Çin Bambu Ağacı

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 07 Tem 2007 11:57:47
 Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:

--------------------------------
- Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır?
’’Bakin göstereyim’’ demiş, ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasındanda derviş kasıkları denilen bir metre boyunda kasıklar. Ermiş bu kasıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz diye birde şart koymuş. Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler.Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine simdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. Buyrun deyince, her biri uzun boylu kasığını çorbaya daldırıp,sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan iste demiş ermiş,
''Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı, düşünürse, o aç kalacaktır. ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz. 
 

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 07 Tem 2007 11:59:25
KIRLANGIÇ HİKAYESİ

--------------------------------
"Kırlangıcın biri birgün bi adama aşık olmuş.Hergün pencerenin önüne gelir onu izlermiş. Birgün bütün cesaretini toplamış ve adama hey adam ben seni seviyorum uzun zamandır seni izliyorum demiş adam saçmalama se bir kuşsun ben ise bir insan durduk yere sende nereden çıktın diye bunu içeri almamış pencerenin önünden kovalamış kırlangıç yine gelmiş tamam seni hiç rahatsız etmicem demiş sadece çok iyi dost olalım demiş adam yine kabul etmemiş ve kovalamış kırlangıç tekrar gelmiş bak demiş hava çok soğuk seninle çok iyi arkadaş olalım beni içeri al soğukta donacağım demiş sıcak ülkelere göç etmek zorunda kalıcam lütfen beni içeri al demiş adam yine almamışkırlangıç çok üzgün bir şekilde başını önüne eğmiş ve gitmiş aradan çok zaman geçmiş adam pişman olmuş yaz gelmiş diğer kırlangıçlara sormaya başlamış ama gören olmamış sonunda danışma ve bilgi almak için bilge bir kişiye gitmiş olaları anlatmış. Bilge kişi demişki kırlangıçların ömrü altı aydır hayatta bazı fırsatlar vardır sadece birkez elinize geçer değerlendiremezseniz uçup gider hayatta bazı insanlar vardır sadece bir kez karşınıza çıkar değerini bilmezseniz kaçıp gider ve asla geri gelmez dikkatli olun farkında olun ve bir düşün bakalım acaba sen farkında olmadan bugüne kadar kaç kırlangıç kovaladın."
 

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 07 Tem 2007 13:37:42
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çok mutlu olurum tekbaba öğretmenim.

En kısa zamanda kısmet olursa...

Çevrimdışı mashar

  • Aktif Üye
  • **
  • 1
  • 37
  • 1
  • 37
# 07 Tem 2007 13:44:00
teşekkürler.Allah Razı Olsun

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2007 23:08:17
ÇATLAK KOVA
       Çok eski zamanlarda bir sucu boynuna astığı uzun bir sopanın ucuna takdığı iki büyük kovayla su tasırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan eve ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun ancak yarısını eve ulaştırabilirmiş.

       Bu durum iki yıl boyunca her gün böyle devam etmiş. Sucu her seferinde evine sadece bir buçuk kova su götürebilmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadee yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş.

        İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında suçuya seslenmiş. ''Kendimden utanıyorum ve senden özürdilemek istiyorum'' demiş. Suçu Neden? diye sormuş. Kova '' Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için görevimin sadece yarısını yerine getirebildim.'' Suçu ise şöyle demiş. ''Eve dönerken yolun sadece senin taşıdığın tarafda çiçekler olduğunu hiç farkettin mi ? Senin kusurunu değerlendirerek, her gün geçdiğimiz yollarda senin tarafında çiçek tohumları ekdim ve sende biz ırmaktan dönerken çiçekleri suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla evimi süsledim. Sen böyle olmasaydın, evimde bu güzellikleri yaşayamıyacaktım..!!!alıntıdır


        Hepimizin kendine özgü kusurları vardır. Hepimiz aslında çatlak kovalarız. Ama Tanrı'nın büyük planında hiç bir şey ziyan edilmez. Kusurlarımızdan korkmayın onları sahiplenin. Kusurlarımızı doğru bir şekilde değerlendirmeyi bilirseniz sizde mutluluk vaadeden olaylara sebep olabilirsiniz.

Çevrimdışı ali2037

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.759
  • 1.326
  • 2.759
  • 1.326
# 08 Tem 2007 12:40:57
Bir süre önce bir arkadaşım,
üç yaşındaki kızını, bir rulo altın renkli kaplama kağıdını
ziyan ettiği için cezalandırmıştı.
Durumları iyi değildi ve kızının, kâğıtları
ağacın altına koyacağı bir kutuyu süslemeye harcaması
onu çok sinirlendirmişti.

Buna rağmen küçük kız,
ertesi sabah hediyeyi babasına getirdi
ve "Bu senin için babacığım." dedi.
Arkadaşım, gösterdiği tepki için kendini suçlu hissetti
ama kutunun boş olduğunu görünce için için sinirlenmekten de
kendini alamadı.

Kızına bağırdı:
"Birine bir hediye verdiğin zaman
içinin dolu olması gerektiğini bilmiyor musun?”.
Küçük kız babasına yaşlı gözlerle baktı ve şöyle dedi:

"Ama babacığım, kutu boş değil ki.
Ben kutunun içine öpücüklerimi üflemiştim.Hepsi senin için babacığım."
Babanın içi paramparça olmuştu;
kızını kucakladı ve onu affetmesi için yalvardı.
Arkadaşım, bu altın renkli kutuyu yatağının baş ucunda yıllarca sakladığını anlattıbana.

Ne zaman cesaretini kaybetse,
kutunun içinden hayali bir öpücük çıkarıyor
ve onu oraya koyan çocuğunun sevgisini hatırlıyordu.
Gerçek anlamda bakmak gerekirse, hepimiz, arkadaşlarımız ve ailelerimiz tarafından bize sunulan, karşılıksız sevgi ve öpücüklerle dolu altın renkli kutulara sahibiz.


Dünyada sahip olabileceğimiz
daha değerli bir şey olamaz.

Hayata iyi bakın...

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 08 Tem 2007 22:50:15
"benusa" öğretmenim yazmış olduğunuz "MEHMET'e YANITIM" adlı şiirinizi siteye yolladım.PowerPoint gösterisi olarak.Yeni bitirdim.Eksiğimizi tamama sayın lütfen....
TMurat kardeşim öncelik tanırsa..en kısa zamanda görürüz...

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 09 Tem 2007 06:24:10
teşekkür ederim tekbaba öğretmenim. Ellerinize sağlık.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 09 Tem 2007 06:38:16
                 NOKTALAMA İŞARETLERİ
       Bir gün insan virgülü  kaybetti; o zaman zor ve uzun cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı...CÜMLELER BASİTLEŞİNCE DÜŞÜNCELERİ DE BASİTLEŞTİ..
       Sonra ünlem işaretini kaybetti; alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. ARTIK NE BİR ŞEYE KIZIYOR, NE BİR ŞEYE SEVİNİYORDU. HİÇ BİR ŞEY ONDA EN UFAK BİR HEYECAN UYANDIRMIYORDU...
         Bir süre sonra da soru işaretini kaybetti ve artık soru sormaz oldu. HİÇ BİR ŞEY ONU İLGİLENDİRMİYORDU; NE EVREN NE DÜNYA, NE DE KENDİ APARTMANI UMRUNDAYDI...
        Bir kaç yıl sonra iki nokta  nokta üst üste işaretini kaybetti ve OLAYLARIN NEDENLERİNİ BAŞKALARINA AÇIKLAMAKTAN VAZGEÇTİ...
        Ömrünün sonuna doğru elinde yalnızca tırnak işareti kaldı. Kendine özgü tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini aktarıyordu. DÜŞÜNCEYİ UNUTTU VE BÖYLECE SON NOKTAYA ULAŞTI....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 09 Tem 2007 10:12:46
Arkadaşlar, Çin Bambu Ağacında birbirinden güzel 110 tane öykü birikmiş. Katkısı olan ve okuyarak yazmaya devam etmemizi sağlayan tüm arkadaşlara taşekkür ediyorum. Hepiniz sağolun...

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 09 Tem 2007 12:26:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ayşegülaslanlı

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2007 12:37:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Mehmete Yanıtım adlı şiirin alternatif linki...
mükemmel olmuş Hocam elinize sağlık..

Çevrimdışı ayşegülaslanlı

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.591
  • 2.110
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2007 14:02:24
                           KÜÇÜK ÇOCUK
Bir zamanlar küçük bir çocuk okula başlamış.
Oldukça küçük bir çocukmuş.okulsa büyük bir okulmuş.
Ama küçük çocuk bahçe duvarından sınıfına yürüyerek gideceğini keşfettiğinde
mutlu olmuş.
Bundan sonra okul ona eskisi kadar büyük görünmemeye başlamış.

Bir sabah
küçük çocuk okuldayken
Öğretmeni seslenmiş:

"Bügün resim yapacağız".
Küçük çocuk çok sevinmiş.
resim yapmayı çok severmiş.
Her türlü resim yapabilirmiş:
Aslanlar,kaplanlar,
Tavuklar,inekler,
Trenler ve tekneler..
Mum boyalarını çıkarmış ve başlamış çizmeye

Ama öğretmeni
"Bekleyin!daha başlamayın."diye bağırmış.
Ve herkes hazırlanan kadar beklemişler.
Şimdi demiş öğretmeni,
Çiçek resmi yapacağız.
Küçük çocuk sevinmiş.
Çiçek resmi yapmayı çok severmiş.
güzel güzel çiçekler yapmaya başlamış.
Pembe,portakal rengi,ve mavi çiçekler.

Ama öğretmeni
"Bekleyin!ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim."demiş.
Tahtaya bir çiçek resmi çizmiş.
Sapı yeşil kendi kırmızıymış.
"İşte böyle.tamam şimdi başlayabilirsiniz".demiş öğretmeni.

Küçük çocuk öğretmenin çizdiği resme bakmış
Sonra da kendi çiçeğine
Kendi çizdiği çiçeği daha fazla beğenmiş.
ama bunu söyleyememiş
Kağıdın öteki yüzünü çevirmiş
ve öğretmeninkine benzer bir çiçek çizmiş.
Yeşil saplı kırmızı renkli bir çiçek.

Başka bir gün
Küçük çocuk kapıyı
kendi başına açabilmeyi başardığında
Öğretmeni"bugün hamur çalışacağız" demiş.
Küçük çocuk çok sevinmiş
Hamurla oynamayı çok severmiş.
Hamurdan çeşitli şeyler yapabilirmiş:
Yılanlar,kardan adamlar,
Filler,fareler,
Arabalar,kamyonetler..
ve hamuru yoğurmaya başlamış.

Ama öğretmeni
"Bekleyin! daha başlamayın "diye bağırmış.
ve herkes hazırlanana kadar beklemişler.
"şimdi "demiş öğretmeni
"tabak yapacağız".
Küçük çocuk çok sevinmiş
Tabak yapmayı çok severmiş.
Çeşitli boylarda ve şekillerde tabaklar yapmaya başlamış.

Ama öğretmeni
"Bekleyin! ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim".demiş
ve herkese derin bir tabak nasıl yapılır göstermiş
"işte böyle.tamam şimdi başlayabilirsiniz" demiş öğretmeni.

Küçük çocuk bir öğretmenin yaptığı tabağa bakmış bir de kendi yaptığı.
Kendi yaptığı tabağı daha çok beğenmiş.
Ama bunu kimseye söyleyememiş.
Hamuru tekrar top haline getirmiş 
ve öğretmeninkine benzer bir tabak yapmış.
Bu derin bir tabakmış.

Çok geçmeden küçük çocuk beklemeyi öğrenmiş.
izlemeyi de
Öğretmeninkine benzer şeyler yapmayı da.
Kendine özgü şeyler yaratamaz olmuş.
Daha sonra küçük çocuk ve ailesiBbaşka bir şehirde
Yeni bir eve taşınmışlar.
Ve küçük çocuk başka bir okula gitmek zorunda kalmış.

Bu okul diğer okuldan
Daha da büyükmüş.
ve dışarıdan içeriye açılan bir kapısıda yokmuş.
Oldukça büyük basamklardan çıkmak zorundaymış.
Sınıfına ulaşmak için bir de uzun bir koridordan yürümek zorundaymış

Daha ilk gün
Öğretmeni bugün resim çizeceğiz demiş.

Küçük çocuk çok sevinmiş.
Öğretmenin komut vermesini beklemiş.ama öğretmen hiçbirşey söylememiş.
Sadece sınıfın içinde gezinmiş.
Küçük çocuğun yanına gelince,
Resim çizmek istemiyor musun?diye sormuş.
İstiyorum demiş küçük çocuk,ne çizeceğiz?
Öğretmeni buna sen karar vereceksin demiş
Nasıl çizeceğim? diye sormuş küçük çocuk.
Nasıl istersen öyle demiş öğretmeni
Hangi renge boyayacağız?diye sormuş küçük çocuk.
Hangi renkle istersen onla demiş öğretmeni.
Eğer herkes aynı resmi çizerse,aynı renkle boyarsa,
Kimin yaptığını nasıl anlayabilirim?demiş öğretmeni.
Bilmiyorum demiş küçük çocuk.
Ve pembe,portakal rengi ve mavi çiçekler yapmaya başlamış.

Yeni okulunu çok sevmiş.
Ön kapıdan sınıfa bir kapısı olmasa bile.



EMİNİM DAHA ÖNCE OKUMUŞSUNUZDUR.TEKRAR OKUMAYA DEĞER.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 09 Tem 2007 14:46:39
Tekbaba öğretmenim. Ne diyebilirim ki.. Ellerinize sağlık. Çok güzel olmuş. ÇOK teşekkür ederim. Sağolun....
     

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 09 Tem 2007 14:48:18
Ayşegül öğretmenim. Bu öyküyü çok seviyorum.  teşekkür ederim size de...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK