Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı tuba0006

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.537
  • 3.515
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.537
  • 3.515
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Ara 2010 21:32:44
 Önemli karar :
Mahkeme, Yüksek Lisans Yapan Üyemize Uzman Öğretmenlik Sertifikası Verilmesine Karar Verdi
 

Yüksek lisans yaptığı için kariyer basamakları yükselme sınavlarından muaf olan ve 2006 yılında uzman öğret- menlik unvanın verilmesi için idareye başvuran üyemizin, kontenjan yetersizliği nede- niyle başvurusu reddedilmişti.

 

Anayasa Mahkemesi’nin 18.03.2009 tarih 21173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.05.2008 tarih ve F:2004/83, k:2008/107 sayılı kararıyla, üyemizin başvurusunun reddedilme gerekçesi olan kontenjan sınırlaması iptal edilmiştir. Kontenjan sınırlamasının iptal kararı üzerine üyemiz, 24.03.2010 tarihinde idareden uzman öğretmenlik unvanı verilmesi talebinde bulunmuş, idarenin olumsuz cevabı üzerine Konya Şube Avukatımız tarafından Konya 1. İdare Mahkemesi’nde açılan dava üyemizin lehine sonuçlanmıştır.

 

Bu kararla birlikte Kariyer Basamaklarında Yükselme sınavlarında başarılı olup uzman öğretmen olamayan ve yüksek lisans yapmış olup 2006 yılında yapılan değerlendirmeye başvuruda bulunan, ancak kontenjan yetersizliği gerekçesi ile uzman öğretmen olamayan üyelerimiz adına açtığımız davalardan karara bağlananların tamamı lehimize sonuçlanmıştır.

 

kaynak : memur biz

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 03 Ara 2010 16:16:08
Amaç Süreci Kesintiye Uğratmamak   
03 Aralık 2010 14:10

Danıştay'ın aldığı SBS kararının gerekçesinde, “başlamış bir süreç olduğu ve bu sürecin kesintiye uğramaması gerektiği” sebep gösterildi.
 
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca, 2010-2011 öğretim yılında yapılacak 7. sınıf Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) yürütmesinin durdurulmasına yapılan itiraz kabul edilirken, buna gerekçe olarak, “başlamış bir süreç olduğu ve bu sürecin kesintiye uğramaması gerektiği” gösterildi.
Bir öğrenci velisi Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan “... kademeli olarak ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinden...” ibaresinin ve 2010-2011 Öğretim Yılında yapılacak 7. sınıf SBS'nin ve Yönetmeliğin 3. maddesi ile Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'ne eklenen Geçici 3. maddenin “2009-2010 Öğretim Yılında 6., 7. ve 8. sınıfta öğrenim gören öğrencilere, bu tarihte yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümleri uygulanır” düzenlemesinin iptali ile yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a dava açmıştı.

Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, “2010-2011 Öğretim Yılında yapılacak 7. sınıf SBS'nin yapılmasında Anayasal eşitlik ilkesine ve hukuka uyarlık görülmemiştir” diyerek 2010-2011 öğretim yılında yapılacak 7. sınıf SBS'nin yürütmesini durdurdu.

Bunun üzerine, davalı MEB, daire kararına itiraz etmiş ve kararın kaldırılmasını istemişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da dün MEB'in itirazını oy çokluğuyla kabul etti.

Öte yandan, Kurul kararına, "öğrencilerin 6'ıncı sınıftan itibaren hazırlandığı ve başlamış bir süreç olduğu, bu sürecin kesintiye uğramaması gerektiğini" gerekçe gösterdi. (Anka

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 03 Ara 2010 16:17:39
Eğitimde Yapboz Aileleri İsyan Ettirdi   
03 Aralık 2010 10:31

Danıştay, bir velinin itirazıyla iptal edilen 7. sınıf SBS'nin yapılmasını kararlaştırdı. Sınav yok diye çocukları dershaneden alan veliler “Ailece kobay olduk” diye isyan etti.
 
Yeni öğretim yılında yapılıp yapılmayacağı tartışmalı hale gelen 7. sınıf Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ile ilgili son kararı Danıştay verdi. İdari Dava Daireleri Kurulu, 7. sınıf SBS'nin iptaline ilişkin yürütmenin durdurulması hakkında Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı itirazı kabul etti. Bir öğrenci velisinin 10 Temmuz'da açtığı davanın üzerine gerçekleşen itiraz görüşmesine göre, SBS'nin kademeli olarak kaldırılması kapsamında iptal edilen sınavın yapılması kararlaştırıldı. Sınavın yapılmayacağı düşüncesiyle, dershanelerden kayıtları alınan 7. sınıf öğrencileri karar karşısında şaşkına döndü. İstanbul Kartal'daki Mahmut Kemal İnal İlköğretim Okulu 7. Sınıf öğrencisi Ayceren Uygun'un babası Şahin Uygun, geçen yıl SBS'de 469 puan alan kızını bu yıl mahkemenin ne yönde bir karar vereceğini kendilerinin kestirememesi nedeniyle, dershaneye devam ettirdiklerini belirtti.

'GELECEKLERİYLE OYNANIYOR'

Ayceren'in bir iptal edilip, bir yeniden yapılması kararı alınan SBS karşısında büyük şok yaşadığını ifade eden baba Uygun “Kızım dershaneyi bırakmadı, ama birçok arkadaşı bıraktı. 11 yaşındaki bir çocuk için gerçekten ağır bir durum. Resmen kobay oldular. Avrupa'daki yaşıtları bu yaşta mesleğini seçiyor. Biz sınavına karar vermiyoruz. Gelecekleriyle oynanıyor biz de seyretmek zorunda kalıyoruz” sözleriyle tepki gösterdi.

YAP-BOZ TAHTASI GİBİ OLDUK

Ankaralı 7. sınıf öğrencisi Berfin Yılmaz'ın babası Süleyman Yılmaz, eğitimci bir anne baba olmalarına karşın kızlarına durumu açıklamakta büyük zorluk yaşadıklarını söyledi. Çocuklarının dershaneye gitmediğini ama birçok arkadaşının dershaneyi sınav iptalinden sonra bıraktığını söyleyen Yılmaz “Çocukların yaşamı yap boz tahtası gibi. Biz aileler de arada kalıyoruz” dedi. Uğur Dershanesi Eğitim Koordinatörü Turgay Polat ise “Sınav olmayacak diye çalışmayı bırakanlar en az bir ay geri durumda. Açığı kapatamazlarsa mağdur olacaklar” diye konuştu. (Star)

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 03 Ara 2010 16:18:33
7. Sınıflar İçin SBS Yapılacak   
02 Aralık 2010 11:55

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 7. sınıf Seviye Belirleme Sınavı'yla ilgili kararını açıkladı.
 
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2010-2011 öğretim yılında yapılacak 7. sınıf Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazı kabul etti. Buna göre, 2010-2011 öğretim yılında 7. sınıflar için SBS yapılacak.

Bir öğrenci velisi, 10 Temmuz 2010 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in, Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) kademeli olarak kaldırılmasını öngören bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, 2010-2011 öğretim yılında yapılacak 7. sınıf SBS'nin yürütmesini durdurmuştu.

Davalı MEB, daire kararına itiraz ederek, kararın kaldırılmasını istedi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, MEB'in itirazını oy çokluğuyla kabul etti.
 
 

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 03 Ara 2010 16:20:46
Türbanla Derse Girince Ders Bahçede Yapıldı   
03 Aralık 2010 11:01

İlköğretim okulunda sınıfa giren türbanlı öğrenci sınıftan çıkmayınca öğretmen dersi diğer öğrencileriyle bahçede yaptı
 
Mersin'de ilköğretimde yaşanan türban krizi konusunda ne yapacağını şaşıran öğretmen, çareyi türbanlı öğrenciyi sınıfta bırakıp diğer öğrencileri bahçeye çıkararak ders yapmakta buldu.

Geçtiğimiz ay okuduğu Sakarya İlköğretim Okulu'na türbanla gelerek derse girmeye çalışan M.G., zaman zaman okula yine türbanla geldi, ancak yine derse alınmayınca bir süre okul bahçesine oturup yeniden evine döndü. Bir süre önce kız öğrencinin ailesine devamsızlığı 60 günü geçtiği için okul tarafından uyarı mektubu gönderildi. Aile aldığı uyarı mektubu ve kendilerine para cezası kesileceği ihtarının ardından öğrenciyi yeniden okula göndermeye başladı.

Son olarak dün sabah saatlerinde yeniden okuduğu Sakarya İlköğretim Okulu'na babası ile birlikte gelen 13 yaşındaki M.G. yine derse alınmadı. Öğretmenler ve okul yöneticileriyle konuşurken iddiaya göre "Tuvalete gideceğim" diyerek odadan çıkıp koşarak eğitim gördüğü 8-C sınıfına giren M.G. sırasına oturdu. Öğretmen ve yöneticilerin uyarılarına karşın sınıfta kalmayı sürdüren M.G., "Vali veya Milli Eğitim Müdürü gelip beni dışarıya çıkartsın. Ben böyle derse gireceğim" diyerek karşı koydu.

Teknoloji ve Tasarım dersinde yaşanan gerginlik üzerine okul idarecileri sınıftaki öğrencileri dışarı çıkarttı. Öğretmen, banklara oturan öğrencileriyle bahçeye ders yaptı. M.G. de sınıfta tek başına oturduktan sonra öğle tatilinde evine gitti.

Yasal olarak öğrenciyi okuldan atamayan öğretmenler, kendilere gelecek bir talimatı beklerken, okul müdürünün ise rapor aldığı öğrenildi.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 03 Ara 2010 16:22:08
Engelliler İçin 100 Bin Kapak Topladılar   
03 Aralık 2010 13:53

Zeytinburnu Kazım Özalp ilköğretim okulu öğrencileri, Dünya Engelliler Günü'nde anlamlı bir kampanyaya imza attı.
 
Zeytinburnu Kazım Özalp ilköğretim okulu öğrencileri, Dünya Engelliler Günü'nde anlamlı bir kampanyaya imza attı. Minik öğrenciler, Ataşehir Belediyesi'nin başlattığı '1000 plastik kapağa 1 sandalye' kampanyasına katılarak 100 bin plastik kapak topladı.

Ataşehir Belediyesi tarafından İstanbul'daki okullara gönderilen 'Engellilere için 1000 plastik kapağa 1 sandalye' kampanyasını dikkate alan Zeytinburnu Kazım Özalp İlköğretim Okulu öğretmenleri, öğrencileriyle birlikte plastik kapak toplamaya başladı. Öğretmenlerin telkinleriyle birlikte okula gidip gelirken ve tatillerde sahillerde dolaşarak plastik kapak toplayan öğrenciler, yaklaşık 100 bin rakamına ulaştı. Öğrenciler, okula gelirken topladıkları plastik kapakları okul önünde hazırlanan boş alana boşalttı.

Öğrenciler, hedefinin Aralık ayı sonuna kadar 500 bin plastik kapak toplamak olduğu belirtti. Okula geliş gidiş yolunda ve boş zamanlarında plastik kapak topladığını belirten 8. sınıf öğrencisi Zeynep Kucar, plastik kapak toplayarak engelli insanlara yardım yapmak ve onlara tekerlekli sandalye almak istediklerini belirtti. Kucar, "Okula geliş gidişimiz sırasında yolda gördüğümüz kapakları topluyoruz. Evimizde biriktirdiğimiz veya çevremizden topladığımız kapakları okula getirerek, engellilere yardım etmeye çalışıyoruz." dedi.

Kazım Özalp İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Sevim Mollaoğlu da, Ataşehir Belediyesi tarafından kendilerine gönderilen yazıda 'Engelliler için 1000 plastik kapağa 1 sandalye' kampanyasını değerlendiklerini söyledi. Mollaoğlu, "Öğretmenler ve öğrenciler olarak bu kampanyaya dahil olmak istedik. Ve öğretmenlerimiz kampanyayı öğrencilere anlattı. Öğrenciler de büyük bir özveriyle her yerden kapakları toplayarak okula getirdiler. Hem çevre temizliği için, hem de geri dönüşüm yöntemiyle kazanılacak yardımlardan engellilere yardım toplamak istedik. " diye konuştu.

Dünya Engelliler Günü'nde öğrencilerinin anlamlı bir davranış sergilediğini belirten Türkçe öğretmeni Orhan Bekir ise, "Dünya Engelliler Günü'nde bu kampanyayı değerlendirdik. Sonuçta böyle sosyal durumlara herkesi katılması gerekir. Biz şu an 100 bin kapak topladık. Ama amacımız 500 bin kapak toplamak. Öğrencilerimiz her yerde plastik kapak toplayıp getiriyorlar. Evlerinde engelli oldukları için çıkamayan insanlara böylece yardım etmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

Çevrimdışı smncn2009

  • B Grubu
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 04 Ara 2010 20:54:43

Vali Yardımcısı: Bodrum'da velileri bakımlı, öğretmenleri döküntü buldum


MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki, ‘Çocuktaki Değişimi Anlama Sağlıklı Aile ve Toplum İlkelerini Güçlendirme Projesi’ seminerinde, Vali Yardımcısı Mestan Yayman'ın “Bodrum'da velileri bakımlı, öğretmenleri döküntü buldum. Bazı öğretmenler ev ziyaretlerine gitmeyip, bira içiyor, kağıt oynuyor. Al kızı ver papazı yapıyor” sözleri damgasını vurdu. Yayman'ın bu sözlerine tepki gösteren bazı veli ve öğretmenler salonu terketti. Eğitim-Sen Bodrum Temsilciliği de Yayman'ı bu sözleri nedeniyle kınayıp, öğretmenlerden özür dilemeye davet etti.

Muğla Valiliği tarafından Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi'nde, ‘Çocuktaki Değişimi Anlama Sağlıklı Aile ve Toplum İlkelerini Güçlendirme Projesi’ kapsamında bir seminer düzenlendi. Seminere aynı zamanda projenin koordinatörlüğünü de yapan Vali Yardımcısı Mestan Yayman, konuşmacı olarak katıldı. Gazi Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Metin Gördük ve Muğla Anadolu Lisesi Özlem Gürbüz’ün de konuşmacı olmalarına rağmen seminere katılmadı.

İki saat süren ve aralarında öğretmenlerinde bulunduğu 400 velinin izlediği seminerin açılışında konuşan Vali Yardımcısı Yayman'ın “Bodrum’da velileri bakımlı, öğretmenleri döküntü buldum. Bazı öğretmenler ev ziyaretlerine gitmeyip, bira içiyor, kağıt oynuyor. Al kızı ver papazı yapıyor” sözleri buz gibi bir hava estirdi. Aralarında öğretmenlerinde bulunduğu yaklaşık 40 veli Yayman'ın bu sözlerini tepki gösterip, salonu terketti. Yayman daha sonra konuşmasına velilerden çocuklarına sahip çıkmaları konusunda önerilerde bulunarak, devam etti.

YAYMAN, “ESPRİ YAPTIM”

Seminerin sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada sözlerinin yanlış anlaşıldığını ileri süren Yayman, “Bodrum'da velileri bakımlı, öğretmenleri döküntü buldum” sözünü espri olsun diye söylediğini ileri sürdü. Yayman, “Ne mühim bir şeyi olacak ki bunun. Arkadaşlar, alındıysa özür dileriz. İnsanları güldürmek için espri yapıyoruz. Velileri biraz daha onore etmek için kullanılmış bir sözdü. Dört, beş öğretmeniimiz bu sözümün ardından yerlerinden kallkmıştı. Demek, öğretmenlerdi. Bizler bu işi yaparken hakikaten çok fedakarca davranıyoruz. Bu semineri yaparken hafta sonları da çalışıyoruz. Alınganlıklar olabiliyor. Ancak, kesinlikle alınmaları için söylemedim” diye konuştu.

Velilerden Neslihan Gökçeoğlu, Vali Yayman'ın velileri yüceltmek isterken öğretmenlere hareket etmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “En kutsal mesleklerden biri öğretmenliktir. Çocuklarımı yetiştiren öğretmenlere hakareti içime sindiremediğimi için oradan ayrıldım” dedi.

EĞİTİM-SEN'DEN KINAMA

Eğitim-Sen Bodrum Temsilciliği de yaptığı yazılı açıklamayla Yayman'ı bu sözleri nedeniyle kınayıp, öğretmenlerden özür dilemeye davet etti. Açıklamada, Vali Yardımcısı Yayman'ın öğretmenlerden ev ev dolaşarak yardımam muhtaç velilerin tespit edilmesini istediği vurgulanarak, “Yayman, ayakları yere basmadığı ileri sürülen projesine destek olmadıkları için daha önce de öğretmenleri suçlamıştı. Ülkemizde yardıma muhtaç olup da tespit edilmemiş aile yok denecek kadar azdır. Çocuk Esirgeme Kurumu, Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve muhtarılıklar bu işi zaten yapmakta. Yardıma muhtaç aileleri tespit etmek öğretmenlerin işi değil. Öğretmenlere sorulursa, okullarındaki yardıma muhtaç öğrencileri bildirirler. Yayman, öğretmenleri asli görevlerinin dışında işlerde görevlendirmek istemektedir. Bu istek yanlış olduğu kadar, anlamsızdır. Asıl olan herkesin kendi işini yapmasıdır” denildi.

Nilüfer KANDIRMIŞ/BODRUM (Muğla), (DHA)

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Ara 2010 15:36:30
Kar yağdı ilk tatil haberi geldi
12-12-2010 / 14:50

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 12 Ara 2010 16:10:28
20 madenci karda mahsur kaldı
12.12.2010 - 15:39

Konya Derebucak'ta bir maden ocağında çalışan 20 işçi, kar yağışı nedeniyle dün akşamdan beri mahsur.

Konya'nın Derebucak ilçesinde bir maden ocağında çalışan 20 işçi kar yağışıyla madenden dönemedi.

İşçiler, dün akşamdan beri yağan yoğun kar nedeniyle mahsur kaldı. İşçileri kurtarmak için çalışmalar sürüyor.

Beyşehir Kaymakam Vekili ve Derebucak Kaymakamı İsmail Baş, kar yağışı nedeniyle köy yollarının büyük bölümünün ulaşıma kapandığını söyledi.

Konya'da toplam 242 köy yolu kar nedeniyle ulaşıma kapalı durumda.

(soL - Haber Merkezi)

Çevrimdışı smncn2009

  • B Grubu
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 12 Ara 2010 17:05:47
Türkiye'de 32 binin üzerinde milyoner var

Türk bankacılık sisteminde Ekim itibariyle 582 milyar 468 milyon TL’ye ulaşan mevduatın yüzde 46’sının milyoner hesaplarında tutulduğu belirlendi. Yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerden oluşan 33 bin 245 milyoner mudi hesabında, toplam 267 milyar 249 milyon TL bulunuyor. Son bir yılda milyonerlerin hesabında tutulan mevduat 60 milyar 378 milyon TL artarken, milyoner mudi sayısındaki artış 4 bin kişiyi aştı. Son 10 ayda ise milyoner sayısı 2 bin 68 kişi artarken, aynı dönemde milyonerlerin bankalarda tuttuğu toplam mevduat ise 45 milyar 601 milyon TL’lik artış gösterdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Ekim ayı İnteraktif Aylık Bülten verilerine göre, bankacılık sektörü genelindeki Türkiye’nin toplam mevduatının 582 milyar 468 milyon TL olduğu belirlendi.

Toplam mevduatın 563 milyar 880 milyon TL’sinin yurt içi yerleşiklere, 18 milyar 588 milyon TL’sinin ise yurtdışı yerleşiklere ait olduğu öğrenildi. Ekim itibariyle, yurtiçi yerleşiklere ait mevduat hesaplarının yüzde 45’ini 1 milyon TL’nin üzerindeki hesaplar oluşturdu. Ekim itibariyle yurtiçinde yerleşiklerin bu mevduat hesaplarında tuttuğu para 256 milyar 485 milyon TL olurken, 1 milyon TL üzeri hesaba sahip olan mudi sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28.9 artışla 32 bin 385 oldu.

Yurtiçinde bulunan milyoner sayısı son bir yıl içinde 4 bin 41 kişi artarken, sahip oldukları mevduat toplamı ise 57 milyar 316 milyon TL artış gösterdi. Türkiye’nin (yurtiçi) milyoner mudi sayısında son 10 ayda ise 2 bin 144 kişilik artış yaşanırken, mudilerin hesaplarında tuttukları para ise 43 milyar TL’nin üzerinde arttı.

-YURTDIŞINDAKİLERİN MİLYONER HESAPLARINDA 10.8 MİLYAR TL VAR-

Yurtdışında yerleşik 860 milyonerin sahip olduğu mevduat toplamı ise Ekim ayı itibariyle 10 milyar 763 milyon TL’yi aştı. Geçen yıl 10 aynı dönemde yurtdışında yerleşik 892 kişinin Türk bankacılık sisteminde milyoner hesaplarında tuttukları mevduat 7 milyar 702 milyon TL düzeyindeydi. Ekim 2010 itibariyle yurtdışı yerleşiklere ait 1 milyon TL üzerindeki mevduat hesapları, yabancılara ait toplam mevduatın yüzde 58’ini oluşturdu. Böylece Ekim itibariyle yurtiçi ve yurtdışı milyonerlerin sayısı 33 bin 245 oldu. Söz konusu mevduat hesaplarındaki para ise 267 milyar 249 milyon TL’ye ulaştı. Son bir yılda yerli ve yabancı milyoner mudilerin sayısı yaklaşık 4 bin 9 kişi, hesaplarındaki mevduat ise 60 milyar 378 milyon TL artış gösterdi. Son 10 ayda ise yurtiçi ve yurtdışındaki milyoner sayısı 2 bin 68 kişi artarken, aynı dönemde milyonerlerin bankalarda tuttuğu toplam mevduat ise 45 milyar 601 milyon TL’lik artış gösterdi.

-98 MİLYON MEVDUAT HESABI BULUNUYOR-

Ekim ayı itibariyle yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin sahip olduğu 47 milyon 357 bin 318 hesapta 10 bin TL’ye kadar, 3 milyon 111 bin 802 hesapta 10-50 bin TL arası, 1 milyon 106 bin 370 hesapta 50-250 bin TL arası, 167 bin 602 hesapta 250 bin-1 milyon TL arası mevduat bulunduğu tespit edildi. Sırasıyla bu hesaplarda, 31 milyar 422 milyon TL, 76 milyar 578 milyon TL, 122 milyar 5 milyon TL, 85 milyar 214 milyon TL olduğu belirlendi. Böylece, milyonerlerle birlikte Türkiye’de 98 milyon 276 bin 754’ü yurtiçi yerleşiklerin, 597 bin 722’si yurtdışı yerleşiklerin olmak üzere toplam 98 milyon 874 bin 476 mevduat hesabı bulunduğu görüldü.
(ANKA)  12 Aralık 2010

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 13 Ara 2010 16:35:02
Allianoi'yi öldürdüler!

13.12.2010 - 11:21


Allianoi antik kenti kumların altına gömüldü. Kumların altında ölüme terk edilen antik kent, mahkeme kararını bekliyor.

İzmir'in Bergama İlçesi'nde baraj suları altında kalacak olan Allianoi antik kenti kumla tamamen örtüldü. Allianoi'nin yerini alan kumları görenler büyük üzüntü yaşıyor.

İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararının ardından, antik kentte 10 yıl süren kazı çalışmaları yapılmış, pek çok tarihi eser gün ışığına çıkarılmıştı.

Kentin kurtarılması için açılan davalara, yapılan eylemlere rağmen Allianoi kumlara gömüldü.

Antik kentin kumla kaplanarak baraj sularının altında bırakılmasına karar veren İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun, geçen ağustos ayında aldığı kararın iptali için açtıkları davanın sonuçlanması bekleniyor.

Ancak Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a mahkeme kararının beklenmesi yönünde yapılan çağrılar karşılık bulamadı.

Dava İzmir 4'ünca İdare Mahkemesi'nde sürüyor.

(soL-Haber Merkezi)

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 15 Ara 2010 17:05:57
Öğretmenleri en çok etkileyen kitap

10:34 | 15 Aralık 2010

İlköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin en çok etkileyen kitaplar sıralamasında ilk sırada "Şu Çılgın Türkler" kitabı başı çekiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığınca "İlköğretim ve Ortaöğretim Okullarında Görev Yapan Öğretmenlerin Okuma Kültürlerinin Değerlendirilmesi" araştırması yapıldı.

Araştırma, 14 ilde, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan bin 348 sınıf öğretmeni, 2 bin 690 branş öğretmeni olmak üzere toplam 4 bin 308 öğretmen üzerinde yapıldı.

Araştırmaya göre, anket uygulanan öğretmenlerin boş zamanlarını değerlendirmedeki birinci öncelikleri "kitap okuma", ikinci öncelikleri "TV izleme", üçnücü öncelikleri ise "dinlenme" olarak belirlendi. Öğretmenlerin en alt sırada tercih ettikleri boş zamanlarını değerlendirme tercihleri arasında "internet kafeye ve kahvehaneye gitmek" yer alıyor.

"Öğretmenlerin yeterince okuduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna, öğretmenlerin yüzde 53.9’u "kısmen", yüzde 28.1’i "evet", yüzde 18’i ise "hayır" yanıtını verdi.

"Öğretmenlerin okuma nedenlerinin neler olduğu" sorusuna verilen cevaplar arasında ilk sırada "bilgi edinmek", ikinci sırada "mesleğimde kendimi geliştirmek için" ve üçüncü sırada "kendimi yetiştirmek için" cevapları geliyor. Bu soruya öğretmenlerin yüzde 2.9’u "uyku gelmesi için", yüzde 9’u "bir görevi yerine getirmek için", yüzde 16.8’i "eğlenmek için", yüzde 18’i de "zihni meşgul ederek sıkıntının yönünü değiştirmek" şeklinde cevaplar verdi.

Araştırmaya göre, öğretmenler kitap okumama nedeni olarak ilk sırada "zaman darlığını" gösteriyor. Bunu sırasıyla "maddi yetersizlik", "okumaktan hoşlanmama", "sağlık nedeni", "bulunduğu yerde kitap alınacak yerin olmaması" ve "bulunduğu yerde kütüphane olmayışı" şeklindeki nedenler izliyor.

"Öğretmenlerin okuma materyallerindeki tercihlerinin" de araştırıldığı çalışma sonucuna göre, tercihlerde birinci sırada gazete, ikinci sırada kitap ve üçüncü sırada ise internet gazetesi bulunuyor.

Öğretmenler, okudukları metin tercihlerinde birinci önceliklerini "sanat metinlerinden" yana kullanıyor. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu okumanın kendilerine olabilecek katkıları arasında "genel kültürün gelişmesini" gösteriyor.

-"KİTAPLAR PAHALI"-

Araştırmada öğretmenlerin kitap, dergi ve gazeteleri okuma durumları da araştırıldı. Buna göre, öğretmenler kitap, dergi ve gazeteyi "kısmen" okuduklarını belirtti.

Öğretmenlerin yüzde 56.8’i, gelirlerinden yıllık 1-100 TL arasında kitap için pay ayırdığını, yüzde 54.9’u ders kitapları haricinde kitaplıklarında 10-100 arasında kitap bulundurduğunu ifade etti.

Çoğunluğu akşam saatlerinde ve evde kitap okuduğunu belirten öğretmenlerden, yılda 4-8 kitap okuduğunu belirtenler ilk sırada yer alıyor.

Araştırmaya göre öğretmenlerin kitap okumak için birinci öncelikli tercih ettikleri mevsim "kış" iken, ikinci sırada "yaz" geliyor.

Öğretmenlerin okumak için tercih ettikleri ilk beş alan arasında sırasıyla "roman-hikaye", "alanla ilgili metinler", "eğitimle ilgili metinler", "tarihle ilgili metinler" ve "bilim teknikle ilgili metinler" bulunuyor. Tercihlerin son sırasında ise "moda tasarımı", "müzik ile ilgili metinler", "eleştiri" gibi alanlar yer alıyor.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğunluğu kitap ve dergileri temin etmede "satın alma" yöntemini kullandıklarını belirtirken, yüzde 62.2’si kitap fiyatlarının "pahalı" olduğu fikrini dile getirdi.

 -ÖĞRETMENLERİ ETKİLEYEN KİTAPLAR-

"En son okuduğunuz kitap nedir?" sorusuna öğretmenlerin büyük bir kısmı "Şu Çılgın Türkler" yanıtını verdi. Bu kitabı sırasıyla "Secret", "Küçük Şeyler", "Efendi", "Da Vinci Şifresi", "Latife Hanım", "Ferrarisini Satan Bilge", "Mutluluk" isimli kitaplar takip ediyor.

Milliyet

( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 16 Ara 2010 19:55:02
Kadrolu öğretmenler için yer değiştirme başvuruları

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kadrolu öğretmenler için özür durumuna bağlı yer değiştirme başvurusu alacak.

12:46 | 16 Aralık 2010

MEB’den yapılan yazılı açıklamada, bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında görev yapan kadrolu öğretmenler için 2011 yılı yarıyıl tatili dönemi özür durumuna bağlı yer değiştirme başvuru ve atama işlemlerinin yapılacağı bildirildi.

Buna göre, öğretmenlerin yer değiştirme başvuru ve atama işlemleri 27 Aralık 2010-20 Ocak 2011 tarihleri arasında yapılacak.

Milliyet

( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 20 Ara 2010 19:34:31
Mesleki ve teknik öğretmenler de isyanda

20.12.2010

Meslek liselerini tercih eden öğrenci sayısı arttı. Ancak son 11 yılda mesleki ve teknik öğretmen kadroları 2 binden 500'e kadar düştü.

Öğrenci artıyor ama öğretmen atanmıyor

Oğuz Sayar, 10 yıl önce Gazi Üniversitesi Tesisat Öğretmenliğinden mezun oldu. Çobanlık, kahvehanede çıraklık yaptı, internet kafede çalıştı ama bir tek branşında öğretmenlik yapamadı çünkü hâlâ atama bekliyor. Sadece Oğuz Sayar değil 70 bin mesleki ve teknik öğretmen, kadroların son 11 yılda 2 binlerden 500’e düşmesi yüzünden yıllardır atama bekliyor. Mesleki eğitimin yüzde 28’den yüzde 43’e yükseldiği Türkiye’de 2003-2009 arasında atananlardan sadece yüzde 9.5’i meslek öğretmeni.

18 fakülte kapandı
Milli Eğitim Bakanlığı, her fırsatta mesleki eğitimin önemini vurguluyor. Ancak meslek liselerine gerektiği kadar öğretmen atanmıyor. Kimi alanlarda kadrolar tekli hanelere kadar düştü. İstihdam sorununa çözüm üretmek için 18 mesleki ve teknik eğitim fakültesi kapatıldı. Fakülteler en son 2009’da öğrenci aldı.Teknik eğitim fakülteleri yerine teknoloji fakülteleri, mesleki eğitim fakülteleri yerine de sanat ve tasarım fakülteleri açıldı. Teknoloji fakültesi mezunları mühendis olacak, öğretmen olmak isterlerse formasyon alacaklar. Peki ya yıllardır atama bekleyen mezunlar ne olacak?

Yedi yıldır atama bekleyen Ayşe Çelik, Gazi Üniversitesi El Sanatları öğretmenliğinden mezun. Kadrolu olarak atanamadığı için ücretli olarak bir ilköğretim okulunda teknoloji tasarım öğretmenliği yapıyor. 28 yaşındaki Çelik şöyle konuşuyor:

“Alanımızdaki öğretmen açığı 400. Ancak üç, beş kişilik atama yapılıyor. Okulların yanı sıra halk eğitim merkezlerine, rehabilitasyon merkezlerine de atanabiliyoruz ama yapılmıyor. Öğretmen açıkları 500 TL alan ücretli öğretmenlerle dolduruluyor. “

Sadece 47 kişi atandı
Tesisat öğretmenliği mezunu olan Oğuz Sayar ise Eskişehir’de ağabeyinin internet kafesinde çalışıyor. Yeşil kart sahibi Sayar,Türkiye genelinde 184 okulda tesisat öğretmenliği yapabileceğini, bu okulların her birinde de kadro açığı olduğunu vurgulayarak “Son atama döneminde barajı aşıp 280 kişi tercih yaptı. 47 kişi atandı”

‘MEB’in öncelikleri yanlış’
Eski YÖK Başkanvekili Prof.Dr. İsa Eşme’ye göre sorunun iki nedeni var: “Bu fakültelerin kontenjanları ölçüsüz arttırıldı ve MEB’in atama öncelikleri yanlış. 2003-2009’da atanan 147.702 öğretmenin yüzde 9.5’i mesleki eğitime ayrıldı. 2007’de, teknik eğitim fakültelerini uygulamalı bilimler fakültesine dönüştürecektik. Bizden sonra proje değiştirildi. Bu fakülteler yerine ‘teknoloji fakültesi’ adıyla mühendislik fakültelerinin benzeri açıldı. Meslek lisesi öğretmenliği formasyon eğitimine indirgendi. Atanma şansı daha da azaldı.”

Uzay Mühendisliği
Fen-matematik puanından öğrenci alan bölümün eğitimi 4 yıl. Uzay mühendisliğini, ROKETSAN’da çalışan İlke Akbulut anlattı:

Hangi dersleri alır? Matematik-fiziğin yanı sıra hava uzay yapıları, yörünge mekaniği, roket itkisi, uzay ortamı, uzay aracı sistem tasarımı, uydu yönelme kontrolü.
Nerede çalışır? Roketsan, Aselsan gibi savunma sanayiinde, havacılık sektöründe ve TÜBİTAK-Uzay gibi enstitülerde çalışılabiliyor.
Ne iş yapar? Uyduların, uzay araçlarının tasarım ve geliştirilme aşamasında sistem mühendisliği yapar. Uydunun tasarımından üretimine, uzaya fırlatılmasından yörüngeden çıkartılmasına kadar her aşamada çalışır.
Hangi yetenekler lazım? Analitik düşünce yeteneği ve kendini geliştirme isteği.
Artıları eksileri neler? Artısı yapısal, elektronik gibi birçok disiplinde bilgi edinilmesi. Eksisi, yeni olduğu için mesleğin az bilinmesi.


UMAY AKTAŞ SALMAN/Radikal

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 21 Ara 2010 11:40:08
‘Kesintili eğitim’ kararı resmileşti

8 yıllık kesintisiz eğitimin, bölünmesine neden olabilecek tavsiye kararlarının alındığı 18. Milli Eğitim Şûrası’na “resmiyet” kazandırıldı

ANKARA Milliyet - 21 Aralık 2010

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şûra kararlarını yayımladı. Kararlar, MEB’in bundan sonraki eğitim politikalarını belirlerken göz önünde bulundurulacak.
8 yıl yerine 13 yıllık zorunlu eğitimi “1+4+4+4” şeklinde kesintili hale getiren sistem ile seçmeli din dersini öngören tavsiye kararları MEB’in internet sitesinden kamuoyuna duyuruldu. Bu arada Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 2011 yılında üniversitelerde okuyan öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan alacağı ve almakta olduğu kredilere ilişkin bir çalışmanın bu hafta sonuna kadar netleşeceğini bildirerek, 200 lira burs ücretinin artırılacağı sinyalini verdi.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK