Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Gül olsan da gülemezsin bazen
Gülsen, dikenin var derler
Gülmesen, ne biçim gül derler
Sen gül ol da gönül..
Ne derlerse desinler…

         SEN MİSİN?
 
Sen misin fikrimi tarumar eden?
Beni meçhullere atan sen misin?
Sen misin acıda lezzet var eden?
Sabrın mizanında tartan sen misin?

Sen misin yakını hapseden uzak?
Sen misin helali zehreden yasak?
Sen misin yanımda çatlayan kısrak?
Düşümde gördüğüm fettan sen misin?

Sen misin cezbeyle içtiğim zehir?
Sen misin zehirde bulduğum iksir?
Sen misin yazdıkça büyüyen şiir?
Kâğıda sığmayan destan sen misin?

Sen misin saçımda tükenen siyah?
Sen misin canıma kasteden silah?
Sen misin elmada gizlenen günah?
İrademi çalan şeytan sen misin?

Sen misin ezelin yazdığı yazı?
Sen misin gözümde ikbal rüyası?
Sen misin yüzümde umur ziyası?
Sabah doğan, akşam batan sen misin?

Sen misin giydiğim ateşten hil’at?
Sen misin her demde ömrüme milat?
Sen misin boynumu vuran o cellât?
Katlime hükmeden sultan sen misin?

Gönül heybem doldu bu gün,
Cesaretim soldu bu gün.
Aklım gelecekte,
Ruhum geçmişi  yoldu bu gün.

............................. .............................

1 gün yazmasam yaram sızılar
Bir gün yazamazsam göz yaşartır anılar..

Martılar simit kaptı,

Gemiler demir attı,

Rüzgarlar denizi sardı,

Ben Seni Çok Özledim.

Şehir geceye uydu,

Mahmur gözler uyku ile buluştu,

Hasretten yürek tutuştu,

Ben Seni Çok Özledim.

Dallar meyveye durdu,

Bülbül bir nağme tutturdu,

Arayan Mevlasını buldu,

Ben Seni Çok Özledim.

Kayboluvereceksin duvarlar arasında
Bulamayacağım seni
Sesin yankılanacak bir yerlerden
Seni bulamamanın çaresizliği ile
Haykıracağım
Koşarak ineceğim merdivenlerden
Son basamakta seni göreceğim
Şaşıracağım...

Bir firakı parçalamaya meyilli gönlüm..
Son nefes o ise tatlıdır ölüm..

Siyahlara bezenmiş ruhumdan sızan kan..
Bulutlardan tenime süzülen acılı bir buhran..

Karanlık zindanlara göklerden düşen yıldızlar..
Sancısıyla bedenime saplanmış ızdıraplar..

Dua dua titreyen ellerim kadar aciz..
Günaha belenmiş bedenim kadar naciz..

Zifiri yalnızlığı yargıladım dün gece..
Yalnızlık, VARLIĞINA mahsus tek hece..

Bıçakla kesilmiş çığlıklarımın ölü bir perdesi..
Lübnan gibi ölüm kokan sokakların nicesi..

Yokluğumu hatırlatan uzun ve acı bir ses..
Cehaletim anası, bu bendeki boş bir heves..

Adını andım, heybet hayalleri şaşkın etti beynimi..
Lodoslarda bir asalet, kaybettim ben seyrimi..

Zifiri yalnızlığı yargıladım dün gece..
Yalnızlık, VARLIĞINA mahsus tek hece..

Yalnızlığın iflahı kesildi bu gece.............

[ Yüreğimden Çalıntıdır] ✔

Anladım beni hiç sevmiyorsun
Belki saçımı
Belki kaşımı
Belki de yaşımı
Anladım

Tenin tenime bu kadar yakınken
Elin elime bu kadar yakınken
Nefesin nefesime bu kadar yakınken
Gözlerin gözlerime bu kadar yakınken
Sana dokunamamak asıl canımı acıtan bu…

  Gönüle girmez bıçak kemiğe dayanır,
  Kemik toprak olur belki,bıçak paslanır.

  Ağlamayana yan, ağla yana yana
  Ağlayana yan da ağla mayana!

  
  EĞİTİM ne güzel iştir.
  Yapıldığı yer ne güzeldir,
  Ne muhteşem HANEdir.
  Çöp atsan GÜL olur.
            EĞİTİMCİye çatan bile latif bir karşılık bulur.
Belki bir gün onunla en güzel kardeş olur.
(Peygamber efendimiz gül kokuludur.Okuma yazma bilmeden önce eğitimciliğe başlamıştır.)

  EĞİTİM ne güzel iştir.
  Yapıldığı yer ne güzeldir,
  Ne muhteşem HANEdir.
  Çöp atsan gül olur.
  Eğitimciye çatan bile latif bir karşılık bulur.
  Belki bir gün onunla en güzel kardeş olur.


  Eğitim ne güzel iştir.
  Yapıldığı yer ne güzeldir,
  Ne muhteşem hanedir.
  ÇÖP atsan gül olur.
  Eğitimciye ÇATAN bile latif bir karşılık bulur.
  Belki bir gün onunla en güzel KARDEŞ OLUR.


  EĞİTİM ne güzel iştir.Yapıldığı yer ne güzeldir,ne muhteşem hanedir.
  ÇÖP atsan gül olur.
  EĞİTİMCİye çatan bile latif bir karşılık bulur.
  (Eğitime, eğitimciye gereken değer verilmediği için giderek medyanın da etkisiyle bunlar çöp seviyesine çekilmektedir.)


  EĞİTİM ne güzel iştir.Yapıldığı yer ne güzeldir,ne muhteşem HANEdir.
                   Çöp atsan GÜL olur.
    Eğitimciye çatan bile LATİF bir karşılık bulur.
   Belki bir gün onunla en güzel KARDEŞ olur.

(Sayın cumhurbaşkanımız Abdullah Gül tartışırken bile latif bir dil kullanır.Görüşlerine katılalalım ya da katılmayalım Sayın Cumhurbaşkanımız Gül ve Abdüllatif Şener bu üslubu kullandılar.Onlar daha önce kardeş gibiydiler.Belki halen öyledirler.
Gül rengi forsu temsil ettiği için altında çatan sözcüğü değil latif sözcüğü var.)


  EĞİTİM ne güzel iştir.Yapıldığı yer ne güzeldir,ne muhteşem HANEdir.
  Çöp atsan GÜL olur.
  Eğitimciye ÇATAN bile latif bir karşılık bulur.
  Belki bir gün onunla en güzel kardeş olur.
 (Bayrağımız ay-yıldızlı renklerdedir.Beyaz ve kırmızı güllerle ifade edilmiş.
Çatan da İstiklal Marşı’ndaki ‘Çatma’ sözcüğüne benzetilmiştir.
‘Çatan’ sözcüğüne kadarki kısım 16 kelimedir.Cuhmurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk devleti…
 Bayrağımıza benzetilen ‘Gül’ kelimesi cümle içinde haritaya göre doğudadır.Türkler de doğudan Orta Asya’dan gelmiştir.
 Avrupa,Asya’yla karşılaştırıldığında çöp gibi incedir.
Gül,doğudadır.Çöp ise batıdadır.Cümleyi haritaya göre düşünürsek yerleri de öyledir.Türklerin göçü de (gül-bayrağımız-Asya,batı-Asya’ya göre küçük olan kıtaya doğru olmuştur.

  Haneye besmele ile girilir.Eğitime de besmele,(hamd ve salat ile)başlanması gerekir:Eğitimhane nin eğitim ve hanesi...


  Atatürk de bir eğitimcidir ve başöğretmendir.İlk cumhurbaşkanıdır.Eğitimciye kelmesine kadar 16 kelime yine cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızı temsil eder.Atatürk,Osmanlıdan eğitimini almıştır.Bu sistemi değiştirmiştir(çatan).Ayrıca Atatürk zamanında hiç iki siyasi grubun ya da mezhep çatışmalarının olduğu görülmemiştir.Cumhuriyete karşı isyan olsa da halk kendi arasında barış içinde yaşamıştır.

  Yukarıda sitemiz için yazmış olduğum sözlerin bütün hakları sitemize aittir.Zaten bu sözlerin içinde Eğitimhane'nin olduğu da açıkça görülmektedir.Sitemiz de yüzbinlerce üyenin emekeleriyle bugüne gelmiştir.Hepimiz için, hepimiz adına yazdığım bu sözleri sitemize armağan eder, hepinizi saygıyla selamlarım.  

Öyle bir yerdeyim ki sanki araf
Öyle bir karanlık ki etraf
Anlatamam...
Gel çıkar beni bu zemheri hayattan, dayanamam!..

Öyle bir ağlıyorum ki kirpiklerim yanıyor
Öyle bir yara ki durmadan kanıyor
Durduramam...
Yapma Allah aşkına, unutamam!..

Öyle bir hasret ki yaşadığım
Öyle gerçekmiş gibi kandığım
Haykıramam...
Sesim kesildi anlasana, duyuramam!..

Öyle bir düştüm ve yıkıldı ki ümitlerim
Öyle bitti ki sevinçlerim
Kalkamam...
Yeter artık duysana, bu yüreği sensiz taşıyamam!..

Diyorum ki yapma,
Senin dengin değil.
Herkes sevebilir ama
O senin haddine değil.
Gönül bu,
Sever,
Söz geçmez deme
O iş o kadar kolay değil.
Hayallerini sakla kendine,
Tut dilini at içine.
Bilse ne olur bilmese de,
O senin kaderin değil.
Rüzgar kokusunu getirse de,
Dallar adını zikretse de,
Saatler onsuz geçmese de,
O bunun farkında değil.
Her yüz ona benzesede,
Herkes onun gibi gülsede,
Her dua onunla bitse de,
O buna Amın dıyecek değil.
Kızma kendine
Vaz geçipte pes etme.
Var mı ki böyle sevipte,
Yanyana olan ve de birlikte,
Seninki ilk olacak değil.
Haşa ders vermek değil niyetim.
Lakin en gerçek budur işte.
Kim ki çok severse,
Sonunun ne olacağı belli değil....

Dertleri uzaktan izlersin amma,
Bıçak cana dayandı mı kölesi olursun.
Kadir kıymet ,sevda varsa,
Elin yüreğinde dolana durursun.

Er meydanı kalmadı dünyada,
Sahte aşklarla,  güçler hakim.,
Kimi mal mülk peşinde,kimi rüyada,
Vicdanla cüzdan arasında seçim,


Ders vereni derse sevkeden,
Her durumda halkı seyreden,
Buluruz suçlara güzel bir neden,
Haramla helalle karıştı geçim.