Lütfen Okumayın Daha Bitmedi Çünkü

Çevrimdışı dvrmbtl

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.649
  • 179.414
  • Türk Dili ve Ed.
  • 7.649
  • 179.414
  • Türk Dili ve Ed.
# 04 Şub 2012 15:40:02
Beğendiğimiz şiirleri (başkasına ait) aşağıdaki başlıkta paylaşırsak daha güzel olur düşüncesindeyim.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 08 Şub 2012 16:14:08
HAYATA BAKIŞ..

Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.
Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu.
Hatta, bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile,
"Bu adam bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor?" diye.
Birisi nasıl olduğunu sorsa; "MUHTEŞEM SEVGiYLE YAŞAYAN BiR MUCiZEYiM " diye yanıt verirdi hep.

"MUHTEŞEM SEVGiYLE YAŞAYAN BiR MUCiZEYiM ..."

Jerry, doğal bir motivasyoncuydu.
Yanındaki insanlardan biri o gün, kötü bir gündeyse,
Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.
Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni.
Bir gün Jerry'ye gittim. "Anlayamıyorum" dedim.
"Nasıl oluyor da, her zaman, her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun?
Nasıl başarıyorsun bunu?"

Her sabah kalktığımda kendi kendime;
"Jerry, bugün iki seçimin var. Havan ya iyi olacak ya da kötü" derim.
Her zaman havamın iyi olmasını seçerim.
Kötü bir şey olduğunda yine iki seçimim var.
Kurban olmak ya da ders almak.
Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.
Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, yine iki seçimim var.
Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını göstermek.
Ben olumlu yanlarını göstermeyi seçerim.
"Yok yahu" diye dalga geçtim. "Bu kadar kolay yani"
"Evet...Kolay..." dedi Jerry.
"Hayat seçimlerden ibarettir. Her durumda bir seçim vardır.
Sen her durumda nasıl davranacağını seçersin.
Sen insanların senin tavrından nasıl etkileneceklerini seçersin.
Sen havanın, tavrının iyi ya da kötü olmasını seçersin.
Yani sen hayatını nasıl yaşayacağını seçersin"
Jerry'nin sözleri beni oldukça etkiledi.

Onu uzun yıllar görmedim. Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek yerine olumlu seçimler yaptığımda hep onu hatırladım.
Yıllar sonra Jerry'nin başına çok talihsiz bir olay geldi.
Soygun için gelen hırsızlar Jerry'yi delik deşik etmişler.
Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış.
Taburcu edildiğinde kurşunların bazıları hala vücudundaymış.

Ben onu olaydan altı ay sonra gördüm.
"Nasılsın?" diye sorduğumda; "MUHTEŞEM SEVGiYLE YAŞAYAN BiR MUCiZEYiM" dedi.
"MUHTEŞEM SEVGiYLE YAŞAYAN BiR MUCiZEYiM"
"Olay sırasında neler hissettin Jerry?" dedim.
"Yerde yatarken iki seçimim var diye düşündüm.
Ya yaşamayı seçecektim ya ölümü. Ben yaşamayı seçtim."
"Korkmadın mı? Şuurunu kaybetmedin mi?"
Ambulansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.
Bana hep "iyileşeceksin merak etme" dediler.
Ama acil servisin koridorlarinda sedyemi hızla sürerken
doktorların ve hemşirelerin yüzündeki ifadeyi görünce ilk defa korktum.
Bu gözler bana "Bu adam ölmüş" diyordu.
"Bir şeyler yapmazsam, biraz sonra ölü bir adam olacaktım"
"Ne yaptın?" diye merakla sordum.

Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak
"herhangi bir şeye ihtiyacım olup olmadığını" sordu.
'Evet' diye yanıt verdim.
"Var"
Doktorlar ve hemşireler merakla sustular.
Derin bir nefes alarak kendimi topladım ve bağırdım;
"Benim kurşunlara alerjim var!.."
Doktor ve hemşireler gülmeye başladılar.
Tekrar bağırdım;
"Ben yaşamayı seçtim.
Beni bir canlı gibi ameliyat edin. Otopsi yapar gibi değil"

Jerry, sadece doktorların büyük ustalıklari sayesinde değil,
kendi olumlu tavrının da büyük katkısı ile yaşadı.
Yaşaması bana yeni bir ders oldu.
Hergün hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız
ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim
ve herşeyin kendi seçimlerimize bağlı olduğunu.

Bu yazıyı okudunuz.
Şimdi iki seçiminiz var:
1. Unutup gitmek,
2. Yazıyı dikkate alıp saklamak, arkadaşlarınıza göndermek.

Francie Baltazar Schartz'ın yazısını okuduktan sonra düşündüm,
iki seçimim vardı:
1. Çöpe atmak,
2. Birileriyle paylaşmak.

Ben seçimimi yaptım. Siz değerli arkadaşlarımla paylaştım.

Ya siz?..."

HER ZAMAN 'MUHTEŞEM SEVGiYLE YAŞAYAN BiR MUCiZEYiM' DEMENİZ DİLEĞİYLE...

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Şub 2012 13:29:17
Sevgiler Günü'nün başlangıç tarihi eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu.

Bu bayram halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı. Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Genç Romalı erkkeler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu.

İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubatı Hristiyan şehitliğine gömüldü.

Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar. O gün bugündür her yılın 14 Şubat'I Sevgililer Günü olarak kutlanmaya devam ediyor ve yeryüzünde kadın ve erkek beraber olduğu sürece de kutlanmaya devam edecek gibi.


SAINT VALENTINE VE SEVGİLİLER GÜNÜ

Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri her yıl şubat ayının ondördünde kutlanan Sevgililer Günü'nün başlangıcı ile ilgili o günden günümüze kadar gelmiş çeşitli efsane ve hikayeler var. Bazı kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine'nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanmış. Efsanenin başka bir yönü ise Aziz Valentine'nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine'i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan 226 yıl sonra 496'da Papa Gelasius Aziz Valentine'i onurlandırmak için Şubat 14'ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir.

Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti. Neredeyse herkes her yıl 14 Şubat'ta sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler veriyor. Bu hediyelerin başında ise sade ama bir o kadar anlamlı çiçekler geliyor. Sevginizi alacağanız çikolata veya yollayacağınız bir kart ile de anlatmanız mümkün. Kısacası bu özel günde yanınızda gerçekten sevdiğiniz birisinin olması ve sevginizin karşılığının olduğunu bilmek herhalde hepsinden çok ama çok daha önemli.

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2012 14:09:12
Yürüyor Yarınlara...

Düşlerden arda kalan
Bir enkazdı o
Ve yinede yıkıntılar arasından
Geride kalanlara baktı
Toz duman içinde şaşkınlıktı
Hüzünle karışık yaşadığı
Derin bir yalnızlık
Ne yana baksa
Gözlerinin gördüğü
Kaybolmaya yüz tutan
Çocukluğunun masumiyeti
Bir o kadar içinde
Dindirmeye çalıştığı özlemleriydi
Karar vermesi gerekiyordu
Vaktinin tükendiğini hissederek
Ya toz duman içinde
Kaybettiği düşleri gibi kaybolacak
Yada çocukluktan arda kalan
Umudu koruyacaktı
Yaşamaya değer birşeyler olduğunu fısıldıyordu
Yüreğinde hissettiği
Umudun ezgisi
Yaşamaya dair güzelliklerde vardı
Derinlerde hissettiği
Özlemleri gibi
Kulaklarında yankı bulan
Umudun ezgisi gibi
Ve usulca kalktı ayağa
İlk kez daha sağlam bastığını hissederek
O yüreğindeki düşleri
Bağrında barındıran toprağa
Ve şimdi ağır temkinlide olsa adımları
Yüreğinde özlemleri
Kulağında umudun ezgisi
Yürüyor yarınlara...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2012 14:13:49
Soru İşareti mi?

İçler acısı acılar karşısında
Güler tebessüm eder insanlar
Ağlanacak durumlar karşısında
Güler insan ağlanacak hal durumda
Ondan olsa gerek
Yakında yasaklar listesine girerse
Gülmek tebessüm etmek
Ey benliğim sakın şaşma
Yasak artık
Gülmek tebessüm etmek
Çünkü her tebessüm
Bir soru işareti barındırıyor arkasında
Kimbilir bu tebessüm
İşaret yine hangi acıya...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2012 22:47:32
02.02.2012

"Zoru başarırım imkansız zamanımı alır" derdim
Keşke bu denli büyük söylemeseydim
Kaybolmazdım bu denli zaman içinde
Ya zamanın içinde kayboluyorum
Yada sadece dışarıdan
Hayatın akışını seyrediyorum
Zamansız düşüncelerle zamanının gelmesini bekledikçe
Her geçen an daha derinlere düşüyorum...

Çevrimdışı buse_m

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.571
  • 3.529
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.571
  • 3.529
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2012 22:50:57
bekledikçe gelmez zamanı
bekledikçe yaralar insanı
değecek mi bilemesende
sabırla beklersin zamanını

:)

Çevrimdışı gazikentli27

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 545
  • 914
  • Müdür Yetkili
  • 545
  • 914
  • Müdür Yetkili
# 13 Şub 2012 22:55:50
hey güzelim şimdi iyi dinle
beniterk ettiğin o serseri konuşuyor

hatırladın demi bir zamanlar aşkındı

ama şimdi kalbim atmıyor

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2012 23:00:21
Sayın "buse_m" ve "gazikentli27" öğretmenlerim,
Sadece butondan değil birde buradan teşekkür etmek istedim...
Saygılarımla...

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2012 23:03:40
Bende yazsam olur değil mi?Alıntı ama...

Yananı gör yananı gör
Gör halimi yananı gör.
Ateş ne ki su söndürür
Gir içime yananı gör...

Çevrimdışı gazikentli27

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 545
  • 914
  • Müdür Yetkili
  • 545
  • 914
  • Müdür Yetkili
# 13 Şub 2012 23:04:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sayın "buse_m" ve "gazikentli27" öğretmenlerim,
Sadece butondan değil birde buradan teşekkür etmek istedim...
Saygılarımla...
ben de teşekkür ederim hocam

Çevrimdışı yaren30

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 538
  • 3.565
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 538
  • 3.565
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2012 23:13:56
Ey güzel insan,
Gözümün nuru.
Sevdiceğim.
Canım,cananım.
Seni çok seviyorum
Canım kocacığim.


Benim de içimden bunlar geçti yazıverdim...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2012 22:14:51
14.02.2012
Zaman…
Zamanı sığdırmaya çalışıyordu
Akreple yelkovan arasına
Kadranların yarışıydı zaman
Tatlı bir koşuşturma bir yarışma
Takip ederdi gözleri
Yelkovanın akrebe yetişme isteğini
Ve çocukça bir sevinç inanışla
Akreple yelkovanın her buluşmasında
Mutlu hissederdi kendini
O zamanlar zamanı sığdırmaya çalışırdı
Akreple yelkovan arasında
Ve sonra anladı bu koşuşturmanın
Bir mekanizma olduğunu
Yelkovanın dakikaları aşmasının nedenini
Akrebe ulaşma isteği olmadığını
Anladı akrebin yelkovanla birlikte
Verilen görevi yerine getirmeye çalıştığını
Oysa çocukça bir heyecanla
Ne zaman kavuşsa akreple yelkovan
Her hangi bir rakamda her hangi bir yerde
Tatlı bir tebessüm dağılırdı yüzüne
Sebepsiz bir mutlulukla
Ve şimdi zaman çok ötesinde
Kurulu olan akrep yelkovandan bağımsız
Zaman akıyor düşleri hayalleri
Korkuları hüzünleri yalnızlığın içinde
Bir mekanik düzenle değil
Akıyor artık zaman
Zihnin yüreğin nehirlerinde
Sessizce…

Çevrimdışı fusunhoca

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.378
  • 24.321
  • Müdür Yardımcısı
# 14 Şub 2012 23:07:59
SEVGİ YOKSA EĞER...

İçinde sevgiyi barındırmayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır.Nefret etmeden birine kötülük yapamazsınız.

Nefret etmeden birini öldüremezsiniz. Nefreti içinde barındırmak isteyen insan önce kendisinden nefret etmek zorundadır.
...
İçinde nefreti yaşatan insan yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun bedelini ödeyecektir.

Sevgisizlik ağır bir yüktür ve insan bundan kurtulmak için çok kötü şeyler yapabilir. Acımak, sevgi değildir. Üstünlük iddiasıdır. Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Bağımlılık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır. Sevgi, değer vermesini bilmektir. Sevgi yaşama hakkını kabul etmektir. Sevgi, varolmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi birlikte olmaktan sevinç duymaktır. Sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır.

Sevgi tüm yapay ayrımların yaşamdan çıkarılmasıdır. Sevgi bilinçtir, sevgi insan olmaktır.

Sevgiyi yaşamımızdan kovup, yerine parayı koyarsak eğer; para için yaşıyoruz, para için eğitim görüyoruz, para için meslek ediniyoruz, para için çalışıyoruz, para için birbirimizi çiğniyoruz, para için birbirimizi aldatıyoruz, para için savaşıyoruz demektir.

Sevgiyi yaşamımızdan kovup, yerine üstün olmayı koyarsak eğer; üstün olmak için yaşıyoruz, üstün olmak için yarışıyoruz, üstün olmak için kendimizden başkasının aşağı olmasına çalışıyoruz demektir. Sevgiyi yaşamımızdan kovup, nefreti içimize çağırırsak eğer; birbirimizden nefret ediyoruz, nefretle yaşıyoruz, nefretle çalışıyoruz, nefretle dövüşüyoruz, nefretle öldürüyoruz demektir.

Para, üstün olmak ve nefret etmek yaşamımızı dolduruyorsa eğer, yaşamımız da savaşlarla, dünyayı yağmalamakla, birbirimizi boğazlamakla geçer. Sevginiz olmadıktan sonra, daha çok paranız olsa, daha üstün olsanız, daha çok toprağınız, eviniz, arabanız, malınız olsa ne olur?

Sevginiz yoksa hiçbir şeyiniz yoktur.

Çevrimdışı martıjonathan

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.331
  • 2.086
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.331
  • 2.086
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Şub 2012 09:31:48
Yazdıklarınızı defalarca okudum diyebilirim. O kadar güzel, o kadar samimi, o kadar sıcak ki; alıp götürüyor insanı. Kalemi bu kadar güçlü olan meslektaşlarımın var olduğunu bir kez daha görmek beni çok duygulandırdı.

Elinize, kaleminize, YÜREĞİNİZE SAĞLIK...

Çok yakın zamanda ben de yazacağım :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK