Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı s.kahya

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.773
  • 33.611
  • Müdür Yardımcısı
  • 8.773
  • 33.611
  • Müdür Yardımcısı
# 14 Mar 2013 10:27:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
daha önceki sayfalarda hepatit aşısının risk grubunda sayılan öğretmenlere ücretsiz uygulandığını okudum. Benzer durum su çiçeği aşısı içinde geçerli mi acaba?
Evet hocam..İlk göreve başladığım yıllarda öğrencilerle birlikte 3 kür halinde bana da yapmışlardı aşıdan..Ücret almamışlardı..

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.874
  • 94.748
  • 10.874
  • 94.748
# 14 Mar 2013 10:33:36
Sigara Böbrek Hastalıklarını da Hızlandırıyor.
Nefroloji Uzmanı Doktor Kadir Gökhan ATILGAN
14 mart Dünya Böbrek Günü  mesajında sigaranın böbrekte oluşturduğu zararlara değindi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı FTM40

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.363
  • 5.989
  • 1.363
  • 5.989
# 14 Mar 2013 10:48:56
Panik atağın belirtileri

1.   Çarpıntı, kalp atışlarını duyma ve ya kalbin hızlı atması

2.   Terlemek

3.   Titremek ve ya sarsılmak

4.   Suluk almada zorlanma ve ya boğuluyormuş gibi olmak

5.   Nefessiz kalmak, boğuluyor gibi hissetmek

6.   Göğüste ağrı ve ya sıkıntı hissetme

7.   Mide bulantısı ve ya karında ağrı

8.   Başın dönmesi, sersemlik hissetme, düşecek ve ya bayılacak gibi olmak

9.   Gerçek dışı duygular ( derelizasyon) ve ya benliğinden ayrılma (deparsonalizasyon)

10.   Kontrol kaybı ve ya çıldırma korkusu

11.   Ölümden korkma

12.    Uyuşmalar ve ya karıncalanma

13.   Üşümek, ürpermek ve ya ateş basması

Panik atağın tedavisi

Panik atak tüm dünya da yaşanan bir rahatsızlıktır. Tedavisi için en etkili olan yol ilaç ve psikoterapidir. Kısa süreli ani tedavileri mümkün değildir. Bu sebepten tedavi uzun süreli de olsa sonuna kadar devam edilmesi gereklidir.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Mar 2013 11:39:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
o üç aşı hangileriydi acaba?
İlk aşıdan üç ay sonra ikinci,altı ay sonrada üçüncü aşıyı yaptılar ama bunun dışında bir şey hatırlamıyorum.Çünki 8-9 yıl önceydi.

Çevrimdışı meğri

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.165
  • 1.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.165
  • 1.547
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Mar 2013 15:37:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İlk aşıdan üç ay sonra ikinci,altı ay sonrada üçüncü aşıyı yaptılar ama bunun dışında bir şey hatırlamıyorum.Çünki 8-9 yıl önceydi.

anladım öğretmenim teşekkür ederim.

Çevrimdışı melih_6361

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.212
  • 2.211
  • 1.212
  • 2.211
# 14 Mar 2013 16:03:45
‎1 bardak kola içtiğinizde kanınıza 10 çay kaşığı kadar şeker giriyor. Yani almanız gereken günlük şeker dozunun yaklaşık 100 katı.

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararı sekiz başlık altında şöyle özetliyor:

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde leptin ve insülin direnci gelişir.

8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Mar 2013 06:28:51
Genellikle kabızlık giderici yönüyle bilinen kuru eriğin çok önemli bir başka etkisi de ortaya çıktı…

Bilim adamları osteoporoz yani menopoz öncesi döneminde yaşanan kemik erimesine karşı günde 10 kuru erik tüketmenin kemikleri güçlendirdiğini ve osteoporoz riskini azalttığını ortaya koydu.

Ayrıca Florida ve Oklahama Eyalet Üniversitesi akademisyenleri kuru eriğin incir, çilek, kurutulmuş elma gibi diğer kuru meyvelerden de daha faydalı olduğu belirtildi.

Hürriyet’te de yer alan habere göre, Florida Eyalet Üniversitesi profesörlerinden Bahram Arjmandi kariyeri boyunca birçok kuru meyvenin etkilerini incelediğini ancak kuru eriğin yaşlanmada büyük rolü olan kemik erimesine karşı diğer sebze, meyve ve kuru meyvelerden daha etkili olduğunu açıkladı.

Araştırmada 1 yıl boyunca 55 yaşındaki bir grup kadına günde 100 gram kuru erik yenilmesi, diğer tarafta ise 45 yaşında bir grup kadına günde 100 gram kurutulmuş elma yemesi söylendi.

Araştırma sonucunda kuru erik yiyen kadınların kemiklerinde osteoporoz etkisinin çok daha az görüldüğü ortaya çıktı.
 

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.988
  • 228.682
  • 28.988
  • 228.682
# 15 Mar 2013 06:30:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.988
  • 228.682
  • 28.988
  • 228.682
# 15 Mar 2013 06:31:50
Günde 40 gram fındık yemek her şeyin çözümü

Bazı beslenme yanlışlarımız var, ısrarla devam ettiriyoruz. Onlardan biri de “kilo alırım” diye korkup kabuklu kuruyemişleri yeterince yememekden geçiyor.

Dünyanın en büyük fındık üreticilerinden biri biziz. Yeteri kadar ceviz, badem, yer fıstığı vb şeyleri üretmekteyiz. Ama gelişmiş ülkelerde “ilaç niyetine” yenilen bu besinleri biz hâl⠓abur cubur yiyecekler” gurubuna atiyoruz!

Oysa özellikle 90’lı yıllar sonrasında yapılan araştırmaları baz alarak fındık, ceviz, badem, yer fıstığı ve antepfıstığına hak ettikleri değeri vermek zorundayız. Nedeni şu…

Araştırmalar bu yiyeceklerin kalp krizi geçirme ya da kalp hastalığına yakalanma ihtimalini azalttıklarını gösteriyor.

FDA NE YAPTI

Amerika’da yapılan çok büyük bir araştırmada (Lowa Kadın Sağlığı Araştırması), haftada birkaç kere makul miktarda kabuklu yemiş yiyenlerde kalp krizi ve kalp hastalığı riskinin neredeyse yüzde 50’lere yakın oranlarda düştüğünü gösteren verilere ulaşıldı.

Beş-altı yıl önce de Amerika’nın sağlık konusunda “astığı astık kestiği kestik” kurumu FDA (Amerikan Gıda ve ılaç Kurumu), gıda şirketlerinin ürün paketlerinin üzerine “doymuş yağ ve kolesterol oranı düşük bir beslenmede çoğu kabuklu yemişten günde 40 gram yemek kalp hastalığı riskini azaltabilir” ifadesini yazmasına izin verdi.

NEDEN TAVSİYE EDİYORUZ

Peki fındığın, cevizin, bademin, yer fıstığı ya da antepfıstığının bu mucizevi faydaları nereden kaynaklanıyor?
Sorunun yanıtı şu: Hepsinin de içinde bol miktarda posa, kolesterol düşürücü bitkisel sterol, folik asit, magnezyum, bitkisel Omega-3 yağları var. Bu bileşimler, özellikle içerdikleri doymamış yağlar nedeniyle kötü kolesterolü azaltma, iyi kolesterolü yükseltmede mükemmeller.

MİKTAR ÇOK ÖNEMLİ

Omega-3 yağları ile damar sağlığını güçlendiriyor, kalp ritim bozukluklarını önlüyor, kanı inceltip pıhtılaşma ihtimalini düşürüyorlar. Yapılarındaki arginin, damar duvarında daha fazla nitrik oksit üretilmesine ve bu yolla damarların gevşemesine, genişlemesine yardımcı oluyor.

Nitrik oksit ile sağlanan bu genişleme cinselliği destekliyor. Ayrıca kan basıncı da düşüyor. Koroner arterlerde kan akışı rahatlıyor. Yapılarındaki folik asit homosisteini düşürürken, potasyum kalbi güçlendiriyor.

Kafanızı daha fazla karıştırmak istemem ama bana sorarsanız bu yiyeceklerin 30-40 gramlık miktarları kolesterol düşürücü, tansiyon ayarlayıcı haplar kadar etkili.

Bu yiyeceklerden uzak durmanızın nedeni, onları birer kilo makinesi gibi görmenizdir. Bu durum yüksek kalorili besinler olmalarından kaynaklanıyor. Ortalamada her birinin 100 gramı yaklaşık 600 kalori civarında enerji kazandırıyor.

Avuç avuç yerseniz, kilo almanız doğal. Oysa 30-40 gram yediğinizde 150-200 kalori civarında bir kalori kazanımınız söz konusudur ve bu rakam ara öğünlerde almanızı tavsiye ettiğimiz rakama eşittir.

Ara öğünlerinizde cipsler, tuzlu veya şekerli bisküviler, fırın işi unlu, yağlı zararlı besinler ya da çikolata, dondurma yerine bu yiyecekleri tercih ederseniz, hem kilo sorunuyla karşılaşmaz hem de sağlığınıza ciddi bir yatırım yapmış olursunuz. Bizden söylemesi…

MÜKEMMEL ARA ÖĞÜN SEÇENEKLERİ

40 gr ceviz = 8 adet
40 gr fındık = 20 adet
40 gr badem = 20 adet
40 gr yer fıstığı = 20-25 adet
40 gr antepfıstığı (kabuksuz) = 20 adet

Ailevi Akdeniz Ateşi = FMF

Ailevi Akdeniz Ateşi, ataklar halinde gelen ateş ve karın ağrısı ile karakterizedir. Atak sırasında göğüs ağrısı veya eklem ağrısı da olabilir.

Ailevi Akdeniz Ateşi olan hastaların çoğunda ilk atak 20 yaşın altında görülür. Ataklar arasında bir hafta ila birkaç ay olabilir. Ateş 2 veya 3 gün sürer ve kendiliğinde düşer. Ataklar arasında hasta tamamen sağlıklıdır.

Tanı, genetik testler ile konulabilir. Ancak tanıyı klinik bulgulara dayalı olarak koymak daha pratiktir. Tanı koymadan önce karın ağrısı ve ateş yapabilecek diğer tanılar dışlanmalıdır.

Tedavide esas, atakların önlenmesidir. Bu amaçla kullanılan ilaç Kolşisin’dir. Atakları önlemek, uzun vadede hastalığa bağlı oluşabilecek ve özellikle böbrek hasarı yapabilen amiloidoz hastalığını önlemek için gereklidir.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.988
  • 228.682
  • 28.988
  • 228.682
# 15 Mar 2013 06:33:19
Kayısı A,B,C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madensel tuzlar içeren bir meyvedir.

-Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stres azaltır

-Karaciğerin tahrip olan kısmının tamirini yapar

-Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar

-Kan yapımını artırarak, kansızlığa engel olur

-Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur, meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde rol oynar

-Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.

-Üreme sistemi üzerinde önemli rolü vardır.

-Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir .

-Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında önemli rol oynar.

-Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalışmasını sağlar Klinik ölümündeki reanimasyon çalışmalarında kalbin cevap vermesinde etkili olur .

-Kayısının potasyumca zengin, sodyumca fakır ve A vitaminin öz maddesi karotence zengin olması insan beslenmesinde çok önemli boyutlar kazandırmaktadır .

-5-6 kayısının çekirdeği dövülüp suyu içilirse bağırsak kurtlarını öldürür.

Yanınızda kayısı bulundurun, çünkü böylece açlıktan kan şekeriniz düştüğünde kayısı yersiniz. Hem çikolata, pasta vb. yememiş olursunuz, hem de sayısız faydalarından yararlanmış olursunuz. Tabi kilo vermek istiyorsanız bu davranış daha uygun.

Tüm bunların yanında dikkat edilmesi gereken bir husus var ki göz ardı edilemez. Karaciğer rahatsızlığı olanlar kayısıyı çok fazla yememelidirler. Ayrıca mide rahatsızlığı olanlar ve fazla mide asidi salgılayanlar ham kayısı yememeli, olgun kayısıları tercih etmelidirler.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Mar 2013 09:27:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kayısı A,B,C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madensel tuzlar içeren bir meyvedir.

-Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stres azaltır

-Karaciğerin tahrip olan kısmının tamirini yapar

-Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar

-Kan yapımını artırarak, kansızlığa engel olur

-Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur, meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde rol oynar

-Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.

-Üreme sistemi üzerinde önemli rolü vardır.

-Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir .

-Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında önemli rol oynar.

-Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalışmasını sağlar Klinik ölümündeki reanimasyon çalışmalarında kalbin cevap vermesinde etkili olur .

-Kayısının potasyumca zengin, sodyumca fakır ve A vitaminin öz maddesi karotence zengin olması insan beslenmesinde çok önemli boyutlar kazandırmaktadır .

-5-6 kayısının çekirdeği dövülüp suyu içilirse bağırsak kurtlarını öldürür.

Yanınızda kayısı bulundurun, çünkü böylece açlıktan kan şekeriniz düştüğünde kayısı yersiniz. Hem çikolata, pasta vb. yememiş olursunuz, hem de sayısız faydalarından yararlanmış olursunuz. Tabi kilo vermek istiyorsanız bu davranış daha uygun.

Tüm bunların yanında dikkat edilmesi gereken bir husus var ki göz ardı edilemez. Karaciğer rahatsızlığı olanlar kayısıyı çok fazla yememelidirler. Ayrıca mide rahatsızlığı olanlar ve fazla mide asidi salgılayanlar ham kayısı yememeli, olgun kayısıları tercih etmelidirler.
Bağırsaklarıda çalıştırarak kabızlığıda önlediği söylenmektedir.

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 15 Mar 2013 09:34:50
Obezitenin tek suçlusu ekmek değil
Özellikle kişi başına buğday tüketimiyle obezite arasında ilişki bulunmuyor.
Makarna, ekmek gibi gıdaların aslında düşük kalorili olduğu, özellikle kişi başına buğday tüketimiyle obezite arasında ilişki olmadığı belirtildi.

Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, ekmeğin obezitenin tek sorumlusu olmadığını söyledi.




Diyetin oldukça karmaşık ve değişken olduğunu belirten Elmacıoğlu, şöyle konuştu:
''Şişmanlığın yaygınlığı için bir gıdayı suçlamamak gerekir. Özellikle kişi başına buğday tüketimiyle obezite arasında hiçbir ilişki yoktur. ABD'de kişi başına buğday tüketimi son yıllarda azalırken, şişmanlık oranı yükselmektedir. Buna karşın Fransa'da kişi başına buğday tüketimi ABD'ye göre yüzde 50 daha fazladır ancak şişmanlık oranı ABD'deki oranın sadece üçte biri kadardır. İtalyanlar, Amerikalıların en az iki katı buğday tüketmelerine karşın dörtte bir oranında şişmanlığa sahiptirler. Ekmek, makarna gibi yüksek karbonhidratlı gıdalar genel olarak düşük kalorilidir, şişmanlatmaz. Bunun iyi bilinmesi ve algılanması önemli.''
İki yıl önce yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'nda Türk insanının sanıldığının aksine günlük enerji tüketimine tahıl grubunun katkısının sadece yüzde 25,3 olduğunu anlatan Elmacıoğlu, "Araştırmaya göre, Türk insanı günde ortalama kişi başına 183,94 gram ekmek ve 69,87 gram diğer tahıl grubu tüketmektedir. Günlük enerjimizin sadece yüzde 25'i ekmekten geliyor. Günlük enerji ihtiyacımızın fazlası olarak tükettiğimiz her gıda kilo aldırır. Bu da şişmanlığın oluşmasına neden olur. Ekmek çeşitleri sıfır yağlı, yani yağsızdır. Bu karbonhidratların 1 gramı 4 kalori içerirken, yağın gramı 9 kalori içerir. Bu durumda toplumun beslenme alışkanlıklarından haberi olmayanlar hangi unvana sahip olursa olsun yanlış beslenme söylemlerinden kaçınmalıdırlar.''

Elmacıoğlu, ''ekmek şişmanlatır, kilo aldırır'' kanısının, fazla kalorinin ekmekten çok yağlı gıdaların ihtiyaçtan fazla tüketilmesinden ve yeterli beslenme ölçüleri aşılarak, porsiyon ölçülerinin abartılması ile açıklanabileceğini sözlerine ekledi.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Mar 2013 11:53:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Panik atağın belirtileri

1.   Çarpıntı, kalp atışlarını duyma ve ya kalbin hızlı atması

2.   Terlemek

3.   Titremek ve ya sarsılmak

4.   Suluk almada zorlanma ve ya boğuluyormuş gibi olmak

5.   Nefessiz kalmak, boğuluyor gibi hissetmek

6.   Göğüste ağrı ve ya sıkıntı hissetme

7.   Mide bulantısı ve ya karında ağrı

8.   Başın dönmesi, sersemlik hissetme, düşecek ve ya bayılacak gibi olmak

9.   Gerçek dışı duygular ( derelizasyon) ve ya benliğinden ayrılma (deparsonalizasyon)

10.   Kontrol kaybı ve ya çıldırma korkusu

11.   Ölümden korkma

12.    Uyuşmalar ve ya karıncalanma

13.   Üşümek, ürpermek ve ya ateş basması

Panik atağın tedavisi

Panik atak tüm dünya da yaşanan bir rahatsızlıktır. Tedavisi için en etkili olan yol ilaç ve psikoterapidir. Kısa süreli ani tedavileri mümkün değildir. Bu sebepten tedavi uzun süreli de olsa sonuna kadar devam edilmesi gereklidir.
Komşumuzun biriside panik atak.Hastalanacağı zaman komşunun birisine mutlaka sığınma ihtiyacı duyuyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Mar 2013 06:30:49
PAPAYA                                                                                                        24 saatlik kısa zamanda bile kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatıyor. Japon ve Amerikalı profesörlerin yürüttüğü ortak çalışmanın sonucunda papaya meyvesinin rahim, meme, karaciğer, akciğer …

24 saatlik kısa zamanda bile kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatıyor.

Japon ve Amerikalı profesörlerin yürüttüğü ortak çalışmanın sonucunda papaya meyvesinin rahim, meme, karaciğer, akciğer ve pankreas kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı ispatlandı.

Papayanın yaprağının da kanser hücreleri üzerinde doğrudan antitümör etkisi olduğu ve bağışıklık sistemini de güçlendirdiği açıklandı. Araştırmacılar, 4 farklı güçlü kanser hücre kültürünün papaya özüne tutulduktan 24 saat sonra yapılan ölçümde kanser hücrelerinin büyümesinin yavaşladığını belirlediler.

Papayanın 24 saatlik kısa zamanda dahi kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatması ama buna rağmen sağlıklı hücrelere zarar vermemesi araştırmacılarda şaşkınlığa neden oldu.

Çevrimdışı duyguaydın

  • Moderatör
  • *****
  • 5.423
  • 126.360
  • 5.423
  • 126.360
# 16 Mar 2013 12:22:33
      AMBULANSIN YENİ NUMARASI

Tüm hastaneler Türkiye'nin her yerinden ulaşılabilen tek bir no.da birleştiler.
Cep telefonunuzdan ararsanız bulunduğunuz ilin alan kodu ile aramanız gerekiyor.
Mesela İZMİR' de    0232 444 0 911 
Mesela İSTANBUL ANADOLU' dan    0216 444 0 911
Mesela Ankara'dan  0312 444 0 911

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK