Yorumsuz! : Haberler

Kaymakamlıkların Görevlendirme Yetkisi Yoktur
 
20.01.2011 12:39
 
Yargı Kaymakamlıkların Görevlendirme Yetkisi Yoktur Diye Karar Verdi
İzmir ili Konak İlçesi Salih İşgören İÖO’nda Resim İş Ve Teknik Öğretmeni olarak görev yapan Türk Eğitim Sen üyesinin Kahramanlar İÖO’una Kaymakamlıkça görevlendirilmesi üzerine açmış olduğumuz iptal davasında İzmir 4. İdare Mahkemesi Yürütmeyi Durdurma Kararını “görev yaptığı okulda norm fazlası durumuna düştüğü tespit edilen davacının ancak 5442 sayılı kanunun 8/b maddesi uyarınca kendisini o görev yerine atayan Valilikçe başka bir okula geçici olarak görevlendirmesinin mümkün olduğu  yetkisi olmayan kaymakamlıkça tesis edilen dava konusu görevlendirme işleminde hukuka uyarlılık bulunmadığı” kararını vermiştir. Türk Eğitim Sen olarak yetkisiz kişi veya kurumlarca yapılan işlemlerden üyelerimizin zarar görmemesini sağlamak için çalışmalara devam edeceğiz.
                                                                                                                                                   kamudan.com 

Haberin aslı ve ilgili karar metni için aşağıdaki linke tıklayınız: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]    

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 
Danıştay'dan Çubukçu'ya dava               Tarih : 19-01-2011
 
Bir Milli Eğitim İlçe Müdürü’nün atanma talebiyle başlattığı hukuk mücadelesi sonucu Danıştay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu hakkında TBMM Başkanlığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Danıştay, ilk kez bir AKP'li bakan hakkında yargı kararlarını uygulamamaktan suç duyurusunda bulunacak.
 
Yalova Termal İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali İnan’ın İstanbul Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanma talebiyle başlattığı yargı sürecinde sürpriz bir gelişme yaşandı. Atanma talebine yanıt verilmemesi suretiyle talebin zımnen reddi karşısında işlemin iptali için açılan davada, Bursa 2. İdare Mahkemesi 30.04.2009 tarihinde aldığı kararla işlemi iptal etmişti. Ancak aradan geçen sürede Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne asaleten atama yapıldığı için, bu işlemin de yürütmesinin durdurulması istenmiş, bu talep 11.11.2009 tarihinde İdare Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
 
Bu iki yargı kararına rağmen ataması yapılmayan Ali İnan, yargı kararının uygulanmaması gerekçesiyle Milli Eğitim Müsteşarı Muammer Yaşar Özdil hakkında soruşturma izni istedi. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, 21.05.2010 tarihli kararla soruşturmaya izin vermedi. Konuyu değerlendiren Danıştay Birinci Daire, Müsteşar’ın 06.01.2010 tarihli atama oluruyla İnan’ın Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanmasını önerdiği, “ancak atamanın Bakanın uygun görmemesi üzerine gerçekleştirilemediğinin anlaşıldığını” belirtti.
 
Müsteşar değil Bakan sorumlu
 
Danıştay, Bakan onaylamadan atama yapılamayacağı için “kendi kusurlarından kaynaklanmayan nedenle yargı kararlarının uygulanamamasının” Müsteşar için sorumluluk doğurmayacağına, dolayısıyla Müsteşar hakkında soruşturmaya gerek olmadığına hükmetti. Bununla birlikte, idare mahkemesi kararlarına rağmen atanmayan İnan’ın talebinin, “atama koşulları taşıyan diğer kişilerle birlikte objektif olarak değerlendirmeye tabi tutulmadığını” ortaya koydu.
 
Danıştay’ın değerlendirmesinde, “Bakanın siyasal konumunun sağladığı dokunulmazlık nedeniyle suç teşkil eden işlemlerden dolayı yargılama sürecinin başlamamış olması, anılan işlemleri hukuka uygun hale getirmeyeceği gibi Bakanın bu işlemlerdeki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz” denildi. Buradan hareketle Danıştay Birinci Daire, “mahkeme kararlarının uygulanmasını bertaraf edici işlem tesis ettiği anlaşılan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu hakkında bu eylemlerinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na suç duyurusunda bulunulmasına” oyçokluğu ile karar verdi.

Daha önce de Tayyip Erdoğan’ı aklamıştı 
 
Danıştay Birinci Daire üyelerinden ikisinin azlık oyu gerekçesinde Bakan’ın atamama kararının “takdir yetkisi” kapsamında olduğu ileri sürülürken, oy sahiplerinden birinin Hüseyin H. Karakullukcu olması dikkat çekti. Karakullukcu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 1994-2000 arasındaki dönem için gündeme gelen yolsuzluk iddiaları üzerine, 2001 yılında Danıştay İkinci Daire'nin Ali Müfit Gürtuna ve Recep Tayyip Erdoğan’ı aklayan kararına imza atan isimlerden biri.
   
                                                     haberlink   

Haberin aslı için aşağıdaki linke tıklayınız: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]  

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Okul öncesi eğitimde öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılacak
23 Ocak 2011 13:44

Okul öncesi eğitimde pilot iller arasına alınan Bursa, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı 2011-2012 eğitim-öğretim yılına hazırlanıyor.

Kadrolu ve sözleşmeli olarak atanacak öğretmenlerin ihtiyacı karşılayamaması riskini göz önünde bulunduran İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ücretli öğretmen atamak için seminer açıyor.

Halk Eğitim Merkezleri'nin desteğiyle 60 saatlik seminer vereceklerini belirten İl Milli Eğitim Müdürlüğü Okul Öncesi Şube Müdürü Nebahat Sezgin, "Okul öncesi eğitim kurumlarında ek ders karşılığında görevlendirilebilecek öğretmenlerde, mevcut mevzuatta yer alan kriterlere ek olarak okulöncesi eğitim semineri çerçeve programını uyguluyoruz. Seminer 14 Şubat'ta başlayıp 25 Şubat'ta bitecek. Bu seminere pedagojik formasyonu olan herkes katılabilecek. Yani Kız Meslek Liseleri'nin Çocuk Gelişimi mezunu olup, herhangi bir alanda en az 2 yıllık yüksekokul mezunu olanların yanı sıra, KPSS'de yeterli puan alamayıp kadrolu veya sözleşmeli olarak atanamayanlar başvuruda bulunabilecek. Bu semineri alamayanlar, ücretli öğretmen olarak atanamayacak." dedi.

Halk Eğitim Merkezleri'ne 24-28 Ocak tarihleri arasında başvuru yapılması gerektiğini ifade eden Sezgin, şöyle devam etti: "E-okul verilerine göre evde bekleyen 2006 doğumlu 5 -6 bin çocuk var. Okul öncesi eğitim zorunlu olduğu için bu çocukları zorunlu olarak okula alacağız. Bir de ilköğretim okulları bünyesinde ana sınıfları oluşturacağız. O nedenle öğretmen açığımız mutlaka çok olacak. Bu açığın olmaması için bu semineri düzenliyoruz."

"SEMİNER İÇİN İSTENEN BELGELER"

Seminere katılmak isteyenler öğrenim belgesinin aslı ve fotokopisi, nüfus cüzdanı fotokopisi, norm kadro fazlası sınıf öğretmenlerinin hangi okulda çalıştıklarını belgeleyen yazı, merkez ilçeler dışından müracaat edenlerin yolluk yevmiye istemediklerine dair halk eğitim merkezlerinden temin edecekleri dilekçe ve 1 adet telli dosyayla başvuruda bulunabilecek. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresinden alınabilecek.


CHA
 
 

yakında kadroyu sözleşmeyi kaldırıp hepimiz ücretli yapacaklar..
öğretmenleri mevsimlik işçi sanıyo bu meb malesef,sonra da müfettişleri gelip aksaklıklara bakmadan açık arıyo.hem öğretmene hem öğrenciye yazık..

Memur Maaşlarının Hesaplanmasına Esas Olan Gelir Vergisi Dilimleri Belirlendi
30.12.2010 23:15
Memur Maaşlarının Hesaplanmasına Esas Olan Gelir Vergisi Dilimleri Belirlendi
Memur maaşlarının hesaplanmasında dikkate alınan gelir vergisi dilimleri yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 

2011 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.
 
9.400 TL´ye kadar   % 15
23.000 TL´nin 9.400 TL´si için 1.410 TL, fazlası  % 20
 53.000 TL´nin 23.000 TL´si için 4.130 TL, fazlası % 27
53.000 TL´den fazlasının 53.000 TL´si için 12.230 TL, fazlası  % 35

2010 Yılına Ait Eski Tarife
  
8.800 TL´ye kadar   % 15
22.000 TL´nin 8.800 TL´si için 1.320 TL, fazlası  % 20
50.000 TL´nin 22.000 TL´si için 3.960 TL, fazlası  % 27
50.000 TL´den fazlasının 50.000 TL´si için 11.520 TL, fazlası  % 35
 
2009 Yılına Ait Eski Tarife
 
8.700 TL´ye kadar % 15
22.000 TL´nin 8.700 TL´si için 1.305 TL, fazlası % 20
50.000 TL´nin 22.000 TL´si için 3.965 TL, fazlası % 27
50.000 TL´den fazlasının 50.000 TL´si için 11.525 TL, fazlası % 35
     
                                                      Cihat Karakuş
                                     Kamudan.Com Memur Haberleri Editörü

Okullarda beslenme

PROF. DR. ZİYA SELÇUK

25/01/2011

Obezite, çocukluk dönemine kadar inmişken okullardaki beslenme biçiminin ciddi şekilde araştırılması gerek.

ABD, 1950’lerde başlattığı tahıl ağırlıklı beslenme politikalarını “Mr. Kolesterol” olarak tanınan Dr. Ancel Keys’in araştırmalarına dayandırmıştı. Yağ tüketiminin yüksek, kalp krizinin düşük olduğu ya da yağ tüketiminin düşük ama kalp krizinin yüksek olduğu ülkeleri dikkate almayan bu araştırmalar sonucunda meşhur “Besin Piramidi” ortaya çıkmıştı. Araştırmalar desteklemediği halde, siyasi olarak kurulan McGovern Komisyonu glisemik endeksi artıran besin piramidinin yolunu açmıştı. Hastalıkların artmasına neden olan besin piramidine dayalı beslenme tipi, halen ders kitaplarında yer alıyor.
Obezitenin çocukluk dönemine indiği günümüzde, özellikle okullardaki beslenme tipinin ciddi araştırmalara konu olması gerekir. Çünkü, başta fiziksel sağlık olmak üzere çocukların ruh sağlığı da tehdit altındadır. Obez olarak nitelendirilen öğrenciler alay konusu olma, tehdit edilme, dışlanma gibi davranışlara maruz kalabilmektedir. Prof. Hung-Hao ve ekibinin araştırması ise hazır yiyecek ve içecek tüketen çocukların daha kilolu ama daha mutlu olduklarını gösteriyor. Sahte ve sağlıksız bir mutluluk.

Sizden gelenler
SAĞLIKLI BESLENME
Hem öğrencilerimizin hem kendi çocuklarımızın düzenli beslenebilmeleri için neler yapabiliriz?
Beslenme tercihleri, öğrencilerin eğitim öğretim hayatını doğrudan etkilemektedir. Araştırmalar, aile beslenme tipiyle çocukların beslenme tipi arasında yüksek bir ilişki olduğunu gösteriyor. Veli toplantılarında yalnızca sınavlar değil, beslenme ve benzeri konular da işbirliği içinde ele alınmalıdır. Öğrencilerinize kendi hayatınızdan örnek verebilirsiniz. Yemekleri küçük şölenlere dönüştürmek, arada bir büyük aile yemekleri düzenlemek, çocukları yemek hazırlama işine katmak, belgesellere yöneltmek, ödev ve projelerde sağlıklı beslenme konularına yer vermek yararlı olabilir.

SOSYAL MEDYA
Öğrencilerin ders dışı sosyal medya kullanımını kontrol altında tutmalı mıyız?
Dünya tarihinde ilk defa çocuklar bazı konularda anne babalardan daha fazla şey biliyorlar. Bu konuların başında teknoloji ve sosyal medya geliyor. Öğretmen ve anne babalar öncelikle bu konularda kendilerini yetiştirmelidirler. Bilmediğimiz bir konuda rehberlik edemeyiz. Öncelikle güven ilişkisi, kontrollü ama baskıcı olmayan karşılıklı anlaşmaya dayalı bir kontrol mekanizmasının kurulması yararlı olur.

HASSAS DENGE
Çocukları ortama ve kurallara uyumlu yetiştirmek ile kendi doğrularını savunarak yetiştirmek arasındaki dengeyi nasıl kurabiliriz?
Denge durumuna gelebilmek ve kendi doğrularımızı oluşturabilmek “makul” olana gidiş sürecini ifade eder. Bireyin, denge durumunu sağlaması gerekir. Ancak bize tek tip çocuklar değil, kendi özgünlüğünü koruyarak toplumda yaşayan çocuklar gerek. Kişilik, kendi doğrularımız ile toplumsal doğrular arasındaki eksende kendini bulur.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

SÖZLEŞMELİ ÜCRETLERİ İLLERE GÖRE FARK EDİYOR MU?  
 
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 657 sayılı Yasanın 4-b maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilen personelin aylık çalışmaları karşılığında aldıkları maaşların ülke çapında illerde farklılıklar gösterdiği konusunda sendikamıza şikâyetler ulaşmaktadır. Sözleşmeli görev yapan öğretmenlerimizin maaşlarında iller arasında oluşan farklılıkların neden kaynaklandığı hususunda Türk Eğitim Sen olarak Milli Eğitim ve Maliye Bakanlığına resmi bir yazı ile başvuruda bulunduk. 

Bakanlık, hayvan yeminde GDO'ya izin verdi

Geçen yıl çıkarılan Biyogüvenlik Kanunu çerçevesinde kurulan Biyogüvenlik Kurulu, ilk kez genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) içeren üç soya fasulyesi çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin verdi.

AA

Ankara- Söz konusu GDO'lu soya çeşitlerinin ithalatı konusundaki son kararı, Biyogüvenlik Kurulunun kararlarını dikkate alarak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verecek. Biyogüvenlik Kurulunun, Türkiye Yem Sanayicileri Birliğinin (TÜRKİYEM-BİR) başvurusu üzerine GDO içeren 3 soya fasulyesi çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin vermesine ilişkin kararları, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, ''A2704-12 soya fasulyesinin taşıdığı herbisit tolerans geni'', ''MON40-3-2 soya fasulyesinin taşıdığı herbisit tolerans geni'' ve ''MON89788 soya fasulyesinin taşıdığı Herbisit Tolerans geni'' içeren soya fasulyesi ve ürünleri, hayvan yemlerinde yem ya da yem hammaddesi olarak belirtilen hususlara uyulması şartıyla kullanılabilecek. Söz konusu genler, soya fasulyesinin yabani otlara dayanılıklığını sağlıyor. Risk değerlendirme sonuçlarına göre risk oluşturmayacağı belirlenen başvurular için Biyogüvenlik Kurulunun verdiği karar, 10 yıl geçerli oluyor.

Biyogüvenlik Kurulu, TÜRKİYEM-BİR'in başvurusu hakkında basitleştirilmiş işlem kapsamında Bilimsel Risk Değerlendirme Komitesi ve Sosyo Ekonomik Değerlendirme Komitesi tarafından hazırlanan raporları değerlendirdi. Kurul tarafından gerek görülmesi halinde, izleme raporlarına dayanarak komitelere bilimsel değerlendirme yaptırılması, bu değerlendirmelerin Kurul tarafından uygun bulunması halinde izin devam edecek.

Herhangi bir risk tespiti halinde izin iptal edilecek. Biyogüvenlik Kanunu'nda belirtilen 10 yıllık süre içerisinde herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmesi halinde, Kurul, izleme raporlarına dayanarak kararın kısmen veya tamamen iptali ile yasaklama, toplatma, imha ve benzeri yaptırımlara ilişkin kararlar alabilecek.

Karar uyarınca, izin verilen genleri taşıyan soya fasulyesi ve ürünlerinin ithalatı için başvurularda, soyanın taşımış olduğu gen ile ilgili Türkiye'deki ya da ithal edildiği ülkedeki akredite bir laboratuardan alınan Analiz Raporu eşliğinde uygun olanların gümrük ve ithalat işlemleri gerçekleştirilecek. Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik ile düzenlenen ithalat, ihracat ve transit kurallarına uyulacak.


.........



Avrupa Gıda Güvenliği Kurumunun (EFSA), hayvan yemi olarak kullanılan GDO'lu ürünlerden hayvanların etine, sütüne, yumurtasına GDO geçmediğine dair 2007 yılında alınmış bir kararı olduğunu hatırlatan Hakan Yardımcı, 2009'da çıkarılan ve daha sonra iptal edilen yönetmelik kapsamında komite tarafından kullanım izni verilen ve AB'de de kullanım izni bulunan 28 GDO'ya ilişkin de Biyogüvenlik Kurulunda başvuru bulunduğunu kaydetti.
 

BT Öğretmenleri Tamirci mi ?
 
Bilgisayar Teknolojileri öğretmenleri, bilgisayar tamircisi olarak görülmekten rahatsız oluyor.
Muş'ta görev yapan bir grup Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmenleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak, bilgisayar tamircisi olarak görülmekten rahatsız olduklarını bildirdi. Öğretmenler, ellerinden alınan ders saatlerinin geri verilmesi ve görev tanımlarının yeniden yapılması için Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)'ne başvurdu.
Bilişim Teknolojileri ders saatinin düşürülmesi ve her sınıf için 1 saat olan dersin notsuz olması nedeni ile görev yaptıkları okullarda sıkıntı çektiklerini kaydeden öğretmenler, BİMER aracılığıyla seslerini Başbakan Erdoğan'a duyurmaya çalıştıklarını anlattı.
Sabah 07.00 ile akşam 15.00 arasında okullarda 'formatör öğretmen' olarak görevlendirildiklerini bildiren BT öğretmenleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eğitim ve bilişim alanına önem verdiğini bildiklerini dile getirdi.
Derslerin her sınıf için 1 saat olduğunu söyleyen öğretmenler, 1 saate düşürülen dersin notu olmadığı içinde öğrenciler tarafından dikkate alınmamasından yakındı. Muş'ta Bilişim Teknolojileri öğretmeni olan Barış Taşdemir, bir grup öğretmen arkadaşı ile birlikte sorunlarını Başbakan Erdoğan'a iletmek için BİMER'e başvuruda bulunduklarını kaydetti.
Taşdemir, derslerin 4. ve 5. sınıflarda kaldırılmasından dolayı maaş karşılığını bile dolduramayacak bir duruma geldiklerine dikkat çekerek, sözleşmeli olarak BT öğretmenliği yapanların durumlarının ise daha vahim olduğunu iddia etti. Derslerinin eskisi gibi zorunlu dersler içine alınması gerektiğini söyleyen Taşdemir, BT derslerinin 4-5-6-7 ve 8. sınıflarda tekrar 2 saate çıkmasını istedi. Ders saatleri az olduğu için okulda bilgisayar tamircisi gibi görev yaptıklarını vurgulayan öğretmenler, okulda görevli olan diğer öğretmenlerin özel işlerini de yaptıklarını anlattı.
Bir grup BT öğretmeni tarafından BİMER'e gönderilen dilekçede ise şu ifadeler yer aldı: "Biz bir grup bilişim teknolojileri öğretmeniyiz. Son birkaç yıldır bilişim öğretmenleriyle ilgili yapılan değişiklik ile birçok hak kaybına uğramanın üzüntüsü içerisindeyiz. Sizin eğitime ve özellikle bilişini alanına verdiğiniz önemi biliyoruz. Sizin kendi şahsınızın yaptığı uygulamaları takdirle karşılıyor, Bilişim teknolojileri laboratuvarları kurmanızı destekliyoruz. Öte yandan bilişim teknolojileri ders saatinin bir saate indirilmesi ve bilişim öğretmenlerinin görev tanımlarındaki belirsizlik yapılan çalışmaları sekteye uğratmış durumdadır. Biz bilişim teknolojileri öğretmenleri mesleğimizin değerinin farkındayız. Azim ve sebatla çalışmayı sürdürüyoruz. Ancak bizim branşımızla ilgili sık sık yapılan değişikler bizi oldukça göç bir duruma sokmuştur. Bizler ülkemizin kalkınmasının için en önemli faktörün eğitim olduğunun bilincindeyiz. Ancak eğitimle muasır medeniyetleri aşabileceğimizi de biliyoruz. Hal böyle iken eğitimin temel taşlarından olan bilişim teknolojileri alanıyla ilgili hakkaniyet ölçülerine sığmayacak değişikler yapmak bizi çok güç duruma düşürmüş durumdadır. Bizler, sizden bilişim teknolojileri öğretmenlerinin görev tanımlarının yeniden yapılmasını, elimizden alınan ders saatlerimizin iade edilmesini istiyoruz".
                          
                                                                          memurlar.biz

Öğretmene maaş kesme cezasına ret

Isparta'da iş bırakma eylemine katıldığı gerekçesiyle hakkında bir maaş kesme cezası verilen sınıf öğretmeni, Isparta İdare Mahkemesi'ne açtığı davayı kazandı.
25 Kasım 2009'da Eğitim-Sen Genel Merkezi tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen bir günlük iş bırakma eylemine katılan sendika üyesi ve Isparta Iyaş Selçuklu İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmeni Mustan Rıfat Gürbüz hakkında Isparta Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geçen yıl Mart ayında soruşturma açıldı.
Soruşturma kapsamında Nisan ayında bir maaş kesme cezası verilen Gürbüz, cezanın iptali için Haziran ayında Isparta İdare Mahkemesi'ne dava açtı.
Isparta İdare Mahkemesi'nde görülen davayla ilgili karar bugün öğretmen Mustan Rıfat Gürbüz'e tebliğ edildi.
Mahkeme, memurların grev hakkının, iş bırakma hakkı olduğunu ve bundan dolayı memurların cezalandırılamayacağı yönünde karar verdi.
Mahkeme kararında, memurun üyesi olduğu sendikanın kararlarına uyarak iş bırakmasının, grev yapmasının, mesleki, ekonomik ve sosyal durumunun iyileştirilmesi ve sesini duyurmasının, mazeretsiz işe gelmemek olmadığına işaret edilerek, cezanın iptal edilmesi ve maaştan kesilen cezanın yasal faiziyle öğretmene ödenmesine karar verdi.
Mustan Rıfat Gürbüz, Milli Eğitim Müdürlüğünden yasal süresi içinde karara itiraz edilmediği için mahkeme kararının onandığını bildirdi.
Gürbüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, bir günlük iş bırakma eyleminin suç olmadığını bildiği için dava açtığını söyledi.
Mahkemenin de bunun bir suç olmadığı yönünde karar verdiğini ve kesilen maaşının Şubat ayı içinde ödenmesini beklediğini ifade eden Gürbüz, "Haklı olduğumu bildiğim için hakkımı hukuki açıdan da aradım. Nitekim karar lehime çıktı. Sendikal faaliyetlerde bir günlük iş bırakma eylemi suç olarak kabul edilemez. Kesilen maaşımın ödenmesini bekliyorum" diye konuştu.

Eğitim-Sen Isparta Temsilcisi Erol Kökten de, soruşturmanın keyfi uygulama olduğunu ileri sürdü; "İş bırakma eyleminden sonra Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tüm okullara kimlerin eyleme katıldığının tespiti ile ilgili yazı gönderildi. Eyleme tüm sendika üyelerimiz katıldı ama sadece Rıfat öğretmenden savunma istendi. Sonunda bir maaş kesme cezası verildi. Isparta İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda öğretmene haksız yere ceza verildiği ortaya çıktı. Verilen bu karar gerek Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin ve müfettişlerin keyfi uygulamalarına en güzel yanıt niteliğindedir" dedi.
   
                                                                                       memurlar.biz

Halk Eğitim Yöneticileri İçin Yeni Bir Kazanım
HALK EĞİTİM YÖNETİCİLERİ İÇİN YENİ KAZANIM
25 Ocak 2011 Salı 22
Türk Eğitim Sen 21.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 10. maddesi 2. fıkrasının c bendi 5. sırasında yer alan; “Merkezlerde çalışma saatleri dışındaki nöbet görevinin yerine getirilmesi” ile 11. maddesi 2. fıkrası b bendinde yer alan; “Çalışma saatleri dışında idari nöbet tutar” ibarelerinin iptali için açmış ve  davada Danıştay 2. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Mülga Yönetmelikte Yaygın Eğitim Kurumlarında görev yapan müdür başyardımcısı ve Teknik müdür yardımcısının çalışma saatleri dışında tuttukları nöbet görevleri karşılığında kendilerine izin verilmekteydi. Ancak dava konusu edilen Yönetmelik maddeleri ile nöbet tutulan süre karşılığında izin verilmesine ilişkin uygulama ortadan kaldırılarak yaygın eğitim kurumları yöneticileri mağdur edilmiştir.
            Kararda; Anayasamızın angaryayı yasakladığından bahisle mesai saatleri dışında da hizmet veren yaygın eğitim kurumlarında görevli yöneticilerin haftada kırk saatlik çalışma süresine ek olarak mesai saatleri dışında yerine getirdikleri idari nöbet görevinin karşılığında izin kullandırılacağına ilişkin hükümlerin Yönetmelikte yer almamasına dair tesis edilen işlemde hukuka uyarlık olmadığı belirtilmiştir. 

                                          kamudanhaber.com

Milli Eğitim Müdürü görevine iade edildi
 
Erzurum’daki yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan daha sonra 50 bin lira kefalet karşılığında serbest bırakılan İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, görevine iade edildi.
25 Ocak 2011 Salı 17
Erzurum’daki yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan daha sonra 50 bin lira kefalet karşılığında serbest bırakılan İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, görevine iade edildi.
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından sahte belge düzenleyerek kamu kurumunu dolandırdığı iddiasıyla 2 Eylül’de gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Budak, tutukluluk sürecinde görevinden alınmıştı.
Avukatı Faruk Terzioğlu tarafından Erzurum 1. Asli Ceza Mahkemesine yapılan itiraz dilekçesinin ardından 50 bin lira kefalet karşılığında tahliye olan Budak daha sonra, görevine iade edilmesi için Milli Eğitim Bakanlığına başvuru yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başvurusu değerlendirilen Fevzi Budak, görevine iade edildi.
Budak’ın Avukatı Terzioğlu, yaptığı açıklamada, müvekkilinin tutukluluk sürecinde görevinden alındığını anımsatarak, tahliye edildiği zaman Budak’ın Milli Eğitim Bakanlığına görevine iade için başvurduğunu söyledi.
Budak’ın tahliye olduğu zaman başvuru yapmasına rağmen, bugün sonuçlandığını belirten Terzioğlu, “Müvekkilim, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevine yeniden iade edildi. Fevzi Budak, bugün görevine başladı. Karara çok sevindik. Türkiye’de yavaş da olsa hukuk işliyor” dedi.
Erzurum Milli Eğitim Müdür Fevzi Budak, sahte belge düzenleyerek kamu kurumunu dolandırdığı iddiasıyla 2 Eylül 2010 tarihinde gözaltına alınmıştı. Budak, emniyet ve savcılık tarafından alınan ifadesinin ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanmış, 1. Asli Ceza Mahkemesine yapılan itiraz dilekçesinin ardından, 28 Ekim 2010 tarihinde, 50 bin lira kefalet karşılığında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

                                                                                                                                                                                         kamudanhaber.com

Korsanlık varken kopyaya gerek yok

28/01/2011 12:59

Manisa'da bir lisede, 'e-okul' sistemine girilerek,yaklaşık 90 öğrencinin karne notunun değiştirildiği tespit edildi. Valilik soruşturma açtı

MANİSA - 1236 öğrencinin eğitim gördüğü Manisa Lisesinde, 2010-2011 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona ermesinden önce karnelerin basımı sırasında, karne notlarının sisteme dışarıdan müdahale yoluyla usulsüz girilerek, değiştirildiği fark edildi.
Okul öğretmenlerinin, bazı öğrencilerin notlarındaki değişikliği fark etmesi üzerine yapılan ilk incelemede, yaklaşık 90 öğrencinin karne notunun değiştirildiği tespit edilerek, olay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirildi.

-VALİLİK SORUŞTURMA BAŞLATTI-
Manisa Vali Vekili Salih Gürhan, Kemal Pınar İlköğretim Okulunda düzenlenen karne dağıtım töreninde, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve müfettiş görevlendirildiğini ifade eden Gürhan, şunları kaydetti:
"Gereken neyse yapılacaktır. Sisteme nasıl girildiği konusunda henüz fazla bir bilgi yok. Müfettiş raporu olmadan, bir bilgi sahibi değiliz. Ancak olay doğru, e-sisteme girildiği ve not tahribatlarının yapıldığı doğru. Valilik olarak gerekli soruşturmayı açtık. Daha sonra konuyu sizlerle paylaşacağız. Yaklaşık 90 öğrencinin notlarında değişiklik yapıldığı konusunda tespitimiz var."

Manisa İl Milli Eğitim Müdürvekili Necati Abalı da "Şu an Manisa Lisesinde not değişikliği yapıldığı belirlenen 90 kişinin bulunduğu sınıflarda karne dağıtılmayacak" dedi. (aa)

Performans Ödevleri Kaldırılacak
Öğrencilere Performans ödevi müjdesi
Milli Eğitim Bakanlığı ise yarı yıl tatilinde hem velilere hem öğrencilere rahat nefes aldıracak bir müjdeye hazırlanıyor. Bakanlık, şikayetler üzerine, velilerin ve öğrencilerin kabusu haline gelen ağır ve yoğun performans ödevlerine sınır getiriyor. Ödevleri velilerin yaptığını göz önüne alan Bakanlık, 2. dönemde performans ödevlerinin sayısında azaltmaya gidecek
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Performans Ödevleri Kaldırılacak
Öğrencilere Performans ödevi müjdesi
Milli Eğitim Bakanlığı ise yarı yıl tatilinde hem velilere hem öğrencilere rahat nefes aldıracak bir müjdeye hazırlanıyor. Bakanlık, şikayetler üzerine, velilerin ve öğrencilerin kabusu haline gelen ağır ve yoğun performans ödevlerine sınır getiriyor. Ödevleri velilerin yaptığını göz önüne alan Bakanlık, 2. dönemde performans ödevlerinin sayısında azaltmaya gidecek
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

güzel bir karar ...eve verilen ödevleri öğrenci değil veli yapıyor...notu öğrenciye değil veliye vermek gerekiyor...