Dünyanın 'akıl sağlığı' tehlikede
Dünya Sağlık Örgütü'nün iki yıllık araştırma sonuçlarını değerlendirdiği 'Dünya Akıl Sağlığı' başlıklı rapor, dünyada yetişkin ya da çocuk her beş kişiden birinin yardım almasını gerektiren akıl hastalığı ya da psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.
"Yeteneklerinin farkında olan bireylerin, yaşamın normal stresleriyle baş edebilmesi, üretken olması ve içinde bulunduğu topluma katkıda bulunması" olarak tanımlanan akıl ve ruh sağlığındaki sorunlar, en gelişmiş toplumlarda bile hala tabu olmayı sürdürüyor, toplumdaki ön yargılar bireyleri tedavi yollarını aramak yerine, sorunları olabildiğince saklamaya itiyor.
Akıl hastalarının birçok ülkede çok ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığına dikkati çekilen raporda, kalabalık hastanelerin ya da kliniklerin yerini daha küçük merkezlere bırakmasının yanı sıra, hastanelerdeki psikiyatri bölümlerinin yatak sayısının artırılması öneriliyor.
Örgüt, Eylül 2007 tarihli raporunda, dünya genelinde akıl sağlığına ilişkin bilinmesi gereken temel noktalar, rakamlar ve istatistikleri 10 başlık altında toplayarak üye ülkelerin dikkatine sundu.
Temel noktalar:
Ruh ve akıl sağlığına ilişkin sorunların yarısından fazlası 14 yaşından önce ortaya çıkarken, dünya genelinde çocuk ya da yetişkin her beş kişiden birinin akıl ve ruh sağlığı anlamında sorunları bulunuyor.
Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu tür rahatsızlıklara son derece sınırlı bütçe ayrılırken, orta gelirli ülkelerde 4 milyon çocuğa bir çocuk psikiyatristi düşüyor.
Brezilya'da birinci neden
Sigara ve alkol tüketimi ya da şişmanlık gibi başka hastalıklara davetiye çıkardığı bilinen depresyon, dünya genelinde hastalıkların nedenleri arasında yedinci sırada yer alırken, Brezilya'da hastalıkların birinci nedeni olarak dikkati çekiyor.
Dünyada her yıl yüzde 86'sı orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde yaşayan 800 bin kişi intihar ediyor. Akıl ve ruh sağlığına ilişkin sorunlar, intiharın en belirgin nedenini oluşturuyor.
Dünya genelinde fiziksel olmayan rahatsızlıklardan ötürü acil servislere başvurular son 10 yılda yüzde 5 artarak, yüzde 6'dan yüzde 11'e yükseldi.
Örgüt, acil servislerde ruhsal dengesizlikler, akıl hastalıkları için daha iyi hazırlık yapılması tavsiyesinde bulundu.
Ruh sağlığındaki dengesizlikler, tedavi edilebilir ya da edilemez birçok hastalığa, kişinin kendi isteğiyle ya da farkında olmadan kendisine fiziksel zarar vermesine neden oluyor. Ancak akıl ve ruh hastalıklarıyla diğer hastalıkların ilişkisi bununla sınırlı kalmıyor.
Kişinin karşı karşıya kaldığı diğer hastalıklar da ruh ve akıl sağlığını etkileyebiliyor. Örneğin, obezite tedavisi görenler arasında depresyon ve panik atağın yaygın olarak görüldüğü belirtiliyor.
Akıl hastalıklarına ve ruhsal sorunlara ilişkin ön yargılar, hala dünyanın birçok yerinde insanların tedaviye başlamalarına ya engel oluyor ya da tedaviyi ciddi ölçüde geciktiriyor. Genel kanının aksine, eğitim düzeyi yüksek kişilerde ve kentsel alanlarda bu tür rahatsızlıklara önyargı daha yüksek görülüyor.
Dünya genelinde psikiyatri hastalarına yönelik insan hakları ihlallerinin yaygın olduğuna dikkati çekiyor. İhlallerin başında fiziksel şiddet, ayrımcılık, temel ihtiyaçların ve mahremiyetin görmezden gelinmesi bulunuyor.
Çok az sayıda ülkede akıl hastalarının haklarını net biçimde garanti altına alan yasal düzenlemeler bulunuyor.
Personelde adaletsiz dağılım
Raporun en çarpıcı noktalarından biri ise ruh sağlığı alanında donanımlı personelin son derece adaletsiz bir dağılım gösterdiğini ortaya koyması.
Özellikle orta ve düşük gelirli ülkelerde bireyler psikiyatristlere, psikiyatri hemşirelerine, psikologlara ve sosyal hizmet görevlilerine ulaşmada çok sayıda engelle karşılaşırken, yüksek gelirli ülkelerde kişibaşına düşen psikiyatrist sayısı, az gelişmiş ülkelerin 200 katına ulaşıyor.
5 acil önlem
Örgüt, bireylerin tedavi olanaklarına erişimlerini kolaylaştırmak üzere acilen uygulamaya konulması gereken 5 aşamalı önlemler paketi öneriyor.
Örgütün önerileri arasında kamu sağlığı gündemine ruh sağlığının dahil edilmesi, tedavi masrafları için fon sağlanması, ruh sağlığı merkezlerinin mevcut durumunun düzeltilmesi, kişinin temel kontrollerineruh sağlığının dahil edilmesi, kamunun bu alanda daha aktif bir lider konum üstlenmesi yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, özellikle orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde hükümet, ruh sağlığı personeli, hastaları ve hasta yakınlarını temsil eden kuruluşların, akıl sağlığı hizmetlerinin artırılması için bir arada çalışmalarını öneriyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]