Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin 3 ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirterek, "İhtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında bir eğitim programı yapacağız. En az 1 ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz." diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TRT Haber'e konuk oldu. Öğretmenlerin gelişiminin güncellenmesi ile alakalı bir soru üzerine Bakan Dinçer, ağustos ayında alınan 11 bin öğretmene yönelik yapılan eğitimi hatırlattı.
Dinçer, bu sayede yaz dönemlerinde yapılacak eğitim programları ile alakalı bir alt yapı da oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'de 655 bin civarında öğretmen olduğunu belirten Dinçer, "Ben en az 3 yılda bir bu öğretmenlerimizin hem kendi mesleki alanlarındaki gelişmeleri, hem dünyadaki ve ülkemizdeki değişme ve gelişmeleri ve nihayet bizim müfredatta yapacağımız değişme ve gelişmeleri, teknolojik değişme ve gelişmeleri, hem de kendi bulundukları çevre ile ilgili ve mesleki formasyonları ile alakalı eğitime tabi tutulmaları gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Bunun için öğretmen yeterliliklerini tespit etmeyi planladıklarını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: "Bu bazen yanlışlıkla performans diye tabir ediliyor. Bu yanlış bir kavram. Biz öğretmenlerin performansını tespit etmeyeceğiz. Böyle bir çalışmamız ve çabamız olmayacak. Ama öğretmenin yeterliliğini ve öğretmenin geliştirilmesini esas alacağız. Öğretmenin mevcut başarısını tespit ettikten sonra, o alandaki ideal yapıyı göreceğiz, aradaki mesafeyi kapatacak bir eğitim programı mutlaka düzenleyeceğiz. Yaz aylarında öğretmenlerimiz üç ay boyunca tatil yapmayacaklar. Eğer saygınlık kazanacaksak, bunun da böyle olması gerektiğini onlar da kabullenmeliler." Öğretmenlerin üç ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirten Dinçer, "Belki ihtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında yine bütün masraflarına bakanlığımızın katlandığı bir eğitim programı yapacağız. En az bir ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz." dedi.
Bunu her öğretmeni değişik illere, tatil beldelerine taşıyarak yapmayacaklarını ifade eden Dinçer, "Herkesi kendi ilinde, kendi ilçesinde, az önce bahsettiğim gündemle yapacağız." ifadelerini kullandı.
"ÖĞRETMEN OLMAYAN HİÇ KİMSE EK DERS ÜCRETİ ALMAYACAK"
Dinçer, öğretmen olmayan tüm alanlarda ek ders ödemesi uygulamasına bir ay sonra son vereceklerini dile getirdi.
"Öğretmen olmayan hiç kimse ek ders ücreti almayacak, sadece öğretmenlerimiz alacak." diyen Dinçer, buna karşılık bakanlığın öğretmen olmayan diğer personelinin de fazla mesai, ek ödeme ve makam tazminatı gibi hususlar varsa, onları alacağını söyledi.
"YÖNETİCİLİK ATEŞTEN GÖMLEK OLACAK"
"Müdürlük sınavı yapacak mısınız?" sorusuna Dinçer, "Meslekte yükselme ile alakalı bir sınavdan bahsediliyorsa şu anda öyle bir planımız yok." cevabını verdi. Bundan sonra okul müdürü, il ve ilçe müdürü gibi mevkilerin yöneticilerin ek göstergelerini artıran, makam sahibi olan bir görev olmaktan çıkacağını dile getiren Dinçer, "Ateşten gömlek olacak. Sorumluluk sahibi olmak ve hesap verebilir bir noktada bulunmak şeklinde olacak." dedi.
ÖZÜR GRUBU VE YILLIK ATAMALAR SENDE BİR KEZ YAPILACAK
Bakan Dinçer, özür grubu atamaları ile ilgili başka bir soru üzerine, "Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse idi hoşunuza gider miydi? Dönemin tam ortasında çocuğunuzun öğretmeni bırakıp gitse idi hoşunuza gider miydi?" diye sordu.
Dinçer, şöyle devam etti: "Öğretmenlerimiz niçin Şubat'ta özür grubuna dayalı olarak tayin talep ediyorlar. Gelin hep birlikte kısmen de fedak'rlık yaparak, bu ülkenin bütün çocuklarına kendi çocuğumuz için istediğimiz hakları ve fırsatları verelim."
Öğretmenlerin dönem ortasında hangi gerekçe ile olursa olsun bir başka okula geçmelerinin doğru olmadığını vurgulayan Dinçer, "Bu yüzden de bu talepte bulunacak arkadaşlarımızın 3 ay daha sabretmelerini tavsiye ediyorum." dedi.
Öğretmenliğin kısmen fedak'rlık gerektiren bir meslek olduğunu kaydeden Dinçer, "Eğer biz buna hazır değilsek, ona hazır olacak bir alt yapıyı onlara kurmak için çaba sarf edeceğim. Ama onlar da bize destek versinler. Hem özür grubundaki atamaları hem de yıllık atamaları yılda bir kere yapacağız, okullar açılmadan önce yapacağız. Okullar açıldığı zaman herkes nerede olacağını bilecek ve yıl boyunca orada çalışacak." şeklinde konuştu.
"TABLET BİLGİSAYARLAR TÜRKİYE'DE ÜRETİLECEK"
Eğitimde teknolojik yatırımlara değinen Dinçer, bu konuda ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Dinçer, "Belki çok iddialı söylemek doğru değil ama en azından vurgulayarak söylemek istiyorum, bizim teknolojik yatırımlarımız şu anda belki de dünyada en ileri noktada olan bir vizyonla oluşturulmuş vaziyette." dedi.
Dünyanın bir çok ülkesinde bilgisayar kaynaklı projeksiyon makinelerinin olduğu tahtalar kullanıldığını belirten Dinçer, "Biz doğrudan doğruya bilgisayar ekranlı tahta haline getiriyoruz. Tahta büyüklüğünde, net ekranlarla dokunmatik olarak bilgisayarı sınıflarımıza monte etmiş olacağız." diye konuştu. Bakan Dinçer, bu yapının öğrencilere dağıtılacak tablet bilgisayarlar ile de uyumlu olacağını kaydetti.
Akıllı tahtaların ihalesinin duyurulduğunu hatırlatan Dinçer, "İkinci dönemden itibaren belli iller ile 5. ve 9. sınıfları esas alarak döşemeye başlayacağız." açıklamasını yaptı.
Dinçer tablet bilgisayarlar ile ilgili ihalenin ise henüz tamamlanamadığını belirterek, "Çünkü tabletler çok büyük maliyetler oluşturan bir yatırım. Bu yatırımı yaparken biz bu tabletlerin Türkiye'de üretilmesi ile ilgili stratejik bir karar vermiş bulunuyoruz." dedi.
Dinçer, gelecek 5 yıllık süre içerisinde 20 milyondan daha büyük bir pazar oluşacağını sözlerine ekledi.