Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 22 Mar 2016 16:55:28
.

Çevrimdışı kalben_14

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.705
  • 6.360
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.705
  • 6.360
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2016 19:21:23
Seneler Geçsin,Sen Beni bil ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğun kadar dostlarının,Dostlarının olduğun kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki,Öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Sen çok dertlenip,içip arkadaşlarınla eve gelmelisin.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki,yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki,paramız olunca sevinelim.
Güzel günlerimizi,evimizde,bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek….

Böylece yaşamalıyız işte.
Sonra çocuklarımız olmalı,Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırasıyla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın.
Ve ben söylenerek sıranı almalıyım.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım,
Söylenerek yumurta kırmalısın.

Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken,Herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden.
Mutluda olsa,Kötüde olsa,Yaşadığımız günler bizim
günlerimiz olmalı.

Saçlara düşünce yada gidince aklar,
Çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız,Her sabah cinayetle uyanılmayan,Sessiz bir yere gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip,Sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize,
Geçmişteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız.
Öyle sevmelisin ki beni,Bu yazdıklarım korkutmamalı seni,
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken,
Sadece mutluluk olmalı yüzümüzde
Birbirimiz sevmenin gururu olmalı “HERŞEYDE”…..

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 22 Mar 2016 22:30:56
Plazaların arasından geliyorum
Kravatlı merkeplerin, arşa değen gökdelenlerin arasından
Dünya arzusuyla sarmalanmış ruhumu kurtarmaktan geliyorum
Şeytanı taşlamaktan

Dilinizi biliyorum
Demokrasiye, anayasaya, insan haklarına inandığınızı
Gitmediğiniz namazın cumasını kısa mesajla kutladığınızı
Yazın kışları, kışın yazları sevdiğinizi biliyorum
Ağzımla kuş tutmaktan geliyorum
Düştüğüm yerden kalkmaktan, tekrar başlamaktan
Yalancının mumunu söndürmekten geliyorum
Dokuzuncu köyden, cinnetin eşiğinden

Daha yeni satın aldığınız düşünceyi biliyorum
Aklınızı bulandıran şüpheyi
Birazdan sayfayı değiştireceğinizi

Evet dilinizi biliyorum;
Fakat sizi pek sevmiyorum.

Emrah Çiftçi

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 23 Mar 2016 14:17:34
Can çekişen bir hayvan sanki kalbim.
Kalbimde çöl çekirgeleri,
Yemekte senden birikenleri ve etimi.

Sarı, hastalıklı bir yaz
Tıkanıyor şehrin gırtlağına
Sen yoksan, hiç bir şey yok
Ne selam, ne elveda.

Bu yok oluş, bu insafsız macera,
Bu kaypak, bu ayartılmaz dünya,
Yorulmaz içmeye köpüren kanımı.
Ki kanım, aşk ve öfke ağusu

Kalbimdeki çöl çekirgeleri,
Bitirdiğinde içimde birikenleri,
Senin kalbine konacaklar,
Çırparak sert kanatlarını
Çoğaltmak için sende beni...
                    İlhami Atmaca

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.784
  • 5.086
  • 23.784
# 23 Mar 2016 21:14:58
OLUMSUZ KOŞMA..

Yüreğime kör düğümler atıldı,
Çözemedim, çözülmüyor Sultanım,
Yıllar yılı kaderimin hükmünü,
Bozamadım, bozulmuyor Sultanım.

Yollarıma tuzak konmuş bir kere,
Güvenim yok haftalara günlere,
Zamanın tesbihi saçıldı yere,
Dizemedim dizilmiyor Sultanım.

Bu bendeki çölün suya çağrısı,
Fecir vakti yıldızların ağrısı,
Bu diyarlar güzel ama doğrusu,
Gezemedim, gezilmiyor Sultanım.

Barış umdum şu yılların kaçından,
Kan döküldü bulutların saçından.
Gök mâviyi, gün ışığı içinden,
Süzemedim, süzülmüyor Sultanım.

Sana dert dökmeye yetmiyor bir gün.
Kâğıt bile mısralardan tedirgin.
Vakit gece, kalem hasta, göz yorgun,
Yazamadım, yazılmıyor Sultanım

Dilaver CEBECİ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.784
  • 5.086
  • 23.784
# 23 Mar 2016 21:19:49
SONA DOĞRU..

Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim:
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen;
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkese bir özleyişle yaşar... Ben de öylece
Altaylar'ın ve Tanrıdağ'ın çevresindeyim
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Son menzilin hüzün dolu kâşânesindeyim.
Artık vedâ zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim...

Hüseyin Nihal ATSIZ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.784
  • 5.086
  • 23.784
# 23 Mar 2016 21:23:54
ELVEDA

Diyorum;
Sefası bitti ömrümün,
Şimdi dağa çıkarım, düze elveda.
Düze duman çöker, düze kar yağar,
Bahara elveda, yaza elveda...

Bahtiyar;
Derinde sızlayıp yaran,
Kalbini dağlayıp üzer herzaman.
Göze hüzün çöker, göze yaş dolar,
Sevince elveda, düşe elveda...

Şimdi özkökünden süzülen benim,
Özge budaklara dizilen benim,
Şimdi ne sen sensin ne de ben benim,
Biz ki biz değiliz bize elveda.

Bahtiyar VAHAPZADE

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.784
  • 5.086
  • 23.784
# 23 Mar 2016 21:33:24
BAŞKENTİN UFKUNDA

Vakit sensiz geçen günün ertesi,
Sustu tüm kuşların şen şakrak sesi,
Zevk sefa mevsimi, yas neyin nesi?
Nedendir matem durup dururken?...

Titriyor şebnemler, gül üşür gibi,
Bülbüller derdimi bölüşür gibi.
Hayalin halime gülüşür gibi,
Kollarım boşluğu sarıp dururken...

Bendim mutluluktan uçan güvercin,
Düşler ülkesinden gelen habercin,
Avcılardan uzak bir yuva için,
Toz pembe hayaller kurup dururken...

Gel gör ki kaderin kara yelleri,
Yıktı gönlümdeki tüm emelleri,
Kapımın ecelin soğuk elleri,
Vakitli vakitsiz vurup dururken...

Aşk ne imiş görsen de dönsen de geri!
Ah! Bir gizli girsen de içeri!
Hasretin elinden kanlı hançeri,
Üstüme üstüme varıp dururken!....

Her akşam kaybolup gün batışında,
Beni arıyorum senin dışında,
Hasta kalbim hala her atışında,
Her nefeste seni sorup dururken!...

İçtim derdalan 'ın ilk bardağını,
Sıklamen süslerken Elmadağı 'nı.
Görüyor gibiyim kor dudağını,
Başkentin ufkunda durup dururken...

Cemal Safi

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 23 Mar 2016 22:17:27
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki?
Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!


Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan
Yatıyor şimdi. Nasıl yerlere geçmez insan?

Şu mezarlar ki, uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu!

Bu ne hicrân-ı müebbed, bu ne hüsrân-ı mübîn.
Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin!

Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar:
Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar!

Bereden reng-i hüviyetleri uçmuş yüzler!
Kim bilir hangi şenaatle oyulmuş gözler!

«Medeniyet» denilen vahşete lânet eder,
Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler!

Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!
Nice başlar, nice kollar ki, cüdâ cisminden!

Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkât;
Sonra nâmusuna kurban edilen buna hayat!

Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler!
Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler!

Teki binlerce kesik gözdeye âid kümeler:
Saç, kulak, el, çene, parmak. Bütün enkaz-ı beşer!

Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından,
Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can!

İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün,
Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün!

Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük
Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük!

Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp
Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp

Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var.
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!

Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza!

Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!

Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne!

Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!

Hele İ'lanı zamanında şu mel'ul harbin,
"Bize Efkar-ı umumumiyesi lazım Garb'ın ";

Oda ALLAHI bırakmakla olur herzesini,
Halka iman gibi telkin ile , dinin sesini

Susrutan aptalın idrakine bol bol tükürün
Yine hicran ile çılgınlıgın üstünde bu gün ,

Bana Vahdet gibi bir yar-ı musiad lazım
Artık ey yolcu bırak Ben Yanlız Ağlayayım.

Çevrimdışı kervan01

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 218
  • 533
  • 218
  • 533
# 23 Mar 2016 22:33:21
Beni yanlış anladın,
 Ben aslında o değilim,
 Ben benim, ben senim,
 O değilim.
 
Sözlerim gitmesin gücüne,
 Alınmayasın, kırılmayasın,
 Ben senin bildiğin,
 O değilim.

Sözlerim gitmesin gücüne,
 Alınmayasın, yıkılmayasın,
 Ben senin bildiğin,
 O değilim.
 
Üzgünüm ama ben senin bildiğin,
 O değilim.
 Ben benim, ben senim,
 O değilim.

MUSTAFA CIHAT

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 23 Mar 2016 22:36:56
Belki yağmur yağar bugün, çıkıp dışarı dolaşalım
sen bir ucundan başla şehrin ben diğer ucundan
ortada buluşalım
Şemsiye alma yanına bütün tüylerin ıslansın
Saçaklardan da uzak dur onlar seni koruyamaz
buluşalım ortada ben seni kurutayım..

Bak başladı bile yağmur sen hala evde misin?
Farkında değil misin bütün insanlar delirmiş
Akıllarını kaybetmişler yağmurdan kaçıyorlar.
Eğer hemen çıkmazsan birbirimizi ıskalarız
Sonra ben kaybolurum anneme nasıl açıklarsın?

Hadi artık oyalanma çabuk tut şu elini
Ben hep beklerim bilirsin ama yağmur beklemez.
Sonra iklim değişir belki bir daha yağmaz
Belki sonra ben çıkmam, belki çıkacak ben kalmaz
İşte yağmur işte fırsat hadi ortada buluşalım
Sen de mi manyaklaştın yağmurdan mı kaçacaksın
 
                                                                         Ali Lidar

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Mar 2016 23:10:35
Bir Sonu Olmalı Sensizliğin

Kalabalık yalnızlıklarla dolu etrafım.
Boş bir kağıt gibi hayat.
Kalemin dokunuşuna hasretken,
değdiğinde kanar bütün isyanları sayfalar.
Kitaplar dolusu cümlelerden,
kendine yakışanı giyinip dikiliyor karşıma zaman.
Ve her saniyenin ucunu sivriltip saplıyor seni umutlarıma.
Hüzünlerden örülme sevinçlerden sıyırıp atıyorum aşkı.
Hani baş ucundaki bayramlıklara sarılıp uyuyan çocuklar olur ya,
işte öylesine sızlıyor kalbim.
Gelişinin arefesinde, sana avuçlar dolusu sevinçler saklıyor yüreğim,
ama gizleyemiyorum hiçbirini..
Sonu belirsiz adımların izleriyle doluyken yollar,
nasıl çıkartır beni huzura, bilmiyorum.
Yüzüme yapışan tebessümlerde gizlediğim adını,
attığım her adıma iz ediyorum.
Yıldızlar dolusu gözlerine çeviriyorum yalnızlığımın rotasını.
Sen güldükçe doğuyor gözlerinde güneş,
söküp atıyorum üzerimden karanlıkları.
Aşkın soluma yazdığı fermanındadır hükmü sensizliğin.
Üzeri karalanmış yazgıların alfabesinde,
adının harflerini aralıyor kelimeler.
Ve silip aşkın araf’ından adımı, alnına yazıyor beni kader…
Şimdi dilime doladığım şarkılardan geriye,
gözümde büyüttüğüm yalnızlığın selâsı yankılanıyor.
Seni, sabahın müjdelediği günler niyetine içime doğuruyorken gece,
uğurluyor sensiz düşlerin uykularını uzaklara.
Gözümün bir damla uykuya hasreti,
özümün sana bir ömür hasretinden olsa gerek..
Aklıma her geldiğinde, gidiyor "sen"den gayrı ne varsa tek tek,
tutamıyorum hiçbirini…

Ahmet KARAKAYA

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 24 Mar 2016 09:19:42
YAĞMURDA UNUTULAN ŞARKI

Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm
Önce ıpıslak iki kuş
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden
Sonra insanlar iki gözüm
İnsanlar
Kahrolmuş

Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu
Öksüz anılar üstüne iki gözüm
Kırık ikindiler üstüne
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu


İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar
Yüzler karanlıktı iki gözüm
Düşünceler dar
Bir geçit bulamıyordum sana
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik
Hep yabancıydı çaldığım kapılar

Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden
Oysa yürek yürek son yeşermemdi
Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur
Ah sonra o yağmur iki gözüm
Ah sonra o
Yağmur

Şimdi,
En kırık vaktidir uzak imbatların
Öykümüzün en yaralı yerinden
Damlar yüreğime ılık bir sızı
Sonra birden duyar gibi olurum
Hoyrat yağmurlar altında
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı...

BEKİR SITKI ERDOĞAN

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 24 Mar 2016 13:57:11


Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım...
Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,
Biliyor musun? Bu ikimizin hikayesi,
Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;
Bildiğim yerlerde misin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,
Sevdiklerin özlemi sardı mı nicedir kalbini,
Pişman mısın başlamadıkların için, iç çekiyorsundur şimdi
Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyor musun hala,
Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,
Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler.
En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?
Şimdi düşlediklerimin neresindesin...
Dedim ya.
Bu ikimizin hikayesi...
Islandığımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,
Bizi buluşturan kaldırımları,
İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum.
Ben unutmadım diye
sonunu değiştirmediğimiz filmleri
Hayatın gerçeğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği
Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,
Büyürken vazgeçtiklerimizi yada vazgeçirttirdikleri şeyleri,
Ne Olacak Halim...
Çabuk mu büyüdük dersin
Biliyorum..
NE Olacak Halim...
Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir.
Neleri bırakmış olacağım birde,
Ne aşkları
Ne başlangıçları
Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi.
Biliyor musun...
Tek sorum var kendimle şimdi

Ahhh
Ne Olacak Şimdi Halim.
                       
 İCLAL ADIN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.821
  • 227.489
  • 28.821
  • 227.489
# 24 Mar 2016 16:24:38
İsimle ateşin arasındayım /
Ummanlar içinde, kuraktayım ben
Can buldum, mal buldum dağlarca ama
Nâr-ı sevdalardan, ıraktayım ben
Gönlü harman edip, saçsam da göğe
Şafak harmanında, firakteyim ben
İsimle ateşin arasındayım /
...
İsimle ateşin arasındayım /
İbrahim olamam, kusurum yaman
Değilim İsmail, tevekkel üzre
Başımdan dünyalık, dağılmaz duman
Deli, divâneyim aslında böyle
Hâl bilmez yüreğim, dilemez aman
İsimle ateşin arasındayım /
…
İsimle ateşin arasındayım /
Al beni ey ismim, çıkar kuyudan
Özge bir sevdayla, beze kalbimi
Uyandır kalbimi, derin uykudan
Seherin şebnemi, değsin tenime
Üç damla içeyim, o billur sudan
İsimle ateşin arasındayım /
.
Celalettin Kurt

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK