Kapatılan x partisi, faaliyet gösterdiği dönemde, devletten aldığı 1 trilyon lirayı, parti örgütlerine ve yasal faaliyetlerine harcamış gibi gösterdi. Bunlara ilişkin belgeler düzenlendi. Bunu biz söylemiyoruz, kapatılan xpartisinin ’nin Genel başkanı .....’a 2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası veren yargı söylüyor.
Kesinleşen yargı kararına göre, Parti yöneticileri, parayı x'ın kişisel hesabına aktardı. Ancak parti faaliyetlerine harcanmış gibi gösterdi. Buna ilişkin belgelerin altında x(la birlikte bir başka kişinin imzası da yer alıyordu; y...
Ancak x’nin kapatılıp, yPartisi’ne, dönüştü. ... de kapatılıp ...oluşumu siyasi hayatta yerini aldı. Ve tabii y de Parlamentoda yerini aldı. Bu da y ’ün yargılanamaması sonucunu doğurdu.
Savcılar fezleke hazırladı. Hani TBMM olur da dokunulmazlığı kaldırırsa Sayın y yargılanabilsin diye. Ancak aradan yıllar geçti. Dava sonuçlandı. Ancak o fezleke hala TBMM raflarında.
Cumhurbaşkanı adayı y nin fezlekesi Meclis’te bekliyor.
x in 2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldığı Kayıp Trilyon Davası’nın “sanıkları” arasında y de bulunuyor. Dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tarı’nın imzasını taşıyan fezlekede y’ün, kapatılan ...parti ’ye verilen Hazine yardımını özel evrakta sahtecilik yaparak parti teşkilatlarına dağıtmış gibi gösterdiği ileri sürülüyordu.
Fezlekede, y ün “özel evrakta sahtecilik” yaptığı ve “Siyasi Partiler Yasası’na aykırı davrandığı” iddia ediliyor. Bu iddia nedeniyle hiç hakim karşısına çıkmayan y ’ün Köşk’e çıkmasından sonra Meclis’in vereceği karar, aynı zamanda “Cumhurbaşkanları, daha önceki bir eylemlerinden dolayı vatana ihanet dışındaki başka suçtan yargılanabilir mi?” sorusunun da yanıtını oluşturacak.
AKLANDI MI?
20 Nisan tarihli gazetelerde y ’ün bu davadan aklandığına ilişkin haberler malum basında yer aldı. Oysa ortada aklanma değil "YARGILANAMAMA" vardı. Yapılamayan yargılamanın aklanması da olamazdı.
Olan şuydu;
Yargıtay’da kesinleşen dava sonucuna göre, mahkum edilenlere bir de, “Biz bu parayı kimden alacağız?” davası açılmıştı. Bu dava sonuçlandı, dönemin Genel başkanı x , dönemin üst düzey yöneticisi z gibi isimler mahkum oldu.
y mahkum olmadı. Çünkü "dokunulmazlık nedeniyle zaten yargılanamadı".
ve bunlar ŞEHİTLERİMİZİN KANIYLA SULADIĞI TOPRAKLARDA CUMHURBAŞKANI OLMAYA ADAY....GÜNAH....AKITILAN KANLARA, DÖKÜLEN GÖZYAŞLARINA GÜNAH...
VARSAYALIM TÜRK MİLLETİ AFFETTİ...RESMİ KURUMLARA BAŞÖRTÜLÜ GİREBİLMEK UĞRUNA...YA ALLAH...AFFEDENLERİ VE AFFEDİLENLERİ AFFEDECEK Mİ
BİLİNMEZ...
AMA YEMEYE EKMEK BULAMAYANLAR, YETİMLER, İŞSİZLER, EVSİZ BARKSIZ OLANLAR, FAKİR FUKARALAR, İLKLERİNE KADAR SÖMÜRÜLÜP BİRİLERİNİN GEMİ-YAT-KAT-DOLAR SAHİBİ OLMASINI SAĞLAYANLAR, GÖZÜ YAŞLI ŞEHİT ANALARI, BABALARI, KARDEŞLERİ.....AFFETMEYECEKLER...AFFETM
EMELİDİRLER....