Köy Enstitüleri

Hıc katılmıyorum bu konunun Atatürkçülükle ne alakası var..O kurumlarda yasanan ahlaksızlıkları Atatürkçülük anlayısına sığan yanı ne...Ne alaka yani..

Küçük bir kominal uygulama..Belirli meslek sınıfları,işçi grupları olusturulmustu bir nevi..Eğitimle alakasız sınıfsal basamakların bir nevi temeli..

Asıl gericilik eğitim sistemine hiç bir katkısı olmayan bu sistemin devam ettirlmesi olacaktı ki chp gibi ilerici cagdas bir parti kapattı.Şükürler olsun ki aydınlandık geri kalmadık..

 Köy Enstitüleri hiç kuşkusuz bir döneme damgasını vurmuştur.
 Varlığında tartışılamamış, yokluğunda tartışılmıştır. Kolay olan 2000'li yıllardan 30'lu 40'lı yıllara bakmak. Zoru ise 1940'lu yıllardan 2000'li yıllara bakabilmek. O dönemin şartlarında herkesin bir meslek sahibi olması, öğretmenin mesleki ve bulunduğu bölgenin sosyal, fiziki yapısına hakim olması amacı Köy Enstitülerinin çıkış noktasını oluşturuyordu.
 Bugün geldiğimiz noktada benzer bir projeden bahsetmek, üzerinde fikir yürütmek bana pek makul gelmiyor.
 Eğitim sistemimizin temel problemi "nitelikli insan"
yetiştirememektir.
 Nitelikli insan;Sadece, başarıyı yakalamış veya iyi bir meslek edinmiş her türlü zanaat elinden gelen (çivi, badana, boya) insan demek değildir.
 Nitelikli insan; Fikir üreten, soran ve sorgulayan, hayata farklı pencerelerden de bakabilen,
kendi problemlerini çözebilen, ve toplumun olmazsa olmazı olan ahlaki değerleri taşıyan
insandır.
 Yani ahlaki değerler insan olmanın olmazsa olmazıdır. Eğer öyle olmasaydı İstanbul'da otomobil yakan ÖSS il birincisi İdeal insan kriterlerine uyar olurdu. Veya koca koca bürokratlar yolsuzlukla suçlanmazlardı.

  

Gene Yanlış Düşünüyorsunuz . Lütfen Araştırın Ön Yargılardan Kurtulun.neden Çabucak Geriye Döndük Köy Enstitülerinden.?yoksa 14 Yıl İçinde Amacımıza Ulaştıkmı.?köylerimizin Tamamı Okula Ve Öğretmene Kavuşyumu?nufusumuzun Tamamı Okuma Yazma Öğrendimi?unutmayın Saptırmayın 1997 Yılı Unesco Ve Milli Eğitim Bakanlığı İşbirliği İle Hasan Ali Yücel Yılı Olarak Okullarımızda Kutlanmıştır.köy Enstitüleri Kapatılalı 40 Yılı Aştı.burda Yaptığımız Gibi Tartışmalar Sürüp Gidiyor.Ulusal Ve Evrensel Eğitim Yöntemleri Ülkemizde Kökleşinceye Kadar Sürüp Gidecektir Bu Tartışmalar.ulus Olarak Yücelme Tutkusu Uluslararası Kuruluşların Onurlu Bir Üyesi Olma Özlemi Gelişen Eğitim Sistemimiz Zorlamaktadır. Unutmayın Aydınlanmanın Yolu Hür Düşüncelerden Ön Yargılardan Arınma İle Geçer.
Anadolu Özgürlük Savaşı Kendine Özgüdür.bağımsızlıkta Öncüdür.köy Enstitüleride Dünya Eğitim Tarihinde Kendine Özgüdür.eğitimde Öncüdür.Anadolu Uygarlığının Ürünüdür. Son Söz Olarak Ulu Önderimizin Sözünü Yazıyorum İnşallah  ufkumuzu Genişletir."Devrimler,bisikletle yolculuğa benzer.durduğu zaman yıkılır"

Ya hocam siz hala oradamısınız ya..13 yıl tum ulkede uykuda gecmiş..Resmen bisikletten inip uyumusuz ya..Bunun neresini savunuyorsunuz...Madem o kadar aydın çağdastı Atatürkçü düşüncenin savunucusu ve sesi olan .. bu uygulamaya eden son verdi...

Sanırım tartıştığımız konuyu netleştirmemiz gerekiyor. Burada tartışılan konu köy Enstitülerinin 1940'lardaki programıyla yeniden açılması mı? Yoksa Köy Enstitülerinin ihtiyaç yokken açılmış olması mı? Yani varlığı yokluğu tartışması mı?

Arkadaşlar... Tartışmanın siyasi boyutlara ulaşmaması temennisindeyim. Yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

Arkadaşlar... Tartışmanın siyasi boyutlara ulaşmaması temennisindeyim. Yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

Tamam arkadaslar benim sözlerim söylediklerim acık ve net..Aslında üslubumda değil..Yönetim ekibinden ve arkadaslardan özür diliyorum..Gereksiz yere çok uzadı belki..Acık ve net..Bilgiler ve belgeler ortada..İsteyen ınanır,isteyen savunur,isteyen eleştirir,isteyen tabulaştırır..

Tesekkürler..

lütfen araştırın (sitemkar45) ben sizleri ikna edemem. tamerr arkadaşın dediği gibi  kurum bir döneme damga vurdu. avrupadan önce eğitim yöntemleri uygulayarak hayranlık kazandırdı. bazı insanlar hata yapabilir ama genelleme yapmayınız. partiler tartışmasıda  yapmam. tek ve son söyleyeceğim köy enstitülerinde uygulanan eğitim öğretim tekniklerini incelemeniz. ve bu kuruluşlar ile  ikinci kurtuluş hareketi başlamış halkımız ahali olmaktan yurttaşlık aşamasına geçilmiştir.

lütfen araştırın (sitemkar45) ben sizleri ikna edemem. tamerr arkadaşın dediği gibi  kurum bir döneme damga vurdu. avrupadan önce eğitim yöntemleri uygulayarak hayranlık kazandırdı. bazı insanlar hata yapabilir ama genelleme yapmayınız. partiler tartışmasıda  yapmam. tek ve son söyleyeceğim köy enstitülerinde uygulanan eğitim öğretim tekniklerini incelemeniz. ve bu kuruluşlar ile  ikinci kurtuluş hareketi başlamış halkımız ahali olmaktan yurttaşlık aşamasına geçilmiştir.

Tesekkürler arkadasım..Evet bir döneme damgasını vurdu.Ben de bastan berı soyledığım cumleyı tekrar ederek bıtırıyorum..İyi amaçlarla başlayan kötu uygulanan bır proje olmustur...

tesekkürler..

Tesekkürler arkadasım..Evet bir döneme damgasını vurdu.Ben de bastan berı soyledığım cumleyı tekrar ederek bıtırıyorum..İyi amaçlarla başlayan kötu uygulanan bır proje olmustur...

tesekkürler..

konunun özeti buydu... haklısınız

Burada neler olmuş böyle? (Kitap okuyordum ben)

kaçırdınız hocam tartışmayı.
silinen yazılarla beraber.

Ünlü eğitim bilimci Dewey Türkiyeye geldiğinde köy enstitülerini gördüğünde aynen şunu söylemiştir. "siz dünyanın 10 yıl önündesiniz...."

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz....

Ünlü eğitim bilimci Dewey Türkiyeye geldiğinde köy enstitülerini gördüğünde aynen şunu söylemiştir. "siz dünyanın 10 yıl önündesiniz...."

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz....

ek olarak:1940 lı yıllarda Boston üniversitesi haftalık eğitim seminerlerinde
Türkiye deki Halkevleri ve Köy enstitüleri tatışılıyordu.
Hasan ALİ yücel zamanından bu yana UNESCO Gündeminden köy enstitüleri düşmemiştir. 1997 yılı UNESCO ve MEB işbirliği ile HASAN ALİ YÜCEL yılı olarak kutlanmıştır.Türkiyede Köy Enstitülerinin kapatılmasına karşın yıllarca kurumlar üzerine yayın yaptı UNESCO. Özellikle 3 Dünya Ülkelerine öneriyordu bu tip okulları.

Köy enstitüleri liberal ekonominin bir parçası olan faydacı eğitimin uygulanması fikri ile ortaya çıkmıştır.Faydacı eğitim felsefesi fikrinin öncüsü John Dewey’in Türkiye’ye davet edilmiştir.Dewey kalkınma için hizmetlerin köylere gitmesi gerektiğini söyleyerek,kendi fikri olan bir modeli övmüştür.Bu doğal herkes kendi görüşünü savunur.

Bazı arkadaslar meseleyi cok farklı mecralara tasıyorlar.

Bu amaçla,bu felsefeyle iyi niyetle başlatılan proje kötü uygulanmıstır.İdeolojik talim merkezlerine,ahlaksızlığın her türlüsünün yasandığı bir konuma düşmüştür ki mevcut ideoloji tarafından işlevselliğini yitirdiği gerekçesi ile haklı olarak kapatılmıstır.Ve bu proje o gunku hali ile eger uygulanacaksa yada bunun özlemi varsa bu egitim sistemimize,ilerlemeye,cagdaslasmaya karsı bıraz gerı kalan bır uygulamadır.Zaten o zaman kaldırılmamıs olsaydı bile daha sonra kaldırılırdı.Ustte arkadasın dedıgı gıbı 3.dunya ulkelerıne onerılen bır modeldı..

ÖZETLE İYİ NİYETLE BAŞLANILAN BİR PROJENİN UYGULAMASI ÇOK KÖTÜ OLMUŞTUR.