Yorumsuz! : Haberler

çok severdim,isiklar içinde uyusun,yeri doldurulamaz...

Türk tiyarosu bir ustasını kaybetti

Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayata veda etti. Türel bir süredir tedavi görüyordu
01 Mayıs 2012 Salı, 10:19:22

   
Bir süredir tedavi gördüğü hastanede kanser tedavisi gören tiyatro sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti.
Aktör, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi gören Cüneyt Türel, bu sabah İstanbul'da, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Türel için in 3 Mayıs Perşembe günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlecek. Türel'in cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tiyatrocu Cüneyt Türel'in vefatı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Günay mesajında, Türkiye'nin yetiştirdiği kıymetli sanatçılardan, oyuncu, yönetmen ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel'in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirtti.

Bakan Günay şunları kaydetti:

''Yaşamını sahnelere adayan büyük usta, emektar sanatçımızı ne acı ki emeğin ve emekçinin bu özel gününde kaybetmiş bulunuyoruz.

Değerli çalışmalarıyla sanat dünyamızda devleşerek bir çok ödüle layık görülen sevgili üstadımıza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına, tüm sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.''

Cüneyt Türel, bu yıl 10 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 18.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali için Elim Elinde adlı bir gösteri hazırlıyordu.

Cüneyt Türel, 1942 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Cüneyt Türel, tiyatroya Yeşil Sahne ve Gençlik Tiyatrosu’nda başladı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Türk Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu`na katıldı. Burada hem konservatuvar düzeyinde bir iç eğitim alıyor hem de pratik olarak seyirci karşısına çıkıyordu.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1962 yılında Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Daha sonra Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda çalıştı. 1965 yılında Cimri oyunu ile 30 yıl boyunca çalışacağı Şehir Tiyatroları’na geçti. 1995 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ayrıldı ve Tiyatro İstanbul bünyesinde bir sezon “Sanat” adlı oyunu oynadı.

1975 yılında Ajda Pekkan’ın “Palavra Palavra” şarkısında yaptığı düetle, herkesin hafızasında sesiyle kalıcı iz bıraktı.

1995 yılında Işıl Kasapoğlu ve Tilbe Saran ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nu kurdu. 2007 yılında kapanana kadar bu tiyatronun her oyununda oynadı. 2004 yılında Kent Oyuncuları’na misafir oyuncu olarak katıldı ve üç oyunda rol aldı. 2007 yılında tekrar Tiyatro İstanbul’da Çıkmaz Sokak Çocukları adlı oyunda misafir oyuncu olarak oynadı.

2008 yılında Tiyatro Dot’a Karatavuk adlı oyunla misafir oldu. 2007 yılından başlayarak rol aldığı Robert Wilson’un yönetimindeki “Rumi” (In the Blink of the Eye) oyunu Atina’da, Varşova’da ve Ravenna Festivalinde sergilendi. 2009 yazında İstanbul Tiyatro Festivali’nin özel projesi kapsamında ünlü Fransız oyuncu Jeanne Moreau ile birlikte Rumeli Hisarı’nda sahnelenen ve Amos Gitai’nin yönettiği, “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” adlı oyunda rol aldı.

Oyuncu, 1979 yılından bu yana çeşitli sinema, televizyon ve seslendirme çalışmaları da yapıyordu.

AJANSLAR
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Allah rahmet eylesin...

Eş emriyle atama!

Edirne Süloğlu Kaymakamı Temel Ayca, öğretmen eşini düşük puanına rağmen sınıf öğretmeni olarak atadı

05 Mayıs 2012 Cumartesi, 08:20:19  
Sultan UÇAR/AHT

EDİRNE Süloğlu İlçesi’nde öğretmen olan eşinin atamasına “talep eden” ve “onaylayan” olarak imza koyan Kaymakam Temel Ayca krize neden oldu. Başbakanlığa kadar giden şikâyet süreci şöyle gerçekleşti: Ağrı’da görev yapan öğretmen Ö.E., astsubay eşinin Edirne’ye atanması üzerine tayin istedi ve dönem başında Süloğlu’na atandı. Aynı dönemde Süloğlu’nda bir yıldır görev yapan Kaymakam Temel Ayca’nın eşi N. Ayca da ilçeye eş durumundan atandı.

Sınıf öğretmeni olarak atanan iki öğretmen boş sınıf olmadığı için Kaymakam Ayca tarafından geçici görevle okullara gönderildi. Kaymakamın eşi din kültürü, öğretmen E. de beden eğitimi dersine girmeye başladı. Bu sırada bir öğretmen hastaneye yatınca kadro açığı doğdu. Ve bu açık N. Ayca ile dolduruldu. Norm fazlası 5 öğretmen arasında en yüksek puana sahip olan Ö.E. ataması yapılmayınca kaymakamın eşine öncelik verildiği gerekçesiyle Başbakanlığa ve İçişleri Bakanlığı’na şikâyette bulundu.

MESAİ DOLDURUYOR
Öğretmenin şikâyetçi olduğu ortaya çıkınca beden dersleri de Milli Eğitim Müdürü ve Kaymakam tarafından iptal edildi. Bu arada bakanlık tarafından görevlendirilen müfettiş de Ö.E.’nin “Önce ben atanmalıydım” talebini haklı buldu. Olayda imzası bulunan görevliler hakkında incelemeler sürerken öğretmen Ö.E. de dava açmaya hazırlanıyor. E., dersleri iptal edildiği için günlerini Milli Eğitim binasında boş mesai yaparak geçiriyor.


Habertürk
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

(yorumsuz!)

Harvard ve MIT, internetten ders verecek...

ABD’nin Boston kentindeki prestijli üniversiteleri Harvard ve Massachusetts Institute of Technology (MIT), internette eğitim vermek için bir ortaklık kurmayı kararlaştırdı.

"EdX" adı verilen 60 milyon dolar tutarındaki ortaklık, MIT’nin mevcut  "MITx" adlı, sanal laboratuvarları ve interaktif egzerzisleri bulunan online  eğitim programı temel alınarak geliştirilecek.

MIT Başkanı Susan Hockfield, yaptığı açıklamada, edX’in milyonlarca kişi  için yeni bir erişim imkanı yaratarak, kampüslerinde internetle eğitimi daha iyi  hale getirmenin yegane fırsatı olduğunu kaydetti.
 
Harvard ve MIT’nin ortaklaşa yayınlayacağı ilk dizi dersler eylülde  başlayacak.
 
İki üniversite, diğer üniversiteleri bu eğitim programını daha da  iyileştirmek için destek olmaya çağırdı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Eş emriyle atama!

Edirne Süloğlu Kaymakamı Temel Ayca, öğretmen eşini düşük puanına rağmen sınıf öğretmeni olarak atadı

05 Mayıs 2012 Cumartesi, 08:20:19   
Sultan UÇAR/AHT

EDİRNE Süloğlu İlçesi’nde öğretmen olan eşinin atamasına “talep eden” ve “onaylayan” olarak imza koyan Kaymakam Temel Ayca krize neden oldu. Başbakanlığa kadar giden şikâyet süreci şöyle gerçekleşti: Ağrı’da görev yapan öğretmen Ö.E., astsubay eşinin Edirne’ye atanması üzerine tayin istedi ve dönem başında Süloğlu’na atandı. Aynı dönemde Süloğlu’nda bir yıldır görev yapan Kaymakam Temel Ayca’nın eşi N. Ayca da ilçeye eş durumundan atandı.

Sınıf öğretmeni olarak atanan iki öğretmen boş sınıf olmadığı için Kaymakam Ayca tarafından geçici görevle okullara gönderildi. Kaymakamın eşi din kültürü, öğretmen E. de beden eğitimi dersine girmeye başladı. Bu sırada bir öğretmen hastaneye yatınca kadro açığı doğdu. Ve bu açık N. Ayca ile dolduruldu. Norm fazlası 5 öğretmen arasında en yüksek puana sahip olan Ö.E. ataması yapılmayınca kaymakamın eşine öncelik verildiği gerekçesiyle Başbakanlığa ve İçişleri Bakanlığı’na şikâyette bulundu.

MESAİ DOLDURUYOR
Öğretmenin şikâyetçi olduğu ortaya çıkınca beden dersleri de Milli Eğitim Müdürü ve Kaymakam tarafından iptal edildi. Bu arada bakanlık tarafından görevlendirilen müfettiş de Ö.E.’nin “Önce ben atanmalıydım” talebini haklı buldu. Olayda imzası bulunan görevliler hakkında incelemeler sürerken öğretmen Ö.E. de dava açmaya hazırlanıyor. E., dersleri iptal edildiği için günlerini Milli Eğitim binasında boş mesai yaparak geçiriyor.


Habertürk
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

(yorumsuz!)

işte bu.türkiye'de bu çağdışı,hukuksuz ,ahlaksız işler bitmedi.bitmeyecek.
tek suçumuz bir öğretmenle evli olmak.yoksa ben de evimin alt katına okul yaptırır,asansörle gider gelirdim.

Erciş'te trafik kazası: 4'ü öğretmen 6 yaralı

Van'ın Erciş ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 4' öğretmen 6 kişi hafif yaralandı.

Sabah saatlerinde öğretmenleri okula götüren ticari taksi karşı yönde gelen kamyonetle çarpıştı. Çarpışmada hafif yaralanan Orkide Kılıç, Özlem Özen, Sultan Özdemir, Duygu Kurt isimli öğretmenler ile taksi şoförü Ümit Kılıç ve kamyonette bulunan Muhiyettin Hasar tedavi altına alındı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı ifade edildi.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

İstanbul Valiliği’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, Taksim Atatürk Anıtı’nda yapılacak törenle başlayacak.

Valilik’ten yapılan açıklamaya göre, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve  Spor Bayramı 2012 yılı kutlama programı, saat 10.00’da Gençlik Hizmetleri ve Spor  İl Müdürlüğü çelenginin Taksim Atatürk Anıtı’na sunulması, İstiklal Marşı’nın  okunması ve Türk bayrağının göndere çekilmesiyle başlayacak.
 
Etkinlikler kapsamında, aynı gün saat 10.30’da Galatasaray Lisesi önünden  başlayan ”Ata’ya Saygı ve Gençlik Yürüyüşü” düzenlenecek. Büyükşehir Belediye  Başkanlığı Bandosu eşliğinde gerçekleştirilecek ve Taksim Atatürk Anıtı önünde  son bulacak yürüyüşte, İstiklal Marşı okunacak ve halk oyunları gösterileri  yapılacak.
 
Şişli’de saat 12.00’de Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde  düzenlenecek ve il protokolünün katılacağı törende ise İstiklal Marşı’nın  okunması ve Türk bayrağının göndere çekilmesinin ardından öğrenciler şiir  okuyacak, halk oyunu gösterileri yapacak. Törende, Maltepe Orhangazi Lisesi  öğrenci müzik korosu konser verecek ve ödül töreni gerçekleştirilecek.
 
Etkinlik, hava muhalefeti olması durumunda Cemal Reşit Rey Konser  Salonu’nda yapılacak.
 
Valilik ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde Kadıköy  Caddebostan Sosyal Etkinlik alanında saat 17.00’de ”Geleneksel 19 Mayıs Gençlik  Konseri” düzenlenecek. Konser kapsamında sanatçılar Göksel ve Yaşar sahne  alacak, havai fişek gösterileri ile DJ performans gösterileri yapılacak.
         
Spor etkinlikleri
Kutlamalar kapsamında, 19-20 Mayıs tarihlerinde Burhan Felek Spor Kompleksi 50. Yıl Spor Salonu’nda Gençlik ve Spor Bayramı Uluslararası Güreş  Turnuvası ve Türk Dünyası Kültür Şöleni düzenlenecek.
 
Aynı tarihlerde Ahmet Cömert Spor Salonu’nda 19 Mayıs Gençlik ve Spor  Bayramı Boks Kupası gerçekleştirilecek. Pendik Kurtköy Spor Salonu’nda 19 Mayıs  Gençlik ve Spor Bayramı Karate Kupası, Gaziosmanpaşa İlçe Temsilciliği’nde  satranç turnuvası, Boğaziçi Üniversitesi havuzunda yüzme yarışları, Ümraniye’de  halk oyunları gösterileri ve şiir etkinlikleri gerçekleştirilecek.
 
20 Mayıs Pazar günü, Alibeyköy-Eyüp-Osmanlı Parkı’nda bisiklet turu,  Beylikdüzü İhlas Marmara Evleri’nde İhlas Koleji Judo Kupası, Marmara Koleji  havuzunda Koç Yüzme Yarışları, Taksim Meydanı ve Kanyon AVM girişinde sokak  tenisi etkinliği düzenlenecek.
 
21 Mayıs Pazartesi günü Burhan Felek Kamp Eğitim Merkezi Konferans  Salonu’nda gençlik şöleni, 26-27 Mayıs tarihlerinde Burhan Felek havuzunda  paletli yüzme kupası, 27 Mayıs Pazar günü de Bağlarbaşı Spor Salonu’nda jimnastik  şenliği yapılacak.
         
Haliç’te teknelerle fener alayı
2012 yılı Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında  Sultangazi Esentepe İlköğretim Okulu’nda Mangala Türk Zeka ve Strateji Oyunu  gerçekleştirilecek.
 
Aynı gün, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve İstanbul Liman Başkanlığı’nca  Haliç’te 20.15-21.30 saatleri arasında teknelerle fener alayı yapılacak.
 
İstanbul’daki orta dereceli okulların katıldığı şiir, kompozisyon ve  resim

yarışmasında dereceye giren öğrencilere Şişli Nişantaşı Nuri Akın Anadolu  Lisesi’nde yapılacak törende ödülleri verilecek. Yarışmada birinci olan  öğrencilere İstanbul Valiliği, ikinci olan öğrencilere 1. Ordu Komutanlığı,  üçüncü olan öğrencilere de Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ödülleri takdim edilecek...

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi’nin 19  Mayıs nedeniyle düzenlediği ”Atatürk’le Okumak” projesi kapsamında, Nadir  Eserler Kütüphanesi’ndeki Atatürk’ün okuduğu kitaplar 3 boyutlu olarak sanal  ortama taşındı.
 

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Yılmaz Özdil'in 19 Mayıs Köşe yazısı
M. Kemal'in Samsun'a ulaşana kadar atlattığı badireler..

19 Mayıs
YILMAZ ÖZDİL / HÜRRİYET

İlk badireyi henüz Boğaz'dan Karadeniz'e çıkarken atlattı...

Bandırma vapuru yolcuları.

Hayırdır inşallah dedi, süvari İsmail Hakkı, bu deniz feneri de neyin nesi?

Senelerdir aynı rotayı kullanmasına rağmen, ilk kez görüyordu bu deniz fenerini... Bizi yolumuzdan saptırmak için koymuş olmasınlar dedi, serdümen Basri... Dürbünle baktılar. Hakikaten öyle. Deniz fenerine uysalar, daha kafadan Poyrazköy'de karaya oturacaklardı.

DAMAT FERİT'İN OYUNUNA GELMEDİLER

Kanmadılar Damat Ferit'in diktirdiği çakma deniz fenerine, engin ufuklara açıldılar. Az gittiler. O da ne? Olmaması gereken yerde, al sana bi deniz feneri daha, Kefken'de... Normalde üç saniyede bir, üç defa çakıp, altı saniye susması gerekirken, kalecilerin gözüne tutulan lazer gibi, devamlı yanıyor, bu tarafa gel, bu tarafa gel diye bağırıyordu adeta... Bunu buraya dikse dikse, İngiliz muhipleri dikmiştir, biz yolumuzdan şaşmayalım dedi, çarkçıbaşı Süleyman... İyi ki de öyle dedi. Dinleselerdi sahte deniz fenerini, harss diye kayalıklara bindireceklerdi.

Ereğli'ye yaklaşırlarken, kömürümüz azaldı dedi, ateşçi Hamdi, yanaşalım da, fulleyelim bari. Yanaşalım yanaşmasına da, burda olması gereken deniz feneri nerde birader dedi, ikinci kaptan Tahsin... Bi filika indirdiler. Meğer, Bandırma kör olsun, henüz Ereğli'ye gelmedik herhalde diye aranırken, denizin ortasında duba gibi kalsınlar diye... Ampul'ü sökülmüştü deniz fenerinin! Yurtsever balıkçıların istihbaratına göre, Amerikan mandacılarının işiydi. Hamsi takalarıyla omuzlayıp omuzlayıp yüklediler kömürü ambara, vira... Ver elini Amasra.

"ULAN BU KADAR DA ADİLİK OLMAZ"

Buyrun burdan yakın... Kıyıda, sağ taraflarında kalması gereken deniz feneri, teee derinlerde, sol taraflarındaydı. Ulan bu kadar da adilik olmaz dedi, lostromo Hasan, Anadolu'ya paralel gidelim derken, Rusya'ya doğru sürüklenelim diye, yerini değiştirmişler deniz fenerinin be.

İnebolu sahili, aynı şark kurnazı numara... Ters manyel veren deniz feneri, gene ters yerdeydi. Kaçak kalkan avcıları gibi batırılalım diye umut ediyorlar galiba dedi, kamarot Halit... Tayfa Mehmet'in uzattığı cigaradan bi nefes çekip üfledi, tabip yüzbaşı Behçet, gülümsedi.

Ve, Sinop... İlk adım'a son kulaç'tı. Hayret! Deniz feneri yerli yerindeydi. İkinci yaver Muzaffer, bu saatten sonra, değil deniz feneri, Sinoplu Diyojen'in lambasını görsem, gene inanmam, gölge etmesinler başka ihsan istemem diyordu ki... Deniz fenerinden ateş açıldı iyi mi! Son çare, İngiliz torpidosunun namlusuna deniz feneri süsü vermişlerdi. Gel gör ki, ıskaladılar. Çekti belindeki revolveri erkân-ı harp binbaşısı Hüsrev, bastı tetiğe, bunu Hasan Tahsin'den kaparo kabul edin, öbür taksitleri Samsun'da öderiz diye haykırdı.

Velhasılıkelam.

Siz siz olun...
Varmak için menzile, aldanmayın deniz fenerlerine, Mustafa Kemal'in gözlerindeki ışığı takip edin, karanlık gecelerde. .

Siz siz olun...
Varmak için menzile, aldanmayın deniz fenerlerine, Mustafa Kemal'in gözlerindeki ışığı takip edin, karanlık gecelerde. .

  (teşekkürler seniz öğretmenim,6 saat engeli)

senizkarasah
öğretmenim bugün harikasınız bu yazıyı paylaştığınız için ayrıca teşekkürlerimi sunarım (6saat engeli)

galiba insan ömrü dalaverelerle geçiyor.

19 Mayıs kutlamalarında kadın ve erkek sporcu güreş yaptı. Valilik inceleme başlattı. Başta siyasiler olmak üzere herkes şova tepki verdi...

Samsun'daki 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerine damgayı, "kadın erkek" güreşi vurdu! Samsun 19 Mayıs Stadı'ndaki törenlerde, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı sporcular; bisiklet, boks ve güreş sporlarıyla gösteri yaptı. Ekinlikler arasında en dikkat çekeni ise bir kadın güreşçi ile erkek güreşçinin mücadelesi oldu. "Ezberbozan" gösteri, büyük tepkiye neden oldu. Spor İl Müdürü Ömer Altınsoy, "Sporcuların kendileri böyle bir şey yapmışlar" dedi. Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da konuyla ilgili inceleme başlattı. Tartışmanın odağındaki kadın güreşçi ise sessizliğini bozdu.

'KASIT YOKTU, O BİR ŞOVDU'

Erkekle güreş tutan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi 2. sınıf öğrencisi Nurcan Kılıç (21), olayın güreş değil şov olduğunu savundu. 8 yıldır güreş yaptığını ve çok sayıda madalyasının bulunduğunu söyleyen Kılıç, statta binlerce kişinin önünde bir erkekle güreş tutmasıyla ilgili "Olayda kasıt yoktu" dedi. Genç sporcu, gösterinin perde arkasını ise şu sözlerle anlattı: "Güreş şovu yapacağım kadın arkadaşım gelmedi. Tek kalınca protokolün önünde mahçup olmamak için kendimden küçük bir arkadaşımla güreş tuttum. O bir müsabaka değil, bir şovdu..."

İSTE YORUMLAR

Mehmet DOMAÇ (AK Parti İst. Milletvekili):
Erkek ile kadının güreşi diye bir şey yok. Böyle olaylar normal karşılanamaz. Zaten normal hayatta da böyle bir şey yok. Devletin kutlamasından çok vatandaşın kutlaması önemli. Başlangıçta böyle ilginç şeyler ortaya çıkabilir. Sonra her şey normalleşir.

Oktay VURAL (MHP Grup Başkanvekili):
19 Mayıs'ın belli kurallara göre kutlanmasını engellemek istiyorlar. Böyle olunca da toplumun değişik kesimlerinde farklı kutlama tablosu ortaya çıkıyor. Milli bayramlar, devleti yöneten iradenin sahiplenmesi gereken bayramlardır.

Muharrem İNCE (CHP Grup Başkanvekili):
Maç, 19 Mayıs ruhunu yok etmek, direniş gücünü kırmak ve ulusal bilinci silmektir. Güreş örneğinde olduğu gibi tüm bunlar, günün anlam ve önemini sulandırmaktadır. Direniş gücümüzü panayıra döndürmek istiyorlar. Milli bayram 19 Mayıs, asla bir panayır değildir.

Bekir ÇEKER (Güreş Fed. Başkanı):
Bizde bir bayan ve bir erkek güreşçinin güreş yapması hatta antrenman bile yapması uygun değildir. Bu Türk örf ve adetlerine aykırıdır. Ben bir erkek ve bayan sporcunun gösteri amaçlı bile olsa güreşmesini etik bulmuyorum.

Fatih ÜREK (Şarkıcı-sunucu):
Samsun'daki olay gerçekten bir rezalet. Öncelikle kadın ve erkek fiziki olarak eşit değildir. Bunun için gösteri bile olsa kadın ve erkeğin güreşmesini saçma buluyorum. Bana bir kadınla güreş yap deseler, güç olarak eşit olmadığımızı düşünerek, bu teklifi asla kabul etmem.

'Ya yağlı güreş olsaydı'

Kadın sporcunun erkek sporcuyla güreş yapması sosyal paylaşım sitesi Twitter'da gündem konusu oldu. İşte o yorumlar:
- Allah'tan yağlı güreş değil. Bunu düşünmek bile istemem.
- Ata sporunu ne hale çevirmişler.Çok yazık.
- Bence kasıtlı olarak kutlamaları protesto etmişler.
- Gayet güzel bir karşılaşma olmuş.
- Spor hiçbir cinsiyetin egemenliği altına giremez.

Takvim

Yorum yok, sadece pes artık...

Bir ulusun kaderi ile oynamaya kalkıp onların bayramları ile ve ulusal değerleri ile bu kadar uğraşırsan gördüklerini sineye çekeceksin. bence o güreş bir protestodur.

Bir ulusun kaderi ile oynamaya kalkıp onların bayramları ile ve ulusal değerleri ile bu kadar uğraşırsan gördüklerini sineye çekeceksin. bence o güreş bir protestodur.

Sizin yorumunuz "yorumsuz haberler" bölümüne giriyor bence! O yüzden yorum yapmıyorum...