Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Haz 2012 23:20:53

BUNU OKUMAK 1 DAKİKANIZI ALIR LÜTFENNNN!!!
----------------------
Bir nörolog felç vakalarını inmenin geldiği zamandan üç saat içinde
müdahale edebilse felcin etkilerini tamamen geri çevirebileceğini
söylüyor. Püf noktasının felcin tanımlanması, teşhis edilmesi ve üç
saat içinde hastanın medikal bakımının başlaması olduğunu söylüyor.
Felcin tanımlanmasında üç test: "S.T.R."
Bazen felcin semptomlarının tespit edilmesi zordur. Bilinçsiz olmak
malesef felakettir. Felç hastası, eğer yakınındaki kişiler tarafından
felcin semptomları teşhis edilemezse, ciddi beyin hasarına maruz
kalır.Doktorlar yakında bulunan herhangi birinin üç basit soru sorarak felci
teşhis edebileceğini söylüyor:
S *Gülümsemesini söyleyin (Smile)
T *Basit bir cümle kurmasını söyleyin (Talk) (örn. Bu gün dışarısı güneşli.)
R *Her iki kolunu kaldırmasını söyleyin. (Raise)
Hasta bu görevlerin herhangi birini yapmakta zorlanıyorsa, derhal acil
servis numarasını arayın ve semptomları almaya gelenlere söyleyin.
Felcin yeni işareti: Dilinizi çıkarın!
Dikkat: Felcin birbaşka işareti şudur: Hastaya dilini çıkarmasını
söyleyin. Eğer dil kıvrılmışsa veya bir tarafa doğru yatmışsa bu da
felç işaretlerindendir.
Bir kardiyolog bu mektubu her alanın 10 kişiye iletmesi halinde iletenin en azından bir hayat kurtaracağını söylüyor..

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Haz 2012 22:09:22
Başbakanlık: Öğretmenim dedikodu yapma

Başbakanlık öğretmenler için etik ilkeler taslağı hazırladı. 16 maddelik taslakta "dedikodu yapılmayacak", "öğrenciye fiziksel, psikolojik ve cinsel istismarda bulunulmayacak", "Öğrencilerine ve meslektaşlarına siyasal, dinsel veya ideolojik düşünce ve tavırlarla yönlendirici davranışlarda bulunma", "ders saatlerine uy" gibi etik ilkeler yer alıyor. Dün Başbakanlıkta, Başbakanlık Kamu Görevlileri ve Etik Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı ve akademisyenlerden oluşan heyet tarafından ele alınan etik ilkeler taslağında öne çıkan maddeler şöyle:
 DEDİKODU YAPMA: Eğitimci öğrencilerin huzurunda ve değişik ortamlarda meslektaşları aleyhine söz söylemez ve davranışlardan kaçınır. Meslektaşına ırk, din, dil, renk, cinsiyet ve aile statüsü temelli bir ayrımcılık ve baskı yapmaz. Meslektaşlarının görüşlerine saygı gösterir.
 ÖRNEK OL: Kılık kıyafetine, söz ve davranışlarına gereken özeni göstererek öğrencilere ve topluma iyi örnek olur. Derslerde öğrencilerin kendini rahat bir şekilde ifade etmesi, derse katılması konusunda onları cesaretlendirir.
 ÖĞRENCİYİ KÜÇÜK DÜŞÜRME: Öğrenciyi mahçup edecek, onurunu kıracak ya da küçük düşürecek davranışlara maruz bırakmaz. Öğrencilere, velilere, meslektaşlarına, okul yönetimine ve diğer eğitim/okul çalışanlarına saygı gösterir ve hoşgörülü davranır.
 KÖTÜ MUAMELE YAPMA: Öğrenciye fiziksel, psikolojik ve cinsel istismarda bulunmaz. Öğrencinin sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini, eğitimini olumsuz yönde etkileyecek şekilde davranmaz.
 İDEOLOJİK DAVRANMA: Öncelikle insan haklarına saygı duyar. Öğrencilere tarafsız ve adil davranır; ırk, din, dil, renk, cinsiyet ve aile statüsüne dayalı ayrımcılık yapmaz. Öğrencilerine ve meslektaşlarına siyasal, dinsel veya ideolojik düşünce ve tavırlarla yönlendirici davranışlarda bulunmaz.
 GEÇ KALMA: Mesai ve ders saatlerine uyar; derse geç girerek, dersten erken ayrılarak ya da gerçeğe aykırı mazeretler üreterek eğitim sürecini kesintiye uğratmaz.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ İSTİSNA
Öğretmen mesleki kararını ve tarafsızlığını etkilemesi muhtemel, ekonomik değeri olan veya olmayan herhangi bir hediyeyi kabul etmez. Ancak başta Öğretmenler Günü olmak üzere, diğer gün ve haftalarda verilen günün anlamıyla uyumlu ve maddi değeri olmayan sembolik (çiçek ve benzeri) nitelikteki hediyeler bu yasağın dışındadır.

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Haz 2012 22:36:26
Ne güzel cahildik; Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar…
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa…
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu…
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi…
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım…
Dışarıda kar…
İçeride kanaat…
İçeride huzur…
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar…
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası…
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı… Domates de…
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar…
İçeride huzur…
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi…
Kimin umurunda…
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk…

alıntıdır..

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Haz 2012 22:37:08
İŞTE İNSAN...

Bir zamanlar, liseyi bitirip üniversiteye girmek için ölüyordum;

Sonra, ölüyordum üniversite bitsin, işe başlayayım diye!

Derken, evleneyim, çocuklarım olsun diye ölmeye başladım…

Çocuklarım oldu, ‘ Ölürüm onlar için ’ diye düşünmeye başladım.

Büyüsünler, iyi yetişsinler diye ölümüne çalıştım;

An geldi, Ölürüm arkadaş emekli olmak için dedim kendi kendime!

Şimdi gerçekten ölüyorum ve birden farkına vardım ki,

YAŞAMAYI UNUTMUŞUM ...

Ne olur, sen de kendine yapma bunu.

Çevrimdışı tepecik09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
# 21 Haz 2012 22:51:18
Bu akıl almaz maratonda hep kendimizden ödün vererek yaşıyoruz.Malesef hepimiz kendimize bu kötülükleri yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.Maraton bitmiyo ki ;)

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 21 Haz 2012 23:15:30
fusunhoca hocam paylaştıklarınızdan inanın çok şey öğreniyorum.
Bu forum zaten başlı başına özel,yazan tüm arkadaşlar sağolsun.
Ama sizinkiler beni cidden etkiliyor...
Devamının gelmesi dileğiyle...

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 22 Haz 2012 00:33:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
fusunhoca hocam paylaştıklarınızdan inanın çok şey öğreniyorum.
Bu forum zaten başlı başına özel,yazan tüm arkadaşlar sağolsun.
Ama sizinkiler beni cidden etkiliyor...
Devamının gelmesi dileğiyle...
öğretmenim ruh halime göre içimden gelenleri bazen alıntılarla bazen kendimi kapıp koyuvererek yazıyorum.Teşekkürleriniz için teşekkür ederim size.Paylaşmak güzeldir.Benim felsefem bu. Hayırlı geceler.

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 22 Haz 2012 00:38:46

Kaybetim,Düstüm,Yaralandim ve nihayetinde Ayaga kalktim. Yine Kaybettim,Düstüm,Yaralandim tekrar kalktim. Bu Sefer Kaybettim mücadele ettim kazandim derken tekrar düstüm öyle bir düstüm ki düslerimde düstü o kadar yani. Yaralandim hatta o kadar yaralandim ki Kalbim paramparca oldu. Simdi ise yeniden Kalkip baslamaya tekrar güvenip sevmeye asik olmaya gücüm kalmadi Hayat 1:0 önde. Cok Manali bir söz yalniz Insanda güc kalmiyor bir dönem sonra yikiliyor yiliyor bikiyor aliskanlik oluyor yasadiklarini düsünüp düsünüp icinden cikamamak. Sonra mi ne oluyor ? Sonrasi yok gün bitiyor diger gün basliyor oda bitiyor. Yildizlar kadar sansli olmuyorsun. Günes gibi Ay gibi Yapayalniz Hayat ile Mücadele etmeye calisiyorsun. Yinede yeni bir gün basliyor birseylerin eksikligi icinde gününe basliyorsun nihayetinde bitiyor zaten. ... ....

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 22 Haz 2012 00:40:59
NEDEN BEN?

Hani hep kötü durumlarda sorarız ya...

NEDEN BEN?

Efsane Wimbledon’un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi...

Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
- Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
- Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir. 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2’si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı’ya ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı’ya nasıl ‘Niye ben’ derim?


"Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı…
Zorluklar güçlü…

Hüzün insanı insan yapar,
Yenilgi mütevazi…
Tanrı’ya asla ‘Neden ben?’ diye sormayın.

Ne olacaksa zaten olur..."


Arthur Ashe

Çevrimdışı ealinca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 500
  • 5.104
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 500
  • 5.104
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Haz 2012 09:05:56
her karanlık gecenin sabahımda güneş doğar

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Haz 2012 20:55:30
YAYDAN ÇIKAN OK GİBİ

Bir kadın,komşularından birisi hakkında
bir dedikoduyu yayıp duruyordu.
Birkaç gün içinde
bütün köy dedikoduyu duydu.
Dedikodunun kurbanı,
derinden yaralandı ve incindi.
Dedikoducu kadın
daha sonra yaptığından pişman oldu
ve çok üzüldü.
Hatasını nasıl tamir edebileceğini sormak için
bilgeye gitti.
"Pazara git."dedi bilge.
"Bir tavuk al ve onu kestir.
Eve dönerken tüylerini yol
ve yol boyunca yere at."
Nasihatın garipliğine şaşırsa da,
denileni yaptı kadın.
Ertesi gün
bilge bu defa şu tavsiyede bulundu:
"Şimdi git ve dün attığın bütün o tüyleri topla
ve bana getir."
Kadın aynı yolu izledi,
ama umutsuzluk ve korku içinde gördü ki,
rüzgar bütün tüyleri uçurup götürmüştü.
Saatler süren arayışın sonunda
elinde sadece birkaç tüyle dönebildi.
"Görüyorsun."
dedi yaşlı bilge.
"Onları yere atmak mümkün,
ama geri toplamak imkansız.
Dedikodu da öyle.
Dedikodu yapmak ne kadar kolaysa,
dedikoduyla işlediğin hatayı
telafi etmen de o kadar zordur."

___ALINTI____

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Haz 2012 21:37:09
Büyükçe bir parkın banklarından birinde orta yaşlı bir adam uzakta oynamakta olan oğlunu seyrediyordu.

Bu sırada yanındaki banka bir kadın ilişiverdi usulca. Kaydıraktan kayan kırmızı tişörtlü çocuğu işaret etti:

'Şu kayan benim oğlum!' 'Allah bağışlasın, pek güzel bir çocuk!' dedi adam.

'Salıngaçtaki mavi gömlekli de benim oğlum!'

Sonra saatine bakıp, oğluna seslendi,

'Ne dersin Ahmetçiğim eve dönelim mi?' Ahmet yalvarırcasına konuştu;

'N'olur baba, beş dakika daha!' Adam başını sallayarak onayladı. Ahmet salınmaya devam etti. Aradan dakikalar geçti, adam oğluna tekrar seslendi:

'Gidelim mi Ahmet?'

Ahmet tekrar yalvardı babasına,

'N'olur baba, beş dakika daha!'

Bu sırada, tahterevallide bir arkadaş bulmuştu kendine.

Adam tebessüm etti, yerine oturdu:

'Tamam, tamam!'

Bu sırada kadının sesini duydu.

'Ne güzel, pek sabırlı bir babaya benziyorsunuz!'

Adamın yüzünde buruk bir tebessüm belirdi,

'Büyük oğlum Ali'ye geçen yıl tam burada sarhoş bir sürücü çarptı. Onun acısı hâlâ yüreğimde. Ali ile yeterince vakit geçiremedim. Şimdi hayatta olsaydı, bir beş dakika onunla birlikte olmak için neler vermezdim ki! O gün, aynı hatayı Ahmet'te yapmayacağıma yemin ettim. O her defasında sallanmak için bir beş dakika daha kazandığını düşünüyor. Ama aslında, ben onu seyretmek için beş dakika daha kazanıyorum.'

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Haz 2012 22:47:41
Her şeyi kontrol etmeye, her şeyi yönetmeye çalışmaktan vazgeçin...
Sürekli “tetikte”; olmanız gerektiğini söyleyen iç sesinize kulak vermeyin...
Yeni yollar denemesi için ruhunuza izin verin...
Bir şey için elinizden geleni yaptıktan sonrasını dert edinmeyin...
Fırsatların karşınıza kendiliğinden çıkmasına izin verin...
Kendinize günlük hedefler çizin...
Kendinizi huzursuz hissettiğinizde içinizdeki barışın merkezine gidin...
Sinirlenmenin boşa giden enerjiden başka bir şey olmadığını unutmayın...
Tek bir doğru yoktur, olayları algılama şeklinizi değiştirin...
Kendinizi başkalarının yerine koyun...
Böylece daha zor incinir ve incitirsiniz...
ALINTIDIR

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Haz 2012 22:49:14
''İnsan dedi ki; “Daha iyi görmek isterdim”.
Akbaba şöyle karşılık verdi; “ Benim gözümle gücümü alacaksın ”
Ve yine insan dedi ki; “ÇOK güçlü olmak isterdim”,
jaguar cevap verdi; Benim gücümü alacaksın .
Sonra insan yine dedi ki;Yeryüzünün SIRLARINI bilmek isterdim”
Yılan cevap verdi; “Ben sana göstereceğim .”
Sonunda insan tüm hayvanlardan kazanacağı tüm yetenekleri alınca GiTTi .
Baykuş bütün hayvanlara dedi ki ; “ Artık insan ÇOK şey biliyor ve çok şey yapabilir .”
Geyik dedi ki;” İnsan TüM istediklerine kavuştu Artık kederi SON bulacak .”
Yine baykuş; “Hayır, o insanda bir delik gördüm. ASLA doyuramayacağı açlık kadar DERiN bir delik . Onu Hüzünlendiren ve daha Fazlasını istemesine neden olan şey bu .” Durmadan ALMAYI sürdürecek ve ta ki
Dünya şöyle diyene kadar ” Daha fazla veremeyeceğim ve verecek bir şeyim KALMADI .”

_____Apocalypto_

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 23 Haz 2012 22:56:54
90/10 KURALI

Hayatın %10'u başınıza gelenlerden oluşur.
Diğer %90'ı nasıl davradığınızla gelişir.
Ailenizle kahvaltı yapıyorsunuz.
Kızınız çayı üstünüze döküyor.
Lanet ediyorsunuz.
Kaba bir şekilde kızınızı azarlıyorsunuz.
Kızınız ağlamaya başlıyor.
Eşinize dönüyor, fincanı kenara koyduğu için eleştiriyorsunuz.
Kısa bir tartışma ve öfkeyle odaya gidiş.
Gömleğinizi değiştiriyorsunuz ve
Kızınızı hazırlanmamış buluyorsunuz.
Kızınız servisi kaçırıyor ve
Eşinizin iş için hemen çıkması gerekiyor.
Aceleyle arabanıza koşuyorsunuz ve
Kızınızı okula bırakıyorsunuz.
Geç kaldığınız için 80 km. hızla gidiyorsunuz.
15 dak. Gecikme ve 108 YTL cezadan sonra okula ulaşıyorsunuz.
İşinize 20 dak. Gecikmeyle gidiyorsunuz.
Evrak çantanızı unuttuğunuzu fark ediyorsunuz.
Gününüz korkunç bir şekilde başladı.

NEDEN KÖTÜ BİR GÜN GEÇİRDİNİZ?
A) Çay yüzünden
B) KIZINIZ YÜZÜNDEN
C) Polis yüzünden
D) Sizin yüzünüzden

Cevap D ŞIKKI.

Çayın dökülmesinde sizin bir kontrolünüz yoktu. Gününüzün kötü geçmesine 0.5 sn. içindeki davranışlarınız sebep oldu.
Olabilecek veya olması gereken ise şöyleydi:
Üzerinize çay döküldü.
Siz nazikçe ''tamam tatlım bir daha biraz dikkatli olmalısın''diyorsunuz.
Gömleğinizi değiştiriyor ve çantanızı alıyorsunuz.
Pencereden kızınıza el sallıyorsunuz o da
Size servise binerken el sallıyor.
—Eşinizle birlikte çıkıyorsunuz
—5 DAK. ÖNCE İŞE GELİYORSUNUZ.
—Neşeyle iş arkadaşlarınıza selam veriyorsunuz.
Patronunuz iyi bir günde olduğunuzu söylüyor.
FARKA BAKIN!
İKİ SENARYO, aynı başladı farklı bitti.
NEDEN? 90/10 Sırrı inanılmazdır.
Sonuçlar %90 size bağlıdır…

____ALINTI______

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK