öğretmenler gününü buruk geçiriyor.

10:29 | 24 Kasım 2010

Kimi yıllardır KPSS'ye giriyor kimi ‘ücretli öğretmen’ adı altında ayda 400- 600 liraya devlet okullarında ve dershanelerde çalışıyor. Ataması Yapılmayan öğretmenler Platformu (AYÖP) İzmir Temsilcisi Pınar Ulaş, üç yıldır eve kapanıp sınava çalıştığını belirterek, “Bu mesleği isteyerek tercih ettim, kazandım, severek okudum, ama beni öğretmenlikten soğuttular. Çok idealisttim, ancak törpülendim. Başka çıkış göremediğim için de vazgeçemiyorum” dedi.

Öğretmenlik eğitimi aldıkları halde atanamayan öğretmen adayları, ideallerini kaybediyor. Bir öğretmenler gününü daha buruk karşılayan adaylardan bir kısmı, bir yıl önce AYÖP çatısı altında örgütlendi. Açlık grevleri ve oturma eylemlerinin ardından “www.ayop.biz” web sitesinden sorunlarını paylaşan, kamuoyu yaratan öğretmen adayları, Hükümetin öğretmen açığını ‘ücretli öğretmen’likle kapatmasına da tepkili.

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği'nden üç yıl önce mezun olan AYÖP İzmir Temsilcisi Pınar Ulaş, üç yıldır eve kapanarak hazırlandığı KPSS'den aldığı puanla atanamadı. Ulaş, “Benim alanımdan toplamda şu an 25 bin mezun var. Alınan öğretmen sayısı her yıl bin bile değil” dedi.

Ulaş, ataması yapılmayan öğretmenlerin ‘ücretli öğretmen’ adı altında, sosyal güvencesiz, ayda 400- 600 liraya çalıştırıldığını vurgulayarak, “Ücretli öğretmenlik sistemi, ücretli kölelik sistemidir. Bunu Hükümet politikası olarak görüyorum. Üç öğretmene bir öğretmen maaşı ödeyerek, güvencesiz çalıştırma politikası bu. Hükümet öğretmen açığını ‘ücretli öğretmen’lerle kapatıyor. Ücretli öğretmenler de torpille alınıyor” dedi.

İsteyerek tercih edip, severek okuduğu mesleğinden yapamadığı için soğuyan Ulaş, “İdealist başladım, ancak törpülendim. Bizim için Öğretmenler Günü diye birşey yok. Artık öğretmenliğin kıymeti de yok. 500 liraya çalıştırılan öğretmenlerin öğrencinin gözünde de saygısı kalmadı. Bu günü kutlamak değil anlamlı kılmak gerekiyor. Her yıl hayalimizi bir başka bahara erteliyoruz. 30'lu yaşlarımıza rağmen evlenemiyor, ailemizden harçlık alıyoruz. Psikolojik ve fiziksel sorunlar yaşayan, intihar eden birçok arkadaşımız mevcut” dedi.

Milliyet

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 26 Kas 2010 17:23:10
Küpeli öğretmene maaş cezası

Manisa'da küpe taktığı gerekçesiyle 30'da bir maaş kesme cezası uygulanan sınıf öğretmeni, yürütmenin durdurulması istemiyle Manisa İdare Mahkemesinde dava açtı.    

ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 15:52 TSİ 26 Kasım. 2010 Cuma

MANİSA - Necatibey İlköğretim Okulu sınıf öğretmeni Cuma Toygar, ''Bürokratik aşamalardan sonra artık yargıya müracaat ettim. Yargıda da bundan sonra konuşmakla sayın avukatlarım yetkilidir'' dedi.        

Toygar, kulağındaki küpenin hiçbir dini, siyasi, felsefi anlam içermediğini, protesto veya boykot amacı taşımadığını, mesaj vermediğini ve sadece bir hobi olduğunu söyledi.        

Toygar'ın avukatlığını, İzmir'den gelerek gönüllü olarak üstlendiğini ifade eden Serdar Şengül de Manisa Valiliğinin tescil ettiği cezai işlem nedeniyle davacı olarak Manisa Adliyesine başvurduklarını kaydetti.    
  
Şengül, şunları söyledi:        

''Doğrudan doğruya kişisel beğeni sınırları içinde olması gereken bir hadisenin üstelik de yasalarda ve yönetmelikte hiçbir normatif düzenleme yokken cezai yaptırımlarla karşılanmasına yönelik müvekkilimizin uğramış olduğu haksızlığın giderilmesi için biz de yargı yoluna başvurmuş bulunmaktayız. İdaredeki bazı makam ve mevkilerdeki kişilerin kişisel değer yargıları çerçevesinde tasvip etmedikleri bir konuyu yasalarda herhangi bir düzenleme olmadığı halde cezai yaptırımla karşılamak gibi bir yetkileri olmadığına inanıyoruz. Bu amaçla yargı yoluna başvurduk. Küpe takmakla ilgili yazılmış herhangi açık ve net bir suç unsuru, disiplin işlemi ilgili yasa ve yönetmeliklerde söz konusu değildir.''        

Toygar'a maaşının 30'da 1'ine tekabül eden 66 lira idari para cezası uygulandığı öğrenildi.

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 Kas 2010 19:12:24
"KPSS yeterli değil"
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu KPSS sınav sistemini eleştirdi
26 Kasım 2010 Cuma, 18:38:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:26:30
Yurtlardaki Gece Yasağı Esnemiyor
     
26 Kasım 2010 16:32
Yurtlarda 'akşam dışarı çıkma yasağı'nın yumuşatılması talebine YURTKUR Genel Müdürü Albayrak'tan sert tepki geldi. Albayrak “Kızların akşam sokakta ne işi var” dedi

 
Öğrenciler, akşamları yurttan dışarı çıkma yasağını bir türlü delemiyor. Üniversite öğrencilerinin yurtlara gece giriş saatlerinin yumuşatılmasına ilişkin taleplerine sert tepki gösteren Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURKTUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak “Kız öğrencinin 22.00'den sonra sokakta ne işi var” dedi. star'ın sorularını yanıtlayan Albayrak “2003 yılından bu yana 64 bin 333 kapasiteli 153 blok yurt hizmete açıldı. Yeni projelerin tamamlanmasıyla 2013 sonuna kadar yurt kapasitemize 78 bin 900 kapasite daha ilave edilmiş olacak” dedi.

AİLELERE ONLINE BİLDİRİLİYOR

Albayrak, 2011 yılından itibaren yurtlarda kahvaltıların açık büfe ve brunch sistemine geçileceğini belirterek, öğrencilerin yurtlara giriş çıkışlarının da aileleri on-line sistemle bildirildiğini açıkladı. Kızların saat 22.00'de, erkeklerin de 23.00'te yurda girme zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Hasan Albayrak “Bunu esnetmemiz söz konusu değil. Tiyatroya gidene zaten izin veriliyor. Kız öğrenciler bara gitmesin” dedi. Hasan Albayrak, son çıkacak olan vergi affıyla birlikte öğrenci kredilerinin faizlerinin de silineceğini söyledi. Yeni yasal düzenlemeyle öğrencinin kredi borcunu aldığı süre boyunca ödemesinin de düzenlendiğini kaydeden Genel Müdür Albayrak “Eğitim süresi 5 yıl olan bir fakültede okuyan öğrenci, 5 yıl boyunca kredi almışsa borcunu 5 yılda geri ödeyecek. Oysa mevcut kanun borcun 2.5 yılda ödenmesine hükmediyor. Son uygulanan yeniden yapılandırmalarda 1 milyon kişi yararlanmıştı” diye konuştu.

• NEVİN BİLGİN ANKARA

Yurt yapana vergi yok

Binlerce üniversitelinin yurt sorununu çözmek için harekete geçen hükümet, özel sektörün de yurt yapması için bir çalışma başlattı. Yurt binası yapan özel sektör, belli dönem vergiden de muaf tutulacak. Devlet Bakanı Faruk Özak, yurt sorununun çözümü için belli bölgelerde özel sektörün yurt yapması kaydıyla belli süre vergi vermemesi için çalışma yürüttüklerini açıkladı.

• NEŞE SARIDOĞAN/ Star

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:27:24
Onlar Rüşvet Değil Hediye
     
26 Kasım 2010 16:19
Rüşvet aldığı iddia edilen profesör: Onlar rüşvet değil, hediye

 
Antalya'da 'rüşvet aldığı ve görevi kötüye kullandığı' iddia edilen Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ö.T.'nin sorgusunda, rüşvet almadığını, hastaların kendisine hediye verdiğini söylediği öğrenildi.

Antalya Cumhuriyet Savcılığı'nın, bazı hastaların ihbarları ve şikâyet dilekçeleri üzerine sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Prof. Dr. Ö.T. adliyeye sevk edildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sorgulanan Ö.T.'nin suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Sorgusunda, hastalardan rüşvet almadığını söylediği öğrenilen Ö.T.'nin, kendisine hediye verildiğini iddia ettiği belirtildi.

Ayrıca, şu ana kadar emniyete 15 hastanın müracaatının olduğu ancak sadece 5 kişinin Ö.T.'den şikâyetçi olduğu öğrenildi. Hastalardan bazıları tedavi için hastaneye gittiklerinde Ö.T.'nin kendilerinden bazı iş yerlerine bir miktar para bırakmalarını istediğini söyledikleri öğrenildi.

Öte yandan, Ö.T. ile birlikte gözaltına alınan sekreteri S.K. ise ifadesi alındıktan sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:28:05
Üniversite Öğrencileri Kan Verdi
     
26 Kasım 2010 10:55
Türk Kızılay'ın düzenlediği kan bağışı kampanyası Sakarya Üniversitesi öğrencileri kan verdi.

 
Kampanyayı yürüten Sakarya Tabip Odası Başkanı Dr. Dursun Bostancı öğrencilerin sosyal sorumluluk ve kan verme konusundaki bilinçli tutumlarından dolayı kampanyaya katılanlara teşekkür etti. Kan verme işlemi sırasında alınan kanların sağlıklı olması için büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Dr. Bostancı, üniversite öğrencilerinin bu konuda son derece bilinçli olduklarını söyledi.

Beden Eğitimi Yüksek Okulu'nda düzenlenen kampanyada 64 ünite kan toplandığını, kafeteryada sabahtan öğleye kadar 14 üniteye ulaştıklarını ifade eden Bostancı, kampanyaya öğrencilerin daha fazla ilgi göstermelerini beklediklerini kaydetti.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:28:32
Üniversiteye Şafak Operasyonu
     
26 Kasım 2010 09:53
Adıyaman'da, yolsuzluk ve ihalelere fesat karıştırıldığı iddiasıyla savcılık talimatıyla sabah saat 05.00'te Adıyaman Üniversitesi'ne operasyon düzenlendi.

 
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi polislerince düzenlenen operasyonda, aralarında Adıyaman Üniversitesi Genel Sekreteri Gökhan Büyük'ün de bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.



Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubesi polisleri, sabah saat 05.00'te, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Adıyaman Üniversitesi Rektörlük binasında bulunan Yapı İşleri Daire Başkanlığı'na operasyon düzenledi. İhaleye fesat karıştırmak ve yolsuzluk iddiaları üzerine polis tarafından gerçekleştirilen operasyonda, Yapı İşleri Daire Başkanlığı'nda bulunan çok sayıda evrak ve bilgisayara incelenmek üzere el konuldu. Operasyon kapsamında, İhale Komisyonu'nda yer alan Üniversite Genel Sekreteri ve Yapı İşleri Daire Başkan vekili Gökhan Büyük'ün de aralarında olduğu 13 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin ev ve çalışma ofislerinde de arama yapılıp, bazı evrak ve bilgisayarlarına el konulduğu öğrenildi.



Operasyon ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:29:25
'Andımız' Tartışmasına Nokta Koydu
     
26 Kasım 2010 15:42
Çubukçu,AK PartiKonya İl Başkanlığını ziyaret ederek, İl Başkanı Ahmet Sorgun ve diğer partili yetkilileriyle bir araya geldi.

 
12 Haziran 2011 tarihinde genel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Çubukçu, ''Konya bundan önceki seçimlerin hepsinde Hükümete gerekli desteği vermiştir. Ancak referandum oylamasında Konya'nın verdiği destek çok daha büyük anlam taşıyordu. Bu referandum sonucunda halkımız kendi iradesine sahip çıktı'' dedi.

Konya teşkilatının her zaman çok çalışan bir teşkilat olduğunu ifade eden Çubukçu, ''12 Haziranda yapılacak seçime de gayretli bir şeklide çalışacağınızdan eminim. Rehavete kapılacağınızı düşünmüyorum'' diye konuştu.

Konuşmasının sonunda bir gazetecinin, BDP Milletvekili Şemdin Sakık'ın bugün gazetelere yansıyan ilköğretimde okutulan andımız ile ilgili açıklamalarını hatırlatarak ''Andımız ile ilgili Bakanlık olarak bir çalışma yapacak mısınız?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Milli Eğitim Şurası'nda alınmış bir karar yok, bu konuda verilmiş bir önerge söz konusu. Önergeyi Genel Kurul üyelerinden bir öğretmen verdi. Genel Kurulda da bir oylama yapıldı. Andımızın kaldırılması yönünde verilen önerge Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda kabul edilmedi, bu konuda bir tavsiye kararı çıkmadı. Bu konu üzerinde çok fazla tartışma oldu, bu kadar fırtına ve gürültü koparılması çok anlamlı değil. Andımız 1937 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı tarafından kaleme alınmış,12 Eylülihtilalinde bir takım eklemeler yapılmış bir and, çok da dünyada örneği yok.''

Bu gibi konuların demokratik bir ülkede tartışılabileceğine işaret eden Çubukçu, ''Bunlar öneri olarak alınabilir, önerilir, kabul edilir veya edilmez. Nitekim Şura'da kabul edilmedi, nitekim böyle bir tavsiye kararı yok. Dolayısıyla olmayan bir şey üzerinde bu kadar tartışma yapmayı da ben zaman kaybı olarak görüyorum. Eğitim adına konuşulacak çok şeyimiz var.'' diye konuştu.

Çubukçu, daha sonra AK Parti Konya İl Teşkilatı yöneticileriyle bir süre basına kapalı olarak görüştü.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:30:01
352 KPSS Şüphelisi İfadesi Verecek
     
26 Kasım 2010 10:09
KPSS'de tam puan alan 352 kişi ifadeye çağrılacak

 
Kamu Personeli Şeçme Sınavı'nda kopya iddiaları üzerine soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan, KPSS Eğitim Bilimleri ilk sınavında tam puan alan 352 kişi üzerine yoğunlaştı.

Şüphelilerin kopya çektiklerine dair ciddi bulguların ortaya çıktığı öğrenildi. Tam puan alan 352 kişiden sekseninin Ankara'da ikamet ettiği, geri kalanlarının ise Türkiye'nin farklı illerinde yaşadıkları tespit edildi. Diğer illerde yaşayan ve kopya çektiği öne sürülen 270 kişinin ise il emniyet müdürlüklerine gönderilen talimat doğrultusunda gözaltına alınarak Ankara'ya gönderilecekleri bildirildi.

Öte yandan, kopya iddiaları üzerine yürütülen soruşturmada ÖSYM'nin üst düzey yöneticilerinin de isimlerinin ilk anda tespit edildiği fakat bu kişilerin tüm bağlantılarının tespit edilebilmesi için gözaltına alınmadıkları ortaya çıktı.

GÖRÜŞMELER KAYIT ALTINDA

Teknik takibe alınan ÖSYM yetkililerinin üzerlerine kayıtlı mal varlıkları, telefon ve internet üzerinden yaptıkları görüşmelerinin kayıt altına alındığı belirtildi. Savcı Sakınan'ın 2011'den önce iddianameyi tamamlayacağı ve dava tarihini belirleyeceği öğrenildi.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:31:07
Ziraat Bankası 2 Bin 500 Personel Alacak
     
26 Kasım 2010 09:54
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, son 7 yılda 7 bin kişi aldıklarını, önümüzdeki yıl da yine 2 bin 500 civarında personel almayı planladıklarını açıkladı.

 
Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Karslı ile birlikte Malatya'nın Darende ilçesinde Ziraat Bankası Şubesi'ni ziyaret ederek çalışanlarla konuştular, Somuncu Baba Külliyesi'ne geçerek burada Darende Tanıtım Merkezi'nde incelemelerde bulundular.

Gazetecilerin bankaların yeni alacağı personellerle ilgili sorularını da yanıtlayan Can Akın Çağlar, her yıl 2 bin 500 kişi aldıklarını, son 7 yılda 7 bin personel istihdam ettiklerini söyledi.

Çağlar, ''Şu anda mülakatları devam eden bin dolayında arkadaşımız aramıza katılacak. Önümüzdeki yıl da yine 2 bin 500 civarında personel almayı planlıyoruz. Bu Ziraat Bankası için büyüme sürecinde olması gereken bir rakamdır'' diye konuştu.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Karslı da Darende ilçesini ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise Karslı ve Çağlar'ın iş adamlarıyla görüşmek ve Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'la fikir alış verişinde bulunmak üzere Malatya'ya geldiklerini kaydetti.

Çağlar ve beraberindeki heyete Darende Belediye Başkanı İsa Özkan da eşlik etti.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 26 Kas 2010 20:33:32
üzülerek paylaşıyorum bu haberi....


Hiçbir Meslek Kutsal Değildir
     
26 Kasım 2010 11:25
Bugün gazetesi yazarı Gülay Göktürk, 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili madalyonun öteki yüzünden bakan yazı kaleme aldı.

 
Bir Öğretmenler Günü'nü daha idrak ettik.
Ve her yıl olduğu gibi bu yıl da, öğretmenlerimizden maaş şikâyetinden ve pazarda limon satma öykülerinden başka bir şey işitmedik. Hani şöyle birazcık olsun, öğretmenler işini iyi yapıyor mu; eğitim kalitesi ne alemde; öğretmenlik mesleği dünyada nereye doğru gidiyor türünden bir tartışma; birazcık özeleştiri, çuvaldızı kendine batırma... Hayır, yok böyle şeyler. Varsa yoksa yakınma...
Tabii bir de, sözleşmeli öğretmenlik konusuna karşı bol bol feryat vardı: Öğretmenlik gibi bir meslekle "sözleşmeli personel" kavramı bağdaşır mıymış! Sözleşmeli çalışan bir öğretmenin aklını çocuklara vermesi, verimli olması düşünülebilir miymiş!
Söyledikleri laf üzerinde bir dakika düşünseler, özel okullarda sözleşmeli çalışan on binlerce öğretmenin nasıl olup da verimli -hatta çoğu zaman devlet memuru öğretmenlerden çok daha verimli- olduklarını izah edemeyeceklerini, dolayısıyla geliştirdikleri argümanın beş paralık değeri olmadığını hemen anlayacaklar. Ayrıca, sözleşmeli olunca verimli çalışmak mümkün değilse, sadece özel okul öğretmenleri de değil, özel sektörde çalışan milyonlarca insan nasıl verimli oluyor? Yoksa öğretmenlerimiz bu ülkede katma değerin sadece devlet memurları tarafından mı üretildiğini sanıyor?
Ne yazık ki öğretmenlerimizin böyle konuları düşünmek diye bir alışkanlığı yok. Dolayısıyla da dağarcıklarında yıllardır tekrarladıkları birkaç tekerlemeden başka bir şey yok. "Cumhuriyetin bekçileri"nden başlayıp "Biz geleceğin kuşaklarını yetiştiriyoruz"a kadar uzanan, öğretmenler hakkında kahramanlık menkıbeleri anlatmaya uzanan; "Unutmayın, sizi de bir öğretmen yetiştirdi", "Biz karpuz yetiştirmiyoruz, insan yetiştiriyoruz" gibi ifadelerle bizi, yaptıkları işin ne kadar eşsiz, ne kadar yeri doldurulmaz ve ne kadar "kutsal" olduğuna inandırmaya çalışan bir söylem sürüp gidiyor. Doğrusu biz de toplum olarak buna çanak tutuyoruz. Öğretmenleri yarı azizler-azizeler haline getirip her fırsatta saygı duruşları yaparak, haklarında kahramanlık menkıbeleri anlatarak, öğretmenliği herhangi bir meslek olmaktan çıkararak kutsuyor ve "dokunulmaz" kılıyoruz.
X x x
Her toplumda farklı mesleklerin farklı toplumsal prestijleri vardır; kimi daha prestijlidir, kimisi daha az... Ama kutsal meslek yoktur. Siz meseleyi prestijli bir meslek olmanın da ötesine götürüp kutsallaştırırsanız, durum problemli hale gelir. Çünkü bu kutsama beraberinde dokunulmazlık isteğini, imtiyaz ve hatta iktidar talebini de getirir, kutsallık iddiasındaki başka mesleklerde de gördüğümüz gibi...
Evet öğretmenlik önemli bir iştir ve işini iyi yapan bir öğretmen, işini iyi yapan her meslek sahibi kadar saygıyı hak eder. Ama hepsi bu kadar...
Peki neden bizde öğretmenlik kutsal bir meslek olarak algılanır?
Bunun sebebi, "milli eğitim" politikamız ve devlete ilişkin algımızdır. Bu politika öğretmeni devletle aile arasında bir köprü olarak görür. Devlet, yeni kuşakların yetiştirilmesinde, aileye kesinlikle güvenmediği için, aslında ailenin görevi olması gereken "sağlıklı, ahlaklı, üretken ve mutlu bir çocuk yetiştirme" görevini aileden alıp okula devreder. Öğretmenlerin asli görevlerini de bilgilendirmekten önce eğitmek (eğip büküp bir kalıba sokmak) olarak tanımlar. İşte bu asli görev tanımı içinde, öğretmenlik "kutsal" bir nitelik kazanırken öğretmenlerin iyi öğretmen olmak için bilgi çağını yakalama gibi zahmetli işlere girmelerine gerek kalmaz. Rejime sadık oldukları konusunda şüphe doğmadıkça kimse fazlasını istemez. İyi öğretip öğretmediklerine, verimlerine, yaratıcılıklarına, pedagojik formasyonlarına, bilgi dağarcıklarına bakılmaz.
Kısacası devlet, öğretmenler aracılığıyla yeni nesilleri devletleştirir. Ve bu süreç, hamasi nutuklarla taçlandırılıp, öğretmenler bir nevi "devlet misyonerleri olarak" kutsal bir kata yerleştirilir.
Kısacası, öğretmenlerin kendilerini yerleştirmeye çalıştıkları "eşsiz, benzersiz" pozisyon, aslında devletin pozisyonundan, yani devletin "ideolojik devlet" olmasından kaynaklanır. Eğer, devlet ideolojik devlet olmaktan uzaklaşıp nötrleşse, öğretmenlerin genç kuşakları "talim ve terbiye etmek; eğip büküp kalıba dökmek diye bir misyonu kalkacak ortadan. Geriye sadece bilgilendirme kalacak ki, böyle bir fonksiyon üzerinde "kutsallık" iddiası kurmak da pek kolay olmayacak...
Tabii, neden milyonlarca insan sözleşmeyle çalışırken, öğretmenlerin asla sözleşmeli olmaması gerektiğine dair iddialar da...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK