Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Eki 2010 19:21:49
1600 TL maaşa çalışacak personel yok

.609 TL maaş vermesine rağmen SGK personel bulamadı. 109 pozisyon boş kaldı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), İstanbul´daki personel ihtiyacını karşılamak için teşvik amacıyla daha fazla ücret önermesine rağmen ayırdığı pozisyonları dolduramadı.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2010 00:10:59
Her gün yeni bir sınav usulsüzlüğü!
Sınavlardaki usulsüzlük iddialarına bugün yenileri eklendi. Bu kez sürücü adaylarının adı kopya yolsuzluğuna karıştı. Şanlıurfa ve Adana'da sürücü adaylarının yerine sınava girdiği saptanan 39 kişi ile cevap anahtarı cep telefonuna mesaj olarak geldiği iddia edilen bir kişi gözaltına alındı.
     
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2010 00:17:35
12 yaşındaki kız intihar etti
İlköğretim okulu öğrencisi kız, ranzasında kemerle asılı olarak bulundu.
23 Ekim 2010 Cumartesi, 23:05:53
İstanbul Bahçeşehir'de ilköğretim okulu öğrencisi 12 yaşındaki Melek Elveren, ranzasında kemerle asılı olarak bulundu.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 24 Eki 2010 06:35:52
Cinsel İstismara Karşı Çocuk Hakları Zorunlu Ders Olmalı

Herhalde hepimiz, geçtiğimiz dönemde yaşanan çocuk istismarı meselesini düşündüğümüzde Siirt'te yaşananları irkilerek yeniden hatırlayabiliriz.

Çocuğun cinsel istismarı, diğer istismar türlerinde olduğu gibi, öncelikle çocuğun benlik saygısını zedelemektedir. Beden bütünlüğünü tehdit etmesi nedeniyle, çocuk ruh sağlığı uzmanlarının da ifade ettikleri gibi, ruh sağlığını bozmaktadır. O zaman çocukları istismardan nasıl korumak gerekir sorusu çocukla çalışan tüm kurumların ve meslek elemanlarının derdi olmalıdır.

Çocukları ihmal ve istismardan korumak için eğitim sistemini oluşturan tüm parçalarla birlikte yapılması gerekenler vardır. Bu parçaları düşündüğümüzde; idare, öğretmenler, psikolojik danışman ve rehberleri, öğretmen - rehberlik hizmetleri işbirlikleri, okul aile birlikleri.

Yukarıda sözü edilen sistemin tüm öğelerinin çocukları, hakları olan, "bireyler" olarak görmeleri gerekir, özellikle eğitim sisteminin içeriğini, örgütsel yapısını çocuk hakları yaklaşımına göre yapılandırmalıdır.

Böylece eğitim sisteminin çocuğu ihmal ve istismardan koruyabilmesinin mekanizmaları geliştirilebilecektir. Okul böylece sadece çocuklara disiplini öğreten kontrol kurumu olmaktan çıkacak, çocukların eleştirel düşünmeyi ve haklarını savunmayı öğrenmeleri mümkün olacaktır.

Bu bağlamda öğretmenler, çocukları ihmal ve istismardan korumaya yönelik eğitimlerle desteklenmelidirler. Herhangi bir istismar olayı ile karşı karşıya kaldığında nereye başvurması gerektiğini, aileyi nereye yönlendireceğini bilmelidir.
Özerk rehberlik hizmeti olmalı

İşte bu noktada okullardaki rehberlik hizmetlerinin nitelik ve nicelik olarak kalitesinin artırılması gerektiği tartışma götürmez gerçeklerden biridir. Örneğin rehberlik hizmetleri kapsamında mutlaka sosyal hizmet uzmanları ekibin önemli bir parçası olarak yer almalıdır.

Rehberlik hizmetleri ve okul yönetimi arasındaki sorunları gidermek açısından bu hizmetlerin daha özerk bir yapılanma ile verilmesi, özellikle çocuk istismarının ortaya çıkması durumunda okulun itibarının düştüğünü düşünen yöneticilerle yaşanan çatışmayı çözmek açısından yeni yönetsel anlayışlar geliştirmek ve bunun nasıl bir model olması gerektiği de tartışılmalıdır.

Bunun yanı sıra, çocuklara ve ailelerine çocuk hakları konusunda verilecek eğitimler okullarda zorunlu hale getirilmelidir. Çocuklara gerektiğinde "hayır" demeyi öğretmek, sınırlarına saygı göstermek, haklarını bilmelerini sağlamak, istismara karşı bedenini ve kendini korumayı öğretmek, istismarın gelebileceği ortam ve durumlar hakkında bilgilendirmek amaçlı gerçekleştirilecek projeler bu eğitimlerin bir parçası olmalıdır.

Özellikle çocukları cinsel istismardan korumak için çocukların cinsel eğitim hakları temel ilke olarak müfredat programında yer almalıdır.

Bugün çocukların cinsel istismar mağduru olmalarının en önemli nedenlerinden birinin cinsellikle ilgili sağlıklı bilgilerinin olmayışı olduğu bilinmektedir. Öyleyse çocuklar, ders programının yanı sıra rehberlik hizmetleri dahilinde de cinsellikle ilgili yaşantılarını paylaşabilecekleri bir ilişki ve iletişim düzeyini yakalayabilmelidirler.

Çocukların haklarını onlarla birlikte yaşama geçirmeyi temel felsefe olarak kabul eden eğitim kurumları çocuklarla birlikte pek çok sorunun üstesinden gelebilecektir. Bu felsefenin oluşması ve yaşama geçirilmesini eğitimcilerin sendikalarının da dert edinmesi tartışma götürmez gerçeklerden biridir. (ÖCÖ/SP)

*Doç.Dr. Özlem C. Öntaş - Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü.

*Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim- Sen) Ağustos'ta çıkan son bülteninde yayımlanan makaleyi kısaltarak aldık.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2010 12:18:58
KPSS ve 5 büyük sınav yine erteleniyor
Bu sene yapılacak 5 büyük sınav ertelenebilir. İşte ertelenmesi düşünülen sınavlar ve gerekçesi;
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Eki 2010 12:27:26
Ehliyet sınavı soruları da çalındı
Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan (KPSS) sonra ehliyet sınavında da soru ve cevap anahtarlarının adaylara sızdığı iddiası gündeme damgasını vurdu

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı complex

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.432
  • 4.885
  • Müdür Yardımcısı
# 24 Eki 2010 12:44:39
Erdoğan'ı eleştirdi, görevinden alındı
"Referandum’da oyum hayır" diyen ve Başbakan Erdoğan hakkında hakaret içeren sözler yazan öğretmen B.Y. görevinden alındı

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2010 17:18:32
Şeytanın aklına gelecek kopya yöntemi
"Ehliyet sınavında kopya çekileceği" ihbarı üzerine Kadıköy Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekipler araştırma başlattı. Yapılan takip sonucu cumartesi günü düzenlenen ehliyet sınavında kopya çekileceği belirlendi. Enver B.'nin (45) organize ettiği şebekeye dün sınav sırasında operasyon yapıldı.
15:16 | 24 Ekim 2010

Yapılan operasyonda ilk olarak Enver B. (45) ve beraberindeki Mustafa A. ve Tacettin Y. okul yakınında gözaltına alındı.

Şüphelilerin kopya yöntemini inceleyen polis ekipleri, kurulan sistemi gördüklerinde şaşkınlık geçirdi. 3 şüphelinin içerideki adaylara içine "bluetooth" cihazı yerleştirilmiş silgiler aracılığıyla kopya gönderdiği tespit edildi. Sınav sırasında sınıflara yapılan operasyonda ise şebekeden 2'şer bin lira karşılığında kopya için yardım aldığı belirlenen H.D, M.B, R.A, F.K, ve Y.C isimli kadın, "bluetooth"lu silgileriyle birlikte gözaltına alındı.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYORDU

Adaylar, cep telefonu ve "bluetooth"lu kulaklık yerleştirilmiş silgileriyle sınava giriyordu. Vücutlarına gizledikleri cep telefonlarını sınav sırasında açık bırakan adaylar, "bluetooth"lu silgi aracılığıyla dışarıdaki şebeke üyesiyle bağlantı kuruyordu. Adaylar, sınav sırasında silgiyi ağızlarına yaklaştırıp kısık sesle soruyu okuyor, şebeke üyesinin cevabını ise silgiyi kulağına götürerek alıyordu.

Gözaltına alınan 8 kişi, bugün emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen zanlılar yüzlerini kapatarak soruları cevapsız bıraktı. Son günlerde gündemden düşmeyen kopya skandallarında KPSS 2010 sınavının bazı bölümleri iptal edilmişti. Son olarak ehliyet sınavında da teknolojik kopya skandalının ortaya çıkması, kopya olayının gündeme bir kez daha gelmesine neden oldu.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 25 Eki 2010 02:13:59
'Facebook'ta başbakana hakaret edersin, ha!'

24/10/2010 14:20

Tayyip Erdoğan hakkında kötü yazan öğretmen görevden alındı.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki sayfasında 12 Eylül’de yapılan referandumla ilgili olarak, “Referandum’da oyum hayır" diyen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içeren sözler yazan öğretmen B.Y. görevinden alındı.

Çorum'da sözleşmeli olarak görev yapan, öğretmen B. Y., internette kişisel facebook sayfasında; referandumda 'hayır' oyu vereceğini ifade ederek, Başbakan Erdoğan hakkında hakaret içeren fiadelere yer vererek, "Madem 12 Eylül’le ilgili derdiniz vardı, 7 yıldır neredeydiniz” yönelik ifadeleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonunda, Çorum Valiliği’nce öğretmen görevden uzaklaştırıldı.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan, Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Halil Özbent, “öğretmenin görevden uzaklaştırılması, iktidarın eleştiriye tahammülü olmadığını göstermekte” olduğunu savundu.

“Soruşturma işleminin henüz başında, konunun ne olduğu bile anlaşılmadan, öğretmenin açığa alınması, şikayetin hangi amaçla ve niçin yapıldığını, iktidar yanlılarının kendisi düşünmeyenlere de nasıl baktığını gösteren somut bir örnek olmuştur” diye konuşan Özbent, “Eğer o ifadeler başka birine yazılsaydı, öğretmen aynı şekilde görevinden uzaklaştırılır mıydı” diye sordu.

Öğretmenin kişisel sayfasındaki sözlerinin, eleştiri sınırlarını aşan ifadeler olarak görülebileceği ve inceleme konusu yapılabileceğini dile getiren Özbent, “Ancak, toplamda 10-15 kişi dışında kimsenin ulaşma imkanı olmayan; okul ve mesleki yaşamın dışındaki bir dönemde; kişisel bilgilerden yola çıkarak; cezalandırma işlemine gitmesi ve öğretmeni açığa almak tam bir yargısız infazdır” dedi.

Görevden uzaklaştırma işleminin, kamu görevlileri hakkında Türk Ceza Yasası’na ve disiplin hükümlerine göre soruşturmanın sağlıklı biçimde yürütülmesi için başvurulan geçici bir yöntem olduğuna vurgu yapan Özbent, “Görevden uzaklaştırma delillerin karartılmasını engelleme amaçlıdır” dedi.

-“BUNUN NERESİ DEMOKRASİ?”-

Özbent, söz konusu olayda, delil karartma gibi bir durumun olmadığını ve öğretmenin görev başında kalmasında hiçbir sakınca da bulunmadığını savunarak öğretmenin açığa alınmış olmasının, “hukuka aykırı” olduğunu öne sürdü. Özbent şöyle devam etti:

“İdarenin, referandumla ilgili olarak Başbakana yönelik eleştirel sözler için bir öğretmenin görevden uzaklaştırması bir tahammülsüzlük örneğidir. İnsanlar artık bırakın facebook’ta yazışmayı telefonda dahi konuşmaktan çekinir hale gelmiştir.

İdarenin, öğretmeni görevden uzaklaştırmakla yetinmeyip alması gereken 3/2’lik maaşını bile 10 gündür ödememesi ise işin başka bir keyfiliğidir. Sormak istiyoruz. Bunun neresi demokrasi?

Hükümetin kendi yarattığı siyasi gerginliğin sonucunda, öğretmenin hislerini kişisel sayfasında yazmasından dolayı görevden uzaklaştırması, garabet bir durumdur.

Eğitim-Sen olarak, Çorum Valiliği’nin öğretmeni görevden uzaklaştırılması yönünde verdiği kararı, çok ağır ve yanlış buluyoruz. Öğretmenin soruşturma sürecinde okulda çalışmasını engelleyecek bir durum söz konusu değildir.Bu nedenle görevden alma işlemi bir an önce sona erdirilmeli, öğretmenin özlük haklarının gecikmeden ödenerek mağduriyet ortadan kaldırılmalıdır.”(ANKA)


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı yurekveren48

  • Uzman Üye
  • *****
  • 399
  • 1.811
  • 399
  • 1.811
# 26 Eki 2010 17:56:27
kpps giriş kartları gelen var mı

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 27 Eki 2010 05:06:03
Okulda dehşet anları

Ordu'da polisten kaçan silahlı saldırgan bir okulun bahçesine girdi ve...

26 Ekim 2010 Salı, 18:36:12

Okulda dehşet anları

İmdat ÖZMEN / ORDU (AHT)

Ordu'da silahla dolaştığı ihbarı üzerine polislerin üzerini aramak istediği şahıs, havaya 1 el ateş ettikten sonra okul bahçesine girdi. Burada bir öğrenciyi rehin almak isteyen zanlı, polisin başarılı operasyonuyla yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde ağabeyinin işlettiği büfe belediye ekipleri tarafından yıkılan çeşitli suçlardan sabıkalı Barış Kırdemir (30), öğle saatlerinde elindeki silahla parkta görüldü. Durumun bildirilmesi üzerine bölgeye gelen polis, Bucak Mahallesi'nde Barış Kırdemir'in üzerini aramak istedi. Polise direnen Barış Kırdemir, silahını çekip havaya 1 el ateş ettikten sonra aynı mahalledeki Şehit Üsteğmen Doğan Gökbulut İlköğretim Okulu'nun bahçesine girdi. Bahçede bulunan öğrenciler ve velileri büyük panik yaşarken, bir öğrenciyi rehin almak isteyen zanlı polis ekipleri tarafından etkisiz hale getirildi. Zanlı sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Zanlının belediye ile olan sorunları nedeniyle silah taşıdığını söylediği iddia edildi.

VALİLİK AÇIKLAMASI
Olayla ilgili olarak Ordu Valiliği de yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "26 Ekim 2010 Salı günü Bucak Mahallesi 347. Sokak'ta, Şehit Üsteğmen Doğan Gökbulut İlköğretim Okulu yakınlarında devriye görevi yapan emniyet görevlileri, daha önce çeşitli suçlardan sabıkası bulunan B.K. adlı şahsın durumundan şüphelenmiştir. Polis memurları, şüpheli B.K.'yı kontrol etmek amacıyla yanına yaklaştığı sırada, paniğe kapılan şüpheli B.K. polisten kurtulmak amacıyla bölgede bulunan Şehit Üsteğmen Doğan Gökbulut İlköğretim Okulunun bahçesine doğru kaçmıştır. Şüpheli B.K. okul bahçesine girmeden kendisini yakalamaya çalışan polis memurlarına doğru, elinde bulunan tabancayla 1 el havaya ateş etmiştir. Daha sonra okul bahçesine giren saldırgan burada 1 çocuğu rehin almak istediği esnada polis memurları tarafından başarılı bir operasyonla yakalanarak, etkisiz hale getirilmiştir. Saldırgan daha sonra, adli makamlara teslim edilmek üzere gözaltına alınmıştır."

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 30 Eki 2010 10:59:01
'Bu kitap derhal toplatılmalı'

İzmir’de Milli Eğitim müdürlüğünün okullara gönderdiği hikaye kitabı din dersi niteliğinde; yavru ördek yüzebildiği için çok mutlu oldu ve sonra Allah’a da şükretti...

İZMİR - Birgün gazetesinin haberine göre; İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullara, ana sınıflarında okutulması için hikaye kitabı gönderdi.

Komisyon tarafından incelenen "Vak Vak Ördek" adlı sesli kitapta 9 defa "Allah" kelimesinin geçmesi dikkatleri çekti. Kitabın başında "Korkulacak bir şey yok Allah sizi kolayca yüzebilecek şekilde yarattı" deniliyor.

"ALLAHIN İZNİYLE YÜZECEKSİNİZ"
İşte o hikaye kitabından bir bölüm:

“…Anne ördek yavrularına gölde yüzen ördekleri gösterdi. Yavru ördekler, çok şaşırmışlardı. Anne ördek: Allahın izni ile yakında siz de öyle yüzeceksiniz,  dedi. Yavrulardan biri: ama anne ben çok korkuyorum, dedi. Annesi de korkulacak bir şey yok yavrum, Allah sizi kolayca yüzebilecek şekilde yarattı, dedi.

…. Yavru ördek yüzebildiği için çok mutlu oldu ve sonra Allah’a da şükretti.
… Anne ördek: Çocuklar! Allah’ın izni ile vücudumdaki hava kesecikleri ile çok rahat dalabiliyorum.
…Yavru ördekler hemen göle daldılar ve sonra da hep birlikte Allah’a şükrettiler”

EĞİTİM-SEN'LİLER TEPKİLİ: "BİLİNÇLİ HAZIRLANDI"
Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Sekreteri Abdullah Tunalı, "Bu kitap eğitim bilimine aykırı, yaş düzeyinin çok çok üzerinde okul öncesi eğitimde din eğitiminin yerleştirilmesi için hazırlanan bir kitaptır" dedi.

Okul öncesi eğitim yaşı olan 4-6 yaş grubunda soyut düşünme yeteneği henüz gelişmediğini belirten Tunalı, kitaba ilişkin şunları söyledi:

"Uzmanlar bu yaş grubunda soyut kavramların ve özellikle dini konuların ve eğitiminin öğretilmesini sakıncalı bulmakta ve tüm okul öncesi eğitim müfredatı da bu bilimsel gerçekliğe göre hazırlanmaktadır.

Bu kitap bu bilimsel gerçeği yok sayan bir yaklaşımla okul öncesi yaş grubunda din eğitimine başlamak için bilinçli hazırlanmıştır.

ISRARLA VURGULANIYOR
Ördek ailesinin hikâyesi Allah’ın izniyle başlayıp Allah’a şükürle bitmekte yüzme, suya dalıp balık yakalayabilme ve uçma yeteneklerinin Allah’ın izniyle olduğu her sayfada ısrarla vurgulanıyor.  Yaradılış Teorisi'nin temel yaklaşımı okul öncesi yaş grubuna empoze edilmek isteniyor.

"KİTAP DERHAL TOPLATILMALI"
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu kitabı inceleyen ve 'okutulması uygundur' diyen komisyonu, nasıl oluşturulduğunu, üyelerinin kimler olduğunu ve uzmanlıklarını açıklamalı ve komisyon hakkında gerekli yasal işlemleri başlatmalı ve bu kitapları derhal toplatmalıdır."

ntvmsnbc

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2010 11:08:00
Okullar hijyenden sınıfta kaldı
MİLLİ Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın temizlik ve hijyen açısından belli kriterler gözönüne alarak denetlediği ve puan verdiği 44 bin 115 ilk ve ortaöğretim okulundan sadece yüzde 8.55’ine denk gelen 3 bin 771’i, beyaz bayrak alabildi. Beyaz bayrak, yeterli ve kaliteli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştiren, toplum sağlığını koruyan, yaşam kalitesini yükseltmek ve okul sağlığının iyileştirilmesi konusunda gayret gösteren anaokulu, ilköğretim ve ortaöğretim okullarına veriliyor. En fazla İstanbul ve (3 bin 77 okuldan 470’i), İzmir’den (1564 okuldan 323’ü) okullar beyaz bayrak almaya hak kazanırken, Ardahan’da hiçbir okul beyaz bayrak alamadı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2010 11:09:29
Meğer Ağrı Dağı’nı Atatürk’e hediye etmiş
ANKA 31 Ekim 2010
 
İngiliz Financial Times Gazetesi’nde Ermenistan turizmini inceleyen bir makalede Ağrı Dağı’nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Lenin’in Atatürk’e hediyesi olduğuna dair ifadeler yer aldı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 02 Kas 2010 03:58:06
Eğitime ne harcıyoruz?

01 Kasım 2010  Yaman Törüner -  Çözüm

Ülkelerin eğitime ve askeri harcamalara hangi oranda para ayırdıkları ile, ülkelerin gelir dağılım durumları ve nüfus artış hızları arasında bir korelasyon bulmak üzere, CIA-The World Factbook bilgilerini kullanarak bir araştırma yaptım.
Aşağıdaki tabloda, ülkelerin askeri harcamaları ve eğitim harcamalarının, o ülkenin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’sına oranı yer alıyor. Oranlar hesaplanırken bazı ülkeler için 2009, bazıları için ise 2008 veya mümkün olan en yakın tarih esas alınmış. GSMH rakamları ABD doları bazında ve “satın alma gücü paritesi” göz önüne alınmaksızın hesaplanmış.
İlk iki sütuna bakıldığında, gelişmiş ülkelerin eğitim için harcadıkları paranın, askeri harcamalar için harcadıklarından oransal olarak çok yüksek olduğunu görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin askeri harcamaları ise, neredeyse eğitim için ayırdıkları paranın iki katı. Zaten, bu yüzden de geri kalıyorlar ve ülkelerinde gerçek anlamda demokrasiyi yerleştiremiyorlar. Dikkat edilirse, dünyadaki en yüksek askeri harcamayı yapan ABD’de bile, eğitim harcamaları askeri harcamaların üzerinde. Almanya ve Brezilya gibi ülkeler, askeri harcamalarının 3 katı eğitime para ayırıyorlar. Sürekli savaş halinde olan İsrail’de bile eğitim harcamaları askeri harcamalara yakın. Bizim ise, eğitime harcadığımız para, askeri harcamalarımızın neredeyse yarısı kadar.
Üçüncü sütundaki “ailelerin gelir dağılımındaki yeri” tablosu hazırlanırken, Lorenz eğrisi esas alınmış. Bu sütundaki rakam (Gini Endeks) küçüldükçe, gelir dağılımı iyileşiyor. “45”in üzerindeki bir gelir dağılımı rakamının, dünya ortalamasından iyi olduğunu söyleyebiliriz. “41” rakamına ulaşan Türkiye’de gelir dağılımının, dünya ortalamasından biraz kötü olduğu anlaşılıyor. Askeri harcamaların yüksek olduğu ülkelerde, genellikle gelir dağılımı da bozuk. Yöneticilerimiz maalesef yıllardır görmek istedikleri rakamlardan bahsederek, bizi yönlendiriyorlar. Gelir dağılımı ve askeri harcamalar onları pek ilgilendirmiyor.
Dördüncü sütundaki ülkelerin nüfus artış hızı, doğum-ölüm farkı alınıp bu rakama ülkeye giren göçmenler eklenerek hesaplanmış. Yani, asgari 3 çocuk yapmakla iş bitmiyor; nüfus göçünü de kontrol altında tutmak gerek. Gelişmiş ülkelerde “Göçmen Bakanlığı” bu yüzden oluşturulmuş. Bu sütundaki “gerçek nüfus artış hızı”, ülkelerin büyüme rakamını doğrudan etkiliyor; nüfus artış hızı kadar yıllık büyüme rakamı düşüyor. Yine görülüyor ki, genellikle nüfusu hızlı artan ülkelerde, eğitim harcamalarının askeri harcamalara oranı düşüyor. Geri kalmışlık kısır döngüsü bu yüzden kırılamıyor.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK