Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.858
  • 94.569
  • 10.858
  • 94.569
# 08 Eyl 2011 12:20:32
Üniversiteye başlayan öğrencilere destek önerisi

Üniversiteye yeni başlayacak ve özellikle farklı kentte öğrenim görecek öğrenciler, ailelerinden fiziksel ve duygusal anlamda kopmakta zorlanıyor.

Uzmanlar, üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin "barınma, okula uyum sağlama, uyku ve beslenme düzeni, arkadaşlık ilişkileri, aileden ayrılma" gibi durumlarda yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelebilmeleri için üniversitelerdeki psikolojik danışma ve rehberlik merkezlerine başvurmalarını önerdi.

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Doç. Dr. Esra Ceyhan,  üniversiteye yeni başlayacak ve özellikle farklı kentte öğrenim görecek öğrencilerin, ailelerinden fiziksel ve duygusal anlamda kopamadığını söyledi.

Lisede yatılı okullarda öğrenim gören öğrencilerin üniversite yaşamına biraz daha çabuk uyum sağladıklarını belirten Doç. Dr. Ceyhan, öğrencilerin genel anlamda en çok arkadaş ilişkilerinde zorluk çektiğini vurguladı.

Doç. Dr. Ceyhan, üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin birçok stres faktörüyle karşılaşacağını anlatarak, şöyle konuştu: "Öğrenciler alışık olmadıkları ve uyum sağlamaları gereken birçok yeni durumla karşı karşıya gelecekler. Gençlerimizin, bu tür problemlerle karşılaştıklarında sorunlar birikmeden, üst üste gelmeden, üniversitelerdeki psikolojik ve rehberlik danışma merkezlerine başvurmaları gerekir. Bu merkezler öğrencilerin girişken olmaları konusunda yardımcı olur. Fiziksel sağlığımız açısından erken teşhis çok önemlidir. Psikolojik anlamda da hayatta karşılaştığımız zorluklarla baş edebilmemiz için problemler daha yeni başlarken işin profesyoneliyle çalışırsanız bu süreç daha hızlı ve etkin bir şekilde tamamlanır. Birçok üniversitede bu konunun uzmanları var. Öğrenciler zorlandıkları zaman psikolojik destek almaktan kaçınmamalıdırlar. Çünkü öğrenciler yeni bir yaşama başlıyor. Kendinden beklentiler var. Sıkıntılar yaşadıklarında işin uzmanına gitmek her zaman için en sağlıklı yoldur."

 -"ÖĞRENCİLERE KENDİLERİNİ TANIMALARINI ÖĞRETİYORUZ"-
Bir üniversite öğrencisinden ortalama 4 yıl boyunca okul hayatında birçok şey başarmasının beklendiğine dikkati çeken Doç. Dr. Ceyhan, bunu başarmak için çabalayan öğrencinin çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Ceyhan, bazı öğrencilerin arkadaşlarından yardım almaya çalıştığını ifade ederek, "Bu çok uzun sürer ve her zaman başarılı olmayabilir. Ancak işin uzmanına başvurduğunda sorunlar çok kısa sürede çözülecektir. Öğrencilerin kendilerine verilen bu hizmetten sonuna kadar yararlanması gerekir" dedi.

Öğrencilerin, üniversite öncesindeki donanımlarına bağlı olarak sıkıntılar yaşadığına da değinen Doç. Dr. Ceyhan, "Biz öğrencilere önce kendilerini tanımalarını öğretiyoruz. Yani kişi, neyi ne kadar yapabiliyor? Öğrencilerin ’Ben kimim, benim olanaklarım neler, ben bu imkanlarımla bu ortamda ne yapabilirim gibi sorularına cevap bulmalarına yardımcı oluyoruz" diye konuştu.




Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 08 Eyl 2011 21:13:56
Bu eğitim-öğretim yılından itibaren ilköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında Alevilik konusu işlenecek.                                (AA)

Çevrimdışı maşaf32

  • Uzman Üye
  • *****
  • 622
  • 3.040
  • Müdür Yardımcısı
  • 622
  • 3.040
  • Müdür Yardımcısı
# 14 Eyl 2011 16:57:10
Bu böcek altından daha değerli
Birçok ürünün rengini borçlu olduğu cochineal böceği fiyatları ile altına kafa tutuyor.
14.09.2011 - 12:01   


Kaktüslerin üzerinde asalak olarak yaşayan cochineal böceği, karaborsaya düştü... İşlenmiş cochinealin kilosu son bir yılda 2'ye katlandı...

KİLOSU 250 EURO
"Bu kimi ilgilendirir?" demeyin, dünyada kolaya renk veren böcek olarak efsanevi bir ün yapan cochineal, gıdadan kozmetiğe kadar birçok sektörün 'canı kanı' gibi. O olmadan ne sosisin rengi pembe, ne rujlar rengârenk, ne de kolalar şu anki renginde olabilir. Kilosu 500 euro sağladığı kırmızı renk nedeniyle cochineal böceği, ilk olarak Aztekler tarafından kök boyası olarak kullanılıyor. Böcekten elde edilen carmine boya pigmenti şu anda ise dünyada dev bir piyasa. En büyük alıcısı da gazlı içecek üreticileri, gıda firmaları ve kozmetikçiler. Doğal bir katkı maddesi olması nedeniyle de dünyada giderek önemi artan carmine isimli katkı maddesinin hava şartlarına bağlı olarak üretiminin bir miktar azalması nedeniyle fiyatı fırladı. Gazlı içecek devleri birçok fabrikada üretimi kapattı. Geçen yıl kilosu 200-250 euro olan carmine, şu anda piyasada 450-500 euroya bile zor bulunuyor. Asparagas değil gerçek.


İTHALATTA PATLAMA
Türkiye'de 10 ithalatçısı var. Yıllardır halk arasında asparagas olarak görülen 'kolanın içinde böcek var' söylentilerinin de gerçek olduğunu Türkiye'de son yıllarda oluşan 'cochineal' piyasası gözler önüne seriyor. Türkiye'de carmine katkı maddesinin yaklaşık 10 ithalatçısı bulunuyor. Türkiye'nin önde gelen gıda katkı maddeleri ithalatçılarından Ünak Gıda da bunlardan biri. Şirketin Genel Müdürü Atilla Kendigelen, 11 senedir carmine ithalatı yaptıklarını açıklıyor. "Ancak son bir iki yıldır ithalatta patlama var. Çünkü AB'ye uyum kapsamında daha önce kullanılan katkı maddeleri yasaklandı. Fermente edilmiş pirinç de bunlardan biri" diyen Kendigelen, Türkiye'de sadece gıda sektörünün yılda 50 ton carmine kullandığını açıklıyor. Kendigelen, Ünak Gıda olarak yılda 15 ton civarında carmine ithalatı yaptıklarını anlatıyor. Dev fabrikalarda işleniyor Cochineal böceği Meksika, Bolivya, Şili, Kanarya Adaları ve Peru'da dikenli kaktüslerin üzerinde yaşıyor. Doğal ortamında çoğaldığı gibi kültürel olarak da yetiştirilebiliyor. Böceklerin üretimi için büyük çiftlikler bulunuyor. Peru, Şili ve Meksika'da bulunan büyük fabrikalarda toplanan böcekler işleme tabi tutuluyor. Işınlanıp hijyenik hale getiriliyor. Daha sonra da toz haline getirilerek satışa sunuluyor.

(Radikal)

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 15 Eyl 2011 11:23:13
Sünger Bob dikkat dağıtıyor


ABD’de yapılan bir araştırma hızlı tempolu çizgi filmlerin çocukların konsantrasyonunu kötü yönde etkilediğini ortaya koydu

 Virginia Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışmada ‘Sünger Bob’ ve ‘Kare Pantolon’ gibi çizgi filmlerin çocukların problem çözme yeteneklerine zarar verdiği ve dikkatlerini dağıttığı görüldü. Araştırma hızlı tempolu çizgi filmlerin çocukları çok heyecanlandırdığını ve bu yüzden dikkatlerini dağıttığını gösterdi. Çalışmada 9 dakika boyunca bir grup çocuğa Sünger Bob, bir diğer gruba da daha yavaş tempolu olan ‘Caillou’ adlı çizgi film izletildi. Son gruba da resim çizdirildi. Üç gruptaki çocukların dikkatleri karşılaştırıldığında Caillou izleyenler ile resim çizdirilenlerin daha çabuk konsantrasyon sağladıkları görüldü. Sünger Bob izleyenler ise konsantrasyon sağlamakta zorlandı.

Uzmanlar çocuklara, Sünger Bob gibi gerçekdışı animasyonlar yerine gerçek hayatla benzerlik taşıyan çizgi filmleri öneriyor.

Milliyet

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 15 Eyl 2011 23:06:23
En ünlü bilim dergisinde bir Türk
Boston Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Hatice Altuğ, nanoteknoloji ile vücutta hastalık taşıyan virüsleri tespit edebilen cihaz geliştirdi.

Daha önce de lazerin hızını 100 kat artırmayı başararak, Nature Physics adlı bilim dergisine kapak olan Altuğ, buluşuna Boston Üniversitesi’ndeki araştırma ekibiyle birlikte imza attı.


Geçtiğimiz Temmuz ayında Altuğ ve araştırma grubunu ödüllendiren Ulusal Sağlık Enstitüsü projenin hayata geçirilmesi için 5 yıllık bir süre zarfında tam 5 milyon dolar vermeyi kabul etti. Altuğ 2000 yılında Stanford Üniversitesi’nde okumak üzere Türkiye’den ayrıldı. Altuğ, Boston Üniversitesi’ndeki görevine ise 2007’de başladı.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.858
  • 94.569
  • 10.858
  • 94.569
# 17 Eyl 2011 12:34:15
Yeni eğitim-öğretim yılına doğru 

2011-2012 eğitim-öğretim yılı, 19 Eylül 2011 Pazartesi günü başlıyor. Yaklaşık
16 milyon öğrenci ve 700 bin öğretmen ders başı yapacak.
 Öğrenciler ve öğretmenler üç ay süren yaz tatilinin ardından pazartesi günü, 8 Haziran 2012’ye kadar sürecek yeni eğitim öğretim yılı maratonuna başlayacak.
 

2009-2010 eğitim-öğretim yılında 32 ilde başlatılan ve geçen yıl 57 ile çıkarılan zorunlu okul öncesi eğitimine, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 14 il (İzmir, Tekirdağ, Ordu, Konya, Erzurum, Iğdır, Zonguldak, Kastamonu, Kayseri, Ankara, Diyarbakır, Bursa, Kahramanmaraş ve Adana) daha katılacak.

Türkiye genelinde resmi ve özel 2 bin 506 anaokulu olmak üzere toplam 27 bin 606 okul öncesi eğitim kurumu bulunuyor.

Okulöncesi eğitimden 1 milyon 115 bin 818 öğrenci faydalanırken, bu kurumlarda toplam 48 bin 330 öğretmen görev yapıyor.

Okulöncesi eğitim alan öğrenciler arasında 580 bin 296’sını erkek, 535 bin 522’sini kız öğrenciler oluşturuyor. Okulönecesi eğitim kurumlarının 46 bin 336 dersliği bulunuyor.

-YATILI İLKÖĞRETİMDE 247 BİN 563 ÖĞRENCİ OKUYOR-
Türkiye’de 32 bin 797 ilköğretim okulunda 10 milyon 981 bin 100 çocuk okuyor. Bu okullarda 339 bin 653 derslik bulunuyor, 503 bin 328 öğretmen görev yapıyor.

İlköğretimde, erkek öğrenci sayısı kız öğrenci sayısından daha fazla. Geçen sene, erkek öğrenci sayısı 5 milyon 623 bin 476 iken, kız öğrenci sayısı 5 milyon 357 bin 624 olarak belirlendi.

Açık ilköğretim kurumlarında 404 bin 879, resmi ilköğretim kurumlarında 10 milyon 308 bin 927, özel ilköğretim kurumlarında ise 267 bin 294 öğrenci eğitim görüyor.

İlköğretim okullarında özellikle kırsal kesimde uygulanan taşımalı eğitim sistemine, geçen yıldan itibaren yatılı ilköğretim bölge okullarının ilk 5 sınıfı da dahil edilmişti.

539 yatılı ilköğretim bölge okulunda 115 bin 689’u kız, 131 bin 874’ü erkek olmak üzere toplam 247 bin 563 öğrenci okuyor. 9 bin 372 derslik olan bu okullarda toplam 12 bin 990 öğretmen görev yapıyor.

-ORTAÖĞRETİMDE 4 MİLYON ÖĞRENCİ-
Genel ortaöğretimde 4 bin 102 genel lisede 2 milyon 676 bin 123 öğrenci öğrenim görüyor. Mesleki ve teknik ortaöğretimde de 5 bin 179 lisede 2 milyon 72 bin 487 öğrenci okuyor. Genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında toplam 222 bin 705 öğretmen görevli.

Ortaöğretimde de ilköğretimde olduğu gibi erkek öğrenci sayısı kız öğrenci sayısından fazla olarak tespit edildi. Buna göre, ortaöğretim kurumlarının tamamında 2 milyon 586 bin 171’i erkek, 2 milyon 162 bin 439’u kız olmak üzere toplam 4 milyon 748 bin 610 öğrenci eğitim görüyor.

Ortaöğretimdeki derslik sayısı ise geçen yıl 117 bin 760 olarak belirlendi

-YENİ KAYIT OLAN ÖĞRENCİLER-
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, son 10 yılda ilköğretime ve ortaöğretime yeni kayıt olan öğrenci sayıları değişiklik gösteriyor.

Yıllara göre ilköğretime ve ortaöğretime kayıt yaptıran toplam öğrenci sayısı şöyle:
         YILLAR                    İLKÖĞRETİM                              ORTAÖĞRETİM
         ----                         ------                                        -------
         2010-2011              1 milyon 257 bin 457                   998 bin 57
         2009-2010              1 milyon 310 bin 760                   999 bin 39
         2008-2009              1 milyon 228 bin 539                   1 milyon 16 bin 915
         2007-2008              1 milyon 343 bin 308                   934 bin 963
         2006-2007              1 milyon 378 bin 236                   959 bin 570
         2005-2006              1 milyon 358 bin 326                   935 bin 944
         2004-2005              1 milyon 374 bin 609                   973 bin 475
         2003-2004              1 milyon 347 bin 93                    966 bin 726
         2002-2003              1 milyon 309 bin 601                   917 bin 778
         2001-2002              1 milyon 293 bin 697                   880 bin 832

-GEÇEN YIL 17 BİN 317 DERSLİK KAZANDIRILDI-
2010 yılında yapılan derslik sayında bir önceki yıla göre artış olduğu görülüyor. Bakanlık verilerine göre, 2010 yılında toplam 17 bin 317 derslik eğitime kazandırıldı.

Bu dersliklerin bin 500’ünü anaokulu/anasınıfı, 10 bin 98’ini ilköğretim, 2 bin 725’ini ortaöğretim, 27’sini yaygın eğitim kurumları derslikleri ile 2 bin 967’sini "Eğitime Yüzde 100 Destek" kampanyası kapsamında yapılan derslikler oluşturuyor.

2009 yılında yapılan derslik sayısı toplam 9 bin 844 olarak belirlenmişti.

 -204 MİLYON 275 BİN 661 ÜCRETSİZ DERS KİTABI-
MEB, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlere toplam 204 milyon 275 bin 661 ders kitabını ücretsiz dağıtacak. Okullara dağıtımı devam eden ders kitapları okulların açılacağı 19 Eylül’de sıraların üzerinde hazır olacak.

İlköğretimde 128 milyon 419 bin 276, ortaöğretimde 75 milyon 856 bin 385 kitap dağıtılacak. Bu yıldan itibaren ortaöğretimde mesleki ve teknik eğitim okulları öğrecilerinin modüler kitapları da ücretsiz dağıtılacak. Ders kitaplarının konulacağı poşetlerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in mesajları yer alacak.

MEB, 2003-2004 eğitim-öğretim yılından itibaren ilköğretim öğrencilerine, 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaöğretim öğrencilerine, 2009-2010 eğitim öğretim yılından itibaren de açıköğretim, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri ile okuma yazma bilmeyen yetişkinlere yönelik tüm ders kitaplarını ücretsiz dağıtıyor.

-BİRİNCİ YARIYIL TATİLİ 20 OCAK’TA-
Eğitim-öğretim yılının birinci yarısı 20 Ocak 2012 Cuma günü sona erecek. Yarıyıl tatili 23 Ocak-3 Şubat 2012 tarihleri arasında yapılacak. Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı 6 Şubat Pazartesi günü başlayacak ve ders yılı 8 Haziran 2012 Cuma günü sona erecek.

2012-2013 eğitim-öğretim yılı 17 Eylül 2012’de başlayacak.

Çevrimdışı tekmen

  • Moderatör
  • *****
  • 21.692
  • 46.624
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 21.692
  • 46.624
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eyl 2011 12:49:55
Sigara böreğinin ismi sigarayı hatırlatması sebebiyle 'kalem böreği' olarak değiştirildi.



Sakarya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'ne (SESOB) bağlı Lokantacılar Odası Başkanı Erdal Kurtuldu'nun, isim değişliği teklifi SESOB Başkanlar Kurulu'nda kabul edildi. Kurulda, sigara böreğine en çok önerilen kalem, sarma ve parmak isimleri oylamaya sunuldu. Sigara böreğinin ismi oyçokluğu ile 'kalem böreği' olarak değiştirildi. SESOB Başkanı Hasan Alişan, Türkiye genelindeki bütün esnaf ve sanatkâr odalarından bu ismi kullanmalarını isteyeceklerini söyledi. Alişan, ev hanımlarından da sigara yerine kalem böreği ismini kullanmalarını istedi. Alişan, "Çocuklarımızın, parmakları arasına aldığı şeyin sigara değil de kalem böreği olarak adlandırılması çok güzel olacak." dedi.

Çevrimdışı su^^

  • Uzman Üye
  • *****
  • 647
  • 2.428
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 647
  • 2.428
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eyl 2011 13:05:22
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin 3 ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirterek, "İhtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında bir eğitim programı yapacağız. En az 1 ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz." diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TRT Haber'e konuk oldu. Öğretmenlerin gelişiminin güncellenmesi ile alakalı bir soru üzerine Bakan Dinçer, ağustos ayında alınan 11 bin öğretmene yönelik yapılan eğitimi hatırlattı.

Dinçer, bu sayede yaz dönemlerinde yapılacak eğitim programları ile alakalı bir alt yapı da oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'de 655 bin civarında öğretmen olduğunu belirten Dinçer, "Ben en az 3 yılda bir bu öğretmenlerimizin hem kendi mesleki alanlarındaki gelişmeleri, hem dünyadaki ve ülkemizdeki değişme ve gelişmeleri ve nihayet bizim müfredatta yapacağımız değişme ve gelişmeleri, teknolojik değişme ve gelişmeleri, hem de kendi bulundukları çevre ile ilgili ve mesleki formasyonları ile alakalı eğitime tabi tutulmaları gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Bunun için öğretmen yeterliliklerini tespit etmeyi planladıklarını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: "Bu bazen yanlışlıkla performans diye tabir ediliyor. Bu yanlış bir kavram. Biz öğretmenlerin performansını tespit etmeyeceğiz. Böyle bir çalışmamız ve çabamız olmayacak. Ama öğretmenin yeterliliğini ve öğretmenin geliştirilmesini esas alacağız. Öğretmenin mevcut başarısını tespit ettikten sonra, o alandaki ideal yapıyı göreceğiz, aradaki mesafeyi kapatacak bir eğitim programı mutlaka düzenleyeceğiz. Yaz aylarında öğretmenlerimiz üç ay boyunca tatil yapmayacaklar. Eğer saygınlık kazanacaksak, bunun da böyle olması gerektiğini onlar da kabullenmeliler." Öğretmenlerin üç ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirten Dinçer, "Belki ihtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında yine bütün masraflarına bakanlığımızın katlandığı bir eğitim programı yapacağız. En az bir ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz." dedi.

Bunu her öğretmeni değişik illere, tatil beldelerine taşıyarak yapmayacaklarını ifade eden Dinçer, "Herkesi kendi ilinde, kendi ilçesinde, az önce bahsettiğim gündemle yapacağız." ifadelerini kullandı.


"ÖĞRETMEN OLMAYAN HİÇ KİMSE EK DERS ÜCRETİ ALMAYACAK"


Dinçer, öğretmen olmayan tüm alanlarda ek ders ödemesi uygulamasına bir ay sonra son vereceklerini dile getirdi.
"Öğretmen olmayan hiç kimse ek ders ücreti almayacak, sadece öğretmenlerimiz alacak." diyen Dinçer, buna karşılık bakanlığın öğretmen olmayan diğer personelinin de fazla mesai, ek ödeme ve makam tazminatı gibi hususlar varsa, onları alacağını söyledi.

"YÖNETİCİLİK ATEŞTEN GÖMLEK OLACAK"

"Müdürlük sınavı yapacak mısınız?" sorusuna Dinçer, "Meslekte yükselme ile alakalı bir sınavdan bahsediliyorsa şu anda öyle bir planımız yok." cevabını verdi. Bundan sonra okul müdürü, il ve ilçe müdürü gibi mevkilerin yöneticilerin ek göstergelerini artıran, makam sahibi olan bir görev olmaktan çıkacağını dile getiren Dinçer, "Ateşten gömlek olacak. Sorumluluk sahibi olmak ve hesap verebilir bir noktada bulunmak şeklinde olacak." dedi.

ÖZÜR GRUBU VE YILLIK ATAMALAR SENDE BİR KEZ YAPILACAK

Bakan Dinçer, özür grubu atamaları ile ilgili başka bir soru üzerine, "Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse idi hoşunuza gider miydi? Dönemin tam ortasında çocuğunuzun öğretmeni bırakıp gitse idi hoşunuza gider miydi?" diye sordu.
Dinçer, şöyle devam etti: "Öğretmenlerimiz niçin Şubat'ta özür grubuna dayalı olarak tayin talep ediyorlar. Gelin hep birlikte kısmen de fedak'rlık yaparak, bu ülkenin bütün çocuklarına kendi çocuğumuz için istediğimiz hakları ve fırsatları verelim."
Öğretmenlerin dönem ortasında hangi gerekçe ile olursa olsun bir başka okula geçmelerinin doğru olmadığını vurgulayan Dinçer, "Bu yüzden de bu talepte bulunacak arkadaşlarımızın 3 ay daha sabretmelerini tavsiye ediyorum." dedi.


Öğretmenliğin kısmen fedak'rlık gerektiren bir meslek olduğunu kaydeden Dinçer, "Eğer biz buna hazır değilsek, ona hazır olacak bir alt yapıyı onlara kurmak için çaba sarf edeceğim. Ama onlar da bize destek versinler. Hem özür grubundaki atamaları hem de yıllık atamaları yılda bir kere yapacağız, okullar açılmadan önce yapacağız. Okullar açıldığı zaman herkes nerede olacağını bilecek ve yıl boyunca orada çalışacak." şeklinde konuştu.

"TABLET BİLGİSAYARLAR TÜRKİYE'DE ÜRETİLECEK"

Eğitimde teknolojik yatırımlara değinen Dinçer, bu konuda ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Dinçer, "Belki çok iddialı söylemek doğru değil ama en azından vurgulayarak söylemek istiyorum, bizim teknolojik yatırımlarımız şu anda belki de dünyada en ileri noktada olan bir vizyonla oluşturulmuş vaziyette." dedi.


Dünyanın bir çok ülkesinde bilgisayar kaynaklı projeksiyon makinelerinin olduğu tahtalar kullanıldığını belirten Dinçer, "Biz doğrudan doğruya bilgisayar ekranlı tahta haline getiriyoruz. Tahta büyüklüğünde, net ekranlarla dokunmatik olarak bilgisayarı sınıflarımıza monte etmiş olacağız." diye konuştu. Bakan Dinçer, bu yapının öğrencilere dağıtılacak tablet bilgisayarlar ile de uyumlu olacağını kaydetti.
Akıllı tahtaların ihalesinin duyurulduğunu hatırlatan Dinçer, "İkinci dönemden itibaren belli iller ile 5. ve 9. sınıfları esas alarak döşemeye başlayacağız." açıklamasını yaptı.
Dinçer tablet bilgisayarlar ile ilgili ihalenin ise henüz tamamlanamadığını belirterek, "Çünkü tabletler çok büyük maliyetler oluşturan bir yatırım. Bu yatırımı yaparken biz bu tabletlerin Türkiye'de üretilmesi ile ilgili stratejik bir karar vermiş bulunuyoruz." dedi.
Dinçer, gelecek 5 yıllık süre içerisinde 20 milyondan daha büyük bir pazar oluşacağını sözlerine ekledi.

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 20 Eyl 2011 15:43:19


Kırtasiye mazemesi alırken nelere dikkat etmeli


Çocuklar silgi koklamasın

Kokulu silgiler, birbirinden ilginç kalemler ve rengarenk kırtasiye malzemeleri... Çocukların okul yaşamını eğlenceye dönüştüren bu ürünler, aslında çocukların sağlığını bozabilen tehlikeler içeriyor. Biyokimya Uzmanı Dr. Nilgün Tekkeşin aileleri uyarıyor: Kırtasiye malzemesi alırken mutlaka TSE damgalı ve yaş grubuna uygun ürünler seçilmeli. Kokulu kırtasiye ürünlerini koklamak, çocuklarda bağımlılık yapabilir. Kokunun sindiği kalem kutusunu keyifle koklayan çocuklar az değildir. Söz konusu maddelerin kanserojen etkisi uzun dönemde ortaya çıkabildiğinden, hayvansal deneylerde, özellikle mesane kanseri gelişiminde azor boya türevlerinin etkili olduğu bilinmektedir.


Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 22 Eyl 2011 13:26:35
Bekir Ağırdır - Eğitimi, minikleri tornadan geçirmek olarak anlıyoruz
21.09.2011


Bildiğiniz üzere Pazartesi günü ilköğretim okullarında eğitim yılı başladı. Gazeteler ve ekranlarda toplam öğrenci sayısı konusunda iki farklı rakam duyduk: Bazıları 11 milyon öğrenci, bazıları da 16 milyon. O nedenle önce rakamların doğru detaylarına bakalım.

Aşağıdaki tabloda lise altı eğitime dair Türkiye rakamları var. Okul öncesi 1,1 milyonu aşkın, ilköğretimde 11 milyona yakın ve orta öğretimde 4,7 milyonu aşkın öğrenci Pazartesi eğitim yılına başladı. Eğitim yılı başlarken 774.363 öğretmen, 69.684 okulda görev yapacak.
...

Haberin Ayrntıları:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.858
  • 94.569
  • 10.858
  • 94.569
# 26 Eyl 2011 12:55:17
ÖSYM barkod sistemini TUS'da uyguladı.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, başkasının yerine sınava girmeyi önleyecek "Barkod Sistemi"nin pilot denemesini, dün yapılan Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda (TUS) uyguladıklarını bildirdi.
TUS’un Sonbahar Dönemi sınavı, ÖSYM tarafından bugün Ankara’da iki oturumda gerçekleştirildi.

Sınavın sabah oturumunda saat 09.30’da başlayan "Yabancı Dil Sınavı" 75 dakika sürdü. Öğleden sonraki "Bilim Sınavı"nın oturumu ise saat 13.30’da başladı ve sınav saat 17.00’de sona erdi.

-"PİLOT UYGULADIK"-
Sınavın ardından açıklama yapan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Demir, sınavların sorunsuz tamamlandığını söyledi.

Sınavlarda güvenlik önlemlerinin artırılması yönünde başlattıkları çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Demir, bu yönde üzerinde çalıştıkları "Barkod Sistemi" uygulaması hakkında bilgi verdi. Demir, uygulamayla adayın sınava giriş belgesinde yer alacak barkod ile girişte adayın yoklamasının yapılacağını söyledi.

Demir, şunları söyledi: "Arama sırasında güvenlik görevlilerinin el dedektörü kullanarak adayı aramasını istiyoruz. Başkasının yerine sınava girmeyi önlemek için de ’Barkod Sistemi’ni uygulayacağız. Sınava giriş belgesi üzerindeki barkod ile adayın yoklaması kapıda yapılacak. Adayın fotoğrafını da gösterecek uygulama ile güvenlik sağlanacak. Pilot denemelerini bugün TUS’da uyguladık."

-"TUS ANKARA DIŞINDA DA YAPILACAK"-
ÖSYM Başkanı Demir, uzman doktor adaylarının TUS’un Ankara dışında yapılmasını talep ettğini de belirterek, sınavın bugüne kadar hep Ankara’da yapıldığını, ancak yönetmelikte buna ilişkin bir zorunluluğun bulunmadığını kaydetti.

Demir, "Bundan sonra sınav, Ankara’nın dışında İstanbul, İzmir gibi büyükşehirler ve talep durumuna göre doğuda da yapılabilecek" diye konuştu.

 -YABANCI DİL SINAVI SON KEZ UYGULANACAK-
Öte yandan, 1 Temmuz 2011 tarihli "Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" uyarınca mesleki yabancı dil sınavı 2011-TUS Sonbahar Dönemi’nde son kez uygulandı. TUS mesleki yabancı dil sınav sonuçları en son 2014 Sonbahar TUS’u için geçerli olacak.

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2011 14:22:52
Anaokulu ve Sınıf Öğretmenliği Diplomaları İptal Ediliyor...

Anaokulu ve sınıf öğretmenliği diplomaları KHK ile iptal edildi. Şu an pek az kimse farkında ama ne olduğu anlaşılınca acısı hissedilecek ve feryadı pek yakında bir çok öğretmen ve öğretmen adayından gelecek.

Öğretmen yetiştiren fakültelerin diplomaları 2006’da kaldırılmış, yerine sertifikalı mezuniyet gelmişti. Fakülte öğrencileri bunu biliyordu Ancak bunun ne demek olduğunu bilmiyorlardı.

Şimdi de, görev başındaki öğretmenlerin diplomaları KHK ile fiilen geçersiz sayıldı. Çünkü sınıfları ellerinden alınıyor. O diplomayla girdikleri sınıflar yakında yok olacak. Bakın nasıl?

Anaokulları ve İlköğretim okulları “Temel Eğitim Okulları” adı altında birleştirildi. Artık İlköğetim okulu yok, Temel Eğitim okulu var.

İlköğretimin anaokulu 5-6 yaş iken Temel Eğitimin anaokulu 5-6-7-8-9 yaşları içine alıyor. 1+4 yıl Anaokulu, bu getiriliyor. Dairesi açılan bölüm bu!

Ne öğretir bu 5 yıllık Anaokulu?

Okuma yazmaya hazırlık ve okuma yazma öğretir.

Peki bizde bunun öğretmeni var mı, hayır yok!

Bunun öğretmenini yetiştiren fakülte var mı, hayır yok!

Ne yapacak MEB şimdi?

MYK’da hazırlanan Yaşam Boyu Öğrenme dairesini kurdu, orada sertifika kursları açacak. Sertifikalı Öğretmenlik için de ilk adımı atıyor!

Sınıf öğretmeni olarak yetişmiş olan, tayin etmediği öğretmen adaylarına ne diyecek bakanlık?

“Diplomalarınız geçmiyor, çünkü o diplomayla gireceğiniz okullar artık yok! 5 yıllık Anaokulu öğretmeni olmak isterseniz, size Yaşam Boyu Öğrenme dairesinde açacağımız kurslarda sertifika verebiliriz” diyecek.

Eğer, İkinci Kademe (şimdiki 4-5.sınıf) öğretmeni olmak isterseniz, artık sınıf öğretmeni değil branş öğretmeni olacaksınız. Yine diplomanız geçmez! Bu sefer de sadece bu sınıflar için branş öğretmeni olabilirsiniz, ancak bunun sertifikasını almalısınız! Haydi kurslara, pamuk eller cebe…

Peki, mevcut okullardaki sınıf öğretmenleri ne olacak?

Onların da diplomaları iptal oldu, sınıfları yok artık!

MEB onlara hizmet içi kurslar açıyor, onun için artık yaz tatilleri yok!

Kurslar iki seviyeli olacaktır, seçim öğretmenin.

A-Anaokulu (1+4) öğretmeni olmak için

B- 4-5. sınıf temel derslerinden birinin öğretmeni olmak için

Bu kurslara alınacak öğretmenler, henüz emekliliği gelmemiş olanlardır. Emekliliği gelmiş olanlar bu değersizleştirmeyi görüp de dayanamaz, bir an önce emekli olmak isterler. Ki, deneyimli ve dolu öğretmeni burada tutmamak onların istediğidir.

Öğretmenliğin, Amerika’daki gibi en itibarsız meslek haline getirilmesine hiçbir deneyimli öğretmen razı olamaz. Zaten 2005’den beri dağıtılan uyduruk ders kitaplarına itibar etmeyip onlar kendi doğru bildiklerini öğretiyorlardı. Şimdi onlara onur plaketi vereceklerine, KHK ile en ağır ceza veriliyor, diplomaları ve sınıfları ellerinden alınıyor.

Yakında Temel Eğitim Okullarını bir KHK ile valiliklerin özel idarelerine, sonra belediyelere vereceklerini biliyoruz. Bunu saklamıyorlar zaten.

O zaman, bütün diplomalara, bütün sertifikalara rağmen, bütün hizmet içi kurslara, bu zahmetlere rağmen, sözleşmenizi yerel yönetim yapacaksa…

Kaybedecek başka neyiniz kaldı?

Sevgili, mesleği elinden alınan sınıf ve anaokulu öğretmenleri…

Sevgili, ataması yapılmayan sınıf ve anaokulu öğretmenleri…

Sevgili, ataması yapılmayan bütün branş öğretmenleri…

Sevgili, fakülteleri kapanacak olan sınıf ve anaokulu öğretmenliği bölümleri…

Sevgili, evlatları perişan edilen ve bu perişanlığı birlikte çeken aileler…

Sizi bekleyen bu hazin sonu, Dünya Ticaret Örgütünün emirleri doğrultusunda hazırlayan;

- Mesleki Yeterlilik Kurumuna (MYK, İçerisinde on Amerikalı var),

- Yeni görevi sizi küresel ekonominin emir eri yapmak olan MEB’na,

- Sizi piyasaya devredip kendini kapatacak olan YÖK’e,

- Sizi bu hale getirenlere engel olmayan seçtiğiniz milletvekillerine,

- Ya da size gerçekleri yazmadıkları için köşe yazarlarına, kendine aydınım diyenlere…

Söyleyecek bir çift sözünüz yok mu?

Lütfen, yapacak bir şeyiniz, söylenecek bir sözünüz olsun artık!

(Mahiye Morgül)

Çevrimdışı bsiogretmen

  • Aktif Üye
  • **
  • 40
  • 28
  • 40
  • 28
# 26 Eyl 2011 14:35:20
Ben bu yazılanların şaka olduğunu düşünmek istiyorum yada bir yanlış anlaşılma...

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2011 15:34:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben bu yazılanların şaka olduğunu düşünmek istiyorum yada bir yanlış anlaşılma...

keşke dediğiniz gibi olsa öğretmenim...okuyunca ben de inanmak istemedim... :(

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2011 10:23:25
Okul malzemeleri zehir saçıyor!
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK