Köy Enstitüleri

Çevrimdışı tamerr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 363
  • 60
  • 363
  • 60
# 04 Mar 2008 20:59:15
Medeni bir şekilde tartışmak, fikir paylaşımı yapmak, fikirlere saygı duymak, ve gerçeklerle duyguları karıştırmamak uygar insan olmanın gereklerindendir.

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 04 Mar 2008 21:04:00
Bizde kendi düşüncelerimizi ifade ediyoruz..Söylediklerinize uyma gayreti ve hassasiyetini taşıyarak..

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 04 Mar 2008 21:36:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Şimdi köy enstitülerinde yaşanan ahlaksızlıklar maalesef günümüzde de devam ediyor..
köy enstitülerini AHLAKSIZ İNSANLAR  YETİŞTİRME  amacından sözederken, yurdumuza onca hizmetleri olmuş tüm köy ent. mezunları adına ne büyük bir ahlaksızlık yapıldığını düşünmeden ve belirtmeden geçemedim.

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 04 Mar 2008 21:47:10
Yaşanılanlar olmuş tabi..Ahlaksızlıklar da..Ahlaksızlıkları yok saymakta ahlaksızlıktan başka bir şey değildir..

Bu proje toplumsal dokuda yapılacak bir değişiklikti.Amac olarak bize,kültürümüze,özümüze aykırıydı..O yuzden tutmadı..

Böyle bir projenin hizmet yönü yoktur bence....Tahrip yönü vardır...

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 04 Mar 2008 21:57:29
Haklısınız, köy enstitüsü mezunlarına yapılan ahlaksızlığı yok sayamadığım için düşüncelerimi  yazdım zaten.

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 04 Mar 2008 21:59:43
Haklısınız,Ahlaksızlıkları yok saymakta ahlaksızlık olduğu için ben de yorum yazdım zaten..

Çevrimdışı nuraycan

  • Üye
  • *
  • 27
  • 1
  • 27
  • 1
# 04 Mar 2008 22:08:25
keşke hepimiz olaylara tek çerçeveden bakmayı bırakabilsek. köy enstitüsü mezunu öğretmenlerin heyecanını ve ruhunu şimdi eğitim fakültelerinin veremediği okadar açıkki tartışmak bile manasız geliyor bana. bulduğumuz birkaç siyasi mazeretle tapyekün kötü ilan edilmesi haksızlık hemde büyük haksızlık. her projenin hatası vardır ve bundan sonrakilerinde olacaktır keşke köy enstitüleri gibi az hatalı yeni programlar geliştirebilseler şu beğenmeyen ve ahlaksız ilan eden öğretmen arkadaşlar en azından şimdiden sonra yetişecek öğretmenlerde olsa o ruh iyi düşünmek lazım !!!

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 04 Mar 2008 22:16:22
Onca köy enstitüsü mezununa ve bu ülkeye onca emeği geçmiş emektar öğretmenlerimize nasıl böyle ithamlarda bulunuyorsunuz aklım almıyor.
Ayrıca toplumsal dokumuza çok uygun olduğu da tartışılmaz bir gerçek. Bu gerçeği inkar edenler nedeniyle Türkiye bugün bu haldedir. Burası Cumhuriyetle yönetilen bir ülke. Şeriatla değil. Şeriatla yönetilen bir ülkede toplumsal dokuya aykırı olabilirdi. Bence tüm köy enstütüsü mezunlarından özür dilemelisiniz.
Böylesine çirkin ithamlarda bulunmak AHLAKSIZLIK gibi... Çok çirkin.Hangi köy enstitüsü mezunu kimin eşine, kızına, anasına yan gözle bakmış. Ahkaksızlıktan anlaşılan budur zira.
öğretmenler aydın olması gereken insanlardır. Elbette ideolojileri dünya görüşleri olmalı. Bu dünya görüşü de Cumhuriyetçi bir ülkede CUMHURİYETÇİ olmaksa taktir görmeli. Aksi  AHLAKSIZLIKTIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

Çevrimdışı nuraycan

  • Üye
  • *
  • 27
  • 1
  • 27
  • 1
# 04 Mar 2008 22:21:07
benusa hocam okadar haklısınız ki ekleyecek tek söz yok

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 04 Mar 2008 22:34:10
Ben o ruha o misyonu onaylamıyorum..Çünkü bu vatana,millete zarar verecek bir ruhtu bu..

Daha açık ve net ifade ediyorum..Tekrarın tekrarı oluyor ama anlayana..Atatürk hayatta olsaydı kesin bu projeye karşı çıkardı..Cumhuriyetin özüyle barışık olmayacak bir uygulama..Bina figürleri,komünal anlayışı anımsatan iş grupları buna ispata yeter..Atatürk yaşasaydı yine bu projeyi savunmazdı.Çünkü ileriye dönük olmayan,toprağa bağımlılığı arttıran köy endüstrisine dayalı bir uygulamaydı..

Sonra yukarıda şeriatla nasıl çağrışım kuruyorsunuz anlamıyorum.Ahlak,edep,saygı bunlar genel görgü kurallarıdır..Siz bunları kendinize değil başka bir gruba ait buluyorsanız o başka...Ben hepinizden daha demokratım..

Olaylara tek taraflı bakıyorsunuz.Köy enstitüleri amacı bu toplumun ihtiyaç ve beklentileriyle ne kadar uyumlu..o zaman için doğru tercih yanlış ideoloji ve uygulamadır.Kötü bir uygulama olmustur.programı program yapan arkasındaki felsefesidir.Felsefe bize uygun olmayınca program iyi olmuş neye yarar.

Özetle öğretmen ekecek,biçecek..Her türlü mesleği öğrenecek..Köye gidecek,köylüye öğretecek,yardım edecek..onlara yardıme decek problem çözücü olacak..köylü de onalrı benimseyecek onlarda bu samimiyeti kullanıp kendi fikirlerini zamanla köylüye ejekte edecek.Adam dindar değil ama ne güzel herkese yardımcı oluyor.Yani üstte hocamda yazmıs müslümanım ama dine karşıyım anlayışı..

iyi proje,felsefesi toplumun yapısını değiştirmek,yapılan işlemler eğitim mantığı içinde doğru.Ama amaç içinde hıyanet var..

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 04 Mar 2008 22:57:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 müslümanım ama dine karşıyım anlayışı..

 
ŞERİATLA İLİŞKİLENDİRDİĞİM NOKTA BU.  Dinle okullarımızda yaptığımız eğitimin ne alakası var. Bu ülkede farklı dinlerden öyle çok insan yaşıyor ki... Benim görevim dini öğretmek değil. İtham ettiğiniz üzere köy enstitüsü mezunlarının da dini kötülediği konusundaki fikriniz çok çirkin. Çünkü onlar görevlerini sizlerden ve bizlerden çok daha iyi bilen ve icra eden insanlardı. Bu konudaki fikriniz benim ilişkilendirdiğim düşüncenizle ilgili bir önyargı oluşturduğunuz anlamında çok  açık. Ayrıca...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  görgü kurallarıdır..Siz bunları kendinize değil ... 
çok çirkin bir atışma tarzı. Bu yorum değil, mesaj değil farklı bir boyut. ithamlarınız çok çirkin. Ben hiç bir grup mensubu değilim. Ayrıca hangi gruptan olursa olsun bir meslektaşıma ya da meslektaşlarıma böyle çirkin ithamlarda bulunmayacak kadar saygılı ve ahlaklıyım.  Eleştiri yaparken daha saygılı olmalısınız . Asıl ahlaksızlık budur zira...

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 04 Mar 2008 23:11:20
Bu düşüncenin şeriatla uzaktan yakından ilgisi yok.Nasıl bir alaka kurdunuz..Ortaya konan çelişkiyi ifade ediyorum.Kandırmacayı...Size dini öğretmek zorundasınız demiyorum.ben de dini öğretmiyorum,böyle bir görevimde yok..Sizin mensubu olduğunuz grubu da merak etmiyorum zaten..

Ortada bir gerçek var..Bunu kabullenmek neden bu kadar çok zor sizin için..Yaşanılanlar aşikar,okudum..Öğretmen-öğrenci,öğrenci-öğrenci arasında yasanılanları..Bana göre bunlar ilkel ve saygı ahlak boyutu olmayan ilişkiler..Sizin yorumunuz sizi ifade eder..Nasıl yorumlarsanız yorumlayın..Benim ahlak anlayışıma göre ahlaksızlık..Karşı çıkıyorsanız bunun aksini savunuyorsunuz demektir..Yukarıda dönemin müfettiş raporlarını bulup ekledim.bakabilirsiniz..

Tartışma usluba kaydı..Amactan sapmayalım lutfen..

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 04 Mar 2008 23:19:58
Karşı cinsle ilişkiler:
Kızlar çok sıkı denetim altındaydı. Kadın öğretmenler alıcı kuş gibi, hep etraflarındaydılar. Şunu söyleyeyim, ‘köy enstitülerinde erkek kız ilişkileri başıbozuk imiş, kontrol altında değilmiş.’ Hayır tam tersiydi. Son derece dikkat edildi buna. Çünkü kız öğrenci bulmakta çok zorlandılar.”
Enstitülerin yapımında öğrencilerin kullanılıyor olması ve okuldan mezun olduktan sonra 20 yıl köylerinde zorunlu hizmetle görevlendirilmeleri de soldan bazı aydınların enstitülere karşı tavır almasına yol açtı.
TALİP APAYDIN:
“Gerçekten çok çalıştık itiraf ederim. Ama köyde olsaydık çalışmayacak mıydık sanki? Hiç değilse burada kendimiz için çalıştık,başkasına ırgatlık yapmadık. Kendi yaptığımız binalarda okuduk, kendi diktiğimiz fidanların meyvesini, kendi yetiştirdiğimiz sebzeleri yedik.”
Ancak savaş yıllarının ateşi içinde, enstitülerde eğitim gören öğrencilerin sayısı ile birlikte eleştiriler de artacak ve o eleştiriler birgün, heyecanla kurulan köy enstitülerinin hüzünle sona erişine neden olacaktı.
PAKİZE TÜRKOĞLU (Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Öğrencisi):
“Sonra trene bindik...gardan...Çankaya’yı görünce, Ankara’yı görünce heyecanla şiirler okuduk.”
  YÜKSEK KÖY ENSTİTÜSÜ
   Köy Enstitülerinin en önemli sorunlarından biri de kendi yönetici ve öğretmen kadrosunu oluşturamamaktı. Hizmete uygun yüksek okul, ilköğretmen okulu ve her türlü orta dereceli meslek okulları mezunları öğretmen olarak atandığı gibi, hiç okur-yazar olmayan kişilerden, enstitülere yararlı olabilecek becerisi bulunanlar da “usta öğretici” olarak atanıyorlardı. Kuşkusuz kadro sorunu sür-git böyle çözümlenemezdi. Bu sorunu kökten çözmek, köy eğitimi ile ilgili diğer personeli yetiştirmek ve bir “Köy İncelemeleri Merkezi” olmak üzere, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde bir de “Yüksek Köy Enstitüsü” açıldı (Altunya, 2002).
Türkiye eğitim sisteminde son derece önemli bir yere sahip olan Yüksek Köy Enstitüsü 1942 yılında Ankara’daki Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde kuruldu. Yüksek Köy Enstitüsünün kuruluş amaçları aşağıdakilerdi  ( Apaydın ve diğerleri, 1990; Arayıcı, 1999; Kirby, 2002);
a)   Köy Enstitüsü öğretmenleri, bölge müfettak enstitüleri .

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 04 Mar 2008 23:21:51
   KÖY ENSTİTÜLERİNE NEDEN KARŞI ÇIKILDI?
a)   Siyasal nedenler: 3803 sayılı Köy Enstitüleri Yasası Mecliste kabul edilmişti ama 151 milletvekili oylamaya katılmamıştı. Oylamada bulunmayanlar arasında Demokrat Parti kurucuları Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü gibi etkili milletvekillerinin de olduğu bilinmelidir.
b)   Toplumsal nedenler: Köye yeni okulun ve öğretmenlerin girmesiyle çıkarı bozulacaklar vardı. Bazı köylerde ağalar,  din adamları,  tarikat liderleri köy yaşamını etkiliyordu. Köye gelecek öğretmen bunların çıkarlarına engel olabilirdi.
c)    Ekonomik nedenler: Özellikle bazı bölgelerde toprak ağaları vardı. Bu köylerde oturanlar, ağalar tarafından kötü koşullarda çalıştırılıyorlar, emeklerinin tam karşılığını alamıyorlardı. Bunlar aydınlanırsa başlarına gelmiş olanı yazgı kabul etmezler, razı olmazlardı; değişik isteklerde bulunabilirlerdi. Bu istekler toprak ağalarının işine gelmezdi.
d)   Yönetsel nedenler:Bu sistemde, herkesin çalışması gerekiyordu. Milli Eğitim Bakanlığında ve  başka bakanlıklarda çalışanlara çok iş düşüyordu.  Böyle çalışma, ona ayak uyduramayanların işine gelmiyordu; çalışmak yerine olumsuz eleştiri yeğleniyordu. Bir de köy enstitülerinde yetişenlerin demokratik davranışları tartışma yaratabiliyordu.
e) Eğitsel nedenler: Bazı eğitimciler öğrencinin ön planda olduğu bu eğitimi değilde, klasik eğitimi savunuyorlardı. (Atakul    )

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.797
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 04 Mar 2008 23:23:20
ENSTİTÜLERİN FİNANSMANI NASIL SAĞLANIYORDU?
   3238 sayılı kanuna dayanılarak açılmış bulunan eğitmen kurslarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere Maarif Vekilinin isteği üzerine devlete ait bulunan tarla, çiftlik, bağ, bahçe vs. arazinin İcra Vekilleri Heyetince tahsis edilmesi öngörülmüştü. Kanun ayrıca Köy Öğretmen Okullarının ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Maarif Vekaleti bütçesinden 20 bin liraya kadar bir döner sermaye verilmesini, köy öğretmen okulları ve eğitmen kurslarında Ziraat Vekaletine ait demirbaş eşyanın da Maarif Vekaletine devredilmesini, bu okulların döner sermayelerine  bu eşyaların demirbaş kaydedilmelerini kararlaştırmıştı. Köy ilkokullarındaki öğretmenleri teşvik için de bu öğretmenlere kıdem ve ikramiye verilmesi karara bağlandı.
  Köy Enstitüsünde gerekli olan tüketim maddelerini hem daha ucuza almak hem de zaman kaybını önlemek için enstitü yönetimi serbest pazarlık yolu ile alıyordu. Küçük alımlar ihale kanununun dışında yapılıyordu  Öğrenciler o yıllarda kendi çevre temizliklerini yapmayı, okulun bakım ve onarımına katkıda bulunmayı, okulda revir ve döner sermaye düzenini kurmayı başarmışlardır.
Köy Enstitüleri giderlerini en aza indirmek için bir çok gereksinimini kendisi üreterek karşılıyordu. Binaların yapımından yiyecek ve giyeceklerin üretimine kadar birçok şey okuldaki öğretmen, usta öğretici ve öğrencilerin el emeği idi.
   Marangozluk ve demircilik işlerinde komşu köylerin gereksinimleri de karşılanırdı. Çoğu kez parasız ya da maliyetin altında bir miktar alınırdı. Bu durum çevrede enstitüye büyük ilgi ve saygınlık sağlardı. (Atakul    )
   O yılların savaş yılları olması nedeniyle yokluğun, kıtlığın, karaborsanın olduğu bir dönemde çok az bir para ile köy enstitülerinin kuruluşunu tamamlaması, paranın çok akıllıca kullanıldığını göstermektedir (Türkkaan, 1996). 
   Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu, enstitülerde tüketim ve üretim kooperatifleri kurulmasını öngörmektedir. Öğrencilerce çalıştırılan bu kooperatifler, enstitülerin ve çevre köylerin gereksinimlerini karşılayıcı boyutlara ulaşmıştır

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK