yansımamdan tanıdığım
seni kendi hüznümün yarasından tanıdım!
gülüşündeki yalnızlık kanıyordu,
tıpkı gülüşümdeki yalnızlık gibi; kanıyordu!
avuçların boşlukta bir şey arıyordu,
kaybettiğin düşlerdi belki seni yoran;
belkide yitirdiğin gülüşlerdi avuçlarında kalan!
seni kendi kanımın buruk kokusundan tanıdım!
tenine yapışmış bir yalnızlık yakıyordu canını,
yalnızlığımın beni yakması gibi; yakıyordu!
kaçıyordun yorgun gecelerden,
yalancı aşklar arayan sevgililerden; kaçıyordun;
sen sevgiyi arıyordun; yorulmuştun!
seni yüreğimi bıraktığım duvarların gözyaşlarından tanıdım!
yüreğin yüreğimin yanındaydı,
yorgundu, yaralıydı, kanıyordu...
küsmüştün sende düşlere; küstürülmüştün belkide!
çıkmaz bir ömrün sokaklarında
umut tazesi bir yürek arıyordun...
sonunda buldun;
son nefesinde benim gibi sende yorgundun!
sende benim gibi bu ömürde erken vuruldun...
ş.s.y