4.GÜN:“Gelecek Eğitimle Gelecek Programı” na Prof.Dr. Nilüfer DARICA ’nın
Başarılı İletişim konusuyla devam edildi. Sayın DARICA , konuşmasında
aşağıdaki durumlara değindi:
İletişim: İnsan olmanın en temel özelliği iletişim sayılmaktadır. İletişim iki birim arasındaki karşılıklı mesaj alış verişidir. İletişimde algılama ve algıladığını doğru yorumlama en önemli özelliktir. İletişimin temel öğrenme yeri ailedir. Toplumumuzda sıkça yaşadığımız –sen küçüksün, dedenin yanında böyle konuşulur mu ?-tarzında yaklaşımlar iletişim darlığına yol açmaktadır.
İletişim kişinin kendisiyle tanışmasından itibaren başlamış sayılmaktadır. İletişimde önemli olan mutlu olabilmek ve bunun sonucunda da huzurlu bir toplumda yaşamaktır. Zihinsel olarak anne yâ da baba olabilmenin ilk adımı bireyin kendini tanımasından geçmektedir.
Sosyalleşme Süreci ( Prof. Dr. Üstün DÖKMEN )
Bu süreci idame ettirmek için iki yol vardır.
1.Yol: Çocuklarımıza suflör olarak toplumda sosyalleşmelerini sağlarız.
2.Yol: Çocuklara model oluruz.
Anne yâda babanın çocuğunu sosyalleştirirken izlediği yollardan ilki hatalı, ikincisi ise en mantıklı ve geçerli yoldur. Bu yolların hayatımızda ki kesitlerinden örnekler verecek olursak birinci yolun örneklerinde zorlanmayacağızdır.
Örneğin bir adam bir çocuğa şeker verir. Çocuk şekeri alır ama yanındaki ebeveyni hemen olaya müdahale eder ve yavrum amcaya ne diyecektik, teşekkür ederiz demeyecek miydik? Tarzında ki davranışlar suflörlükten ibarettir. Suflörlü yetişmiş bireyler bağımlı olarak yaşantı sürmeye çalışırlar. Günümüz televizyonlarında sıkça rastlanılan bir örnek de şöyledir. Program sunucuları seyircilere döner ve sevgili seyirciler, sanatçımıza kuvvetli bir alkış istiyorum der. İşte sunulan bu kesitler suflörlüğün hayatımızın salt parçalarına kadar özümsendiğini göstermektedir. Hatta bazı ebeveynler suflörlüğü meslek ve eş seçiminde bile uygulamaktadır. Hepimizin yakın çevresine kadar girmiş bu olayın örneklerini de vermek çok zor değildir. Yetişkinlerin çocuklara hitaben söyledikleri bak sen bu kızı al, bak sen beni dinle bu kızı al yâ da bak sen büyüyünce doktor ol ,boş ver o mesleği olma yaklaşımında davranışlar bireyi ömür boyu dış çevreye bağımlı birer insan haline getirir.
Çocuk dünyaya geldiği ilk andan itibaren iletişimini başlatmaktadır. Bedensel temas, ağlama iletişimin ilk temel evreleridir. Agulama iletişimin ikinci evresidir. Çocuğun biraz daha büyüyerek konuşması iletişimin son evresini oluşturmaktadır.
İletişimin Odak Noktaları:
1-Göz kontağı kurmak
2-Dinlemek
Yetişkinlerin sen anlat ben seni dinliyorum, sen devam et gibi davranışları çocukla yapmış olduğu sağlıksız iletişime örnek teşkil etmektedir. Bu davranışlar sonucunda çocuklar kendine özgüven oluşturamamaya kadar gidebilir. İlköğretime başlayıncaya kadar çocuğun hayatı oyun olduğu için çocuğun hayal dünyasında, oyun içinde iletişim kurması sağlanmalıdır. Çocuğunuz oyun içinde konuşurken senin bu konuştuklarının ne anlamı var, gerçek değil ki gibi yaklaşımlar çocuğu öz yaşantısız olmaya yönlendirmektedir. Çocukları anlamak için iletişim kurarken hayata çocuk gözüyle bakmalıyız. Onlarla göz kontağı kurmalıyız ve onlara seni dinliyorum, senin yanındayım hissini vermeliyiz.
Aile Ve Disiplin:
Aile içerisinde disiplin anlayışı katı veya çok esnek olmamalı. Çocuklar yapılan araştırmalara göre kurallı ve düzenli bir dünyada yaşamak istiyorlar. Yetişkinler çocuklarla iletişim kurarken onlara karşı tutarlı olmalıdırlar. Çocuklara HAYIR derken iyi düşünmeli ve bu hayırları kullanırken cimri olmalıyız. Hayır dedikten sonra da hayırın gerekçesini onlarla paylaşmalıyız. Kurallarımızda hata payının olabileceğini ve bu hata payının %5 den fazla olmaması gerektiğini unutmamalıyız.
5.GÜN:“Gelecek Eğitimle Gelecek Programı” na Prof.Dr. Pınar BAYHAN’ın
Çocuk ve Bilgisayar Oyunları, İnternet konusuyla devam edildi. Sayın
BAYHAN, konuşmasında aşağıdaki durumlara değindi:
Teknoloji 1960’lardan itibaren hızlı bir ivme kaydetti.Teknolojiyi kullanmak bir alışkanlık işidir.Ne kadar erken yaşlarda tanışırsak ve kullanırsak o kadar iyi olur.Fakat kuralına uygun ve bilinçli olarak olması gerekir.Çocuklarımız artık yaşamımızın içine kadar giren teknolojik her alete ilgiyle bakıyorlar.Bankamatikler olsun,televizyon olsun,bilgisayar olsun her şey onların dikkatini çekiyor ve ilgi duyuyorlar.Bilgisayarın püf noktalarını bildikten sonra ondan ürkmemek gerekir.
Eğitim de nasıl kullanılmalı konusuna gelince ;Bu konuda hiçbir zaman unutmayalım ki bilgisayar kullanmak bir amaç değil bir araç olmalıdır.Bilgisayar destekli eğitim programları incelenerek çocuğun yaşına ve seviyesine göre kullanılmalıdır.
Okul öncesi dönemde yeni müfredata uygun olarak oyunlarla birlikte kullanılmalı,çocuk hem eğlenirken hem de eğitilmelidir.Program seçiminde eğitimcilerin görüşleri alınmalıdır.Müzik,drama,öykü okuma faaliyetlerinde kullanılabilir.
Bilgisayar oyunları araç olabilir mi? Bilgisayar oyunlarının pek çoğunda çocuğu eğitmek değil zaman geçirttirmek,siteye daha çok girilmesi,oyun oynanması ön plandadır.Bilgisayar destekli eğitim programları farklıdır.İyi eğitim programlarının amaca uygun olanları kullanılabilir.Eğitici oyunlarda kuru bilgi verilmez.Oyunlar içindeki karakterler kolaydan zora doğru maceralar yaşar.Oyunda geçen ses, animasyon.grafik,hareket çocuğun dikkatini çeker.Çocuk farkında olmadan öğrenir.
Bunların dışında bilgisayar oyunlarından çocuklar Barbi’nin oyunlarını oynayabilirler.Bilgisayar çocuklarda 4,5,6, yaşından itibaren belli miktarlar da kullanılabilir.
İ.Ü.Hasan Ali YÜCEL Eğitim Fakültesi Prof.Dr. Haluk YAVUZER’in bu konuda şunları ifade etti:
Sadece zevk almak için yapılan faaliyettir oyun.Çocuk renk,şekil,boyut kavramıyla oyunda karşılaşır.Çocuk yaşadıklarını oyuna yansıtır.Kardeşini kıskanan çocuk oyunda kardeşini seyahate gönderir.Annesi zorla yemek yediriyorsa çocukta bebeğine zorla yemek yedirir.
Oyun duygusal arınma yöntemidir.
Cinsiyet ve yaş faktörü oyuncak seçiminde etkilidir.Kızlar bebeklerle oynarken erkekler silah ve arabaları tercih eder. Doğal oyun malzemesi kullanılmalıdır.Kum.kil gibi malzemeler.
Oyun doğru uygulanırsa hareketli çocukları sakinleştirir,içe kapanık çocukları sosyalleştirir.
Anne baba eğitici oyuncaklar almalıdır.Silah alınmamalıdır.
Bilgisayar destekli programlar eğitimciler rehberliğinde alınmalıdır.Almadan önce içeriğine bakılmalıdır.Bilgisayar merak uyandırdığı için küçük yaşlardan başlayarak belli saatlerde oynatılmalıdır.5-6. Ayrıca filitre programlar alınmalıdır.Her yıl yeni siteler açıldığı için mutlaka yenilenmelidir.İçeriğinde şiddet unsuru bulunan tv.programları ve internet oyunları izletilmemeli ve oynatılmamalıdır.Tv. izleme saatleri ve programları konmalıdır.üstün zekalı çocuklarda aynı oyuncaklarla oynayabilirler.Zaten onlar kendi potansiyellerine uygun tarzda yaratıcılıklarını ortaya koyarlar.Oyun matematik oyunu ise seviyesi düşük olacağından bir üst seviyedeki oyun oynatılabilir.
(Ankara’da bulunan özel bir okulun görüntüleri yer aldı.)
Çocuklarımıza gelişim dönemlerinin her evresinde mutlaka sorumluluklar vermeliyiz. Sorumluluk ve kurallar onu yönlendirecektir.Çocukların iler ki dönemlerinde ilgileri daha üst düzeye çıkıyor.Bir ergen anne ,babası bir miktar internet bilmelidir ki çocuğunu takip edebilsin,ortak bir paydası,konuşacak,konuları olsun.Dersler internetten üç boyutlu olarak takip edilebilir. İlgileri yönlendirilerek akademik başarıya da dönüştürülebilir.
Çocuklarınıza yasak koyarken mutlaka onun yerini kapatabilecek,onun tekrar aynı şeye yönlenmesini önleyecek,zevk alabileceği ,belki birlikte yapabileceğiniz bir ödülle mükafatlandırın.