Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

En güzel şiiri 
En güzel yürekler yazar.
Hüzünle tasan
Misralar azar..
Zor gelir kaleme
Yükü çok ağır
Gerçeği   bilmeyen
Hakikate sağir .

ne güzel bakardın öyle...
saf ve temiz...hesapsız sorgusuz...
içeri girdiğinde ellerim...
heyecandan koyacak yer arardı...
kimse görmesin diye...
köşe bucak  gözlerimi kaçırır...
kıpır kıpır zavallı yüreğim...
ritmi tutturamaz telaşlanırdı...
aynı otobüse binmek için saatlerce bekler...
sorduğunda...bekleyen başkasıymış gibi...
tesadüfe bak derdim...
geçtiğin sokaklarda yürür...
saatlerce bekler...
seni gördüğümde kaçacak delik arardım...
ayna karşısında saatler geçirir...
hayrola biri mi var dediğinde...
belli etmez...bu ne biçim soru...
erkek adam süslenir mi...
aynalarla işimiz olmaz derdim...
sonraları duydum ki...
sevdiğin varmış...
işte  ben bunu.... çok geç öğrendim...

 
OMERTA YASASI

Her söylediğin söz unutulacak
Herkes ölmeni bekleyecek
İhanet başucunda akbaba gibi cesedini bekleyecek
Daha vermemişken son nefesini, o önemsemediğin güzellikleri gören gözlerini oyacak
Giderek ağırlaşan bir dünya ağrısı tüm vücudunu dolaşırken
Anlamsız sözlerin hiç birini gevelemeyecek ölüm
İstediklerini dolandırmadan alıp gidecek

Bin yıllardır geçilen o ışıltılı köprü; ipek bir iple örülecek
Vurulduğun yerde kırılıp kalacak biriktirdiğin tüm ışıltılar
Etini yemeye başladığında leş yiyiciler
Giderek özgürleşecek acıların
Artık vazgeçeceksin
Artık gerçeğin de, yalanın da bir olduğu; senkretik sahteliklere çıkıyor her yol
Doğruyu söyleyenin de bir hesabı var
Yalan söyleyenin de....

Herkese anlatacak bir barış yok
Ölene dek savaş, savaş
Kalenin kapısını asla içeriden açamayacak ihanet
Bozkır bir ucundan tutuşunca, denizlerinde dili yanmaya başlayacak
Bu vodvil öyle de, böyle de bitecek..

Sensiz yoksulluğumuz soysuz
Hadsiz hudutsuz durgun dünya
gözlerimizde esenlik yok
Bir tek uzanan eldedir Tusi
her şeyin sonunda gülümseyen hep O

Ben ona diyecektim ki ..
Vedaların bir adım ötesinde
Vefalar durur.."

        Biz güneşli günlerini çocukluğun
       rengine boyadığımızdan beridir
       Soğuyan mevsimler buluşuyor
       Ve pazar günlerinin hasret kokan
       Uyanışı kadar kimsesiz
       Mevsim gibi..deniz gibi..an gibi
      Durulmaz O'na  hep akışım

Merhamet sen misin
Kül rengi ..koyu gri..gül rengi
Tusi

buradaki tusi den kasıt bu ise eğer

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

müthiş bir imgelem

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Gönül kapımızdan içeri  girenleri
Kapı önüne koymadık hiç
kusura bakma bizim adetimiz değil....

Afyon kokusu gibi içimize salmışlar ayrılığı

İhtimaller dahilinde olmadık
O yüzden menzilin içindeydik hep

Bir şafak vakti
Sol yanımızdan vuruluruz korkusu olmadan
Gönül teriyle
Masumca bi sızıyı
Feleğin çemberinden geçirdik

O yüzden hep...
Bir başı bi omuza yaslamak istedik
Umutlarımız  Kurşuna dizildiğinde
Biz seninle hayalleri bölüştük
 
Gidenleri lirik türkülerde ararken
Akşamın gergefi kaldı geriye
Kaybolan gülüşlerin izinde...

denizi sen yarattın
yoksa bu kadar güzel olamazdı.

bu suya tükürenler
kirli olduğunu iddia edenler
aksinize bakıyorsunuz
açtığınız yaralardan sızan küfre
yine siz; sülük gibi yapışıyorsunuz
emdiğiniz kan, bünyemize karışan zehriniz
şişip, karanlık izbelerde bizden öğrendiğinizi sandığınız şeyleri kusuyorsunuz
mesleğiniz bu, icraatiniz bu, bu zehri seviyorsunuz
eti, kanı, irini riyayı seviyorsunuz
her zaman maktül mü masum sanıyorsunuz

sözlerim uzak ela gözlerinde

öğretisi yaşamanın yansıyınca

Sensizlik akademik yanılsama

bir yanım hasrete akan mavilik

Sen bilirdin..korktum gidişinden

artık yüreğimi senden tutup tutup
yağmura terk edeceğim.."

Güne söz değer
Güle göz deger.
Hayat dedığin imtihan
Hayal dediğin bir  zan.

Vefalar gurbet olur cefa ülkesinde
Alıp gidende başını
Kim toplar dökülmüş umutları yıllardan
Kim azık tutar eli boşlara
Kim vefa türküleri söyler
Kim yarana merhem
Göz yaşlarına mendil olur
Koruyup kollayan
ANADAN BAŞKA...?

yarım kalmış deneyimden arta kalan aşk
kargaşa yükü ellerimizden silinecek
sende bulacağım yaşanmışlık
tarihle buluşup karışacak güzelliğine
Seni gözyaşlarımda sakladım
bahara aldırmadan
bekledim umarsız açsın ellerinde
                                özlem ile zaman
hep sana karar kılınmış yazlar
harcadım durmadan
şimdi alışmak kokuyor
sensizlik içinde savruluyorken zaman
          Sen gidenlerden olma..
         bir kuş kanadında daldındır an.

Belki yarını;
Sessizce anlatan bir şiir vardı.
Bir telefon kadar yakın,
Samimiyetten uzaktı.

yollar acıya çıksın diye mi,
nereye kadar sürerse sürsün,
açık gişe izleyelim diye mi,
bu kadar yolu bekleyelim diye mi,
günlümüzü taşıdık diye mi bitecek bu ağrı.
kapıları zorlayan bu karanlık, hayatımıza mı sinecek?
zamanla sınanan,
hep doğrulanan, acılarımız var diye mi?
hiçbir şeye değişmeyelim diye mi var bunca acı;
bu sırra mazhar, bu mührü açacak
 


gözlerinde yankıyan bu karanlık
bu sapsarı günlere mi değecek?
her yağmurda, yıkandıkça aydınlanacak
yollarına düşen gölgeler.
bu yüzden mi kurtuldu;
kıyıda köşede biriktirdiğimiz üç beş aydınlık günümüz
hangi saflıkla ateşe verilecek?



[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Anlatmaya dilim varmıyor
Her cümlenin başı ve sonu sen...
Aklımın içine yerleşmişsin...
Mesafeleri yakın et, uzaklar lhanet olur bize...
Uzakta olsa yüreğinle konuş
Gölgen kıbleme düştüğünde
Sözlerinle değil gözlerinle konuş ...
Sormuyorum artık kendime
Bu şiirin sahibi kim diye..
Sahibi belli aslında...
Onuda sen bul....

Mavinin Sadeliği

Süslü kelimelerde gizli kalmasın sevdam
Sade severim her şeyi ben hayatta
Kahvemide, odamıda ,sevdamıda
Sade katıksız severim ben sevince
O güzel gözlerinin içinde kaybolduğum anlar gelir aklıma
O güzel mavi gözlerin
Mavinin sadeliğidir
Kıyılarıma masmavi sular getirdin her baktığımda sana içimi serinleten
Ben sade seni sevdim
Ben sadece seni sevdim
Şimdi siyah gecelerde bana kalan sade bir yalnızlık
Ben sadece  maviyim.

Gürbüz ERDOĞAN