Çin Bambu Ağacı

Çevrimdışı humeyra7

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.399
  • 4.170
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Tem 2007 16:03:05


Çanakkale



Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sakit yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bir tümsek, Anadolu'nda,
İstiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN

Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 20 Tem 2007 17:22:25
                      çanakkale müzesi

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 17:28:51
KALK YİĞİTİM!


Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.
Parçalandı bir kıtanın toprakları,
Aslan payını aslan olmayan aldı..
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.



Tulgalı, tulgasız başlar alayı,
Kanadlı, kanadsız kuşlar..
Aşılmamış dağlar, çıkılmamış yokuşlar..



Dağları, taşları, akar sularıyla,
Şu tanıdık toprakta
Bir büyük dünya parçası
Fatihini aramakta.



Dünyayı ahretten ayıran
Duvarları yık da gel,
Ay doğar gibi, gün doğar gibi
Şu kıpkızıl ufuktan çık da gel!



Kalk yiğitim, yine dağ başını duman aldı.
Parçalandı bir kıtanın toprakları;
Aslan payını aslan olmıyan aldı..
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı...


ARİF NİHAT ASYA

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 17:30:34
ŞEHİT ŞİİRİ
Ana bu sabah yine erken uyandık
Botları boyadık,düzeni yaptık
Sabah sabah iştimada dimdik ayaktaydık
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir emir geldi babacan komutandan
Araçlara bindik tam teşhizat hep bir andan
Karamanlı başladı dua okumaya ağzından
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Mataramda ki su sanki zem zemdi
Tetiğim gül oya,süngüm bir çiçekti
Yüreğimde ki sevda daha bir depreşti
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Sen geldin aklıma giderken göreve
Sivaslının gözündeki yaşa takıldı aklım
Sordum kendi kendime acep niye
Biliyordu o da kavuşmayacaktı nişanlısı Emine'ye
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir ses duyuldu önce kulaklarım oldu sağır
Az sonra geldim kendime koştum cenke
Arkadaşlar dökülüyordu tek tek yere bağır ALLAH diye bağır
Gözümde ki yaş düşmüştü gönlüme orda oldu kahır
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Vatan içindi dökülen kanlar yere
Çakallar karşı cephede mehmetçikler yerlerde
Tokatlı,Yozgatlı düşmüş kalmışlar üst üste
Allahım sen onlarında gazasını mübarek eyle
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
Doğduğum anı bilmem ama anam
Ölürken son sözüm oldu VATAN
Helaldir ona bu uğurda verilen her can
Ana ağlamaysın oğlun oldu şehit OSMAN
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
VATAN SAĞOLSUN
 

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 17:32:47
BAYRAK
Bayrak
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü…
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum,
senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar;
Yurda ayyıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;
Yer yüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle, seni oraya dikeyim!


Arif Nihat ASYA
 

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 17:40:59
Kalk Yiğitim! 

Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı...
Parçalandı bir kıtanın toprakları,
Aslan payını aslan olmayan aldı...
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.

Tulgalı, tulgasız başlar alayı...
Kanadlı, kanadsız kuşlar...
Aşılmamış dağlar, çıkılmamıs yokuşlar...

Dağları, tasları akar sulariyle
Şu tanıdık toprakta
Bir büyük dünya parçası
Fatihini aramakta.

Dünyayı ahretten ayıran
Duvarları yık da gel,
Ay doğar gibi, gün doğar gibi
Şu kıpkızıl ufuktan çık da gel!

Kalk yiğitim, yine dağ başını duman aldı.
Parçalandı bir kıtanın toprakları;
Aslan payını aslan olmıyan aldı...
Kalk yiğitim, yine dağbaşını duman aldı.

 

Arif Nihat Asya

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 18:06:58
"Canım feda dedin, cennet vatan uğruna
Kör bir kurşunu bastın iman dolu bağrına,
Karış karış suladın bu toprağı kanınla
Bu toprağın adını, vatan yaptın canınla.

Belki de eli kınalı taze delikanlıydın
Belki de yavrun vardı, belki de nişanlıydın,
Ama gözün pekti senin, hiç bakmadın ardına
Düşmanı girdirmedin o mübarek yurduna.

Göz kırpmadan yürüdün, layık oldun atana
Canınla can verdin sen şu mübarek vatana,
Bugün yas günü değil, bugün bayram günüdür
Durmasın, bayram etsin seni doğuran ana.
"

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 20 Tem 2007 18:14:48
Ben;

Orta Asya'dan Türeyen,
Anadolu'da Büyüyen,
Avrupa İçlerine Yürüyen TÜRK'üm !
Ben;
Dağlarda Gemi Gezdiren,
Taşlara Destanlar Kazdıran,
Tarihi Baştan Yazdıran, TÜRK'üm !
Ben;
Adalete, Ben Mertliğe Örnekler Veren,
Ölüm - Kalım Savaşına Gülerek Giden,
Yeryüzünde Her Murada Eren TÜRK'üm !
Ben;
Sancaklara, Tuğlara Baş Eğdiren,
Beylere, Paşalara Hil'at Giydiren,
Kılıcını Üç Kıt'ada Gezdiren TÜRK'üm !
Ben;
Atilla'yı, Yavuz'u, Fatih'i Var Eden,
Kralları, İmparatorları Kendisine Yar Eden,
Düşmanına Dünyasını Dar Eden TÜRK'üm !
Ben;
Şahları, Sultanları Kul Edinen, Altınları,
Elmasları Pul Edinen,
İncili Kaftanları Çul Edinen TÜRK'üm !
Ben;
Zafer Rüyasını Görenlere Saç Yolduran,
Hezimete Uğratıp, Ümitleri Solduran,
Müzelerde Baş köşeleri Dolduran TÜRK'üm !
Ben;
Damarlarında Asil Kanın Aktığı Irkım,
Benden Bahseder Destanım, Ağıtım, TÜRK'üm,
Ben TÜRK'üm, Taa İliklerime Kadar
Ben;
MUSTAFA  KEMAL ATATÜRK'ÜM
     Ya siz kimsiniz?       

Çevrimdışı emilii

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.578
  • 1.599
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.578
  • 1.599
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Tem 2007 21:56:47
bizler bu toprakaraklarda özgürce dolaşmamızı şehitlerimize borçluyuz. bu yüzden yapılan haksızlığa çok üzüldüm. inşallah yapılan yanlşış anlaşılır ve doğruyol bulunur. bütün şehit yakınlarına sabır diliyorum. şahitlrimizin ruhu şad olsun dualarımız hep onlarla.....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Tem 2007 23:13:06
      Ben Samsun'luyum. Ama bir o kadar da Burdur'lu oldum...Yüreğimin bir yanı hep o küçücük şehri içinde saklar. Hiç unutturmaz bana ordaki anılarımı...İlk gurbetim, ilk hasretim, ranzalarda ilk yatışım, ilk bekar evi muhabbetlerim, ilk boykota katılışım, açlık grevi yapanlara ilk şahit oluşum, okuldan atılma korkusunu ilk yaşayışım, öğretmenlerimle ilk arkadaş oluşum, arkdaşlarımla ilk defa seyahat edişim, gezilere ilk gidişim, lokantalarda ilk yemek yeyişim, ilk parasız kalışım, ilk paylaşımlarım....Bir çok şeyin ilkini yaşadığım şehirdir Burdur...
    Bu ilkleri yaşarken yalnız olmamam  tek tesellimdi....Benimle beraber Tuncay'da yaşıyordu aynı duyguları...Uzun boylu, kara kaşlı, kara gözlüydü. "kız güzeli" derler ya...Öyle bir güzellik, masumluk vardı yüzünde de...Bir çok kızın yüreğini hoplatırdı...O da benim gibi anasından, babasından, kardeşlerinden ayrıydı...Burdur  Endüstri Meslek  Lisesi nde okuyordu o yıllarda. Arkadaşlarımla tanıştırdım onu. Bizlerden çok küçük olmasına rağmen, daha çocuk yaşlarda bile öyle olgundu ki... Bütün arkadaşlarım hayran kalmışlardı ona. Birlikte çay bahçelerinde oturuyor, bazan birlikte gidiyorduk yemeğe... Çoğunlukla konuşuyorduk, gurbete  , zorluklarına dair. Çok duygusaldı. Her hafta sonu ailesini görmesine  , teyzesinin yanında kalmasına rağmen alışamamıştı bir türlü anasızlığa...."İllaki anam" diyordu. Liseye başlamadan önce çok canlı ve neşeliydi oysa...Tuncay ilerleyen yıllarda daha da içine kapandı. Hiç kimse anlam veremedi ondaki bu değişime...Ne oluyordu benim güzel kardeşime böyle...
   İkimizin de okulları bittti. Ben öğretmen olduğumda o yüksekokula başladı İzmir'de. Ama   bağlarımız hiç kopmadı Tuncay'ımla... Ünüversite sınavına girmeye karar verdim tekrar. Burdur yazdım sınava girmeyi istediğim ile...Benimle birlikte Mehtap'ta Burdur işaretledi. Tuncay'la haberleştik o sıra. O da   yeniden girecekti sınava ve burdur'da..   Çok sevinmiştim. Yıllar sonra yeniden görüşebilecektik canım kardeşimle...
    Mehtap'la Burdur'a geldiğimizde (Mehtap köydeki ev arkadaşım. Köyün hemşiresi.) Daha önceden yer ayırtmadığımıza pişman olmuştuk. Öğretmenevi doluydu, bütün oteller doluydu, resmi kurumların misafirhaneleri, her yer tıklım tıklım doluydu.Geri dönemezdik. En azından bir gece idare  edebiliriz diye iğrenç bir otele yerleştik. Eşyalarımızı odaya attığımız gibi kaçtık otelden. Gece nasıl kalacağımızı da kara kara düşünerek...Burdur'un en uzun caddesinde yürümeye başladık. Öğrenciyken gittiğim toros lokantasını   arıyordu gözlerim. Tam o sırada karşı kaldırımdan bana birisi  Ablaa, ablaa diye sesleniyordu.Başımı çevirip sesin geldiği yöne baktığımda Tuncay'ı gördüm. Bizi arıyorlarmış kardeşi Yalçın'la...Burdur'un gezinebileceğimiz tek caddesinde...
       Sarılıp hasret giderdikten sonra bir yere oturup farklı hayatlarda neler yaptığımızdan sözettik uzun, uzun...Çok özlemişim onunla konuşmayı, dertleşmeyi...Tuncay daha da duygusallaşmış daha farklılaşmıştı. Hangi sıkıntısından sözetse ağlayacak gibi doluyordu gözleri. Tıpkı uzun zaman Burdur'a alışamadığı gibi İzmir'de de yaşadığını anlattı aynı duyguları...Daha fazlasını...Bir taraftan içime sokasım geldiği Tuncay'dı karşımdaki; diğer taraftan konuşmaya ürken garip biriydi....Anlam veremedim hiç hallerine...
       Uzuuun bir sohbetin ardından "Eşyalarınız nerde?" diye sordu. Anlattık otel bulmak için arayışlarımızı. Çok öfkelendi bana...Kızdı..."Ablam, benim senin  otellerde kalmana izin vereceğimi nasıl düşündün?" diye...O bize kalacağımız yeri çoktan ayarlamıştı bile...O günlerdeki belki de o günkü tam anımsamıyorum şimdi..Tuncayla bir  kafeteryada çaylarımızı yudumlarken televizyon izliyorduk bir yandan...Turgut Özal'ın öldüğünün haberi geçiyordu...Çok üzülmüştü...Birkaç yıl sonra öleceğinden habersiz....
       Sınav sonrası beraber gezdik Tunay'la...Çavdır'a onlara gittik önce. Sonra Sarayköy'e teyzesine...Sonra Denizli'ye dedesine...Bütün akrabalarımızı dolaştıktan sonra artık bizim de onun da gitme zamanı gelmişti yerlerimize...Ayrılık vaktiydi...Ayrılmak çok zordu...O günü hiç unutamıyorum...Hepimizin yüreği sıkışmış, gözleri dolmuştu...Ne zordu ayrılık böyle...Hele bu keresinde...Otobüs hareket ettiğinde zor tuttuğum gözyaşlarım artık daha fazla dayanamadı akmamaya...Sicim gibi akıyorlardı...Belki de son görüşmemiz olduğunu yüreğimden önce hissetmişlerdi...Ya da Yüreğim ak diyordu delicesine...
      Köye geldikten bir süre sonra mektup geldi bana ve Mehtap'a..İkimize de Tuncay'dan gelmişti...Ezberleyene kadar okudum her satırını...Mehtap'ta öyle. Ama o başka türlü bir heyecanla....Aşık olmuşlardı birbirlerine. O kısacık süre içinde. Mehtap'ta sessiz, içe dönük bir insandı. Belki de bu çekmişti onları birbirlerine...Tuncay uzun boylu, çok yakışıklıydı...Mehtap'sa tam zıttı. Kısacık bir boyu, çok ta güzel sayılamayacak bir yüzü vardı. Ailesi yakıştıramadı ona....Dünyanın en güzel kızı layıktı yalnızca biricik yavrularına....Ama Tuncay'ım yürek delisiydi...Mehtap'ın yüreğine bakıyordu , yüreğini görüyordu sevdiğinin yüzünde...Onun için önemli olan buydu...
 Bir süre sonra askere gitti iki kardeş birlikte. İkisinden biri doğuya gidecekti terörün içine..."  O da Tuncay oldu....
         Annelerinin yüreği korku doluydu. Yalçın'ı düşünmüyordu. O terörün kol gezdiği, hain pusuların kurulduğu, gencecik bedenlerin  kahbece  yok edildiği yerlere gitmemişti...Ama Tuncay... Her an yüreği ağzındaydı oğluma bir şey olacak diye...Her an kulağı haberlerdeydi şehit haberi var mı diye....
       Veeee....Haberleri izlerken yine bir çatışma haberi.... mardinden ...Şehitlerimizin isimleri....TUNCAY ÖZÇOBAN.....Duyduğum tek isim buydu...Kulaklarım yanıltıyor olmalıydı beni....Bu Tuncay benim gurbet yoldaşım olamazdı...KÖTÜ HABER TEZ DUYULDU....
     

        Sonrasını anlatmak çok acı...Yüreği yanık anasını, kardeşlerini, tezkeresini dört gözle bekleyen babasını....Cenazesinde dökülen gözyaşlarını....Sonrasını anlatmak çok zor...
       

          Benim kardeşim, vatanını beklerken şehit oldu....Geleceğe dair onca hayali vardı...  "yaşasaydı....."  diye devam eden düşüncelerimizde, onun hayallerini biz yaşatıyoruz gönlümüzde....Ama yüzü hiç değişmiyor, hep aynı yüz...dede olduğunu hayal ederken bile...
         O bir kahramandı...Vatanını  için  şehit oldu...Hiç düşünmeden yürüdü kurşunlara doğru...Korkusuzca...Vatanı için şehit, silah arkadaşlarına siper oldu....en önde yürüdü....kahramanca....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 21 Tem 2007 05:01:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bizler bu topraklarda  özgürce dolaşmamızı şehitlerimize borçluyuz. 

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 21 Tem 2007 05:10:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 21 Tem 2007 05:16:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Asker sözcüğünü duymak bile tüylerimi diken diken ediyor. Sanırım Türk olmanın bir getirisi bu. Yaşananlar, bu vatan uğruna dökülen onca kan... Ecdadımızı yad etmekten geri kalmayalım bu mübarek günlerde...

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 21 Tem 2007 05:24:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...

 

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 21 Tem 2007 05:27:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
      .
     

                Benim kardeşim, vatanını beklerken şehit oldu....Geleceğe dair onca hayali vardı...  "yaşasaydı....."  diye devam eden düşüncelerimizde, onun hayallerini biz yaşatıyoruz gönlümüzde....Ama yüzü hiç değişmiyor, hep aynı yüz...dede olduğunu hayal ederken bile...
         O bir kahramandı...Vatanını  için  şehit oldu...Hiç düşünmeden yürüdü kurşunlara doğru...Korkusuzca...Vatanı için şehit, silah arkadaşlarına siper oldu....en önde yürüdü....kahramanca....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK