Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Az önce kapladı sisler Önümü.
Yorgun düştüm Göremedim Önümü...
Kilitleri ben Vurmadın Gündüzlere...
Ben Değilim Bırakan Seni İsimsiz Duraklara.
Yaprakları uçuran ben değilim uzaklara.
....
Bir Soluk Bir ses geldi Visalden.
Ömrün önüm açıldı Aniden..
Gündüzler kilidini kırdı yabani vakitlerde
Geceler Mis kokulu haber saldı Yüreğime...

Ağır Bir Hasar raporu veriyorum sana
Yüreğim acıyor söylerken daha
Gazze'de Yetimlerim ağlarmış
İntifada sesleri yükselirmiş
Benim sıcak yuvamdan sözde Dua gönderiyorum
..................
Ağır Bir rapor bu biliyorum
Önce iç çekiyorum sonra yazıyorum
Kelimeler yetmiyor SUSuyorum
Çeçenistan ağlıyormuş
Benim Sıcak yuvamdan sözde DUA gönderiyorum
..............
Yangın olmalıyım
Her vakit ağlamalıyım
KIZIL KIYAMETTEN önce
Yerle GÖk bir olmadan
Bir an önce...

YOKLUĞUN B/AŞKA
Hangi  rüzgar  üşütebilir   beni
yokluğundan   başka?
Hangi  kar dondurabilir?
Hangi    yağmur  ıslatabilir?
Sırılsıklam baştan aşağıya..
Yokluğun  b/aşka...
Yokluk  b/aşka.
Yok bambaşka.

YOKLUĞUN B/AŞKA
Hangi  rüzgar  üşütebilir   beni
yokluğundan   başka?
Hangi  kar dondurabilir?
Hangi    yağmur  ıslatabilir?
Sırılsıklam baştan aşağıya..
Yokluğun  b/aşka...
Yokluk  b/aşka.
Yok bambaşka.

harflerdeki incelikleri güzel kullanmışsınız öğretmenim.tebrikler

harflerdeki incelikleri güzel kullanmışsınız öğretmenim.tebrikler

Teşekkürler     hocam  ya kendi çapımızda karalıyoruz  birşeyler.

Bir sendin kalbime dolan
İnce bir sızı gibi aniden
Ruhumu mukaddes duygularınla,
Sen kuşattın çepeçevre.
Ellerimi,beynimi ve kalbimi
Nasıl da emrine amade ettin.

Teşekkürler     hocam  ya kendi çapımızda karalıyoruz  birşeyler.

işte o çap değerli bir  çap

Mart’ta üzerime doğan güneş
Ekim ayının yağmurlu bir gününde batmıştı
Yani benim için
Ve gönül, Ekim ayını yas ilan etti
Gıyabi cenaze namazı kıldık ardından
Hakkınızı helal ediyor musunuz diyen imam efendiye
Etmiyoruz demiştik o sinirle
Kimse tanık olmadı davamıza
Sanık koltuğunda ben
Savcı ise oydu
Suçlamalarıyla vurdukça vuruyordu
Hakim kararını vermişti
Ölümden de beter ayrılık kararını yazdırdı kızına
Yaz kızım…
Bu duruma kimse şahit olmadı
Ne en kral arkadaşım Haydar kanka
Ne de ağabeyli Oğuzhan Amca
Benim efkarımı gören dededostu Yusuf Baba
Sazının tellerine vurmaya başladı
Ve ardından acıklı, birazda isyankar şekilde
“Yeşil ördek gibi daldım göllere, sen düşürdün beni dilden dillere”…
Nereye baksam siyahtı
Simsiyah
Beynimde uçuşan hani seviyordu soruları da cabası
Delikanlıyı yıkarmış meğer gönül  yarası
Ümitsizdim artık
İlk defa ayrılmıyordum
Lakin son kez ayrıldığımı biliyordum
Kan çanağına döndü gözlerim
Kan kusuyordu sözlerim
Ne annem haberdardı yaramdan
Ne de babamın umurundaydı hayatım
Bir gün içtim son demli çayı
Verdim kararı, vurdum kapıyı
Mintamın altında görünmeyen yaram
Sırtımda parkem
Ağzımda bir ıslık
Önümde menzil
Yürüdüm ve gittim…

efe_muallim_2011

Çisentide   sana  doğru   akıp  giden gözyaşına dönüşüyor,
Yarım  kalan yolların üzerinde
Bir yudumluk çaydan
daha   demli olamaz saçlarının rengi
Ve bir vurumluk   candan
daha gamlı olamaz gözlerin.
Çisentide   sana doğru akıp  giden gözyaşlarına  dönüşüyor
Yarından kalanların izinde.
Kar  yağıyor  şimdi
Bırak yorganını çekelim
hayatın
ve yüreğine göre uzatalım
sevdayı
Bırak...

Değerlerin yitirildiği Tebessüm provalarının ihmale geldiği Bir Gece....
Umut ekmiştik çorak gönüllere...
Sonra Hüznün kıskıvrak yakaladığı Yüreğimizi koyduk...
Sevdayı yitirmiştik en amansız
en amaçsız
en aralıksız kavgalarda...
Oysa biz baharı beklemiştik.
Tüm gelincikleri ağlayan karanfilleri bakışlarımızla filizlendirecektik.
Senle Mavera'ya koşacaktık.
Hani bu Dünyada yok diye...

Şimdi Umut bir Mevsim.
Umut bir Gece
Dillerde Mavera
S O N H E C E

ÇOCUK

Sana gerçeği anlatmalı çocuk
Oyunların kadar masum olmadığını dünyanın
Gülüşlerin kadar sıcak olmadığını gerçeklerin
Buz gibi bir dünya olduğunu aslında
Sana anlatmalı çocuk...

Al işte onundasın daha
On yedi olunca evlenirsin be çocuk
Gözünün yaşına bakmadan
Senin varlığına saygı duymadan
Satacaklar seni çocuk..

Babanla konuştum,
Bizim örfümüz var hoca sen anlamazsın dedi
Anlamadım gerçekten de çocuk
Senin duygularından daha değerli
Senin varlığından daha kıymetli
Ne var ki şu dünyada demiştim oysa ben sana
Bugün gerçekleri anlatmalı sana çocuk..

Senden daha değerli olan
Bir traktörün yarı parasıdır çocuk
Senin oyunlarından daha değerli olan
Senin düşlerinde asla olmayan
Ama yaşamak zorunda olduğun
Gözyaşlarıyla ıslattığın yastığın
Okuman gereken lise sıralarının
Üç kuruş etmediğini
Sana anlatmalı çocuk...

Yaşamak dediğin çocuk
Senin düşlerinde olan değil
Sana reva görülendir..
Git dedikleri zaman gideceksin
Gitmezsen öleceksin
Feminist sözcükler tırmalar durur beynimi
Özgürlük feryadıyla yıkılasım gelir
Gel saklambaç oynayalım çocuk
Saklan ve asla bulunma
Yaşarken ölme be çocuk....


Şeb, 6. kısım

...
Yokluğun çok soğuk,üşüyorum
Sımsıcak yüreğinle beni ısıt istiyorum.
Yokluğun uçurum,düşüyorum
Ellerin ellerimde.biliyorum...

     

ben Aslında Gitmelerin en yorgununu yaşıyorum
Bir yanımda Kelimelerim Bir yanımda Sonsuzluk
Ben Aslında zayıf Yüreğimin hassas duygularını yaşıyorum.
Kelimeler az geliyor yazamıyorum
SUS-PUS oluyorum
Anlatamıyorum.
A
Z
Kalıyorum Sana
Beceremiyorum

Sigara dumanıyla adını yazmak boşluğa
Ve izlemek dağılan dumanın kayboluşunu
Gençliğime benziyor dağılan duman
Aslında gidişin de gençliğime benziyor
Arkasına bile bakmadan giden gençliğime..

İSMİN DÜŞER YÂDIMA

Ki yüzünde belli belirsiz hüzün
Aklında kim bilir ne vardı
Merakla gözlerini arıyordum
Elbet diyordum anlar beni
Rahatlıyordu yüreğim..

Karlı saçlarında hayatı
Alnına eriyen karlarda saflığı
Masum yüzünde kederi
Eşsiz bakışlarında huzuru izliyordum
Resmini çizerken sevdanın…

Karanlığında ruhum
Artık seninle aydınlanırken
Mevsimler seninle güzelken
Eskimeyen aşkla var oluyordum
Raks ediyordu gönlümde bülbüller..

Korkmadan sevebilmek seni
Aşkınla yürümek ölümsüzlüğe
Mesut ve bahtiyar yürüyebilmek
Ellerinden kopmadan asla
Rengarenk düşlerle seni yaşatmalı…