Yorumsuz! : Haberler

Öğrencilerin Karnede Sahtecilik Olayı
 
' e-okul'' sistemine usulsüz olarak giren 90 lise öğrencisi, karne notlarını değiştirdi.
Bin 236 öğrencinin eğitim gördüğü Manisa Lisesi'nde, 2010-2011 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona ermesinden önce karnelerin basımı sırasında, karne notlarının sisteme dışarıdan müdahale yoluyla usulsüz girilerek, değiştirildiği fark edildi.

Öğretmenlerin durumu fark etmesi üzerine yapılan ilk incelemede, yaklaşık 90 öğrencinin karne notunun değiştirildiği tespit edilerek, olay İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirildi.

VALİLİK SORUŞTURMA BAŞLATTI

Manisa Vali Vekili Salih Gürhan, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve müfettiş görevlendirildiğini söyledi.

''Gereken neyse yapılacaktır" diyen Gürhan, "Sisteme nasıl girildiği konusunda henüz fazla bir bilgi yok. Müfettiş raporu olmadan, bir bilgi sahibi değiliz. Ancak olay doğru, e-sisteme girildiği ve not tahribatlarının yapıldığı doğru. Valilik olarak gerekli soruşturmayı açtık. Daha sonra konuyu sizlerle paylaşacağız. Yaklaşık 90 öğrencinin notlarında değişiklik yapıldığı konusunda tespitimiz var'' dedi.

Manisa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necati Abalı ise söz konusu öğrencilerin bulunduğu sınıflarda karne dağıtılmayacağını belirtti.

 e- okul öğrencilere açık olmamalı... açık olsa bile sınırlı saatlerde olmalı...

Performans Ödevleri Kaldırılacak
Öğrencilere Performans ödevi müjdesi
Milli Eğitim Bakanlığı ise yarı yıl tatilinde hem velilere hem öğrencilere rahat nefes aldıracak bir müjdeye hazırlanıyor. Bakanlık, şikayetler üzerine, velilerin ve öğrencilerin kabusu haline gelen ağır ve yoğun performans ödevlerine sınır getiriyor. Ödevleri velilerin yaptığını göz önüne alan Bakanlık, 2. dönemde performans ödevlerinin sayısında azaltmaya gidecek
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 inşallah gerçekleşir.. mükemmmel bir haber... performans görevlerine ayırdıkları  zamanı derslerine ayırsınlar daha başarılı olurlar...
 

  MEB’E BASINA YANSIYAN KPSS DIŞI ATAMALARI SORDUK   
                                                                    29.01.2011 - 18:58
              Birtakım haber sitelerinde bir müsteşar ile bir genel müdürün eşinin açıktan atama yoluyla öğretmen olduğuna ilişkin bilgiler isim ve okul adı verilmek suretiyle yayınlanmaktadır.

            Basında yer alan haberler doğrultusunda ismi geçen kişilerin atamalarının yapılıp yapılmadığını yapıldı ise hangi gerekçe ile yapıldığını Milli Eğitim Bakanlığına sorduk.
                                                      TÜRK EĞİTİM-SEN

İLGİLİ YAZI AŞAĞIDAKİ DOSYADADIR:

Ölçme ve Değerlendirme Sistemi" ile öğrencilerin artık okulda parmak kaldırma devri sona erdi.
29 Ocak 2011 Cumartesi 03:0912141618
 "Ölçme ve Değerlendirme Sistemi" ile öğrencilerin artık okulda parmak kaldırma devri sona erdi. Öğrenciler kendilerine verilen kablosuz butonlarla tahtaya yansıyan sorunun cevabını tuşlayıp sorulara yanıt verebiliyor.

Tuzla Belediyesi tarafından ilçedeki tüm ilköğretim okullarına sağladığı Elektronik ölçme ve değerlendirme sistemi sayesinde öğrenciler, kağıt üzerinde soru cevaplamaktan kurtulurken, öğretmenler de uzun zaman alan sınav sonuçlarını değerlendirme işlemini hiç zaman kaybetmeden ve çok detaylı bir şekilde elde ediyorlar.

PARMAK KALDIRMA DEVRİ SONA ERDİ

Ölçme ve Değerlendirme sisteminde sınıftaki her öğrenciye kablosuz bir elektronik buton verilirken sorularda duvara barkovizyon gösterimi şeklinde yansıtılıyor. Öğretmen önündeki bilgisayardan her öğrencinin adının yazılı olduğu butonların numarasına bakarak kimin doğru kimin yanlış cevap verdiğini kolayca görebiliyor. Ayrıca sistem sayesinde öğrenciler sorulara parmak kaldırmadan cevap veriyor. Yerinde oturarak duvara yansıyan soruyu okuyan öğrenci defter kalem kullanmadan çok kısa bir sürede soruya cevap verebiliyor. Öğrencilerin başarı ve motivasyonunu artırması beklenen bu sistem sayesinde dersler daha neşeli geçiyor. Konuyla ilgili basın mensuplarına bilgi veren Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, ?Ölçme ve Değerlendirme Sistemini ilçemizdeki bütün ilköğretim okullarına hediye ettik. Bu sistem sayesinde okullarda öğrencilerin başarı ve motivasyonlarının artmasını bekliyoruz. Artık okulda parmak kaldırma devri de sona ermiş olduö diye konuştu.

ÖSYM SINAV GÖREV ÜCRETLERİNİ YENİDEN DEĞERLENDİRECEK   
                                                                                   27.01.2011 - 16:35
             31 Ekim 2010 tarihinde yapılan KPSS ile beraber sınav emniyetini sağlamak üzere güvenlik görevlileri de sınavlarda görevlendirilmiştir. Sınavlarda görevli salon başkanlarına 75TL, gözetmene 62 TL ve güvenlik görevlilerine daha yüksek miktarda ücret ödenmiştir. Emniyet görevlilerine yapılan ödemenin gözetmen eğitimcilere yapılan ödemeden daha fazla olması hakkaniyete aykırı olduğundan dolayı gözetmenlere emniyet görevlilerine ödenen ücretten daha fazla ücretin verilmesi için Türk Eğitim Sen olarak ÖSYM’ye talepte bulunmuştuk.

            ÖSYM’den tarafımıza gönderilen cevap yazısında; sınav görevlilerine yapılan ücret ödemelerinde belirtilen hassasiyetlerin göz önüne alınarak yeniden değerlendirme yapılacağı belirtilmiştir.

ÖSYM SINAV GÖREVLİLERİNİN ÜCRETLERİNİ ARTIRMALIDIR 
 
                                                  TÜRK EĞİTİM-SEN 

İlgili yazı aşağıdaki dosyada:

Fotoğraf kareleri görülmeye değer...
**National Geographic'ten duvar kağıtları **
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

"MEB küskünler ordusu yarattığının farkında değil"

Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Hüseyin Çelik döneminde yapılan hukuksuz ve haksız binlerce okul müdürü, müdür yardımcısı, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürü atamaları Sayın Çubukçu döneminde de bütün hızıyla devam etmektedir" iddiasında bulundu.



İstanbul- Bostan, "Bu kadar pervasızca yandaşlarını kayıran ve diğer eğitim çalışanlarını dışlayan MEB, bir küskünler ordusu yarattığını fark edemeyecek kadar kör ve sağırı oynamaktadır" uyarısında bulundu.

Bostan yazılı açıklamasında, 9 yıldan bu yana haksız ve hukuksuz olarak ve hak edenlerin hakkı gasp edilerek, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü ve muhtelif ilçelerde Şube Müdürü olarak vekâleten ve görevlendirme ile 1300'ün üzerinde, asaleten de birçok kişinin hak etmedikleri halde şube müdürü olarak atandığını iddia etti. Bostan, en son örneğin ise Sultanbeyli Belediyesi'nden Atalar İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü'ne Bakan onayı ile Murat Altınöz'ün atamasının olduğunu belirtti.
 

Türk Eğitim-Sen: Vay zalimlerin haline

Sınavsız yapılan bütün şube müdürlüğü atanmalarının Danıştay'ın yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararı uyarınca iptal edildiğini belirten Bostan şöyle dedi:

"Mahkeme kararına rağmen usulsüz atamaların ve usulsüz görevlendirmelerin bir hukukçu olduğu bilinen Sayın Çubukçu döneminde de bütün şiddetiyle devam etmesine bir anlam verilememektedir. Bu kadar pervasızca yandaşlarını kayıran ve diğer eğitim çalışanlarını dışlayan MEB, bir küskünler ordusu yarattığını fark edemeyecek kadar kör ve sağırı oynamaktadır. Bu kafayla devam eden MEB'in eğitim-öğretim davasında bir başarı sağlayamayacağı açıktır. Vay zalimlerin haline..."

31 Ocak 2011
alıntı

KOMUTANIN KIZINDA KOPYA ARAMASI KRİZİ!

Türkiye'de ilk defa bir öğrencinin üzerinde kopya araması yapan öğretmen, öğrencinin İlçe Garnizon Komutanı olan babası tarafından 'izinsiz üst araması' yaptığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet edildi. Savcılık da soruşturma başlattı.Öğretmen de, komutanı kendisini tehdit ettiği için savcılığa şikayet etti. MEB, şimdi mevzuatta üst aramasıyla ilgili bir madde yer almadığı için öğretmenin hapis cezası almasından korkuyor. Türk Eğitim Sen Samsun İl Başkanı Levent Kuruoğlu, "Öğretmen bundan ceza alırsa, bundan sonra öğrenci üzerinde delici, kesici alet veya neyle gelirse gelsin kapıda üst araması yapmayız"dedi.

İlginç olay Samsun'daki Asarcık Çok Programlı Lisesi'nde 11 Ocak 2011 günü yaşandı. Karne tatili öncesi son yazılıyı yapmaya hazırlanan Edebiyat Öğretmeni Özgül Görüm sınav öncesi sınıfındaki bazı öğrencilerin üzerinde kopya araması yaptı. Öğrencilerden D.Y(Dilara Yürekli) aramadan rahatsız olup durumu Asarcık İlçe Jandarma Garnizon Komutanı olan babası Astsubay Başçavuş Fuat Y'ye (Fuat Yürekli) anlattı. Komutan, Y'de, Asarcık Kaymakamı Ali Güner'e gidip, 'İzinsiz üst araması yaptığı gerekçesiyle' öğretmen Ö.G'den şikayetçi oldu. Olaylar bununla da bitmedi. Öğretmen Özgül Görüm'de kendisini jandarmaya davet eden komutanı, kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle savcılığa şikayet etti.

Öğretmene kaymakam odasında fırça

Savcılıktaki şikayet dilekçesi ve ifadelere göre; Öğretmen Özgül Görüm bu olaydan sonra Kaymakam Ali Güner'e şikayet edildi. Kaymakamlıkta, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ali Sezek, Asarcık Çok Programlı Lise Müdürü Ömer Cerrahoğlu ve Öğretmen Görüm, kaymakamın makamında toplanıldı. Odada oturan Komutan Fuat Y. ile öğrenci D.Y'den öğretmenin özür dilemesi istendi. Asarcık Jandarma Garnizon Komutanı Astsubay Başçavuş Fuat Y. bu sırada; "Hocam biz bölük komutanı olduğumuzdan dolayı başımıza böyle olaylar geliyor. Bundan sonra makamımı kullanacağım"diye öğretmeni azarladı.

"Okulu başınıza yıkarım" iddiası

Öğretmen de aramanın rutin, basit ve ihtiyaç duyulduğunda yapılan bir işlem olduğunu, jandarma komutanının kızı olmasının durumu değiştirmeyeceğini anlatmaya çalıştı. Olay burada da bitmez. Savcılıktaki öğretmenin ifadesine göre; Jandarma Komutanı Fuat Y. öğretmen Özgül Görüm'ü cep telefonundan arayıp jandarmaya çağırır. Öğretmen de gider. Eşiyle makamında oturan komutan Y. burada Öğretmen Görüm'den "Biz bişey yapmıyorsak, acziyetimizden değil, bu okulu başınıza yıkarım, istersem sana burada öğretmenlik yaptırmam, yapamayacaksın da. Ben kızıma baban ateşle ayağa kalktı, sonra oturdu dedirtmem" dediği iddiası da yer aldı.

"Sen jandarma komutanının kızısın"

Jandarma Komutanı Astsubay Fuat Y'nin bu sırada odaya giren kızının sırtını sıvazlayarak, 'Sen ilçe jandarma komutanının kızısın, gerekirse bunu söyleyip kendini aratmayacaksın, kimse seni arayamaz, sende kim olduğunu bil' dediği de öne sürülüyor. Türk Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Levent Kuruoğlu olaylar üzerine Samsun İl Jandarma Komutanı'yla görüşerek, İlçe Garnizon Komutanı Fuat Y.'den şikayetçi oldu. Bunun üzerine de Komutan Fuat Y. öğretmen hakkında, kızının aranmasının suç olduğu gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Öğretmen Ö.G, Kavak Adliyesi'ne gidip ifade verdi. Sendika avukatı da ifadede refakat etti. Öğretmen Ö.G de Jandarma Komutanı Fuat Y'den kendisini tehdit ettiği için şikayetçi oldu.

"KOMUTANIN KIZINA AYRICALIK GÖSTERİLEMEZ"

Türk Eğitim Sen Samsun İl Başkanı Levent Kuruoğlu; "İlk kez bir öğretmen, öğrencisinin üzerini aradığı için savcılığa şikayet edilir. Savcı, dava açarsa öğretmenimiz yargılanacak. Öğretmenin, Kaymakamın gözü önünde Jandarma Komutanı'nca fırçalanmasını içimize sindiremiyoruz. Sonra Jandarmaya çağrılıp, karısının ve öğrencinin önünde tehdit edildi. Tehditten dolayı da şikâyetçi olduk. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, bizden öğrencileri sürekli aramamızı ister. Bu aramalarda kesici, delici alet, sigara, vs araması yapılır. Bu aramalar keyfi değildir. Müfettişler de bize bu aramaları yapıp yapmadığımızı sorar. ÖSYM'nin sınavları dâhil olmak üzere tüm öğrenciler sınavlarda aranıyor. Bir öğrencinin babasının makam sahibi olması, o öğrencinin aranmayacağı yada özel bir ayrıcalık hakkı vermez. Sendikamız bu olayın üzerine hassasiyetle gideceğiz. Sorumluların cezalandırılması için her türlü hukuki girişim yapılacak. Öğretmen bundan ceza alacaksa bundan sonra öğrenci üzerinde neyle gelirse gelsin kapıda üst araması yapmayız"dedi.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bakar mısınız bu olaya, ne günlere kaldık! Bundan sonra öğretmenlik nasıl yapılır? Bu olayı duyan öğretmenlerin bundan sonraki halini düşünebiliyor musunuz?

Aslında bu öğretmen arkadaşa, yalnız olmadığını hissettirecek desteği vermek lazım. Sivil toplum örgütleri ve öğretmenler sendikaları bu olayın hukuksal takibini mutlaka yapmalı diye düşünüyorum. Olay bireysel değil bütün öğretmenlere, mesleğe yöneliktir.

Okul kurallarını bile uygulayamaz hale geleceğiz nerdeyse…

Çocukları polis muhbiri yapacaklar!
01.02.2011 - 13:06


BirGün gazetesinin ortaya çıkardığı belge, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sadece okullarda muhbir öğretmen yaratmakla kalmadığını, muhbir öğrenciler de yarattığını ortaya koyuyor.

BirGün gazetesinden Ünal Özmen'in haberi şu şekilde:

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun Okul Güvenliği Projesi’nde polise ek olarak okul idarecilerine bile gerek duyulmadığı açıklamasına karşın, öğrencilerin polis muhbiri olarak görevlendirildiği ortaya çıktı.

Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2007’de İçişleri Bakanlığı ile imzalanan “Güvenli Okul Projesi”nin “Okullarda muhbir dönemi” olarak değerlendirilmesine tepki göstermiş, son olarak da Akşam gazetesinin 8 Aralık 2010 tarihli “Milli Eğitimin Gizli Ajandası” manşetini yalanladığı açıklamada “Okul Güvenliği Projesi yürütülürken Emniyet ile bilgi paylaşımını sağlayacak bir idareciye de ihtiyaç duyulmaktadır.” demişti. Ancak bize ulaşan belgeler bakanı yalanladığı gibi öğrencilerin bile muhbir olarak görevlendirildiğini ortaya çıkardı.

Öğrenciye polis temsilciliği görevi
Elimize geçen belge, polis olarak görevlendirilen öğrencilerin kendi okullarında polisi temsil edecekleri ve “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” olarak belirlenen öğrencilere kimlik kartı düzenleneceği bilgisini içeriyor.

Söz konusu belgede, Iğdır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü adına vali vekili Türker Çağatay Halim “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” belirlenmesi amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğüne talimat veriyor; İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise okullara gönderdiği yazıda, okullarını temsil etmek üzere ikişer öğrenci belirlenerek kimlik bilgileri ve fotoğraflarıyla birlikte ilgili birime gönderilmesini istiyor.

Iğdır Valiliği, 20 Eylül 2007 tarihli Okullarda Güvenli Eğitimin Sağlanmasına Yönelik Koruyucu ve Önleyici Tedbirlerin Artırılmasına iliksin İşbirliği Protokolü’nü ilgi tuttuğu 20 Ekim 2010 tarih ve 1184 sayılı yazısında “Okul Polisi”nin kendi okullarında polisi temsil edeceğinden söz ediyor ve “belirlenen öğrencilerin adı- soyadı ve okul bilgilerinin 2 adet vesikalık fotoğrafı ile birlikte” çocuk şube müdürlüğüne gönderilmesini istiyor.

Çocuk polisi okul temsilcileri de askerlikten muaf sayılacak mı!
Iğdır Valiliğinin Genelgeyi algılayış biçimi ve icra amacı, sözü dolaştırmadan çocukların muhbir olarak kullanılmasını öngörüyor. Bu, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu’nun, MHP milletvekili İsmet Büyükataman’ın soru önergesine verdiği 24.11.2010 tarihli yanıtta “Her okulun bir müdür yardımcısının irtibat görevlisi olarak belirlendiği ve emniyet görevlileri ile karşılıklı iletişim bilgilerinin paylaşıldığı,” bilgisiyle de çelişmiyor. Bakan, çocukların polis hizmetinde kullanıldığını inkâr etmeye kalkışsa da anlıyoruz ki okul sistemi içinde polis birimi oluşturmayı başlatmış durumda. Tabi, son günlerin önemli gündem konularından biri de polislerin askerlikten muaf tutulması olunca sormadan geçilmez: Çocuk Polisi Okul Temsilcileri de askerlikten muaf sayılacak mı?

Polislik, öğrenciler arasında en çok tercih edilen mesleklerden biri. Aksiyon düşkünlüğü, güvenlik kaygısı, silah taşımanın ve kullanmanın meşru sayıldığı bu mesleğin çocuk yaşta tercih edilmesinin en önemli nedenidir. Bir çocuğun “Çocuk Polisi Okul Temsilcisi” olarak belirlenmesi, bilinçli olmayan bu tercihinin kışkırtılmasına neden olur. Bu role çekilen çocuk, polis olma özentisini abartacağı gibi kendince adayı olduğu mesleği şimdiden icra etmenin keyfini yaşamak isteyecektir. Bunun sonucu olarak arkadaşlarını ve hatta öğretmenlerini bile (temsilcisi olduğu polis istemese bile) ihbar etmekte sakınca görmeyecektir.

Okul yönetimi polis işbirliğinin sonuçlarını Tekel işçilerine destek veren, okul kantin fiyatlarını protesto eden öğrencilerin başına gelenlerden biliyoruz. Polisiye tedbirlerin ilköğretime kadar inmesinin sonuçlarını görmek için çok ise çok beklemeyeceğiz.

Muhbirin, değil toplum, muhbiri olduğu kişi ve kurumlar tarafından bile aşağılık bulunduğu dikkate alındığında bu çocukların kişilikleriyle oynandığını söylemek için pedagoji bilmek gerekmiyor. Anlaşılıyor ki Eğitim Bakanlığı uygulamadan pedagojik bir kaygı duymuyor. Söylemesi zor ama galiba velilerin, çocuklarını Eğitim Bakanlığına karşı korumaları gerekiyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

900 milyon insanı etkileyecek ‘açık’

Microsoft’ın yayımladığı uyarıya göre, Windows işletim sistemindeki bir güvenlik açığı, Internet Explorer kullanan 900 milyon kişinin kişisel bilgilerinin ‘hacker’lar tarafından çalınabilmesine olanak tanıyor

01 Şubat 2011

Internet Explorer bu hata nedeniyle hackerların tasarladığı belirli sitelerde takılı kalıyor ve hackerlar o sırada istedikleri bilgiyi ele geçirebiliyor. Bu açık Windows’un XP, Vista ve 7 gibiversiyonlarda görülürken, Microsoft bütün Windows kullanıcılarını bu yamayı acilen indirmeleri için uyardı. (Milliyet)

Meclis kapısı öğretmenlere de kapalı!
02.02.2011 - 14:31


Atanamayan öğretmenler Meclis'te CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ile görüşmek istedi ancak polis içeri girmelerine izin vermedi. Bunun üzerine atanamayan öğretmenler Meclis önünde diplomalarını yaktı.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Benzin yine zamlandı
03.02.2011 - 11:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Motorinin rafineri çıkış fiyatı bugünden itibaren 8.5 kuruş zamlandı. Zammın nedeni olarak Mısır ve Tunus'taki istikrarsız durum gösterildi.

Zammın pompa fiyatlarına da aynen yansıması durumunda motorin fiyatları yüzde 2.4 civarında artacak. Motorinin litresi İstanbul’da 3.38’den 3.46’ya Ankara’da 3.36’dan 3.44 liraya yükselecek. Kırsal motorinin fiyatı da 3.33 lirayı bulacak.

Özellikle Mısır'da olayların şiddetlenmesi durumunda petrolün varil fiyatının artmaya devam edeceği ve bunun benzin fiyatlarına da yansıyacağı yorumu yapılıyor.

(soL - Haber Merkezi)

İyi Anlatan Öğretmene Ödül
 
04 Şubat 2011 Cuma 02:08
 
Öğretmenler Üretiyor yarışmasına, öğretmenler videoya kaydettikleri ders anlatma performanslarıyla başvurabilecek
Yeni teknoloji ve tekniklerle öğrenim içerikleri ve ortamları üreten, Türk Telekom'un grup şirketi SEBİT Eğitim ve Bilgi Teknolojileri AŞ tarafından düzenlenecek "Öğretmenler Üretiyor" yarışmasına, öğretmenler videoya kaydettikleri ders anlatma performanslarıyla başvurabilecek.

SEBİT Genel Müdürü Ahmet Eti, "Öğretmenler Üretiyor Ders İşleyiş Yarışmasına" ilişkin yaptığı açıklamada, düzenleyecekleri yarışmaya Türkiye genelindeki özel ve devlet okullarından ilköğretim 4., 5., 6., 7. ve 8. sınıf öğretmenlerinin ders işleyişlerini videoya çekerek katılabileceğini söyledi.

Amaçlarının öğretmenlerin en iyi anlattıklarını düşündükleri dersleri diğer meslektaşlarıyla paylaşabilecekleri bir ortam yaratmak olduğunu anlatan Eti, "Öğretmenlere diyoruz ki, 10 dakika, herhangi bir dersi seçerek anlatım örneğini videoya çekerek bize yollayın" dedi.

Çekimlerde öğrencilerin görüntüsünün bulunması zorunluluğunun olmadığına dikkat çeken Eti, çekilen videoların " [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] " internet adresinden gönderebileceğini söyledi.

Eti, "Dünyadaki araştırmalar da bunu gösteriyor, öğretmenler birbiriyle paylaştıkları zaman çok daha etkin olabiliyorlar. Çünkü başka bir öğretmenin kullandığı yöntem hoşuna gidiyor ve onu kullanmayı tercih edebiliyor. Halbuki teorik olarak siz öğretmenlere hizmet içi eğitim verdiğinizde o çok uygulamaya dönemeyebiliyor. Ama bir öğretmen uygularken gördüğü zaman kendine göre yorumlayıp, yeni bir şey çıkartıyor ve daha etkin olabiliyor. O yüzden iyi örnekleri ortaya çıkartmak için biz bunu yaptık" diye konuştu.

Yarışmada ciddi bir eğitim kadrosundan oluşan jüri sistemi olduğunu ve eleme yapılacağını anlatan Eti, yarışma sonucunda değerlendirmeye alınan videoların tümünün internet sitesinde paylaşacaklarını belirtti.

Yarışmaya başvuruların Ocak ayı başında başladığını söyleyen Eti, başvuruların Şubat'ın son gününe kadar yapılabileceğini bildirdi. Yarışmaya ciddi bir talep olduğunu anlatan Eti, şu ana kadar 300 üzerinde öğretmenin videosunu gönderdiğini söyledi.

Bir öğretmenin en fazla 3 video ile yarışmaya başvurma hakkı olduğunu belirten Eti, bu videoların ayrı veya aynı konularda olabileceğini kaydetti. Eti, yarışmaya ilk başvurunun Hakkari'den olduğunu belirterek, başvuruların her ilden geldiğini ifade etti.

Eti, yarışmaya çok güzel videolar geldiğini ifade ederek, "Çok kolay değil aslında. İnsan iyi ders anlatabilir ama video karşısında iyi başarı gösteremeyebilir" dedi. Eti, video çekiminin teknik kalitesine bakmadıklarını, seslerin duyulabilir olması gerektiğini belirtti.
Yarışmaya katılan öğretmenlerin ilköğretim düzeyinde hazırlayacakları videoların, öğretim programına uygun ve öğretim programının en az bir kazanımı ile ilişkilendirilmiş olması gerektiğini vurgulayan Eti, videoların girişinde en fazla 1 dakikalık ön tanıtım bölümü olması, ön tanıtım bölümünde öğretmenin hangi konuyu nasıl anlatmayı planladığı, kullanılan yöntemin neden tercih edildiğinin belirtilmelisi gerektiğini söyledi.

Bu bölümü videoya alırken öğretmenin kamera karşısında bulunması gerektiğinin altını çizen Eti, "Video çekimlerinde değerlendirmenin tarafsız yapılabilmesi için öğretmenin veya okulunun adı, ili veya ilçesi gibi bilgilere yer verilmemelidir" dedi.

-ÖDÜLLER-
Yarışmada ilk 5 kişi, 5 bin'er TL ve Amerika'da 1 hafta çalıştay, 2 kişilik 1 hafta tatil, dizüstü bilgisayar, 1 hafta Öğretmen Mesleki Gelişim
Eğitimi Projesi'ne (ÖMGEP) katılım, 1 yıllık TTNET ADSL, sınıflarına akıllı tahta ve öğrencilerine Vitamin paketiyle ödüllendirilecek.

Her dersten ilk 5 kişiye ve her dersten ilk 50 kişiye de çeşitli ödüller verilecek.
                                                                                            memuruz.net