AL ARKADAŞIM SANA KÖY ENSTİTÜLERİN İŞLEVLERİ
Eğitime Yüklenen Yeni İŞLEVLER
Köy Enstitüsü Sistemi ile eğitime, eğitsel, ekonomik, toplumsal ve siyasal olmak üzere dört İŞLEV üstlendi.
Köy Eğitim Sistemi
Eğitime yüklenen işlevlerin gerçekleşebilmesi için köye yönelik bir eğitim sistemi oluşturulmalıydı çünkü kent eğitim sistemi köylere ulaşamamıştı.
Yeni eğitim sistemi üç bölümden oluşuyordu; öğrenim çağı çocukları için zorunlu okullar, yetişkinler için zorunlu okullar ve köye eleman yetiştiren kurs ve enstitüler.
Köy Enstitüleri, Köy Eğitim Sistemi'nin ortaöğretim kısmı idi. Amaç ise sadece öğretmen yetiştirmek değil aynı zamanda köyün ihtiyacı olan usta insan gücünü de yetiştirmekti. Köy Enstitüleri kuruluşundan üç yıl sonra sağlıkçı da yetiştirmeye başladı. 1946 yılına kadar yirmi yerde köy enstitüsü açıldı ve daha sonra yirmibire çıktı. Bu enstitülerde öğrencilerin bütün ihtiyaçları enstitü tarafından karşılanıyordu. Böylece fakir ama zeki köy çocuklarına eğitim imkanı sunuluyordu.
Köy Eğitim Sistemi'nin iki genel amacı vardı. İlki yıkılan ülkenin kurulması ve kalkındırılması ikincisi ise Türkiye Devrimi'nin ürünü olan Cumhuriyet'in korunması, yaşatılması ve geliştirilmesiydi.
Köy Eğitim Sistemi'nin belkemiği Köy Enstitüsü idi. Bu yüzden kurulmak istenen sisteme Köy Enstitüsü denilmişti. Burada eğitilenler, üretim güçlerini ve Cumhuriyet'e olan inançlarını hem köye hem de sistemin üst basamaklarına taşıyacaklardı. Köy Enstitüsünün amacı, Köy Eğitim Sistemi için orta kademe insan gücünü yetiştirmek ve iyi olanlarını Yüksek Köy Enstitülerine hazırlamaktı.
Köy Enstitüleri, bölgenin tarımsal, toplumsal, geçimsel, sanatsal, kültürel ve sağlıksal durumunu araştırıp öğretim programını bu araştırmalara göre düzenlemiştir.
Köy Enstitüleri'nin eğitim programları diğer öğretim programlarına uymuyordu. Genel kültür ve meslek dersleri dışında ayrıca köyün kalkınmasına faydası olacak bilgiler ve beceriler veriliyordu. Eğitim programının yapılmasında uyulan ilkeler şunlardı:
Eğitim, öğrenciye öğrenmeyi ve araştırmayı öğretmelidir.
Üretim için eğitim yapılmalıdır.
Eğitim öğrenci merkezli olmalıdır.
Eğitim sürekli olmalıdır.
Her tür etkinlik, köyü kalkındırma amacına hizmet etmelidir.
Enstitü eğitimi laik olmalıdır.
Eğitim demokratik olmalıdır ve öğrencilere demokrasiyi yaşatmalıdır.
Enstitüye giren her öğrenci başarılı olmalıdır.
Enstitülerde verilen dersler üç ana grupta toplanmaktaydı. Bunlar:
Genel Bilgi Dersleri
Türkçe, tarih, matematik, coğrafya, yurttaşlık, fizik, kimya, kooperatif, resim, müzik, sağlık bilgisi, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, askerlik, yazı, yabancı dil, öğretmenlik bilgisi, ev idaresi ve çocuk bakımı.
Ziraat Ders ve Çalışmaları
Tarla ziraatı, bahçe ziraatı, zoo tekniği, arıcılık, ipekböcekçiliği, sanayi bitkileri ziraatı, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve su mahsulleri.
Teknik Ders Çalışmaları
Demircilik, dülgerlik-marangozluk, yapıcılık, fotoculuk, pratik bilgiler, biçki-dikiş, çocuk bakımı, halıcılık-dokumacılık, örgü, nakış-çamaşır, ev idaresi.
Köy Enstitüleri'nin, çok kısa ömrü olmasına karşın ülkeye eğitsel, ekonomik ve toplumsal alanda çok büyük katkıları olmuştur. Köy Enstitüleri, eğitsel alanda bakılacak olursa ülkenin gelişmesine etkisi olan çok sayıda mezun vermiştir. Ekonomik alanda ise, köylü o zamanın en son teknolojisiyle tanışmış ve eski tarım şekli tarihe karışmıştır. Köy Enstitüleri'nde yetişmiş ve bu ortamda bulunmuş olan elemanlar gittikleri yerlerde aynı demokrasi ortamını yaratmak için çaba göstermişlerdir. Bu bağlamda Köy Enstitüleri'nin toplumsal etkisi de çok büyüktür.
Köy Enstitü Sistemi Türkiye Devrimi'nin bir parçasıydı ve her devrime karşı olanlar olduğu gibi bu sisteme de karşı olanlar vardı. Köy Enstitüleri'nin kapatılış nedenleri dört başlık altında toplanabilir:
Siyasal Nedenler: Köy Enstitüleri'nin kurulması için çıkartılan kanunun kaldırılması için mücadele eden birçok insan vardı. Köy Enstitüsü Kanunu oylamasına 151 milletvekili katılmamıştır. Milletvekillerinin bu şekilde davranmalarına sebep aydınlanan halkın bir gün yönetime ortak olmak istemesi ve kendilerine zarar vermesi ihtimali olabilir.
Toplumsal Nedenler: Yeni okulun ve öğretmenin köye gelmesi, köyde belli başlı insanların çıkarlarını etkileyebileceği için Köy Enstitüleri'ni istemeyenler vardı.
Ekonomik Nedenler: Aynı anda dört beş köye sahip köy ağaları vardı ve köylüler ağaların malı konumundaydılar. Köylünün aydınlanması ağaların çıkarlarını zedeleyebilirdi.
Eğitsel Nedenler: Geleneksel eğitim sisteminden ödün vermek istemeyen, eski sisteme bağlı kalmayı isteyen belli bir kesim vardı ve bu kesim Köy Enstitüleri'nin kapatılması için çaba gösteriyorlardı.
Ayrıca, savaş yılları olması nedeniyle eğitime gerekli ödeneğin devlet bütçesinde ayrılamaması, fiziksel koşulların yetersizliği ve Köy Enstitüleri'nde çalışacak gönüllü ve inançlı insanların az olması da Köy Enstitüleri'nin kapatılmasında büyük rol oynayan etkenlerdir.
Siyasi iktidar 1946 yılı seçimi sonrası, bu belli başlı sorunları çözmek için Köy Enstitüsü Sistemi'nin özünü değiştirmeye karar vermiştir. 1947 yılında ise bu değişiklikler sonucu sistem son bulmuştur.
Mehmet Başaran, Talip Apaydın, Fakir Baykurt ve Mahmut Makal gibi pek çok yazar ve aydın köy enstitüsü mezunudur.
KÖY ENSTİTÜLERİ'nin başardıklarını şöyle özetleyebiliriz:
Yüzyıllardır biriken feodal toplumun üretim ve yaşam biçimini ortadan kaldırmaya başlamıştır.
Bilimsel ve felsefi anlamda laik eğitim başlamıştır.
Feodal toprak rejiminin değişimi toprak ağalarının kendilerinin ortadan kaldırılma tehdidinin hissetmelerine neden olmuştur.
Sanayi için eğitilmiş, nitelikli iş gücü oluşmaya başlamıştır
Sanat, edebiyat, bilim teknoloji de olumlu beklentiler oluşmuştur.
Atatürk'ün özlediği demokratik toplum ve kültür için kurumsal alt yapı oluşmaya başlamıştır.
Ataerkil toplumdan çekirdek aile toplumuna dönüş belirtilerini vermeye başlamıştır.
Ezberci değil, analitik düşünen- sorgulayan birey yetiştiren demokratik ve üretici eğitim başlamıştır.
Bu bağlamda yukarıda yer alan özellikler statükoyu rahatsız etmeye başlamıştır. Köy Enstitülerini kuranlar da yıkanlar da statükolarını korumak ve güçlendirmek için hareket etmişlerdir. Bu emellerini gizlemek için de "Köy Enstitü"lerinin üzerinden politika yapmışlardır.
Görüldüğü gibi, demokratik kültürden, bilim ve bilimsel düşünceden yana olmayan her birey ve kurum Köy Enstitülerinin ortadan kaldırılmasında birinci derecede sorumluluk sahibidir.