Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 30 Mar 2012 10:28:13
Öğretmenlere yurt çapında engelleme
Ankara karantinada. AKP'nin 4+4+4 formüllü eğitim teklifini protesto etmek için yurdun dört bir yanından Ankara'ya gitmek isteyen öğretmenlere hükümet izin vermedi. Konak Meydanı'nda toplanan grup sloganlar atarak İzmir Valiliği'ne yürümek istedi. Polis barikatı ile karşılaşan grup üyeleri, zaman zaman polisle tartıştı. Bazı grup üyeleri gözaltına alınırken, barikatı yıkan gruba polisler biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti.
28 Mart 2012 Çarşamba 15:18
 İlgili Galeriler

Tokat - Amasya karayolunda ilginç kavşak
Suriye'ye giden silahlar Türkiye'den
1 Mart 2012 Perşembe Gazete Manşetleri
Cumhuriyet'in okuluna soruşturma



İçişleri Bakanlığı'nın 81 ildeki Emniyet Müdürlüklerine genelge göndererek eylemleri yasakladı. Otobüsler terminallerde ve kent çıkışlarında durduruldu. Adana'da Eğitim-Sen üyesi 90 kişi gözaltına alındı.

AKP hükümeti, KESK üyelerinin 4+4+4 eğitim teklifi protestosuna karşı Ankara'yı karantina altına aldı. İçişleri Bakanlığı, tüm illerdeki emniyet müdürlüklerine genelge göndererek eylemi yasakladığını bildirdi.

Kesintili eğitim teklifine 2 günlük grevle yanıt veren KESK üyeleri, yurdun dört bir yanından Ankara Tandoğan Meydanı'nda doğru yola çıktı. Ancak otobüsler şehir dışına çıkmadan polis engeline takıldı.

Adana'dan Ankara'ya gitmek üzere yola çıkan öğretmenlerin otobüsleri polis tarafından çeşitli gerekçelerle bağlandı. Duruma karşı çıkan 90 Eğitim-Sen üyesi gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğretmenler Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

İzmir'de bin 250 üyesiyle Ankara'ya gitmek isteyen KESK üyeleri polis ekipleri tarafından durduruldu. Bunun üzerine sendikacılar ve polisler arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma üzerine basın açıklaması yapmak isteyen sendika üyelerine polis yine izin vermedi. Polis, kortej halinde yürüyüşe geçen eylemcilere cop ve biber gazıyla müdahale etti.

Mitinge Balıkesir'in Ayvalık ilçesinden katılmak isteyen öğretmenlere ise polis, "otobüsün D1 Belgesi yok" diye izin vermedi. Otobüsü kiraladıkları seyahat firmasından başka bir otobüs gönderilmesini isteyen öğretmenlerin bu talebi firma tarafından reddedildi. Bunun üzerine 78 kişilik grup, otobüs termilanine giderek Balıkesir üzerinden Ankara'ya gitmek istedi. Ancak eğitimciler, bilet satış yerlerinin kapalı kapılarıyla karşılaştı. Polisin firmaya baskı yaptığını düşünen Eğitim-Sen'li öğretmenler Ayvalık'ın motorlu taşıt trafiğini sağlayan tek ana arterini trafiğe kapattı.

Bursa, Konya, Diyarbakır, Batman, Eskişehir, Afyon, Manisa, Kocaeli, Malatya, Mersin, Edirne ve Aydın’da otobüsler durduruldu. Aydınlı eğitimciler, Ankara’ya “yürüyerek gelme” kararı aldı.

İstanbul, Denizli, Çanakkale, Kars-Ardahan, Samsun,Ordu, Giresun, Trabzon, Artvin, Tunceli, Mersin, İskenderun, Antep ve Adıyaman kentlerinden yola çıkan KESK üyelerinin otobüsleri Ankara girişinde durduruldu.


Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 30 Mar 2012 10:53:05
öğretmenlerimiz ,arkadaşlarımız,meslektaşlarımız yerlerde sürüklendi,dayak yedi,söylenecek tek kelimemiz de yok mu?
 
 
 

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.842
  • 147.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.842
  • 147.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Mar 2012 15:08:02
Benzin 1.16 lira oldu ortalık karıştı

Endonezya'da devlet tarafından sübvanse edilen benzine zam yapılacağı 1 Nisan günü yaklaşırken, protestocular şiddeti her geçen gün daha da artırıyor. Yeni fiyat uygulaması ile bir litre benzin 4 bin 500 rupiahtan (0,87 TL), 6 bin rupiaha (1,16 TL) çıkacak.

Başkent Cakarta merkezde polisin geniş güvenlik alması sonucu protestolar daha kontrollu yapıldı. Endonezya'nın Medan, Makassar, Palu şehirlerinde ise gösteriler şiddet olaylarına dönüştü. Göstericiler, sokakta polisle çatıştı. Polis, göstericilere tazyikli su ile müdahale ederken, eylemciler de güvenlik güçlerine taş attı. Göstericiler ayrıca sokaklarda lastik yakarken, bazı araçları da ateşe verdi.

Protestoların öğrenciler tarafından yapılması ise ayrı bir endişe konusu. Endonezya'da 1998 yılında yaşanan öğrenci hareketleri, 30 yıl iktidarda bulunan Devlet Başkanı Suharto'yu istifa etmeye zorlamıştı.
 
KAYNAK :
 

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.842
  • 147.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.842
  • 147.078
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Nis 2012 22:30:19
Memur Laf Değil İcraat Bekliyor

Her gün bir zam haberi görmekten bunalan memurlar, bir türlü ceplerine girmeyen zamdan şikayetçi.
 
Hükümet memur zammının 5 aylık gecikme zammıyla birlikte ödeneceğini ifade etse de memurlar bu söylemden pek tatmin olmadı. Artık laf değil icraat bekleniyor.
 
Sayısı milyonları aşan memurlar, gönderdikleri yüzlerce mail'le bu şikayetlerini dile getiriyor. Her gün "memura zam" haberi görmekten bunalan memurlar, sanki her gün yeni bir zam veriliyormuş gibi haber yapılmasından da rahatsız...

Biz bu bağlamda üye olduğumuz haber ajanslarının haberlerini yayınlarken bu bağlamda Kamudanhaber sitesi olarak bide üzerimize düşen payı aldık. Şimdi milyonlarca memurun beklentisinin bir aracısı olarak bu talepleri, zam vermeye yetkili olan makamlara iletiyor ve açık çağrıda bulunuyoruz...
 
MEMURLAR BU SORULARIN CEVABINI BEKLİYOR

-Benzine, doğalgaza, elektriğe fahiş fiyatta zam yapan hükümet, neden memur zammını geciktiriyor ?
-Memur maaş zamları ne zaman ödenecek?
-Yaşanan bu mağduriyeti kim, nasıl giderecek?
-5 aydır ek derslere yapılması gereken zam farklarından dolayı oluşan kayıplar ne olacak?
-Madem Dünya'nın Çin'den sonra büyüyen en iyi ikinci ekonomisiyiz neden hala zamlar gecikiyor..?
- Doğalgaza yapılan zam ile bir ailenin aylık doğalgaz tüketimi 50 Tl artmış, yine elektrik zammı ile aylık elektrik tüketimi 10 tl artmıştır. Toplamda sadece doğalgaz ve elektrik zammı ile memurlara zam yapılamadan cebinden 60 Tl alınmıştır.
- Memura yıllık verilecek zam en az Doğalgaz zammı kadar olacak mı ?
-........
-.......
Haber Kaynağı: 
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı bonny_38

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.569
  • 9.188
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.569
  • 9.188
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Nis 2012 20:55:57
'Okula başlama yaşıyla ilgili kayıt öncesi açıklama yapacağız'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okula başlama yaşıyla ilgili kayıt öncesi açıklama yapacaklarını söyledi. Okullardaki din dersleriyle ilgili sözlerinin yanlış aksettirildiğini ifade eden Dinçer, "Biz, Kur'an-ı Kerim derslerini, din derslerini okullarımızda işlemeye başladığımızda, mahalle baskısını ima edecek veya bu tür sonuçları doğuracak veya çocuklarımızı birbirinden ayrıştıracak bir uygulama yapmamaya özen göstereceğiz. Benim söylediğim şey bu." dedi.

İstanbul Ticaret Odası’nın öğrencilere ticareti sevdirmek amacıyla hazırladığı “Ticaretin Efendisi” isimli kitabın tanıtım toplantısına katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni eğitim sistemi hakkında kendisine yöneltilen soruları cevapladı.Yeni eğitim siteminde ilkokula başlama yaşı ile ilgili kafa karıştırıcı rakamların olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Dinçer, “Kanun bize 60 ile 72 ay arasında çocuklarımızın okula başlaması için yetki veriyor. Zaten 72 ay ile 84 ay arasındaki çocuklar bu yıl başlayacaktı. Dolayısıyla hiç tereddüde gerek yok. Biz, okul kayıt zamanı gelmeden önce hangi aylardaki çocuklarımızın kayıt yapacağını kamuoyuna duyuracağız. Dolayısıyla, yaş ve ayla ilgili tartışmalar konusunda şimdiden birtakım tereddütler yaşamaya gerek yok. Tüm dünyadaki uygulamalara, Türkiye’deki derslik sayısına, öğretmenimizin özelliklerine, çocuklarımızın durumuna ve müfredatla ilgili yapacağımız değişikliklere bakarak hepsi ile ilgili önümüzdeki günlerde bir açıklama yapacağız.” şeklinde konuştu.

“Yaşla ilgili geçiş sürecini yaşarken çocuklarımıza ve velilerimize sorun yaşatmadan, tedirgin etmeden, sağlıklı ve problemsiz bir geçişi sağlayacak türden bir çalışma yapacağız.” diyen Dinçer, açıklamalarının yanlış aksettirildiğini söyledi. Dinçer, “Ben okullarımızda Kur'an-ı Kerim dersi veya alınacak din dersi ile alakalı olarak çocukların birbirinden ayrışmasını sağlayacak ve mahalle baskısı gibi türden bir takım sorunları çağrıştıracak bir uygulamadan imtina edeceğimi söyledim. Ben, Cuma günü meselesinde ‘O Cuma günü mesela’ diye ifade ettiğimiz bir tarz vardı. Ama ertesi gün başlıklarda o ‘mesela’ kısmı yoktu.” ifadelerini kullandı.

Daha önce yaptığı değerlendirmeyi yenilemek istediğini kaydeden Dinçer, “Biz, Kur'an-ı Kerim derslerini, din derslerini okullarımızda işlemeye başladığımızda mahalle baskısını ima edecek veya bu tür sonuçları doğuracak veya çocuklarımızı birbirinden ayrıştıracak bir uygulama yapmamaya özen göstereceğiz. Benim söylediğim şey bu. Bunun altını çizmek istiyorum.”

Okul öncesi eğitimle ilgili tartışmalara da cevap veren Bakan Dinçer, “Okul öncesi eğitime dair bir karar vermedik. Okul öncesi eğitim olacak. Okul öncesi eğitim için çocuklarımızı eğitime alabilmek için yüzde yüz okullaştırmak için çaba sarf edeceğiz. Şimdiye kadar 60-72 ay arasındaki çocuklarımızı alıyorduk. Şimdi yine 36 ile 60 ay arasındaki çocuklarımızı kabul edeceğiz. Ama 48 ile 60 ay arasındaki çocuklarımız için okullaşmaları için yoğun çaba sarf edeceğiz.” dedi.
Okul öncesi alt limit için bir açıklama yapmadıklarını hatırlatan Bakan Dinçer, Bunu hazırlayacakları yönetmelikle açıklayacaklarını kaydetti.

İstanbul Ticaret Odası'nın hazırladığı 'Ticaretin Efendisi' isimli kitabın ele alınış tarzı itibariyle, konuyu işlemesi, incelemesi itibariyle çocukların çok yaralanacağı bir kitap olduğunu ifade eden Dinçer, ayrıca girişimcilik kültürünü de pekiştirdiğini söyledi. İstanbul’daki 250 bin adet dağıtılan kitabın diğer illerde de dağıtılması için çalışma yapıldığı belirtildi. Kitap ilk olarak. Ticaret kültürünü tarihi karakterlerle ve tarihe bağlı kalarak anlatan kitap ilk olarak 5. sınıf öğrencilere dağıtılacak.


ALINTIDIR.

Kaynak :http://www.personelmeb.net/egitim/okula-baslama-yasiyla-ilgili-kayit-oncesi-aciklama-yapacagiz-h54040.html

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.790
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.790
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2012 10:27:57
İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARI YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

7 YAŞ ÇOCUĞUNUN ÖZELLİKLERİ

■6 yaşa oranla daha sakin bir yaştır. Ders sırasında dikkatini yoğunlaştırabilir.
■Canlı ve dinamiktir. Ancak hareketleri dikkatlidir, tehlikenin farkındadır, Sağlamlık ve yükseklik kontrolünü yapabilir.
■Denge duygusu gelişmiştir Futbol, ip atlama, seksek oynamada başarılıdır.
■Bu yaşta uzanma, uzanarak kitap okuma, resim yapma etkinlikleri çoğalır.
■Okulla birlikle dil açısından çok ilerleme görülür. Anlatım gelişir, okuma merakı yoğunlaşır
■Çevre hakkında daha gerçekçi bir görüşe sahip olur. Dış dünyaya ilgisi artmıştır, hayal oyunları azalıp gerçekçi oyunlara yoğunlaşırlar,
■Dış çevre ile iletişimlerinde verici olmaktan çok alıcıdır.
■Ahlak anlayışı gelişir, iyi ve kötüye uymaya başlar. Bunu hem kendinde hem de başkalarında uygular.
■Ağlama olayı çocuksu karakterini kaybeder, içten ve incinmiş durumlarda görülür.
■Yardım etme, sorumluluk ve paylaşma yavaş yavaş kendini göstermeye başlar.
8 YAŞ ÇOCUĞUNUN ÖZELLİKLERİ

■Bu yaşta temkinlilik ve çekingenlik yok olmaya başlar. Okul ve arkadaşlar önemli yer- tutmaya başlar. Diğer kişilerle ilişkilerinde daha emin ve cesaretlidir,
■Dünyasında değişiklikler alması için denemelere girebilir.
■Hareketleri daha süratli, hafif ve uyumludur.
■Sözel ifadeye karşı ilgi ve zevk duyar. Yetişkinler gibi konuştuğu gözlenebilir. Bu arada argo konuşmaları denediği görülebilir.
■Çevreye uyumda daha başarılıdır, ilişkileri, benzerlikleri ve farklılıkları daha kolay algılar. Hayal ve gerçek arasındaki farkı anlamıştır. Vahşi hayvan ve karanlıktan korkmasına rağmen bununla başa çıkabilmek için mücadele eder,
■Tabiat konularım anlamaya başlar. Canlı cansız ayrımı tam olarak oluşmuştur.
■Sosyal açıdan gelişmiştir Büyüklerin yarımda bulunmak ister ve onların iletişimdeki ipuçlarını aramaya başlar Bu arada yetişkinlerin yanılabilecekleri ve her şeyi bilemediklerinin farkına varmaya başlar. Bilemedikleri konuları sormaktan zevk alır.
■Arkadaş grubunda aktiftir. Ancak gruplar kısa sürelidir.
■Karmaşık sosyal İlişkileri ve anlaşmaları anlayacak durumda değildir, ama cesaretle her şeye girişir, hiçbir şey güç gelmez. Sarsılan cesaretin! yeniden kazanması uzun sürmez,
9 YAŞ ÇOCUĞUNUN ÖZELLİKLERİ

■Çocukluk çağı içinde yetişkinlerle, öğretmenlerle çatışmaların ve denetimin en yüksek olduğu yaş bu döneme gelebilir.
■Çocuk olgunlaşmak istemektedir, bağımsızlığına ve dokunulmazlığına saygı beklemektedir,
■Yetişkinlerin ilişkileri ve ilişkilerinin boyutunu daha sağlıklı anlamıştır.
■Gruba karşı koyabilme, direnebilme ve yetişkinlerin fikirlerinden sıyrılma özelliği gelişmiştir. Bunların sonucunda da büyüklerin bu tepkileri kabul etme sorunları ve tahammül olayları gündeme gelmektedir. Bu yaş çocukları asi, isyankâr, ukala ve benzeri terimlerle adlandırma çok görülür. Özünde büyüme belirtisi bulunan tepkileri büyüklerce kabul edilmeyebilir,
■Harekete dayalı davranışlar daha bilinçlidir. Canlılık vardır; ancak kontrollüdür. Göz-el koordinasyonu iyice gelişmiştir. Parmaklarını ustaca kullanabilir.
■Dilini kullanmada 8 yaşta görülen akıcılık gözlenmez. Yeni durumlar, kavramlar vb, konularla karşı karşıya kaldığı için gramer hataları sık görülür. Duygularını rahatça dile getirebilir.
■Okumaya karşı ilgi artmıştır. Roman ve macera kitaplarının okunması çok görülür, Merak ve araştırma belirginleşir.
■Bu yaştaki çocuk, bir şeyi etraflıca düşünmeyi ve yapmadan önce organize etmeyi sever. Bu artık yetişkinlere yönelik davranışların belirtileri demektir. Koleksiyondan hoşlanırlar,
■El sanatlarına, el işlerine ilgi ve merak artar ve becerileri iyidir.
■Matematikte zevkli ve ilgili çalışırlar.
■Bu yaşta sosyal olgunluğa ulaşmıştır, istikrarlı ve ahenkli davranışlar içindedir
■Evden ve ailenin etkisinden kurtulma eğilimi yoğundur. İzcilik, geziler, kamplar vb. çok caziptir.
■Cinsiyet ayrımı genişler ve yaygınlaşır. Kız ve erkekler ayrı gruplar Oluştururlar ve birbirlerini hor görme tavırları vardır.
■Bağımsızlık isteği ve otoriteyi kabullenme çatışması bu yaşın damgasıdır. Ara ara bu çalışma sonucunda içine kapanma, hastalık numarası vb. tepkiler gözlenebilir.
10 YAŞ ÇOCUĞUNUN ÖZELLİKLERİ

■Bu yaş eğitimcilere göre bütünlük ifade eden ve yetişkinler dünyasına uyumun göründüğü ALTIN çağ' dır,
■Etkinlikleri artmıştır. İlgileri çok ve çeşitli olabilir.
■Konuşma, iletişim 10 yaş için çok önemlidir.
■Bu yaş bazı bilim adamlarınca ön ergenlik kapsamına alınmakta ya da ön ergenlik belirtilerinin görüldüğü yaş olarak tanımlanmaktadır.
■Sosyal olaylar, evlilik, cinsellik ve aile yaşamına ait konularda bilgileri olduğu ve bu konularla ilgilendikleri görülür.
■9 yaş gerginliği geçmiş yerine uysallık ve uyumluluk gelmiştir. 9 yaşta görülen bedensel şikâyetler ve rahatsızlıklar azalır ya da tümüyle kaybolur,
■Kızlar ve erkekler genelde aynı boydadır ancak kızlar daha hızlı büyümeye başlarlar- Boyatma olayı hızlanır.
■Bu yaşta iştah ve yemek yeme artar.
■Sonuçları abartmaz, hoşgörülüdürler, çok nadir ağlarlar. Duygusal patlamalar fazla değildir. Kırgınlıklar çabuk geçer.
       11-12 YAŞ ÖZELLİKLERİ

    Bir çok gelişimci bu döneme fırtına ve gerginlik dönemi adını vermiştir.

1- İlköğretimin II. Kademesine uyum sağlama yılıdır.

2- Hem bedensel hem de psikolojik açıdan bir çok temel değişiklerin oluştuğu bir çağdadırlar. Kızlarda (10-12) Erkeklerde (12-14)

3- Ön plana çıkma anlayışı daha belirgin olarak ortaya çıkar.

4- Çabuk kızma, çabuk alınma,

5- Düşünmeden tepkide bulunma (Agressif davranma),

6- Kıskançlık,

7-  Başaramama durumunda okuldan ve öğretmenlerden şikayetçi olma,

8- Daha çok sevgi ve ilgi bekleme bu dönemin özelliklerindendir.

9- Doğru veya yanlışta olsa görüşlerini haklı gösterecek düşünce kurallarına ve mantık yollarına sıkça başvururlar ve tartışırlar.

10- Sık sık endişe ve umutsuzluğa kapılma,

11- Bir gruba katılma özlemi ve kutuplaşmalar,

12- Çevrenin takdirini kazanma duygusu baskındır. Bundan dolayı başarısızlık sonucunda kendini yetersiz bulup içe kapanma görülebilir.

13- Utangaçlık duygusu ve dikkati çekme korkusu yoğun olarak görülür.

14- Bu evrede küçük kusurlar birey tarafından son derece büyütülür, önemsenir ve bunlar öğrencinin tüm bilincini kaplar.

   Anne, babalar bu dönem özelliklerini bilerek çocuğuna yaklaşırsa, ilişkileri daha iyi olacak, çocuk da ailenin kendisini daha iyi anladığını düşünecektir.

Çevrimdışı öğretmen0366

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.712
  • 5.222
  • Müdür Yardımcısı
  • 3.712
  • 5.222
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Nis 2012 12:49:11
Memur zammı Haziran'a da yetişemeyebilir

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

(Oyalama politikası)

Çevrimdışı neo24

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.250
  • 4.834
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 3.250
  • 4.834
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 10 Nis 2012 15:57:52
seçmeli dersler için 10 000 atama.
Her okulda en az 2 din kültürü öğrt olacak
ayrıntılar;
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı delimit35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.471
  • 4.980
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Nis 2012 12:00:37
Komik sadece paylaşmak istedim.

Adana'da bir ilköğretim okulunda ingilizce öğretmenine cd atıldığı için sınıfa kızan okul müdürünün o an sınıfta bulunan bütün öğrencileri elideki jopla sıra dayağına çektiği ileri sürülürken, öğrenciler rapor aldı.

Edinilen bilgiye göre olay merkez Seyhan ilçesinde bir ilköğretim okulunda meydana geldi. İddiaya göre ilköğretim okulu 8 H sınıfında ingilizce dersi olan N.C. ders yapmak üzere sınıfa yöneldi. Kapıdan içeri girdiği anda öğrenciler tarafından atılan bir cd kafasına doğru geldi. Öğretmen cd'nin kendisen çarpmasından eğilerek kurtuldu. Bunun üzerine öğretmen N.C. öğrencilere "10'a kadar sayıyorum kim yaptıysa ortaya çıksın dayakta atmayacağım, disipline de vermeyeceğim, ama çıkmassa müdüre söyleyeceğim" dedi. Bunun üzerine öğretmen 10'a kadar saydı ancak cd'yi atan ortaya çıkmadı. Bunun öğretmen okul müdürü C.V.'ye olayı haber verdi. Sınıfa gelen okul müdürü de "10'a kadar sayıyorum cd'yi atan ortaya çıksın hiçbirşey yapmayacağım, ancak çıkmassa herkese sıra dayağı atacağım" dedi. Buna rağmende Cd'yi atan ortaya çıkmayınca müdür elindeki jopla sınıfta bulunan kız ve erkek öğrencilerin eline birer kez vurdu. Dayağın etkisiyle özellikle kız öğrenciler ağlamaya başladı. Öğrenciler okuldan ayrılır ayrılmaz ailelerinin yanına giderek durumu anlattı. Bunun üzerine dayak yiyen ve elinde kızarıklar oluşan 15 yaşındaki M.Ş., babası V.Ş.(40), ile birlikte bir sağlık merkezine giderek "el bileği ve elin tanımlanmamış yaralanması" tanısıyla birgün rapor aldı.

Öğrenci M.Ş., okul müdürünün cd yüzünden sınıfta herkesi dövdüğünü belirterek, "Elindeki cisimle sert bir şekilde bir defa vurdu. Ben önde oturduğum için elim çok acıdı. O an elim uyuştu. Parmaklarımı hissetmedim. Sınıfta herkes ağladı" dedi.

Baba V.Ş., ise kızına 15 yaşına kadar bir tokat bile vurmadığını anlatarak, "Kızma nasıl dayak atar, acama müdür kendi kızına da böyle mi davranıyor. Bir suçu varsa disiplin cezası var. Kaldı ki bu olayda çoğu öğrencinin suçu da yok. Benim kızım okulu eğitime gidiyor dayak yemeğe değil, bu nedenle okul yönetimiyle görüşüp sonra ne yapacağıma karar vereceğim" diye konuştu

Dayak yiyen bir başka öğrence A.Ş.(15), ise okul müdürünün 10'a kadar sayıp cd'yi atanın ortaya çıkmamasından dolayı sınıftaki herkesi dövdüğünü ifade ederek, "Elindeki jopla müdür herkesi dövdü. Sınıfta herkes ağladı" dedi.

A.Ş.'nin babası C.Ş.(45) ise okul müdürünün kızını dövmeye hakkı olmadığını belirterek, "Orası nasıl bir okul, okul müdüründe jop ne geziyor. Çocuklarımızı okul yerine karakola mı gönderiyoruz" şeklinde konuştu.

"BEN DAYAK ATMADIM SERT BİR ŞEKİLDE UYARDIM"

Okul müdürü C.V., ise okulda çocukların disiplinsizliği nedeniyle ders yapılamaz hale geldiklerini söyleyerek, "Çocuklar ingilizce öğretmenine cd atmış. Öğretmen kendini korumasa kör olabilirdi. Bizde bunu atanın ortaya çıkması istedik ama yapan ortaya çıkmadı. Bu nedenle çocukları sert bir şekilde uyarıp aileleriyle görüşme talep ettik. Kesinlikle ben kimseyi dövmedim. Çocukların elleri nasıl kızarmış ne yapmışlar bilmiyorum" dedi.

Adana İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet ise konuyla igili inceleme başlattıklarını kaydetti.

Çevrimdışı öğretmen0366

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.712
  • 5.222
  • Müdür Yardımcısı
  • 3.712
  • 5.222
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Nis 2012 19:56:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Cumhurbaşkanı tarafından 4+4+4 onaylandı ve öğretmenlere rotasyon kesinleşti.
 

MEB’de Okul Müdürlerine ve Müdür Yardımcılarına daha önce rotasyon uygulanmıştı. Öğretmenlere rotasyon uygulaması ise 4+4+4 sisteminin yasalaşmasıyla kesinleşti.
 

4+4+4 sisteminin uygulanmaya başlanmasıyla aynı mahalle yada aynı ilçe içerisinde olan İlköğretim Okulları; İlkokul ve Ortaokul olarak ayrılacak.
 

Branşı sınıf öğretmeni olan idarecilerimizde ortaokullara idareci olamayacak.
 

Sayın DİNÇER’in katılmış olduğu 32. Gün programında “ 5-10 km içerisinde ki İlköğretim okullarını ilkokul ve ortaokul olarak ayıracağız. Öğretmenlerde bu okulların tipleri belirlendikten sonra branşlarına göre okullarının tipleri belirlendikten sonra yer değiştirecek “ dedi.
 

Öğretmenlerimizin yer değiştirme işlemi 3 yıl içerisinde tamamlanacak.
 

2012 – 2013 Eğitim – Öğretim yılında branş öğretmenleri Ortaokullara , Sınıf öğretmeni ise İlkokullara nakledilecek. Böylece  öğretmenimizin görev yeri de değişmiş olacak.

Çevrimdışı neydim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 11 Nis 2012 21:33:06
 Bugün dayağa hep karşı çıkan arkadaşım yanıma geldi sen haklıymışsın dedi.Senin dediğin gibi ''çocukları arda bir tokata hasret bırakma'' sözün çok doğruymuş.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.895
  • 512.877
  • 32.895
  • 512.877
# 28 Nis 2012 15:09:13
'Saldırılar durdurulamadı fişi çektiler'

Dün gece yaşanan yaklaşık iki saatlik internet kesintisinin, Anonymous ve RedHack saldırılarını durdurmak için yapıldığı iddia edildi. Türk Telekom ise bu iddiaları yalanladı.
Dün 22.00 sıralarında başlayan ve yaklaşık iki saat süren internet bağlantı sorunu gecenin en önemli gündem maddesi oldu.

Tüm TTNET abonelerinin internet bağlantısı koparken diğer servis sağlayıcılarda hemen hemen hiç sorun yaşanmadı. Hatta TTNET de dahil olmak üzere 3G bağlantılar normal bir şekilde devam etti.

Ancak sosyal medyada yer alan bazı yorumlara göre, kısa süreli diğer operatörlerde de sorunlar yaşandı.


TTNET kesinti ile ilgili resmi bir açıklama yapmazken RedHack Grubu (Kızıl Hackerlar) ilginç bir iddia ortaya attı.

RedHack, kesintinin Türkiye'de resmi kurumlara yönelik bir siber saldırı nedeniyle gerçekleştiğini öne sürdü.

Anonymous Grubu'nun RedHack'e destek vermek amacıyla TTNet, Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, Yargıtay'a dün gece itibariyle bir saldırı başlattığı belirtildi.

İddiaya göre bu saldırılar sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı'nın sistemleri çökertildi, bu saldırılarla baş edilemeyince de Türkiye İletişim Başkanlığı (TİB), internet yurt dışı çıkışları kapattı.

Yine RedHack'e göre Anonymous'un saldırısına karşı alınan bu önlemden sonra kendi grupları yurt içinden saldırıyı devam ettirdiler, TİB de bu noktada 'fişi çekerek' tüm ADSL bağlantılarını kapattı. Böylece dün gece tüm Türkiye'de yaşanan internet bağlantı sorunu ortaya çıktı.

TELEKOM YALANLADI
Türk Telekom ise fiber altyapının yayılımı ve her noktaya ulaştırılmasına aracılık eden MPLS (Multi Protocol Label Switching) sisteminin kurulumu sırasında bir sorun çıktığını ve bu yüzden ülke genelinde birçok ilde kesinti yaşandığını açıkladı.



Telekom yalanlamış... TELEKOM'a inanan kim?

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 01 May 2012 00:24:51
ESKİŞEHİR'DE ÖĞRETMENİN DARBEDİLDİĞİ İDDİASI

     Eskişehir'de, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Bir-Sen ve Eğitim-Sen şubelerinin temsilcileri basın açıklaması yaparak, öğretmen Mesut Çerçevik'e biri öğrenci velisi 3 kişi tarafından yapılan saldırıyı kınadı.
     Eğitim-Bir-Sen Şube Sekreteri Muammer Karaman, Şeker İlköğretim Okulu matematik öğretmeni Çerçevik'in önceki gün bir konuda uyardığı öğrencisinin velisi ve 2 arkadaşının okul önünde saldırısına uğrayıp darbedildiğini belirtti.
     Bu durumun her yaş grubu insanla yakın iletişim halindeki öğretmenleri olumsuz etkilediğini anlatan Karaman, ''Okula başlayan çocuklarımız, yanlarında sorunlarını da beraber getirmektedir. Eğitim çalışanları, çocukların problemlerinin yanı sıra sorunlu velilerle de uğraşmak durumunda kalmaktadır. Bu saldırıyı kınıyoruz'' dedi.
     Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Şükrü Erkoca da bu saldırıların kendilerini yıldırmayacağını ifade ederek, amaçlarının öğrencilerini yetiştirmek ve onları en iyi şekilde geleceğe hazırlamak olduğunu söyledi.
     KESK'e bağlı Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı da nereden gelirse gelsin her türlü şiddetin karşısında olduklarını belirterek, ''Bu olayda yanındaki iki arkadaşıyla öğretmene saldıran veli suçludur. Gerekenin yapılacağına inanıyorum'' diye konuştu.
     Bu olaydan sonra aktif öğretmenlik hayatını bırakmaya karar verdiğini anlatan Çerçevik, şunları söyledi:
     ''Yaklaşık 35 yıllık öğretmenim. Bu olay beni Mesut Çerçevik olarak değil öğretmen Mesut Çerçevik olarak etkiledi. Bütün sendikacı arkadaşlarımın burada olması, bana sahip çıkmasından çok mutlu oldum. Belki öğretmen olarak gördüğüm en güzel tabloydu. 19 yaşındayken Hatay'ın bir köyünde göreve başladığım yıllarda, 106 yaşındaki muhtarın oturmak için yerini bana vermesi ile yaşadığım bu darp olayı arasındaki fark, o günden bugüne Türkiye'de öğretmenlik mesleğinin saygınlığının geldiği noktayı göstermektedir.''
    
alıntı...

kaynak:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 01 May 2012 18:13:21
Türk tiyarosu bir ustasını kaybetti

Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayata veda etti. Türel bir süredir tedavi görüyordu
01 Mayıs 2012 Salı, 10:19:22

  
Bir süredir tedavi gördüğü hastanede kanser tedavisi gören tiyatro sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti.
Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi gören Cüneyt Türel, bu sabah İstanbul'da, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Türel için in 3 Mayıs Perşembe günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlecek. Türel'in cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tiyatrocu Cüneyt Türel'in vefatı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Günay mesajında, Türkiye'nin yetiştirdiği kıymetli sanatçılardan, oyuncu, yönetmen ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel'in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirtti.

Bakan Günay şunları kaydetti:

''Yaşamını sahnelere adayan büyük usta, emektar sanatçımızı ne acı ki emeğin ve emekçinin bu özel gününde kaybetmiş bulunuyoruz.

Değerli çalışmalarıyla sanat dünyamızda devleşerek bir çok ödüle layık görülen sevgili üstadımıza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, tüm sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.''

Cüneyt Türel, bu yıl 10 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 18.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali için Elim Elinde adlı bir gösteri hazırlıyordu.

Cüneyt Türel, 1942 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Cüneyt Türel, tiyatroya Yeşil Sahne ve Gençlik Tiyatrosu’nda başladı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Türk Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu`na katıldı. Burada hem konservatuvar düzeyinde bir iç eğitim alıyor hem de pratik olarak seyirci karşısına çıkıyordu.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1962 yılında Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Daha sonra Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda çalıştı. 1965 yılında Cimri oyunu ile 30 yıl boyunca çalışacağı Şehir Tiyatroları’na geçti. 1995 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ayrıldı ve Tiyatro İstanbul bünyesinde bir sezon “Sanat” adlı oyunu oynadı.

1975 yılında Ajda Pekkan’ın “Palavra Palavra” şarkısında yaptığı düetle, herkesin hafızasında sesiyle kalıcı iz bıraktı.

1995 yılında Işıl Kasapoğlu ve Tilbe Saran ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nu kurdu. 2007 yılında kapanana kadar bu tiyatronun her oyununda oynadı. 2004 yılında Kent Oyuncuları’na misafir oyuncu olarak katıldı ve üç oyunda rol aldı. 2007 yılında tekrar Tiyatro İstanbul’da Çıkmaz Sokak Çocukları adlı oyunda misafir oyuncu olarak oynadı.

2008 yılında Tiyatro Dot’a Karatavuk adlı oyunla misafir oldu. 2007 yılından başlayarak rol aldığı Robert Wilson’un yönetimindeki “Rumi” (In the Blink of the Eye) oyunu Atina’da, Varşova’da ve Ravenna Festivalinde sergilendi. 2009 yazında İstanbul Tiyatro Festivali’nin özel projesi kapsamında ünlü Fransız oyuncu Jeanne Moreau ile birlikte Rumeli Hisarı’nda sahnelenen ve Amos Gitai’nin yönettiği, “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” adlı oyunda rol aldı.

Oyuncu, 1979 yılından bu yana çeşitli sinema, televizyon ve seslendirme çalışmaları da yapıyordu.

AJANSLAR
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı _emili_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.074
  • 1.761
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.074
  • 1.761
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2012 18:17:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türk tiyarosu bir ustasını kaybetti

Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayata veda etti. Türel bir süredir tedavi görüyordu
01 Mayıs 2012 Salı, 10:19:22

   
Bir süredir tedavi gördüğü hastanede kanser tedavisi gören tiyatro sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti.
Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi gören Cüneyt Türel, bu sabah İstanbul'da, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Türel için in 3 Mayıs Perşembe günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlecek. Türel'in cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tiyatrocu Cüneyt Türel'in vefatı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Günay mesajında, Türkiye'nin yetiştirdiği kıymetli sanatçılardan, oyuncu, yönetmen ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel'in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirtti.

Bakan Günay şunları kaydetti:

''Yaşamını sahnelere adayan büyük usta, emektar sanatçımızı ne acı ki emeğin ve emekçinin bu özel gününde kaybetmiş bulunuyoruz.

Değerli çalışmalarıyla sanat dünyamızda devleşerek bir çok ödüle layık görülen sevgili üstadımıza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, tüm sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.''

Cüneyt Türel, bu yıl 10 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 18.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali için Elim Elinde adlı bir gösteri hazırlıyordu.

Cüneyt Türel, 1942 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Cüneyt Türel, tiyatroya Yeşil Sahne ve Gençlik Tiyatrosu’nda başladı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Türk Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu`na katıldı. Burada hem konservatuvar düzeyinde bir iç eğitim alıyor hem de pratik olarak seyirci karşısına çıkıyordu.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1962 yılında Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Daha sonra Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda çalıştı. 1965 yılında Cimri oyunu ile 30 yıl boyunca çalışacağı Şehir Tiyatroları’na geçti. 1995 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ayrıldı ve Tiyatro İstanbul bünyesinde bir sezon “Sanat” adlı oyunu oynadı.

1975 yılında Ajda Pekkan’ın “Palavra Palavra” şarkısında yaptığı düetle, herkesin hafızasında sesiyle kalıcı iz bıraktı.

1995 yılında Işıl Kasapoğlu ve Tilbe Saran ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nu kurdu. 2007 yılında kapanana kadar bu tiyatronun her oyununda oynadı. 2004 yılında Kent Oyuncuları’na misafir oyuncu olarak katıldı ve üç oyunda rol aldı. 2007 yılında tekrar Tiyatro İstanbul’da Çıkmaz Sokak Çocukları adlı oyunda misafir oyuncu olarak oynadı.

2008 yılında Tiyatro Dot’a Karatavuk adlı oyunla misafir oldu. 2007 yılından başlayarak rol aldığı Robert Wilson’un yönetimindeki “Rumi” (In the Blink of the Eye) oyunu Atina’da, Varşova’da ve Ravenna Festivalinde sergilendi. 2009 yazında İstanbul Tiyatro Festivali’nin özel projesi kapsamında ünlü Fransız oyuncu Jeanne Moreau ile birlikte Rumeli Hisarı’nda sahnelenen ve Amos Gitai’nin yönettiği, “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” adlı oyunda rol aldı.

Oyuncu, 1979 yılından bu yana çeşitli sinema, televizyon ve seslendirme çalışmaları da yapıyordu.

AJANSLAR
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah rahmet eylesin.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK