Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı mavimavi31

  • Uzman Üye
  • *****
  • 694
  • 1.487
  • 694
  • 1.487
# 19 Şub 2011 03:31:35
 
Saatlerin İleri Alınması Geciktirilebilir
 
Saatlerin Bir Saat İleri Alınma Uygulamasının Yüksek Öğretime Giriş Sınavı'na Denk Gelmesine Bakanlar Kurulu El Atıyor.
 

 
 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 1,5 milyon öğrenciyi ilgilendiren konuyu Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile görüştüklerini belirterek, son sözü Bakanlar Kurulu'nun söyleyeceğini aktardı.

Taner Yıldız, Ankara Rixos Otel'de düzenlenen Akkuyu Nükleer Güç Santrali Bilgilendirme Toplantısı'na katıldı. Enerji Bakanı, burada yaptığı konuşmada, Akkuyu'ya inşa edilecek santralden elde edilecek elektriğin Türkiye'nin bir yıllık büyümesine denk geldiğini belirtti. Rusya ile yapılacak bu santral sebebiyle iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştiğine işaret eden Yıldız, "Üniversitelerde açılan Rus Dili ve Edebiyatı bölümü açılan üniversite sayısı artıyor. Çünkü ihtiyacımız olacak." dedi.

Yıldız, toplantıya katılan Bakanlık bürokratlarına hedefe beraberce kilitlenmek gerektiği çağrısında bulundu. Yıldız, konuşmasının ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı. Üniversite sınavına giriş tarihiyle ileri saat uygulamasının başlayacağı 27 Mart 2011'in çakışmasıyla ilgili soruya Yıldız, ileri saat uygulamasının tarihinin değiştirilip değiştirilmeyeceğinin Bakanlar Kurulu toplantısında görüşüleceğini belirtti. Konuyu Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile görüştüklerini ifade eden Yıldız, ileri saat uygulamasına 27 Mart gece 03.00'de sınavdan sonra gündüz geçilmesi halinde neler olabileceğini araştırdıklarını belirtti. Yıldız, havayolu seferlerinden Diyanet İşlerinin açıkladığı saatlere kadar birçok kurumun değişiklikten etkileneceğini kaydederek, "Bunların hepsi incelendikten sonra ilk Bakanlar Kurulu toplantısına bu konu iletilecek. Çıkacak sonucu hep beraber kamuoyu ile paylaşacağız." diye konuştu. (EgitimGazetesi.com)

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 Şub 2011 10:50:47
Benzine fahiş zam!
Dün gece yarısından geçerli olmak üzere benzin fiyatların yüzde 2-3 arasında zam geldi.

Buna göre 97 oktan benzinin pompa satış fiyatı 80 kuruşluk artışla 4.06 TL'ye çıkarken, 95 oktan benzinin fiyatı 8 kuruşluk artışla 4.02 TL'ye ulaştı.

Dizel yakıtın pompa satış fiyatı ise 3.45 TL olarak uygulanıyor.

Petrol fiyatları Libya'dan sevkiyatın durdurulmasıyla birlikte dünkü işlemlerde 108 kadar yükselmişti.

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2011 16:40:23
En yüksek kanserojen madde içeren gıda
TÜBİTAK, Türkiye'de 50 ürün içerisinde en yüksek kanserojen madde içeren gıdayı açıkladı.
24 Şubat 2011 Perşembe - 16:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 13:08:55
Necmettin Erbakan vefat etti
Saadet Partisi lideri Erbakan vefat etti. Recai Kutan cenazenin Salı günü kaldırılacağını açıkladı. Erbakan'ın ölüm nedeni kalp ve çoklu organ yetmezliği.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mavimavi31

  • Uzman Üye
  • *****
  • 694
  • 1.487
  • 694
  • 1.487
# 01 Mar 2011 03:36:55
 
Katar, Dünya Kupası Şehri İçin 3 Milyar Dolarlık İhale Açtı
 
Körfez Ülkelerinden Katar'da 2022 Dünya Kupası'na Hazırlık Amacıyla İnşa Edilecek Yeni Bir Şehrin Yolları ve Altyapısı İçin 3 Milyar Dolarlık İhale Açılacağı Bildirildi.
 

Körfez ülkelerinden Katar'da 2022 Dünya Kupası'na hazırlık amacıyla inşa edilecek yeni bir şehrin yolları ve altyapısı için 3 milyar dolarlık ihale açılacağı bildirildi.

Bloomberg'in haberine göre devlete ait Luseyl Emlak Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İsa Muhammed Ali Kaldari, 'Stratejimiz açık teklif üzerine kurulacak. Birçok şirkete katılmak için imkan vermek istiyoruz.' dedi. Kaldari, Luseyl Şehri'nin 2019'a kadar tamamlanacağını, 200 bin kişinin şehirde yaşayacağını ve iki kat daha kapasiteye sahip olacağını aktardı. Şehirde, insan yapımı adalar, dinlenme alanları, enerji şirketleri için ofis parkı, golf sahası ve beş stadyum bulunacak. Dünya Kupası'nın finali şehrin kuzeyindeki bir noktada oynanacak.

Yetkiliye göre önümüzdeki yıl ihaleye çıkacak en büyük projelerden birisi şehrin batı sınırında kalan El Hur Otobanı'nın inşaatı olacak. Luseyl Şehri'nin altyapısı 5 milyar dolara mal olacak ve 2015'e kadar bitecek. Şehir arazisinin yüzde 75'i büyük kısmı özel yatırımcı olmak üzere Körfezli yatırımcılara satıldı. Yatırımcıların, araziyi teslim almalarının ardından dört yıl içerisinde projelerini bitirmiş olmaları gerekiyor.

Bunun yanısıra Almanya'nın en büyük inşaat şirketlerinden Hochtief'in geçen Mayıs ayında Luseyl Emlak Şirketi ile planlama ve inşaat hizmetleri için ortaklık kurduğu kaydedildi. Şirketin diğer ihalelere de katılmak istediği öğrenildi.

Toplam 1.6 milyon nüfuslu Katar, Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını geçen Aralık ayında kazanmıştı. Bank of America Merrill Lynch'in tahminlerine göre kupaya hazırlanmak için Katar, 65 milyar dolarlık harcama yapacak. Planlanan projeler arasında yeni otel inşaatları, yeni demiryolu hattı, dokuz adet stadyum ve halen kullanılan üç stadın yenilenmesi sayılıyor. - DUBAİ
 
 

Çevrimdışı a.badem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.500
  • 19.443
  • 8.500
  • 19.443
# 11 Mar 2011 09:15:33
Japonya'da büyük deprem[/b]

Japonya'nın kuzeyinde 8,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Tsunami yaşanmaya başladı...

Japonya'da 8,9 büyüklüğünde deprem oldu. Japonya Meteoroloji Kurumundan yapılan açıklamada, Japonya'nın kuzeyinde meydana gelen depremin etkisiyle başkent Tokyo'da binaların sallandığı belirtildi.

Açıklamada, kuzeydoğu kıyılarını vuracak 3 metre yüksekliğinde tsunami meydana gelebileceği uyarısında bulunuldu.

Meteoroloji kurumundan yapılar açıklamada, Miyagi kıyılarını 6 metre yüksekliğindeki dev dalgaların vurabileceği uyarısında bulunuldu. Daha önce yapılan açıklamada, dalga yüksekliğinin 3 metre olabileceği belirtilmişti. Bu arada, 50 santimetre yüksekliğindeki küçük dalgaların kıyılara ulaştığı kaydedildi.

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 11 Mar 2011 09:34:52
Yüzde 50 iyimser Yüzde 48 kötümser

Türkiye'deki kutuplaşma seçim anketlerine de yansıdı. İKSara'nın 81 ilde aynı anda yaptığı araştırmaya göre seçmenlerin yüzde 50'si 'Türkiye iyiye gidiyor' derken, yüzde 48'i 'kötüye gittiği' görüşünde

Akşam Gazetesi'nin haberine göre, seçimler yaklaşırken Türkiye'nin seçmen haritasının detaylı bir şekilde çıkarıldığı kamuoyu araştırması, ülkedeki kutuplaşmayı da gözler önüne serdi.

İKSara'nın araştırmasına göre, 'Genel olarak Türkiye iyiye mi, kötüye mi gidiyor?' sorusuna AKP seçmenlerinin yüzde 90.8'i 'iyiye gidiyor', yüzde 7.57's 'kötüye gidiyor' yanıtını verdi

. AKP dışındaki partilerin seçmenlerinin ise gidişattan büyük ölçüde memnuniyetsiz olduğu görüldü. Buna göre, CHP seçmenlerinin yüzde 87.54'ü, MHP seçmenlerinin yüzde 82.03'ü, BDP seçmenlerinin yüzde 76.51'i, kararsız seçmenlerin ise yüzde 61.83'ü 'ülkenin kötüye gittiğini' düşünüyor.

Bununla beraber, CHP seçmeninin yüzde 11.44'ü, MHP seçmeninin yüzde 16.15'i, BDP seçmeninin yüzde 21.69'u, kararsızların da yüzde 29.26'sı 'ülkenin iyiye gittiği' görüşünde. Tüm bu verileri üst üste koyup topladığımız zaman nüfusun yüzde 50'sinin 'ülke iyiye gidiyor' dediği, yüzde 48'inin 'kötüye gittiğini' düşündüğü olduğu ortaya çıkıyor. Yüzde 2'lik bir kesim ise 'kararsız' olduğunu beyan etti.

Eğitim düzeyi etken Araştırmaya göre, eğitim düzeyleri açısından bakıldığı zaman partilerin seçmen potansiyeli ile eğitim düzeyleri arasında belirgin farklar görülüyor. Buna göre, ilkokul mezunlarının yüzde 52.43'ü AKP'ye oy veriyor. Bu grup, AKP'nin eğitim düzeyi açısından en fazla oy aldığı kesim. AKP'ye en az oy veren kesim ise üniversite mezunları. AKP, üniversite mezunlarının yüzde 32.20'sinin oyunu alıyor. CHP'de tam tersi bir eğilim söz konusu. CHP en yüksek oyu üniversite mezunlarından, en düşük oyu ilkokul ve daha az eğitimli kitlelerden alıyor. Buna göre, üniversite mezunları arasında CHP'nin oyu yüzde 33.66 olurken, bu oran ilkokul ve daha az eğitimlilerde yüzde 19.66'ya düşüyor. Bununla birlikte, MHP en yüksek oy potansiyelini lise mezunları arasında yakalıyor. Lise mezunlarının yüzde 15.47'si MHP'ye oy veriyor. Ancak, her üç grupta da en fazla oyu AKP alıyor.

Lider sorusunun galibi Erdoğan Araştırmada dikkat çeken en çarpıcı unsulardan birisi de diğer partilere oy veren seçmenlerde dahi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinin beğenilmesi. AKP seçmeninin yüzde 97.07'si Erdoğan'ı beğendiğini söylerken, CHP, MHP, BDP ve kararsız kesimlerin de Erdoğan'ın liderliğine ilişkin beğenilerini dile getirdiği görüldü. CHP'lilerin yüzde 90.01'i kendi liderleri Kemal Kılıçdaroğlu'nu, yüzde 3.75'i Erdoğan'ı beğendiğini söylüyor. MHP seçmenlerinin yüzde 81'i Devlet Bahçeli'yi beğendiğini söylerken, yüzde 7.69'un en beğendiği lider Erdoğan. BDP seçmenin yüzde 4.29'u ile kararsızların yüzde 21.56'sı 'En beğendiğim lider Erdoğan' diyor. Bu durum, Erdoğan'ın AKP'den daha popüler olduğunu ortaya koyuyor.

MHP'nin kadın oyu az Üniversite mezunu kadınların en çok oy verdiği partinin CHP, ilkokul ve altında eğitimli kadınların adresinin ise AKP olduğu belirlendi. Lise mezunu kadınların birinci tercihinin ise yüzde 11.66 ile MHP olduğu görülüyor. Cinsiyet açısından bakınca, MHP'nin hangi eğitim düzeyinde olursa olsun, erkeklere kıyasla kadınlardan daha az oy almaları dikkat çekiyor. MHP'ye en çok oy veren grup ise lise bitirmiş erkek seçmen. Erkeklerde MHP'ye oy verme oranı, yüzde 19.04'e tırmanıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 11 Mar 2011 09:45:13
Milletvekilliği için istifa eden rektörün ardından davul zurna çaldılar
YAŞAR KURU   -   11.03.2011    
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, CHP milletvekilliği aday adaylığı için emeklilik başvurusunda bulununca öğretim üyeleri ve öğrenciler bayram etti.

Rektör Gökçebay, üniversitenin senato toplantı salonunda düzenlendiği basın toplantısında kararını kamuoyuna açıkladı. Kararın duyulmasıyla birlikte eski eğitim fakültesi binasında toplanan bir grup öğretim üyesi ve öğrenci, rektörün gidişini davul zurna ile kutladı. Eğitim fakültesi eski öğretim üyelerinden merhum Yrd. Doç. Dr. Emin Baydil'in vasiyeti üzerine toplandıklarını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Muharrem Avcı, 4 yıldır süren kâbusun bitişini kutladıklarını kaydetti. Avcı, "4 yıl boyunca insanlık dışı birçok eyleme tanık olduk ve birçok mağduriyet yaşadık. Sürgünler oldu. Sözleşmeler iptal edildi. Daha buna benzer birçok olay yaşadık. Bu yaşadığımız olaylar neticesinde kimi arkadaşlarımızı kaybettik, kimi arkadaşlarımız hastalıklara yakalandı. Demokrasi, hukukun üstünlüğünün, insan haklarının günümüzde en üst düzeye çıktığı bir dönemde bir üniversite de yaşananları ancak davul-zurna ile teneke çalarak protesto edebilirdik." dedi.

Rektör Gökçebay ise ilginç protesto için şu yorumu yaptı: "Yapsınlar tabii demokratik bir haktır. Bu davul zurna çalmayı benim arkamdan çalma olarak değerlendiriyorum. Hiç önemli değil. İnsanlar hakkında her şey söylenebilir. Yeter ki, rencide edici ve hakaret içermesin."

ALLAH KİMSEYİ BU DURUMA DÜŞÜRMESİN..... :-[

Çevrimdışı zizou43

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Mar 2011 10:14:24
Müslüman Milletvekilinin Gözyaşları
ABD'de tartışmaya neden olan ülkedeki Müslüman toplumunun 'radikalleşmesi tehdidi'ne yönelik oturum, Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi'nde yapıldı.
Otorum öncesi, Komite Başkanı Cumhuriyetçi Peter King'den, ABD'deki Müslüman toplumununa, terörle mücadelede güvenlik güçleriyle işbirliği yapmayı reddetme ve ABD'deki bazı camilerdeki vaazların radikalleşmeye öncülük etme suçlamaları geldi.

Bazıları tarafından 1950'li yıllardaki komünist karşıtı kampanyalara benzetilerek 'cadı avı' olarak nitelendirilen oturuma, çok sayıda izleyici ve basın mensubu katıldı.

Oturuma yönelik 'Amerika'ya yakışmayan' ve 'radikal' olduğu şeklindeki nitelemeleri reddeden Komite başkanı King, "Ülke içindeki radikalleşmenin, ABD'ye yönelik eylemlerine devam etmek için El Kaide'nin stratejisinin bir parçası olduğunun tamamen farkındayız" dedi.

"El Kaide'nin kendine adam toplamak için Amerikan Müslüman toplumunu hedef aldığını'' öne sürerek, oturumda bu tehlikeli gidişin ele alınacağını söyleyen King, "Bu tehditle savaşmak için Müslüman toplumundan ılımlı liderliğin ortaya çıkması gerektiğini" ifade etti.

Temsilciler Meclisi'nin ilk Müslüman üyesi Demokrat Keith Ellison da yaptığı konuşmada, komiteyi girişiminden dolayı kınadı ve bu oturumun Amerikan değerleriyle tezatlık oluşturduğunu söyledi.

"Bugünkü oturum benim ailem ve toplumumun güvenliğini riske atıyor" diyen Ellison, birkaç kişi yüzünden tüm toplumun damgalanmasının doğru olmadığını, eylemlere karışan bu kişilerin de Müslüman toplumunu temsil etmediğini belirtti.

Ellison, 11 Eylül olayları sırasında yaralılara yardım ederken hayatını kaybeden 23 yaşındaki Müslüman sağlık görevlisi Muhammed Salman Hamdani'nin hikayesini anlatırken de göz yaşlarına hakim olamadı.

Ellison'ın sesi özellikle şu sözleri söylerken titredi: "Trajediden sonra, bazı insanlar sadece Müslüman olduğu için onun karakterini lekelemeye çalıştı. Bazı insanlar, Müslüman olduğu için onun eylemcilerle işbirliği yaptığı yönünde spekülasyon ve dedikodu yaydı. O, sadece bir etnik grubun ve dinin üyesi olmaktan ziyade, Amerikalı arkadaşları için her şeyini veren bir Amerikalı olarak tanımlanmalı." Ellison, konuşmasının ardından hemen salondan ayrıldı.

Özellikle Demokrat Partili bazı milletvekilleri oturum hakkında sert eleştirilerde bulunurken, tanık olarak dinlenen Melvin Bledsoe, teröre karıştıktan sonra ABD askerleri tarafından öldürülen oğlunun, Yemen ve Tennessee'deki camide radikal hale getirildiğini söyledi.

Minnesota'dan, Somali asıllı Amerikalı Abdirizak Bihi de yeğeninin militan gruplara katılıp Somali'de savaştığını, ABD'deki cami liderlerinin ailesini, güvenlik güçleriyle işbirliği yapmaması yönünde uyardığını ifadeetti.

Los Angeles şerifi Leroy Baca ise bölgesinde Müslümanların kendileriyle yaptığı işbirliğine teşekkür etti ve tek bir bölgeye odaklanılmaması gerektiğini belirterek, bunun bir dini veya herhangi bir grubun radikalliğe diğerlerinden daha eğilimli olduğu yönünde bir yanlış varsayım yaratabileceğini dile getirdi.

Oturumun ardından, ülkedeki Müslüman, Yahudi ve Hristiyan liderlerinin de aralarında bulunduğu birçok inanç lideri, Kongre'nin aynı çalışma binasında basın toplantısı düzenledi.

Liderler, yaptıkları ortak açıklamada, Müslümanlara yönelik 'radikalleşme' iddiasını yalanladılar.

Temsilciler Meclisine müslüman bir üyenin girmesi beni şaşırttı doğrusu.ABD ülkedeki göz ardı edilemez müslüman sayısını dikkate almaya başladı galiba ???

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Mar 2011 21:25:03
Van'da Merkez üssü Saray ilçesinde 20.57'de deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 4.7 olarak ölçüldü.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

vatandaşlarımıza geçmiş olsun

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 17 Mar 2011 11:23:09
İnovasyon, hayal kurmayı gerektirir

PROF. DR. ZİYA SELÇUK

17/03/2011

Yaratıcılık, yeni ve daha önce karşılaşılmadık durumlarda beklenilmeyen yolları kullanarak problemleri çözmektir.

Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Yahya Kemal bu dizeleri yazarken hayal kurmayı nefes almak gibi, su içmek gibi değerlendiriyor. Zira akılla birleşmiş bir hayal, dünyayı değiştirebilir. Son yıllarda, 21. yüzyılın eğitim perspektifleri ele alınırken, hayal kurma ve yaratıcılık anahtar kavramlar olarak değerlendiriliyor. Thomas ve Brown, yazdıkları A New Culture of Learning adlı kitapta bu iki kavramı öne çıkarmışlar. Yaratıcılık, yeni ve daha önce karşılaşılmadık durumlarda beklenilmeyen yolları kullanarak problemleri çözmektir. Hayal kurmak ise problemlere çok farklı açılardan bakmayı sağlar. Yaratıcılık çözüm temelliyken, hayal kurma, sorgulama temellidir. Her iki kavramın ortak özelliği ise inovasyona zemin teşkil etmesidir. İcat yapmak bilim dünyasının işiyken, inovasyon girişimcilerin bu icatları ekonomik ve toplumsal yarar sağlayacak şekilde yenileştirmesidir. Eğitimde yenileşme olmadan icat yapmak, bunu inovasyona dönüştürmeden zihinleri inovatif hale getirmek pek olası görünmüyor.

Sizden gelenler
ÖDÜL YERİNE CESARETLENDİRME
Öğrencilerime ödül temelli yaklaşıyorum, ancak şımarık hareketleri artıyor. Bu durumda kızmaya başlıyorum. Tutarsızlık, beni de öğrencileri de rahatsız ediyor. Neler yapabilirim?
Ödül yalnızca bir işi başaranlara verilebilir. Oysa biz öğretmenler daha çok başarısız çocuklarla problem yaşarız. Başarılı çocuklar her durumda ödüle ulaşabilir. Oysa başarısız çocukların ödüle ulaşabilmesi güçtür. Ayrıca ödülün doğasında sürekli daha fazlasını istemek olduğundan, aynı düzeyde ödül, kısa sürede etkisini yitirir. Yapılacak ilk iş, ödül yerine ‘cesaretlendirme’ yaklaşımına geçmektir. Cesaretlendirme, başarıya bağlı olmaksızın eylemin her aşamasında yapılabildiği için her çocuğu kazanma ihtimali vardır.

PROBLEM ÇÖZMENİN ÖTESİNDE
Eğitimde yenileşmeyi sağlamada yaratıcılığın ve hayal kurmanın yeri nedir?
Hayal kurmanın gücü inovasyonun düzeyini belirler. Hayal gücü ile bir şeyler oluştururken yalnızca problemi çözmeye çalışmayız, yeni bir yapı da yaratırız. Bu yeni yapılar zihinsel dönüşümün aracıdır. Çocukları hayal kurmaya teşvik etmek zihinsel dönüşümü hızlandıracaktır. Unutmayalım ki müfredat amaç değil, çocukların zekâlarını geliştirmek için bir araçtır. Hayal kurmalarına izin vererek çocukların özgür kalmasına yardımcı olabiliriz.

YARAMAZLIĞIN HEDEFLERİ
Ceza vermek istemesem de başka yol bulamıyorum, evde cezaya alışmışlar.
Cezanın terbiye etkisi zayıf, davranışa etkisi oldukça kısadır. Sürekli ceza gören çocuklar egolarını korumak için maraza çıkarmaktan başka şansa sahip olmadıklarını hisseder. Benlik değerlerini beslemenin farklı yolları için fırsat tanımakta yarar var. Duygusal ve manevi bir bağ kurabildikleri ilk öğretmene yüreklerini açma konusunda çok cömerttirler. Eğitim psikolojisi kitaplarında yaramazlığın hedefleri konusuna tekrar bakmakta yarar olabilir.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mavera44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.801
  • 15.293
  • 4.801
  • 15.293
# 18 Mar 2011 12:25:45
Tüm dünyadan 230 cansız vücut, içi sıvı nitrojen dolu büyük metal silindirler içerisinde, eksi 196 derecede, tıbbın ilerleyip kendilerini yeniden dirilteceği günü bekliyor. Türkiye'den ise 1 kişi var oda Güner Kurban.

detaylar [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] da

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 20 Mar 2011 08:52:16
Bak şu öğretmenin yaptığına!

19/03/2011 15:18

Sınıfta 'Hırsız kim?' anketi yaptıran öğretmene soruşturma açıldı. Hırsızlıka suçlanan öğrenci hastaneye kaldırıldı

GAZİANTEP - Gaziantep’te ilköğretim okulunda sınıfında sık sık kalem ve silgi kaybolması üzerine öğrencileri arasında anket yapıp ismini belirlediği 2 öğrenciyi hırsız gibi göstermekle suçlanan kadın öğretmen Y.K. hakkında Milli Eğitim Müdürü soruşturma açtı. Hırsızlıkla suçlanan öğrencilerden ağlama krizine giren M.G. hastanede tedaviye alındı.

Olay önceki gün Şahinbey İlçesi’ndeki Aliye Ömer Battal İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. İddiaya göre 35 öğrencinin bulunduğu 7/A sınıfı öğrencilerinden biri, aynı zamanda sınıf öğretmeni olan Türkçe öğretmeni Y.K.’ya, kaleminin kaybolduğunu söyledi. Bunun üzerine sinirlenen öğretmen Y.K., "Bıktım sizin bu sınıfınızdan" dedikten sonra öğrencilere, "Sizce bu hırsız kim olabilir. Herkes aklına gelen 5 ismi kağıda yazıp bana versin" diyerek anket yaptı.

Öğrencilerin çoğunluğu sınıfta yaramazlıklarıyla ön plana çıkan 5 ismi kağıda yazıp öğretmenlerine verdi. Bu 5 öğrencinin ismini okuyan öğretmen, ilk iki sırada yer alan M.G. ile S.B.’ye, "Arkadaşlarınız sizin hırsızlık yaptığınızı düşünüyor" dedi. Hırsızlıkla suçlanan öğrencilerden M.G. ağlama krizine girdi. Ailesi tarafından Düztepe semtindeki Özel Yaşam Hastanesi’ne götürülen M.G.’nin ağlamaktan ateşi yükselip bademcikleri şişti. İlaç verilip, iğne yapılan M.G. evine gönderildi.

SORUŞTURMA AÇILDI

Milli Eğitim Müdürlüğü olaya el koydu ve iki müfettiş görevlendirdi. Müfettişler, sınıfta hırsızlık anketi yaptırdığı gerekçesiyle öğretmen Y.K. ve okul müdürünün ifadesini aldı, öğrencilerle görüştü. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Çocuk Polisi de okulda inceleme yaptı. Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını belirterek şunları söyledi:
"Öğretmen ifadesinde öyle bir şey yaptığını, ancak bu isimleri öğrencilerle paylaşmadığını söyledi. Bir öğrenci yapılan hareketin kendisine yapıldığını düşünmüş. Kendisi üstüne almış. Ailesiyle bunu paylaşmış. Yapılan son derece yanlış. Asla tasvip etmeyeceğimiz bir uygulama. Konuyla ilgili ön inceleme yapıldı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderildi. Soruşturması devam ediyor. Konuyu takip ediyoruz."

ÖĞRETMEN TACİZDEN TUTUKLANMIŞTI

Aliye Ömer Battal İlköğretim Okulu’nda geçen aralık ayında da 3 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla öğretmeni Mustafa Ö. tutuklanmıştı. Sınıf öğretmeni olan Mustafa Ö., 35 yıllık eğitimciydi. (dha)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı bilalguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 988
  • 436
  • 988
  • 436
# 20 Mar 2011 15:06:28
ilginçç

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 22 Mar 2011 20:14:12
Biri Müdür 4 Öğretmen, Mobbingden Yargılanıyor

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK