Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 19 Eyl 2007 18:01:38
Chat aşkı kocası çıktı 
 
Evlilikleri kötü giden çift teselliyi internette aramaya başladı. İkisi de orada 'hayatının aşkını' buldu!

Ancak buluşma günü gelince dünyaları alt üst oldu. Zenica kentinin en güzel kafesindeki randevuya giden, chat'teki yazışmalarında "Zevk Prensi" ismini kullanan Adnan Klaric (32) ile "Tatlı" rumuzunu kullanan eşi Sana (27) büyük bir şok yaşadı. Birbirlerini dürüst olmamakla suçlayan çift boşanmak için soluğu mahkemede aldı. Sana, "Hayatımın aşkını bulduğumu sanmıştım. Bana yazdıkları, gösterdiği ilgi ve hassasiyet, evliliğimde hiç rastlamadığım şeylerdi. Meğer hepsi kötü bir rüyaymış" diye yakındı.

'Bana hiç iltifat etmedi'

Kocası ise şöyle konuştu: "Doğrusunu söylemek gerekirse, onun Sana olabileceğine hala inanamıyorum. Bana o tatlı sözleri söyleyen kadın, evliliğimi zindana çeviren Sana olamaz. Onun ağzından yıllardır tek bir güzel kelime çıkmadı."

 

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 20 Eyl 2007 13:17:20
Şırnak'ta ilanla öğretmen aranıyor
Şırnak Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmen açığı sorununu giderebilmek için ilanla ücretli ve vekil öğretmen arıyor.
Reklam
Milli Eğitim Müdürü Ömer Birlik yaptığı açıklamada, 2007-2008 eğitim öğretim döneminde öğretmen açığı sorunun devam ettiğini belirterek, il genelinde 860'ı sınıf, 600'ü de branş olmak üzere bin 460 öğretmen ihtiyaçları bulunduğunu söyledi.

Öğretmen ihtiyacını giderebilmek için milli Eğitim müdürlüğün ve öğretmenevinin kapısına ihtiyaç duyulan öğretmen sayısını ve branşlarını belirten listeler astıklarını bildiren Birlik, şunları kaydetti: ''Bin 460 öğretmen açığını giderebilmek için müdürlüğün ve öğretmenevinin kapısına ihtiyaç duyduğumuz öğretmen sayısını ve branşlarını belirten ilan astık.
Yüz binin üzerinde öğrencinin ders başı yaptığı kentimizdeki öğretmen açığı
sorununu vekil ve ücretli öğretmenlerle kapatacağız. Hiçbir sınıfımızda dersler boş geçmeyecektir. Şırnak öğretmen açığı bakımından birçok ilden daha iyi durumdadır. Geçmiş yıllara oranla öğretmen açığımız azalmıştır.''

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 20 Eyl 2007 16:02:27
Hazırlık Ödeneğini Alamayan Öğretmenler Var

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 14 Eyül'de ödeneceğini açıklamasına ve okullar açılmasına rağmen, öğretmenler hâlâ 'kırtasiye parası' diye adlandırdıkları 'öğretim yılına hazırlık ödeneklerini' alamadılar.


Milli Eğitim Bakanlığı'nın 14 Eyül'de ödeneceğini açıklamasına ve okullar açılmasına rağmen, öğretmenler hâlâ 'kırtasiye parası' diye adlandırdıkları 'öğretim yılına hazırlık ödeneklerini' alamadılar.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, 14 Eylül'de verileceği açıklanan ancak hâlâ ödenmeyen 450 YTL'lik öğretim yılına hazırlık ödeneğini bekleyen öğretmenlerin hayak kırıklığı yaşadığını söyledi. Dinçer, "Öğretmenlerle dalga mı geçiliyor. Okul açıldı, eğitim öğretim başladı. Bakanlık genelge yayınladı ve ödemelerin yapılacağını söyledi. Hâlâ öğretmenler paralarına kavuşamadılar. Ne zaman paralarını alacaklar da ne zaman yeni eğitim yılına hazırlanacaklar" diye tepki gösterdi.
 
MEB ödeyeceğiz diye açıklama yapmıştı

Milli Eğitim Bakanlığı, önceki hafta bir açıklama yaparak, 'öğretim yılına hazırlık ödeneğinin' 14 Eylül 2007 tarihinde öğretmenlere ödeneceğini duyurmuştu. Söz konusu açıklamada, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 32'nci maddesi uyarınca verilecek öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, Bakanlar Kurulu Kararı aranmaksızın 450 YTL olarak ödeneceğinin ilgili kanunda belirtildiği ifade edilmişti.

Açıklamada, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, eğitim öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzmanı yardımcıları dahil, ilköğretim müfettişleri hariç) 450 YTL olarak ödeneceği belirtilmişti.

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Eyl 2007 16:13:00
anasının kızı...


"2000'e 13 yıl var" ..hesabımı hatırlıyorum...13 koca yıl...yaş 9'muş demekki hesapladığımda..


"off teyzem ne kadar büyük" dediğimi hatırlıyorum..teyzem 27 yaşındayken...


"annen kaç yaşında" sorusunu "38" dediğimi hatırlıyorum net....


"kaç yaşındısın"


"15"


aslında 14 olduğumu ama 15 dediğimi hatırlıyorum seneler öncesinden...


son kardeşinm doğumunu hatırlıyorum..annemim "büyük" olduğunu...32 yaşındaymış annem...


6 ayım kalmıs 29'un bitmesine...30 ...


30 annemdi...


30 ablamın bebek yapma yasını hesapladığımız yastı..


30 babamın benimle 3.kez baba olduğu yastı..


30 ...senelerce uzaktaydı daha dün....

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 24 Eyl 2007 17:55:23
Çocuk yap, altını kap’   
 
ARTVİN’in Şavşat ilçesine bağlı Pınarlı Köyü’nde, okulun kapanmasını önlemek isteyen Muhtar Cahit Durak’ın 4 yıl önce başlattığı, ‘Çocuk yap, altını kap’ kampanyası sürüyor. Kampanyanın başladığı günden bu yana köyde 12 çocuk dünyaya geldiği, 6 kadının da birkaç ay içinde anne olacağı belirtildi.


Pınarlı Köyü Muhtarı Cahit Durak, 10 yıl önce 300 öğrencisi olan ve öğrenci sayısı hızla azalarak 110’a düşen köy okulunun öğrencisizlikten kapanmaması için 4 yıl önce ilginç bir kampanya başlattı. Muhtar Durak, köy halkını çocuk yapmaya teşvik etmek için Pınarlı Köyü’nde oturup çocuk yapan kadınlara 1’er Cumhuriyet altını hediye etmeye başladı. Muhtar Cahit Durak, Artvin’in en büyük köyü olma özelliği taşıyan bin 500 nüfuslu Pınarlı Köyü'nde yaklaşık 100 civarında bekar gencin yaşadığına dikkat çekerek, amaçlarının köyden göçü durdurup okulu açık tutmak olduğunu söyledi.

4 YILDA 12 ALTIN VERDİ
Kampanyaya 2003 yılında başladığını belirten Durak, “Okulun açık olması için öğrenci lazım. Öğrenci olması için de doğum lazım. Anneler doğurmalı ki bu okula öğrenci gelsin. Köyde nüfusu artırmayı istiyorum. Kampanyanın başlayıp devam ettiği 4 yıl içerisinde çocuk yapan 12 anneye altın verdim. Şu an 6 tane anne adayımız var. Onlar da çocuklarını dünyaya getirince törenle altınlarını hediye edeceğim” dedi. Muhtar Cahit Durak, gelecek seçimlerde muhtar seçilememesi durumunda bile kendi imkanlarıyla kampanyayı yürütmeye kararlı olduğunu söyledi.

Köylülerden Tarık Çelik de, okullarının köy muhtarı Cahit Durak sayesinde açık olduğunu belirterek, “İnşallah geriden gelen annelerimiz de çocuk yapar ve bu kampanyaya katkıda bulunurlar” dedi. Yaşar Coşkun ise, muhtarın kampanyasını deteklediğini kaydederek, “Muhtar köyümüze hizmet vermek için gerçekten çok çalışıyor. Doğum yapan kadınlara birer adet cumhuriyet altını hediye ediyor, okulumuzu açık tutmak için çalışıyor” diye konuştu.


 
 

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 24 Eyl 2007 18:41:11
Google’da iş bu sorulardan geçiyor
      İnternet devi Google’da işe girmek isteyenlere cevapları zeka ve mantık gerektiren sorular soruluyor, işte bazıları...
      * Bir otobüse kaç tane golf topu sığar?
      * Seattle’daki tüm camları kaça temizlersiniz?
      * ’Veritabanı’ kavramını 8 yaşındaki yeğeninize 3 cümleyle anlatın.
      * Akreple yelkovan günde kaç kere üst üste gelir?
      * Bir ülkede aileler sadece erkek çocuk sahibi olmak istiyor. Kızları olursa çocuk yapmaya devam ediyorlar. Erkek olursa çocuk yapmayı bırakıyorlar. Ülkede erkeklerin kızlara oranı nedir?
      * Saatinize baktınız ve 15:15 olduğunu gördünüz. Yelkovan ile akrep arasındaki açı kaçtır?
      * Eşit boyda 8 topunuz var ancak bir tanesi diğerlerinden daha ağır. Bir terazi ve 2 kez tartma hakkıyla ağır olanı nasıl bulursunuz?
      Son sorunun yanıtı:
      Sekiz toptan ikisini ayırarak, diğerlerini üçerli iki grup halinde tartıya koyarız. Eğer terazi dengede kalırsa, ağır olan ayırdığımız iki topun arasında demektir. Bu iki topu tartarak ağır olanı bulabiliriz. Ancak üçerli olarak tarttığımızda terazinin dengesi bozuluyorsa, bu kez terazinin yukarda kalan kefesini boşaltıp, ağır gelen taraftaki toplardan birini dışarı çıkartırız. Kalan iki topu da karşılıklı olarak tartarız. Denge bozulursa ağır olan topu bulmuş oluruz. Ancak iki top da eşit ağırlıktaysa aradığımız dışarı çıkardığımız son toptur.

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 24 Eyl 2007 18:45:33
bu da yorumsuz bir resim

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2007 12:10:38
Polisten, hırsızlık şüphelisi kıza tokat!
     
     İSTANBUL DHA

     
Kuyumcuda hırsızlık yaptığı iddia edilen genç kızı önce tezgâhtar, daha sonra olay yerine gelen polis tartakladı.
      Şişli'deki bir kuyumcuda hırsızlık yaparken yakalanan genç kızın önce tezgâhtar, ardından da polis tarafından tokatlanarak dövülmesi işyerinde bulunan güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
      7 Eylül Cuma günü yaşanan olay güvenlik kamerası kayıtlarında göre şöyle gelişti:
      Kuyumcuya gelen genç kız bakmak için aldığı 6 bilezikten 3'ünü çantasının altına saklarken, tezgâhtar tarafından fark edildi. Kızı bileğinden yakalayan tezgahtar, telefonla durumu polise bildirirken, bir yandan da hırsızlık şüphelisi kızı azarladı.
      Polisin olay yerine gelmesine kadar tezgâhtar kıza peş peşe tokat atmaya çalıştı. Daha sonra işyerine gelen polisler, ellerinden kelepçeledikleri kızın çantasını aradı. Şüpheli kıza soruların sorulduğu sırada polislerden resmi kıyafetli olanı, kızı saçından tutarak koltuğa doğru itti.
      Sivil giyimli meslektaşı ise polise engel olmaya çalıştı. Polisler daha sonra genç kızı kameraların görüş alanı dışına çıkardı. Elleri arkadan kelepçeli halde yeniden kameraların görüş alanına getirilen genç kız, burada polisler tarafından tokatlandı.
      Şüphelinin polis merkezine götürülmesinin ardından işyerinde kalan polisler de olayla ilgili olarak tutanak tuttu. Görüntülerde şiddete uğrayan genç kızın alınan bilgiye göre, 1 ay önce bir başka kuyumcudan 10 bin YTL değerinde altın bilezik çaldığı öğrenildi. Genç kızın adli işlemlerin ardından serbest kaldığı bildirildi.
Görüntülü:

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2007 10:35:01
İsveç'te bu kez Hazreti İsa heykeli

İsveç'te bir sanatçı, Hazreti İsa'nın ''köpek şeklinde'' heykelini yaparak yeni bir tartışma başlattı. Ancak heykel, sergilenmeye başlandıktan birkaç saat sonra ortadan kayboldu.

İsveç haber ajansı TT'nin betimlemesine göre, beyaz renkli köpeğin büyük bir cinsel organı ve kan lekeli kafasında dikenden bir tacı bulunuyor.
 
Heykelin bugün İsveç'in güneyindeki Skaanes Fagerhult kasabasında kavşağa yerleştirildiğini belirten TT, ancak yapıtın sadece birkaç saat sonra ortadan kaybolduğunu duyurdu.
 
Heykeli yontan Stig Ramsing, yerel Helsingborgs Dagblad gazetesinin elektronik sayfasına yaptığı açıklamada, "Heykele, (tahrik olmuş kavşak köpeği) adını verdim. Dinin, toplumu ele geçirmesine son verilmesini istiyorum" dedi.
 
59 yaşındaki sanatçı, "Lars Vilks'ten sonra bayrağı almak ve din konusunda sağduyulu bir tartışma başlatmak istiyorum" dedi.
 
Hz. Muhammed karikatürü
 
İsveç'te köpek heykellerinin kavşaklarda sergilenmesi son iki yıldır göze çarpan
bir sanat formu olarak kabul ediliyor.
 
Hz. Muhammed’e hakaret eden çizimi nedeniyle büyük tepki çeken İsveçli karikatürist Lars Vilks'in başına, Irak'taki El Kaide örgütünün lideri Ebu Ömer El Bağdadi adıyla yayımlanan bir ses kaydında 100 bin dolar ödül konulduğu açıklanmıştı.
 
Vilks, İsveç güvenlik güçlerinin bu tehdidin çok ciddi olduğu yönündeki uyarısı üzerine, uzun bir süre başka bir yerde yaşamak zorunda kalacağını bildirmişti.
 
El Kaide'nin bir internet sitesinde yayınladığı ses kaydında, karikatürü 19 Ağustos’ta yayımlayan İsveç gazetesinin yazı işleri müdürünün başına da 50 bin dolar ödül konulduğu belirtilmişti.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eyl 2007 10:38:11
Dünyanın 'akıl sağlığı' tehlikede

Dünya Sağlık Örgütü'nün iki yıllık araştırma sonuçlarını değerlendirdiği 'Dünya Akıl Sağlığı' başlıklı rapor, dünyada yetişkin ya da çocuk her beş kişiden birinin yardım almasını gerektiren akıl hastalığı ya da psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.

"Yeteneklerinin farkında olan bireylerin, yaşamın normal stresleriyle baş edebilmesi, üretken olması ve içinde bulunduğu topluma katkıda bulunması" olarak tanımlanan akıl ve ruh sağlığındaki sorunlar, en gelişmiş toplumlarda bile hala tabu olmayı sürdürüyor, toplumdaki ön yargılar bireyleri tedavi yollarını aramak yerine, sorunları olabildiğince saklamaya itiyor.
 
Akıl hastalarının birçok ülkede çok ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığına dikkati çekilen raporda, kalabalık hastanelerin ya da kliniklerin yerini daha küçük merkezlere bırakmasının yanı sıra, hastanelerdeki psikiyatri bölümlerinin yatak sayısının artırılması öneriliyor.
 
Örgüt, Eylül 2007 tarihli raporunda, dünya genelinde akıl sağlığına ilişkin bilinmesi gereken temel noktalar, rakamlar ve istatistikleri 10 başlık altında toplayarak üye ülkelerin dikkatine sundu.
 
Temel noktalar:
 
Ruh ve akıl sağlığına ilişkin sorunların yarısından fazlası 14 yaşından önce ortaya çıkarken, dünya genelinde çocuk ya da yetişkin her beş kişiden birinin akıl ve ruh sağlığı anlamında sorunları bulunuyor.
 
Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu tür rahatsızlıklara son derece sınırlı bütçe ayrılırken, orta gelirli ülkelerde 4 milyon çocuğa bir çocuk psikiyatristi düşüyor.
 
Brezilya'da birinci neden
 
Sigara ve alkol tüketimi ya da şişmanlık gibi başka hastalıklara davetiye çıkardığı bilinen depresyon, dünya genelinde hastalıkların nedenleri arasında yedinci sırada yer alırken, Brezilya'da hastalıkların birinci nedeni olarak dikkati çekiyor.
 
Dünyada her yıl yüzde 86'sı orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde yaşayan 800 bin kişi intihar ediyor. Akıl ve ruh sağlığına ilişkin sorunlar, intiharın en belirgin nedenini oluşturuyor.
 
Dünya genelinde fiziksel olmayan rahatsızlıklardan ötürü acil servislere başvurular son 10 yılda yüzde 5 artarak, yüzde 6'dan yüzde 11'e yükseldi.
 
Örgüt, acil servislerde ruhsal dengesizlikler, akıl hastalıkları için daha iyi hazırlık yapılması tavsiyesinde bulundu.
 
Ruh sağlığındaki dengesizlikler, tedavi edilebilir ya da edilemez birçok hastalığa, kişinin kendi isteğiyle ya da farkında olmadan kendisine fiziksel zarar vermesine neden oluyor. Ancak akıl ve ruh hastalıklarıyla diğer hastalıkların ilişkisi bununla sınırlı kalmıyor.
 
Kişinin karşı karşıya kaldığı diğer hastalıklar da ruh ve akıl sağlığını etkileyebiliyor. Örneğin, obezite tedavisi görenler arasında depresyon ve panik atağın yaygın olarak görüldüğü belirtiliyor.
 
Akıl hastalıklarına ve ruhsal sorunlara ilişkin ön yargılar, hala dünyanın birçok yerinde insanların tedaviye başlamalarına ya engel oluyor ya da tedaviyi ciddi ölçüde geciktiriyor. Genel kanının aksine, eğitim düzeyi yüksek kişilerde ve kentsel alanlarda bu tür rahatsızlıklara önyargı daha yüksek görülüyor.
 
Dünya genelinde psikiyatri hastalarına yönelik insan hakları ihlallerinin yaygın olduğuna dikkati çekiyor. İhlallerin başında fiziksel şiddet, ayrımcılık, temel ihtiyaçların ve mahremiyetin görmezden gelinmesi bulunuyor.
 
Çok az sayıda ülkede akıl hastalarının haklarını net biçimde garanti altına alan yasal düzenlemeler bulunuyor.
 
Personelde adaletsiz dağılım
 
Raporun en çarpıcı noktalarından biri ise ruh sağlığı alanında donanımlı personelin son derece adaletsiz bir dağılım gösterdiğini ortaya koyması.
 
Özellikle orta ve düşük gelirli ülkelerde bireyler psikiyatristlere, psikiyatri hemşirelerine, psikologlara ve sosyal hizmet görevlilerine ulaşmada çok sayıda engelle karşılaşırken, yüksek gelirli ülkelerde kişibaşına düşen psikiyatrist sayısı, az gelişmiş ülkelerin 200 katına ulaşıyor.
 
5 acil önlem
 
Örgüt, bireylerin tedavi olanaklarına erişimlerini kolaylaştırmak üzere acilen uygulamaya konulması gereken 5 aşamalı önlemler paketi öneriyor.
 
Örgütün önerileri arasında kamu sağlığı gündemine ruh sağlığının dahil edilmesi, tedavi masrafları için fon sağlanması, ruh sağlığı merkezlerinin mevcut durumunun düzeltilmesi, kişinin temel kontrollerineruh sağlığının dahil edilmesi, kamunun bu alanda daha aktif bir lider konum üstlenmesi yer alıyor.
 
Dünya Sağlık Örgütü, özellikle orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde hükümet, ruh sağlığı personeli, hastaları ve hasta yakınlarını temsil eden kuruluşların, akıl sağlığı hizmetlerinin artırılması için bir arada çalışmalarını öneriyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 26 Eyl 2007 12:19:52
  Son günlerde yapılan ve halkımıza kendi kimlik sorgulamasının ortaya konduğu, bazı oyunları açıkça görmekteyiz. Türk kimliğini yok etmeye çalışan kimi sahte aydınlar, kimi yönetim kademesinde olanlar ve bazı x ajanlar derin bir şekilde aralıksız çalışmaktadırlar.
Halkımız, vahimdir ki Türk’üm demeye korkar hale getirilmiştir. Bu korkunun sebebi de Türk kimliği üzerine oynanan psikolojik tahribattır. Daha da kötüsü Türk ismine açılmış bir savaştır. Bu savaş bir planda Türk halkına; öyle bir empoze edilmiştir ki adeta Türk’üm demek, faşizme eşit demektir yalancı edebiyatıyla, birçok zihne yerleştirilmiştir. Diğer planda, önce Türk’üm, sonra Müslüman, yada önce Müslüman’ım, sonra Türk, yaklaşımına maruz bırakılarak, asıl hedefte olan Türk ismi yıpratılmıştır.
Bu planlara değinecek olursak, Türklük eşittir faşizm diyen utanmaz; çeşitli milletlere soracak olursak?
Sen nesin diye; biri diyecektir ben Fransız, biri diyecektir ben İngiliz, biri diyecektir ben Alman, biri diyecektir ben İspanyol, biri diyecektir kırma kovboy olmasına rağmen ben Amerikan, vs. vs. saymakla bitmez. Peki o zaman bunlarda mı faşist! Buna ne uyduracaksın acaba? Bu ülkede zibidinin biride çıkacak, ben bilmem neyim diyecek özgürlük savaşçısı olacak, ben Türk’üm diyecek olanda faşist. Bak şu uydurmaya sende hiç mi vicdan yok utanmaz alçak!

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 26 Eyl 2007 13:06:39
Memura basamak zammı geliyor!

Hükümet, memurlar arasındaki ücret farklılıklarını gidermek amacıyla hazırlanan tasarıyı 2008 bütçesinin ardından Meclis’e getirecek.
Reklam
Yeni sistemde işin zorluk derecesine göre bazı memurlara maaşının yüzde 20’sine kadar fazla ödeme yapılabilecek.

NTV'den Ahmet Ergen'in haberine göre, memurlarla sözleşmeli personelin maaşlarla özlük haklarında reform niteliğinde değişiklikler içeren tasarıyla ilgili çalışmaları Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı sürdürüyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nın da katılımıyla tamamlanacak olan düzenlemenin 2008 bütçesinin hemen ardından Meclis’te görüşüleceği belirtiliyor.

Düzenleme, memurların özlük haklarını belirleyen kademe ve derece ünvanlarının kaldırılarak yerine basamak sistemi getirilmesini öngörüyor. Bu çerçevede birden ona kadar sıralanan basamak sistemi yürürlükte olacak. Her basamaktaki memurun maaşı da aynı olacak.

MAAŞLAR ALTI ZAM DÖNEMİNDE EŞİTLENECEK

Farklı kurumlardaki memurlarla aynı kurumun farklı bölümlerindekilerin eşit olmayan maaşları, 2008 Ocak ayından başlayarak altı zam döneminde eşitlenecek. Eşitliği sağlamak için düşük maaşlılara altı dönem yüksek zam yapılacak. Aynı işi yapmasına rağmen yüksek zam alan memurlara ise bu süre içinde sadece enflasyon oranında zam yapılacak.

ÇALIŞKAN MEMURA PERFORMANS ÜCRETİ

Yeni sistemde işin zorluk derecesine göre bazı memurlara maaşının yüzde 20’sine kadar fazla ücret verilebilecek. Ayrıca çalışkan memurlara da yıllık maaşının yüzde 5’i kadar performans ücreti ödenecek. Döner sermayelerin de genel bütçeye katılacağı yeni sistemde döner sermayeden alınan ücretler de taban maaşlara eklenecek. Maaş sistemi sadece BDDK ve TMSF personelini kapsamayacak.

Memur tanımının yeniden yapılacağı düzenlemede kazanılmış haklar korunacak. Emekli olanların yerine alınacak personel artık sözleşmeli statüde olacak.

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 26 Eyl 2007 13:08:15
Hem belediye hem okul   
 
 
 
 
 Van’ın Muradiye İlçesi Ünseli Beldesi Belediye binasının bir katında belediye hizmetleri verilirken, diğer iki katı ise lise olarak kullanılıyor.
2005 yılında 3 katlı olarak yaptırılan hizmet binası belediyeye fazla gelince AKP’li Belediye Başkanı Mustafa İnci, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’le görüşerek binanın iki katının lise yapılmasını istedi. Bakanlık bu isteği olumlu karşılayınca Ünseli Belediyesi ile Ünseli Çok Programlı Lisesi aynı binada hizmet vermeye başladı. Binada başta temizlik olmak üzere öğrenciler ile belediye personeli işleri ortaklaşa yapıyor.

2007-2008 eğitim dönemine, Muradiye İlçesi’nin 5 bin nüfuslu Ünseli Beldesi’ndeki 161 öğrenci, belediye binasında başladı. Belediye hizmetleri için 2005 yılında yaptırılan 3 katlı binanın iki katı ihtiyaçtan fazla olunca AKP’li Belediye Başkanı Mustafa İnci, boş kalan bu katların lise yapılması için girişimde bulundu. Beldede büyük bir ihtiyaç olan tek lisenin belediye binası içinde açılmasına da bakanlık onay verince odalar sınıflara çevrildi. Belediye hizmetleriyle birlikte eğitim hizmetinin verildiği binada hem öğrenciler hem de personel oldukça memnun.

Emekli öğretmen olan AKP’li Belediye Başkanı Mustafa İnci, öğrenci sesleri arasında hizmet vermenin kendisine ayrı bir mutluluk verdiğini ve işe daha çok motive olduğunu söyledi. Binada aile ortamının olduğunu söyleyen İnci, “Eski öğretmenlik günlerim aklıma geliyor. Sık sık öğrencilerle bir araya gelip sohbet edip sıkıntılarını dinliyorum. Çocukların binada ve bahçede oynayıp bağrışmaları hoşuma gidiyor” dedi.

KIZ ÖĞRENCİ SAYISI DA ARTTI

Eğitime yapılan hizmetin her şeyin üstünde olduğunu belirten Başkan İnci, öğrencilere bir belediye personeli gibi davrandıklarını ve her gün sabah öğrencilerin evlerinden belediye otobüsüyle alınıp, okula getirildiğini, ders çıkışı da evlerine bırakıldığını söyledi. Okulun her türlü ihtiyacını karşıladıklarını da ifade eden İnci, lisenin beldeye yakın olması nedeniyle okuyan kız öğrenci sayısında artış olduğuna dikkat çekerek, “En yakın lise beldeye 20 kilometre uzaklıktaki Erciş İlçesi’ndeydi. Bundan dolayı belde halkı kızlarını okula göndermiyordu. Ancak şimdi kız öğrenci sayısında büyük bir artış var. Daha önce 10 kız öğrenci liseye giderken, şimdi bu sayı 50’ye yükseldi. Bu da ayrıca bir mutluluk veriyor” dedi.

Belediye binasında öğrenciler ve personel büyük bir uyum içinde çalışıyor. Belediyenin okula tahsis ettiği hizmetli camları yıkarken, öğrenciler de fırçalarla sınıfları ve merdivenleri temizliyor. Kimi zaman da itfaiye ile temizlik yapılıyor.

 

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 26 Eyl 2007 13:09:17
Öğrencisinin kulağını yırttı   

 
 Kütahya'nın Domaniç ilçesinde, bir aile, ilköğretim 1. sınıfa başlayan çocuklarının kulağını çekerek yırtılmasına neden olduğu iddiasıyla öğretmen hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.


İlçe Cumhuriyet Savcılığına başvuran Renginur K, suç duyurusunda, ilköğretim 1. sınıfa başlayan oğlu Furkan K'nin (7), öğretmeni M.K. ile eve geldiğini bildirdi.
Oğlunun sağ kulağının bandajlı olduğunu görmesi üzerine durumu öğretmeni M.K'ya soran Renginur K, öğretmenin, derslerden geri kaldığı için oğlunun kulağını çektiğini söylediğini bildirdi.

İddialar üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcılığı, öğrencinin kulağının yırtılmasına neden olduğu ileri sürülen öğretmen M.K'nin ifadesini aldı.
Öte yandan, Domaniç Devlet Hastanesi yetkilileri, Furkan K'nin, öğretmeni M.K tarafından hastanenin acil servisine getirildiğini ve kulağının arkasında oluşan yırtığa 3 dikiş atıldığını bildirdiler.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATTI

İl Milli Eğitim Müdürü Halis Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu durumun üzüntü verici olduğunu belirterek, “Olayı gerçekleştirdiği ileri sürülen öğretmen hakkında Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Biz de kurum olarak idari soruşturma başlattık. Okula yeni başlamış bir öğrencinin kulağının çekilerek yırtılması çok kötü bir olay. Bu bizi çok üzdü” dedi.
 

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 26 Eyl 2007 13:25:54
             Değişen sadece İsim mi ?…”
     İlkokul yıllarımı düşündüğümde sevinçli ve heyecanlı günlerden aklımda kalanların başında eğitsel kolların seçildiği günler gelir. Kızılay Kolu, Yeşilay Kolu, Kütüphanecilik Kolu, Sivil Savunma Kolu diye çeşit çeşit kollar.
Şimdilerde bu kolların yerini klüpler aldı.
Acaba bu klüplerin sadece adı mı yabancı yoksa işlevi ve amaçları da mı ?
Bu konuda göze ilk çarpan konu dilimizin yozlaştırılması ve temeli yıllar öncesine dayanan “kol” sözcüğünün yerine “klüp” sözcüğünün getirilmesi.
            Neden santraç kolu değil de santraç klubü

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK