Sen doldurabilecekken o ağır boşluğu, üstelik o gücü kendinde bulabilmişken, bu kadar gözü karayken ve de derin uykulardan
uyanmış, perdeleri güneşe aralamisken...
Eskiyi hiçe sermiş, yarına bel baglamısken...
Kıyıya vurmuş, yüzerken suya dönüşmemisken...
...
Olmadı değil mi?.. Olacakken, neredeyse oldu derken.. Olur gibiyken..
...
Hazırlan başa dönüyoruz...
Hala sıcakken, çok da uzağa gidememisken,
Güneş tepede değilken, yağmur yeni dinmisken,
Arkasını dönüp iki ileri bir geri giderken,
İkinizi"biz "yapamamisken,
Adını adının yanına bir kez yazamamisken,
Elin eline degmemisken,
Sefasını da cefasını da bilmezken,
Kokusuna alismamis,
Birlikte gülmüş ama hiç aglamamisken...
Yol yakınken...
Boşluk aynı... Sessiz karanlık ıssızken..
Kendinle başbasa kalmışken..
...
Hazırlan başa dönüyoruz,
Çayı da koy kalkmışken....
vazgeç çay koymaktan...
çay; "her şeye rağmen" hayat devam ediyor, demektir...
her şeyi "normalleştirir..."
kahve; "her şeye inat" hayat devam ediyor, demektir...
her şeyi "özelleştirir..."
"tüm başa dönüşlere mavi ışık yakmak için" kahve hazır...
haydi gel...