İLYASKÖY TÜRKİŞ İLKÖĞRETİM OKULU
2007 YAZ DÖNEMİ SEMİNER ÇALIŞMALARI
KONU :Okul Öncesi Eğitim/Çocuk Ruh Sağlığı
ANLATAN :Prof.Dr.Selahattin ŞENOL (TRT 4 YAYINI)
RAPORLAYAN :Zübeyde SANCI
İnsan yaşamının ilk 3 yılına kadar eğer beyinle ilgili bozukluklar varsa tespit edilir,ona göre sorun çözülür.Örneğin zeka geriliği,diş gıcırdatma,yeme sorunu,yatak ıslatma sorunu…Diyelim ki çocukta yatak ıslatma sorunu varsa,öncelikle idrar rahatsızlığı olup olmadığı araştırılır.
Bebek,ergen ve yetişkin birbirinden oldukça farklıdır.Bizlerin, çocuğun beceriksiz zihin yapısıyla neler yaşadığını anlaması gerekir.Doğumdan itibaren hangi dönemde,hangi davranışları sergileyebileceğini bilmemiz gerekir.Örneğin çocuklarda zeka geriliği (otizm) sorunu olabilir.Çocuğu iyi izlemeliyiz.Oluşmuş bir beyindeki bozuklukla,gelişmekte olan bir beyindeki bozukluk farklıdır.Örneğin 18 aylık bir bebeğin hırçın olması tamamen gelişimsel bir durumdur.Bu durumda beyinde ani sıçramalar olur.Çocuk hırçınlaşır.İşte çocuğun bu hırçın tavırları sergilediği sırada ebeveynler,bu çocukla ileride nasıl baş edeceklerini düşünürler.Hırçın olan bu bebeği,fiziksel olarak sakinleştirmek,bu durumun geçici olduğunu bilmek anne-babayı rahatlatır.O yüzden çocuğun gelişimini her yaşta iyi bilmek gerekir.
6 yaş öncesi çocuklarda dikkat azdır.Dünyaya bakış dardır.O yüzden 6 yaş altı olayları pek hatırlayamayız.Gelişim bozukluklarının tedavisi büyümektir.Çocuk büyüyünce problemler çözülecektir.
OKUL ÖNCESİ SORUNLAR
Anne ve babalar çocuğun bakımı ile ilgilenmek için 6 yaşına kadar aynı odada yatarlar.Aslında anne ve babalar çocuğun üstünün açık kalacağını ve hasta olabileceğini bahane ederek,aynı odayı paylaşmaya devam ederler.Kendi ayaklarının üzerinde duran bir çocuk istiyorsak,yatak ayırma olayında kararlı olmalıyız.Çocuk birden bire anne ve babadan ayrılınca,farklı bir odada uykunun derin döneminde bağırır,sıçrar ve kalkar.Derin korkuları olur.Diş gıcırdatma yaşar.Bu esnada anne-baba çocuğun yanına gelir,onu sakinleştirir ve çocuk tekrar uykuya dalar.Uyku bozuklukları ergenlikle kaybolur.Okul öncesi uyku bozuklukları beyin gelişimi ile ilgilidir.Çocuğun günlük yaşanan kaygıları,
sevinçleri uykuya yansır.Diyelim ki, bakıcı yanındaki bir çocuk,onun tarafından azarlanmışsa,bu durum çocuğun uykusuna yansır.Kabuslar görür.
Okul öncesindeki ruh sağlığı,uyku bozuklukları ve davranış bozuklukları ile ilgili her şey beyin gelişimi ile bağlantılıdır.
Bebeğin ilk yıllarını çok iyi geçirmesi gerekir.Travmalara karşı beyin tepki verir.İhmal ve istismar çocuğun beyninde kalabilir.
İlköğretim döneminde çocukların kendilerini sosyal ortamda iyi hissetmesi ile ilgili sosyal faaliyetlere yönlendirmek gerekir.Bu anlamda öğretmenlere çok iş düşer.Örneğin;bir anne-baba çocuğun gelişimini iyi takip etmeli,eğer işitme bozukluğu varsa -4 yaşına kadar -,çocuk doktora götürülüp,işitme bölgesi uyarıldıysa,işitebilir.Aksi durumda sonraki yıllarda zor duyabilir.
Kromozom bozukluğu zihinsel engelli çocuk doğumlarına neden olabilir.Doğum öncesi erken tanı konulursa,çocuğun gelişimi düzeltilebilir.Ayrıca doğumda oksijensiz kalma beyinde hasara yol açabiliyor.Zihinsel bozukluklarda erken tanı çok önemlidir.Örneğin;3 yaşına kadar iletişimi rahat bir çocuk,eğer otizm varsa,3 yaşından sonra içine kapanabiliyor.
Hiperaktivite ve Dikkat Bozukluğu
Hiperaktif çocuklarda dikkat dağınıklığı olabilir.Uyku derinliği ve dikkat sistemi çocuklarda farklıdır.Dikkat sistemini etkileyen durumlar şunlardır:
1.Kansızlık
2.Zihinsel kapasitesi sınıfın üstünde veya altında olması
3.Evdeki huzursuzluk
4.Tahtayı görememe
5.Kalıtımın etkisi
Sınıf içindeki çocukların özellikleri farklılıklar gösterir.Çocukta müthiş bir enerji var diyelim.Sınıfta oturamaz kurallı ders dinleyemez.Bu tip öğrencileri öğretmen göz önünde olması açısından ön sırada oturtabilir.Hareket imkanı sağlayan görevler verebilir.
Dikkat eksikliği olan çocuklarda tırnak yeme ve parmak emme alışkanlığı olabilir.Bu alışkanlıklar çocuk geliştikçe zararı anlatılarak engellenebilir.
İnatçılık
İnatçılık ve hayır sözcüğü ruhsal gelişmede çok önemlidir.Zihinsel gelişimi bulunduğu yaşın altında ise hayır demesini istiyoruz.Çocuğun okul öncesi ihtiyaçlarını iyi bilmek gerekir.Diyelim ki çocuğun yeme sorunu var.Eti sert diye yemiyor.Israr etmemeli,eti farklı şekillerde pişirerek çocuğa sunabiliriz.Onun için çocuk,evde yemediği yemeği başka yerde yiyerek bizi şaşırtabilir.Ayrıca uyku ve tuvalet eğitiminde de fazla ısrarcı olunmamalı.Çünkü
ters tepebilir,günlerce büyük tuvaletini tutan çocuk gibi.
Üstün Yetenekli ve Üstün Zekalı Çocuklar
Öğretmenler için üstün zekalı çocuklar önemli sorun oluştururlar.Bu çocuklara karşı ne vereceğini bilemez.İşitme ve görme engelli bir çocuk için bir okul ve program olduğu halde üstün yetenekli ve zekalılar için okul yoktur.
Üstün yetenekli çocukların temel özelliklerini bilmek gerekir.Sınıf içinde zihinsel yetersizliği olanlar bilinir,RAM’a gönderilir ve onlar için ayrı program uygulanır.Ancak üstün yetenekliler normal eğitime tabi tutulurlar.Bu çocuklar akranlarından ileride bir gelişim gösterirler.Bunlar okul öncesine gelinceye kadar okumayı sökmüştürler.Fakat bu çocukların sosyalleşmesi gerekir.
Üstün yetenekliler için tüm öğretim kademelerinde program zenginleştirilmeli.Akranları renkleri tanımazken,onların ana ve ara renkleri bilmesi öğretmeni heyecanlandırmasın.Bu çocuklara yetenek düzeylerine uygun görevler verilmeli.Arkadaşlarına anlatmasına fırsat verilmeli.
Üstün zekalılarda da uyku,dikkat ve yeme bozuklukları vardır.Öğretmenin sınıfta standart bir programı vardır.Öğretmen sınıftaki öğrencilerini iyi tanımalı,üstün yetenekli çocukları ihmal etmemeli.Eğer bu çocuklar okumayı sökmüş olarak gelmişlerse,onlara çeşitli dokümanlar verilmelidir.Bu öğrencilere sınıf başkanlığı görevi verilebilir.Bunları sınıfta bekletmek yerine,çeşitli
görevler verilerek şevkleri kırılmamalı.Örneğin satranç kulüplerine,folklora,yüzme faaliyetlerine yönlendirilebilir.
Okul öncesi çocuklarda kural koyma ve disiplinle ilgili sorunlar olabilir.Örneğin bu çocuklar bencil olur ve inatlaşırlar.Okul öncesinde çocuk evde geçirdiği zaman çoksa enerjiyi dışarıya atamıyor.Çocuk yetiştirmede kuralcılık yok ama zorluk var.Çocuk yetiştiren ebeveynler rahat olmalı çok disiplin olmamalı.Yalan söyleme,cüzdandan para alma sıkça yaşanır.Yaşının gereğidir.Başkalarıyla kıyaslama,aşağılama yoluna gidilmemeli.Çocuk ne yaparsa yapsın çok değerli bir varlık olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır.Kendisi ne isterse önü açılmalı,ortak tutumlar geliştirilmelidir.Çocuk veya annenin dediği değil,ortak tutum çok önemlidir.Zihin gelişimine dikkat edilmeli.
Çocuğun ceza ile ilgili farkındalığı 13 yaşında başlar.Niçin ceza verildiğini ancak o zaman algılar.
Disiplin uygulamalarında,ebeveynlerin model olması çok önemli.Öğretmen tek başına yeterli değildir.Öğretmen ve anne-baba dayanışması sorunu çözmüyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.