Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 28 Mar 2016 21:18:08
.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.485
  • 28.820
  • 227.485
# 28 Mar 2016 23:17:37
Eserken Şimalden bir hayın rüzgâr
Al bayrağa yeni baştan kan düştü
Şehitliğin remzi oldu Mehmetçik
Ana, baba feryatlarla yan düştü
Şehitler kervanı yükseldi göğe
Topraklara şahbaz, nice can düştü
Mahşerî tufandı ah! Çanakkale
Kanlarla yoğruldu, yurtta son kale
Kadim tarihlere bir destan düştü
Şehitlik resm’oldu dağlara, taşa
Yüreklere feryat, figanlar düştü
Bayrağa adanmış koçlar içinden
Kabre İsmailler, şahanlar düştü
Düşerken aşk ile, her biri yere
Türklüğün kalbine, ilhanlar düştü
Bayraktı Seyitler, Kilitbahir’de
Sancaktı Yahyalar, kutlu seherde
Topraklar bağrına civanlar düştü
Memleketin özü, sözüyken Mehmet
Dardanos üstünden mercanlar düştü
Ocaklar büründü bin bir telâşa
Nice gelinlere hicranlar düştü
Güller soldu ter-ü taze deminde
Mavzerler koynuna pür canlar düştü
Vatan namus idi, yoktu ötesi
“Allah” dedi Mehmet, çınladı sesi
Fecirler koynuna, gür canlar düştü
Kuşandı bayraklar kutlu ölümü
Tabutlar kalbine yarenler düştü
Şehitliği düğün sayıp mezara
Korkusuzca Alpler, Erenler düştü
Ana kadar aziz olan vatana
Ruhunu güllerce derenler düştü
Yalnız vatan dedi, Yusuf yüzlüler
Doğdular öldükçe, vatan sözlüler
Vatanın koynuna ergenler düştü
Kara kinle gelen yedi düvelin
Toplarından yılan, çayanlar düştü
Ölüm hoş geldi, sefâ geldi ya
Kutlu sînelere isyanlar düştü
Milletim hürriyet, aşkıyla doldu
O’na kurtaracak vatanlar düştü
Ölüm Türk’e şeref oldu, şan oldu
Şehitlik Mehmet’e son nişan oldu
Kabre kalbi Türkçe, atanlar düştü
Geceler hayındı, düşman hayındı
Yurdun dağlarına mayınlar düştü
Yedi Düvel, yedi yerden kan kustu
Çınarlar devrildi, kayınlar düştü
Düşmanlar demlendi, keyifler çattı
Yurdun baharına hayınlar düştü
Düvelin kurduğu tutmadı rüyâ
Böyle şahlanışı görmedi dünya
Yüreklere Elif, Ayınlar düştü
Yurda adak oldu, Türkü, Kürdü bir
Dillerine tekbir, beyanlar düştü
El ele verdiler, sırt sırta kavi
Kalplere zaferler, ayanlar düştü
Vatan kavgadayken, Lazı, Çerkez’i
Birlik çağrısını duyanlar düştü
Kardeşin kardeşe, desteği ile
Memleket türküsü, dokundu dile
Ay yıldız üstüne, şayanlar düştü
Çanakkale kızıl kana boyandı
Bayrağa, sancağa nişanlar düştü
Zaferlerin vakti geldi dayandı
Dillere dualı, lisanlar düştü
Düşmanlar çekilip, geri giderken
Kalplere cemreli, nisanlar düştü
Binlerce şehidin mübarek kanı
Memleket uğruna yüceltti şanı
Toprağa Mehmetler, Hasanlar düştü
Çanakkale’de yazıldı bir destan
Vatanın bağrına, gül anlar düştü
Memleket kurtuldu ağıttan, yastan
Gelinlik kızlara fistanlar düştü
Yediden yetmişe coştu yürekler
Hürriyet üstüne, mestanlar düştü
Kimi şehit oldu, kimisi gazi
Geçilmedi Çanakkale Boğazı
Türkün tarihine, destanlar düştü
Celalettin KURT

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.485
  • 28.820
  • 227.485
# 29 Mar 2016 17:11:48
Dinlediğim en tatlı nağmeydi dillerinden dökülen
Konuşman, ferahfeza makamından bir şarkı gibiydi
Sen konuşmaya başladığında susardı tüm kuşlar bile
Sükûta kesilirdi her taraf, âlemde yalnız sesin kalırdı
Ben, yüreğimde hecelerdim ismini üç heceye bölerek
Adına besteler yapardım en tiz seslerden makamı hicaz
—Sen, yüreğimin seslerine akortluydun Ferahnaz…
Bir nakkaş gibi oyardım yüreğimin ortasına ismini
Adın ne zaman söylense, deli çaylar gibi coşardım
Dökülürdüm yükseklerden görklü çavlanların sesiyle
Alçaklara inerdim; durulurdum, dinginleşirdim
Bir söğüt ağacına yaslanırdım mavi sular başında
Zeytin yaprakları açardı, Maraş’a gelirdi ilkyaz
—Sen, Maraş’ta gözlerimin nişanıydın Ferahnaz…
Dil vurup söyleştiğimiz günler içinde günler vardı
Sana sunduğum bir gül içinde, binlerce güller vardı
Ve güller / ve şiirler; ne de güzel yakışırdı birbirlerine
Gül sendin, şiir bendim; ikindi yellerinde Maraş’ın
Ben, ilkyaz türküleri söylerdim sana, Kerem ayaklı
Çalınırdı, dem tutardı sesime üç telli bir kırık saz
—Sen, sol yanıma sancılar bırakırdın Ferahnaz…
Ta / Binboğa dağlarında duyulurdu nalânlı sesim
Zeytin ağaçlarındaki yapraklar titrerdi sesimden
Gün dönerdi günler üstüne, doğarken ışığı günün
Esriğindim; belâlındım, sevdalındım ben senin
Kanıma, iliklerime kadar işlerdi gül kokulu sevdan
Yüreğim ellerimde kalırdı, ederdin kırk türlü naz
—Sen, firak vakitlerine mi ayarlıydın Ferahnaz…
Özge bir aşk hikâyesiydi, seninle yaşadığım her an
Ustura kesiği bir kavi sevdaydı, yarası derin mi derin
Dertkârı olduğum veçhendi, beni kasırgalarda bırakan
Ve cam kırığı umutlarımı onulmaz hâllere sendin koyan
Vefayı derdest edip, yürek sepetine koyarken beni
Utanırdın, susardın; kızarırdı yanakların biraz kiraz
—Sen, Ferahnâk bestemin, ilhamıydın Ferahnaz…
Bir yaman firkatteyim behr-i zamanda, hâlâ içimdesin
İstanbul’da esriğim şimdi, bilmiyorum sen nerelerdesin
Bilmediğin tufanlara uğradım; adresler, hesaplar değişti
Ah bir bilsen! Her dem kulaklarımda çınlıyor o özge sesin
Unutmadım; şarkılar, şiirler tadında konuşmaların vardı
Bugün yıllar sonrası; ediyorum ardından binlerce kez niyaz
—Sen, can içre canımın, canânıydın Ferahnaz…
Celalettin Kurt

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 29 Mar 2016 19:07:31
Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu farkedeceksin.
 Sokağa fırlayacaksın, sokaklar da dar gelecek.
 Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi..
 Ne denizin mavisi açacak içini, ne de pırıl pırıl gökyüzü.
 Kendini taşıyamacak kadar çok büyüyecek,
 ... Bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin.
 Birileri sana birşeyler anlatacak durmadan
 "önemli olan sağlık, yaşamak güzel, boşver! herşey unutulur"
 Sen duymayacaksın...
 Gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin.
 Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek,
 Az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin...
 Hep ondan bahsetmek isteyeceksin.
 Ölüme çare bulundu, ya da yarın kıyamet kopacakmış deseler
 Başını kaldırıp ''ne dedin'' diye sormayacaksın.
 Yalnız kalmak isteyeceksin
 Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
İkiside yetmeyecek, geçmişini düşüneceksin.
 Dakika dakika ama kötüleri atlayarak.
 Onunla geçmek istediğin yerlerden geçmek isteyeceksin.
 Gittiğin yerlere gitmek,
 Bu sana hiç iyi gelmeyecek.
 Ama bile bile yapacaksın...
 Biri sana, içindeki acıyı söküp atabileceğini söylerse kaçacaksın...
 Aslında kurtulmak istediğin halde,
 O acıyı yaşamak için direneceksin.
 Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin.
 Aksini, idda edenlerden nefret edeceksin!
 Herkesi ona benzetip,
 Kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
 Hçbirşey oyalamayacak seni.
İlaçlara sığınacaksın.
 Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan
 Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren
 Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
 Boğazın düğümlenecek dinleyemeyeceksin...
 Uyumak zor,uyanmak kolay olacak.
 Sabahı iple çekeceksin,
 Bazen de güneş hiç doğmasa diyeceksin.
 Ne geceler rahatlatacak seni ,ne gündüzler..
 Ölmeyi isteyip ölemeyeceksin.
 Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle
 Önüne çıkana sarılmak isteyeceksin ama nafile..
 Düşüncesi bile tahammül edilemez bir gercek!
 Rüyalar göreceksin gerçek olmasını istediğin.
 Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini farkedeceksin.
 Telefonun çalmasını bekleyeceksin
 aramayacağını bile bile..
 Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek.
 Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla.
 Yüreğin burkulacak,canın yanacak,
 Bir daha sevmemeye yemin edeceksin.
 Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden.
 Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
 Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilemediğin için,
 Kendinden nefret edeceksin.
 Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin.
 Onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
 Ama bir umut.
 Onunla bir yerde karşılaşma umudu...
 Bu umut seni gitmekten alıkoyacak!
 Gel gitler içinde yaşayacaksın.
 Tabiki buna yaşamak denirse...
 peki şimdi ;
 Razı mısın bütün bunlara?
 Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...
 O halde aşık olabilirsin....

 CAN YÜCEL

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 29 Mar 2016 19:47:56
Sen benim kalbimin bakıcısısın
Güldeki karanlık yazıdan bir mesel
Sussam razı değil dile
Konuşsam derin ve geleneksel
Bir hüzündür
Dolaşır dilden dile

Ah bedenin, zakkum bedenin
Bir dağyolu tadında
Ve ben o yolu kalbiyle bilen
Yüzün gizemdir senin, yokluk
Acı sessizce yedi dildedir
Sevdalar kimdedir, kandedir
Ve depremler senin neren?
            'Hilmi YAVU Z'

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 30 Mar 2016 10:57:20
Bir güneşe bir de sana bakamam
 Bir ateşi bir elini tutamam
 Bir nefessiz birde sensiz kalamam
 Çöllerde su gibi özledim seni
 Kutupta yaz gibi özledim seni

 Susmuş dudakların hiç sesin gelmez
 Uzakta durursun gurbetin bitmez
 Karanlık sulara hayalin düşmez
 Çöllerde su gibi özledim seni
 Kutupta yaz gibi özledim seni

 Bir rüzgarı birde seni göremem
İstesem de kaderimden silemem
 Bir allahtan bir de senden vazgecemem
 Çöllerde su gibi özledim seni
 Kutupta yaz gibi özledim seni

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 30 Mar 2016 11:10:36
İNANMAK...

Bardaktan seni içmek
Seni teneffüs etmek havada...
Dolaşmak,dolaşmak sana dönmek
Seni bulmak yuvada...

Yolumuzda aylar, yıllar
Basamak basamak...
Basamakların çıkamadığı yere
Kanatlarınla çıkmak...

Boşaltmak takvimden günleri
Günlerin üstünden yollara bakmak
Rüzgarla esmek, sularla akmak...

Baharı yollamak yollara
Alıkoymak bir nisanın tadını...
Dışarda herkes gibi seslenmek sana
Ve koynunda söylemek asıl adını...

İnanmak,inanmak,inanmak
Ninnilerinle uyuyup,türkülerinle uyanmak...

Arif Nihat Asya

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 30 Mar 2016 12:28:38



Mis gibi sıla kokan eş, dost mektuplarında
Taze güller yeşerir eski anılarında
Hatıralarla dolu gurbet akşamlarında
Hasret denen türküyü söyler misin kardelen


Dostu oldum kaç defa sabahsız gecelerin
Defterimde yeri yok, anlamsız hecelerin
Çözemedim bir türlü bu zor bilmecelerin
Cevabını sen bana çözer misin kardelen


Ne kadar tatırsa da ayrılık acısını
Unutamazsın yine onun hatırasını
Bir kenara bırakıp acısı, tatlısını
Hepsini bir kalemde siler misin kardelen


Anlat sende içini, dök dışına ne varsa
Hiç düşünme kalbimi, bırak yansın yanarsa
Bu derdi sen benimle paylaşır mısın, yoksa
Bakıp bakıp halime güler misin kardelen


Bilirim ben yerini, sormam sana nerdesin
Senin yurdun dağlarda, sen hep yükseklerdesin
Nasıl gelsem yanına, sen hep yükseklerdesin
Eğilip de elimden tutar mısın kardelen


Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın
Bazen iyisin amma çoğu zaman acısın
Ey kardelen! Sen bana neden yabancısın
Çaldım işte kapını, açar mısın kardelen


Senin de gözlerin yaşlı, ağlamışsın besbelli
Yoksa sen de benim gibi naçar mısın kardelen
Bu topraktan çıkıp da dağları delmişsin ya
Mevsimin gelmeyince açar mısın kardelen


***

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 30 Mar 2016 14:10:39

Biliyorum gölgede senin uyuduğunu
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin
Hazların âleminde yumulmuş kirpiklerin
Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu


Belki rüyâlarındır bu taze açmış güller
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde
Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner



AHMET HAMDİ TANPINAR

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.485
  • 28.820
  • 227.485
# 30 Mar 2016 17:46:02
KUR'ÂN'I YAŞADIKÇA

Bir insan ki; yenilmez, ne kalem, ne tüfekle;
Ne saray sofraları, ne kuru bir ekmekle.
Bir insan ki; dünyada, korkusuz bir yürekle,
Allah'a vekîl olur, Kurân'ı yaşadıkça...

Bir inanç ki; sarsılmaz, ne tayfun, ne tûfanla;
Güçlenir sabır denen, en zorlu imtihanla.
Bir inanç ki; beslenir, her nefeste îmanla,
Sonsuzlara tâc olur, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir vicdan ki; düşmeden, nefsin tuzaklarına;
Mahşer penceresinden, bakar kul haklarına...
Bir vicdan ki; her çağda, zulmün uşaklarına,
Adâleti haykırır, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir gönül ki; dost olur, ''aman'' diyen düşmana;
Şefkati şükran bilir, yaratılmış her cana.
Bir gönül ki; paklanır, kin ve kibirden yana;
'Yer ile yeksân' olur, Kur'ân'ı yaşadıkça....

Bir huzur ki; bozulmaz, şeytanî şüphelerle,
Ne tabiî afetler, ne de başka bir şerle...
Bir huzur ki; barışır, o ilâhi kaderle;
Ruhlara sükûn verir, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir edep ki; hayânın, gölgesinde barınır,
Ahlâk imbiklerinden, süzüldükçe arınır...
Bir edep ki; namusu, servetten önde tanır;
Âyetlerle yıkanır, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir hayat ki; doyumsuz, her mevsimi bir bahar;
Her baharda bin meyve,her meyvede bin tad var
Bir hayat ki; ölümsüz.. Çünkü aslında mezar;
Bir cennet kapısıdır, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir sevda ki; titretir, yürekleri derinden;
Dağılır kâinata, Medine göklerinden..
Bir sevda ki; açılır, semâlar kaç yerinden,
Muhammed nûru ile, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Bir dünya ki; ne açlık, ne cinâyet, ne savaş,
Ne kan ağlayan mazlum, ne gözlerde damla yaş
Bir dünya ki; ufuklar, ağarır yavaş yavaş;
Sabahlar müjdelenir, Kur'ân'ı yaşadıkça...

Cengiz Numanoğlu

(1992)

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 30 Mar 2016 18:42:04

                 BEN AŞKI ÖLÜMSÜZ BİLENLERDENİM....

İstemem sevgili yüzüme gülme

Eğer ki sonunda ağlatacaksan

 İstemem sevgilim ümitler verme

Sonunda dünyamı karartacaksan

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim

Bir ömür boyunca sevenlerdenim

Ellerin ellerime değmesin derim

Eğer ki sonunda bırakacaksan

Gönüle vurulmaz asla bir kilit

Seveni öldürür kırılan bir ümit

Sevgilim yanıma yaklaşmadan git

Eğer ki sonunda ayrılacaksan….



AHMET SELÇUK İLKAN

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Mar 2016 22:17:30
Sazlarda inleyen damarlarımdır
Kalbimin yarası kapanmaz artık
Cihana yayılan hep sırlarımdır
Kimseler sözüme inanmaz artık

Mızrabı vurmayın bari hızlıca
Bağrımın sızısı bugün fazlaca
Diyordum bu sevda kalsın gizlice
Yüreğim cefaya dayanmaz artık

Parmaklar katlime bir ferman yazar
Darbeler ağlayan ruhumda gezer
Nağmeler kalbimden sanki kan süzer
Bu kadar zalim olunmaz artık

Yardınız bağrımı da pare pare
Yardımcı oldunuz vefasız yare
Ben kara sevdaya yandım ne çare
Derdimin dermanı bulunmaz artık

Bilmem ki içimde bir matem mi var
Mümkün mü kavuşmak taa haşre kadar
Ezelden böylece esmiş rüzigar
Alnımın yazısı silinmez artık

Vazgeçmem beyhude etmeyin ahı
Bir tad var çünkü bu aşta ilahi
Bırakın yanayım namütenahi
Akibet ne olur bilinmez artık

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 31 Mar 2016 10:05:12
Şimdi tek bir şey söyle, sonsuza kadar susalım
Şimdi bütün imkanlar ayağımıza serilsin
Şimdi sen uzaksın ya, kilometreler var arada
Şimdi bir mucize yarat her şey lehimize gelişsin
Şimdi biraz saçmalıyor olabilirim
Şimdi seni seviyorum, gerisini idare et
Şimdi burada olsaydın boynuna sarılırdım
Şimdi yanımda olsaydın sana şunları söylerdim
Şimdi ve daima sen benim ışığımsın
Şimdi ve her zaman tek yerin benim yanım
Şimdi ve sonsuza dek karım  olsana benim
Şimdi bu teklif sana biraz tuhaf gelebilir
Şimdi anla ama beni tuhaflığımı sana yor
Şimdi yorgun ve mahçubum
Şimdi değil tek her zaman ben seni çok severim
Şimdi bir şey söyle bana söylemezsen deliririm..
                                                          Ali Lidar

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.485
  • 28.820
  • 227.485
# 31 Mar 2016 10:43:10
Hasret Kafesindeki Düşüncelerim
Yürüyün Kardeşim Diyarına.
Ümit Yellerim Ve Sevda Güvercinim
Neyler Şehidim İnci Tahtında.
Söyleyin Ona Kardeşin Özler Seni
Konuğu Oldum Düşlerinin.
İkram Edermiş Sana Hasretlerini
Billuru Oldun Gözlerimin.
Ah Diyor Deyin Ah Bende Olabilsem
Şimdi Kardeşimin Yanında.
Sarılsam Ona Ve Yüzüm Sürüversem
Komşu Olsam İnci Tahtında.

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 31 Mar 2016 14:47:40
Ben seni
 Örselenmiş bir yürekle sevdim.
İncinmiş duygular, güvensiz bir kalple sevdim.
 Ben seni
 Kendime dönmüşken,
 Yalnızlığı yüceltirken,
 Acıyı kutsarken sevdim.
 Ben seni
 Aşka tövbeliyken,
“Vebali boynuma” dedim,
 Yeminimi bozdum da sevdim.
 Ben seni
 ''Korkuların canı cehenneme'' deyip
 Yeniden kırılmayı göze aldım da sevdim.
 Ben seni
 Oluru yokken, imkânsızken,
 O bildik inadımla,
 Sonsuz aşka inandım da sevdim.
 Ah, sevgili, bilmiyorsun!
Şu yalan dünyaya,
Şu yalan aşklara inat,
 Ben seni
 Çok sahi sevdim!

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK