Hissettiğin sen değilsen,
asıl o zaman yalnızsın..
Bir taş atarsın ya, uçurumun derinliğini bilmeye yarasın diye.
Kulağına değen ses, ne kadar uzak...o, sensin...
Demli bir çay yap kendine, katran gibi zehir misali, iç.
tercih edilmiş sevgiler gibi,
tercih edilmiş yalnızlıklar vardır...
-ki onun adı yalnızlık değil
tek başınalıktır...-
kendini kendinde bulmakla başlanır...
hiç kolay değildir...meşakkatlidir...
ya vazgeçmeyi gerektirir;
ömrünce sana dayatılmış olandan...
ya da kaçman gerektiğini anlarsın;
yozlaşmış/ yozlaştırılmış,
sahte yüzlerle/
yalan gülüşlerle bezenmiş,
sırf yalnız olmamak için
sığınak bellediğin kafesten...
sana ait olmayan nefesten...
hissettiğin " sen" isen
çok kalabalıksın!..
hissettiğin " sen" değilsen
kalabalıklar içinde yalnızsın!..
( şimdi o çayı
usulca bırak kenara üstad...
kahve iç...
şekersiz olsun...)