Çin Bambu Ağacı

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 27 Tem 2007 10:36:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Soykırım Gerçeği   

--------------

Soykırımın bir gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz.Şimdi asıl soykırımcıları,barbarları tanıyalım ;
Bazıları konferanslar düzenliyor,sözde ermeni soykırımı var diye ;
ingilizlerin hindistanda yaptıklarına "soykırım" demeyin...
fransanın cezayirde yaptıklarına "soykırım" demeyin...
abd nin kızılderililere yaptıklarına, zencilere yaptıklarına "soykırım" demeyin...
rusların "kafkaslarda yaptıklarına "soykırım" demeyin...

siz gidin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurduğu "hür(!), bilgi ve fikir yuvası" üniversitelerinde konferans düzenleyin...
çünkü; sizler öz değilsiniz...
öz biziz...
sizler kabuksunuz öz menem!!!
siz Türklüğünüzden utandınız, unuttunuz Müslüman adam... Türk adam "soykırım" yapmaz unuttunuz...
Kızıldereli soykırımı ( amerika )
Kristof Kolomb 1492’de Amerika’ya ayak bastığında, kıtada 100 milyon yerli (Kızılderili) yaşıyordu. Aynı dönemde, Avrupa’da 60 milyon, Afrika’da ise 70 milyon insan yaşıyordu. Beyaz adam, öylesine bir katliam, öylesine bir soykırımyaptı ki, bugün Amerika’da yaşayan yerli nüfusun esamesi okunmuyor. Tersinden bakacak olursak, eğer yerli nüfus, yani Kızılderililer, beyazlar tarafından yok edilmeselerdi, bugün Amerika’da Avrupa nüfusunun bir buçuk katı kadar yerli yaşıyor olacaktı. Soykırımın boyutları ortada. Roosevelt, ‘En iyi yerli, ölü yerlidir diyecek kadar ileri gitmek istemiyorum ama, onda dokuzu öyledir’ derken, tarihlerinden ve katliamlarından utanmadıkları görüntüsünü veriyor. Demek, hala kafalar aynı.

Kendi vatandaşlarını sürgüne gönderen ( amerika ) ;
Sürgün örneği. Korematsu olayı. ABD’ne ilk Japon göçü 1880’lerde başladı. 1940’lara gelindiğinde ise göçmen Japon sayısı 120 bini buldu. II.Dünya Savaşı sırasında Pearl Harbor baskınını izleyen aylarda, batı yakasından sorumlu General John L. DeWitt Japon kökenli hiçbir ABD vatandaşına güvenemeyeceğini söyleyerek, bunların sürgüne gönderilmesini önerdi. Başkan Roosevelt bu öneriyi kabul etti ve 1944 yılında 9066 no’lu kararnameyi imzalayarak, tüm Japon kökenli ABD vatandaşlarını, casusluk ve sabotaja karşı korunmak amacıyla esir kamplarına gönderdi. Sürgüne gitmeyi reddeden Korematsu, tutuklandı ve beş yıl hapse mahkum oldu. Hiçbir kanıt ve tehlike olmadan, kendi vatandaşlarını sürgüne gönderen ABD için bu örnek de tarihe düşülen bir not oldu.
Savaş bitmişti ama amerika ve ingiltere öldürüyordu ;
Dresden Soykırımı bir başka vahşet örneğidir. 2. Dünya Savaşında yenilen Almanlar, 1945 yılında hızla geri çekildiler. Prusya’dan ve Doğu Almanya’dan kaçan binlerce aile, Dresden şehrine sığındı. Şehirde kısa sürede 1 milyon 200 bin nüfus oldu. Amerikalılar ve İngilizler, savaş bitmesine rağmen öç almak adına şehri iki gün iki gece bombaladılar. Napalm bombalarıyla yakılan şehirde 2 günde 200 bin kişi öldü. Yerle bir olan şehirde, o günlerin en büyük insan ve kültür mezbahası oluştu.
Kara Leke
-1976 da işgal ettiği Vietnam’dan çekilen ABD, geride 2.5 milyon ölü bıraktı. Rambo filmleri ile gözler önüne bir film perdesi çekmeyi başaran ABD, bu insanlık suçunu, dünya kamuoyuna bir zafer gibi takdim etmeye çalıştı.
-Vietnam’ın hatıraları daha tazeyken, Irak’a saldıran ABD, yine demokrasi ve barış getirmeyi vaat ediyordu. Saddam’ın zulmünden kurtulmayı bekleyen sivil halk, yeni bir zulümle karşı karşıya olduğunu çok geçmeden anladı. Irak’ta bugüne kadar 100 bin sivil hayatını kaybetti. Ebu Gureyb işkenceleri, Felluce katliamı insanlık tarihine bir kara leke olarak geçti.
Cezayir Soykırımı ( fransa )
Fransızların Cezayir’de yaptıkları ise bir başka vahşet örneği. 1830’da Kuzey Afrika’yı işgal eden Fransızlar, bu toprakları, sosyal, kültürel ve yapısal olarak tamamen Fransız yapmaya kararlıydılar. Asimilasyon çalışmaları yıllarca sürdü. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması Cezayir için bir umut ışığı oldu. 1931 yılında Ulema Meclisi’ni kuran Şeyh Abdullah Ben Badis, ‘İslam benim dinim, Arapça benim dilim, Cezayir benim Vatanım' sloganı ile yola çıktı. 1954 yılına kadar ulusalcı akım devam etti ve hız kazandı. Fransa bunun üzerine 500 bin asker gönderdi ve Cezayir topraklarında tam 8 yıl katliam yaptı. Geri çekildiklerinde ise, arkalarında 1.5 milyon Cezayirlinin cesedi vardı. İşkence ve katliamların mimarları ise hala Fransa’da yaşıyor.

Avrupa köle ticaretini başlattı
Batının ekonomik ve siyasi krizlere 17. asırda bulduğu çözüm ise köle ticareti. Ekonomik sorunlarını çözmek için deniz aşırı bölgelere yönelen Avrupalılar, önce sömürge düzenlerini kurdular. 1650’lerden itibaren de köle ticareti başladı. Yüz binlerce köle vatanlarından alınıp gemilerle uzak topraklara taşındılar. Milyonlarcası ise yollarda can verdi.
Soy katliamı
Avustralya yerlilerinin soykırımı ise bir başka dramatik örnektir. 1878 yılında İngilizlerin Avustralyalı yerlilere (Aborjinler) uyguladığı sistematik soykırım tam 60 yıl sürdü. Yüz binlerce yerli öldürülerek topraklarına el kondu. Soylarını yok etmek için kadınlar sistematik olarak kısırlaştırıldı. Yüz binlere çocuk ailelerinden alındı ve başka yerlere ucuz işçi olarak götürüldü, kimlikleri unutturuldu.
Norveç ve İsveç’in Samilere uyguladığı asimilasyon politikası ise halen sürüyor. Asya kökenli Sami’ler bu topraklara 4 bin yıl önce geldiler. 1600’lü yıllardan itibaren ise, asimilasyon çalışmaları başladı. Dini ve kültürel baskı yapıldı. Topraklarını istedikleri gibi kullanma hakları ellerinden alındı. Norveç dilini konuşmayanlara mülk edinme hakkı verilmedi. Ekonomik kısıtlamalar getirildi.
Yine Norveç, İngiliz bilimci Galton’un ari ırk teorisini hayata geçirmek için pek çok çalışma yaptı. Aşağı değerdeki insanların kısırlaştırılması için yasalar çıkarttı. 1978’e kadar yürürlükte olan yasayla, bütçe ayrıldı ve çok sayıda etnik azınlık göçerlerin kız çocukları kısırlaştırıldı.

Danimarkanın Eskimo’ların Grönland’dan sürgünü
Eskimo’ların Grönland’dan sürgünü ise, dünyaya demokrasi dersi verme iddiasında olan Danimarka’nın yüz karasıdır. Eskimolar MÖ 2000 yılından beri, Grönland’da yaşarlar. Danimarka ve ABD arasında yapılan bir anlaşma ile, 1951 yılında Grönland Thule bölgesinde, askeri hava üssü kurulmasına karar verildi. Thule, yerliler için en önemli balık avlama bölgesi idi. Ancak buradan çıkmaları ve Qaanaq bölgesine göç etmeleri isteniyordu. Eskimolar bir süre direndi ama bölgeye bırakılan kimyasal maddeler (sular kirlendi), motorize trafik, Eskimoların balık avlama şansını ortadan kaldırdı. Ekonomik darbe yiyen Eskimoların önemli bir kısmı bölgeyi mecburi olarak terk ettiler. Danimarka hala, Eskimo’ların Thule bölgesine geri dönmelerine izin vermiyor.
İnsanlık tarhinin en büyük soykırımı
Almanların Yahudilere ve Çingenelere yaptığı soykırım ise en iyi bilinen örnek. Mükemmel Alman ırkı hedefiyle, 1.5 milyon Çingene, 6 milyon Yahudi, toplama kamplarında topluca katledildiler. İnsanlık tarihinin en büyük soykırımıydı.

Sırpların Müslüman katliamı
Yakın tarihimizde ise, Avrupa’nın ortasında bir başka soykırım yaşandı. Srebrenitsa’da binlerce Müslüman, Avrupalının gözü önünde, Sırplar tarafından katledildi. Yakın tarihin en önemli soykırımıydı
Yunanlıların Türk katliamı
Balkan göçleri ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma döneminin en hüzünlü olaylarıdır. 19. asrın sonunda Balkanlarda 4 milyon Türk yaşıyordu. Dağılma sürecinde, katliamlar nedeniyle önemli bir kısmı İstanbul’a ve Anadolu’ya göç etti. Balkan göçlerinde ve katliamlarında çok sayıda Müslüman Türk hayatını kaybetti. (1829’da Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla Mora’daki Türkler göçe zorlandı. Bu arada 20 bin Türk katledildi.) Bugün Balkanlarda 500 bin Türk yaşıyor.
Rusların kırım Türkleri soykırımı
1768 – 1774 yılları arasında, Osmanlı-Rus Savaşları yaşandı ve imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım, Osmanlı’dan kopartıldı. Ardından sürgünler başladı. 1800’lü yıllar boyunca devam eden sürgünlerde, 1.5 milyon Kırım Türk’ü, vatanlarından uzaklaştırıldılar. Ancak asıl dram 1944’te yaşandı. 2.Dünya savaşı sonrası Stalin’in emri ile, 420.000 kişi vagonlara doldurularak sürgüne gönderildi. Bir kısmı da teknelere bindirildi ve çoğunun tekneleri Karadeniz’de batırıldı. Bir ay süren vagon yolculuğunda kimsenin vagonlardan inmesine izin verilmedi ve 200.000 kişi hayatını kaybetti. Gittikleri yerlerde yıllarca acı çeken Kırım Türkleri hala geri dönmek için çaba harcıyorlar. Kırım Türkleri’ ne uygulanan soykırım kendilerinden sonra kültürel olarak da devam etti. Türk evlerinin hepsi yıkıldı. Camiler yakıldı. Mezarlar söküldü. Kırım lehçesi ile yazılmış bütün eserler, tarihi vesikalar, klasik kitaplar yakıldı, bağlar-bahçeler tahrip edildi. Kırım tarihi, düzmece tarihçiler tarafından yeniden yazıldı.
Kıbrıslı rumların Kıbrıslı Türklere yaptıkları
Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere karşı uyguladığı soykırımların anıları ise hala çok taze. Kıbrıs’taki ilk etnik saldırılar 1912 yılında (Osmanlının önemli ölçüde güç kaybettiği dönem) başladı. Ardından siyasal, sosyal ve ekonomik boykot ve baskılar başladı. İkinci Dünya Savaşında, bu psikolojik saldırı altında Kıbrıs Türklerinden 14.000’i İngilizler tarafından adadan alındı ve Rumlarla birlikte Almanlara karşı savaştırıldı. (Kendilerine adada Türk varlığının tesis edilmesi sözü verildi.) 1952’de EOKA kuruldu. Makaryos liderliğindeki bu terörist örgüt, adayı Yunanistan’ın bir parçası yapmak istiyordu. 1963-1964 yıllarında terörist saldırılara hız verildi. Yüzlerce köy basıldı. Binlerce insan katledildi, yerlerinden edildi.
ermenilerin Azerbeycan sokırımı
Azerbaycan Hocalı’da ise yakın tarihin en vahşi katliamlarından biri yaşandı. Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal eden Ermeniler, 1.5 milyon Azeri’yi yurtlarından ettiler. 26 Şubat 1992’de Hocalı’ya girdiklerinde ise, 3.000 kişilik kasaba nüfusunun 613’ünü, bir gecede hunharca katlettiler
●●●

Tarihi örnekleri arttırmak mümkün.

Ancak görüldüğü gibi, sözde Ermeni soykırımı iddiasında bulunan Batı, bir anlamda mazuriyet psikolojisi ile hareket ediyor; kendi tarihindeki insanlık suçlarını unutturmak için bu safsatayı sahipleniyor. Fakat gerçekte bu çabanın arkasında, politik ve ekonomik kazanım beklentileri var. Ve oyunlar buna göre belirleniyor.
Türkler, tarihleri boyunca bu insanlık suçuna, ne taraf oldular ne de bu suçu işlediler.
Eğer öyle olsaydı, bugün Ortadoğu, tamamen Türkçe konuşuyor olurdu.
Öyle olsaydı, bugün Balkanlar’da, sadece İslam dini olurdu ve Türkçe konuşulurdu.

Türklerin gittikleri yere huzur ve medeniyet getirdikleri, asla Batılılar gibi sömürgeci bir anlayışa sahip olmadıkları, tüm tarihçiler tarafından biliniyor.

Ancak bunu iyi savunmak için, kendi tarihimizi çok iyi bilmemiz ve anlatmamız gerek.

Edilgen, mahcup tavrımızı terk etmeli, artık bu konuda atak yapmalı ve öne geçmeliyiz.
                                                                                    İLBEY

  3. sayfa

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 27 Tem 2007 10:47:49
Aladağ öğretmenim. Aslında bir daha siteye girmeyi düşünmüyordum. Çünkü birçok eğitimci arkadaşımı rahatsız ettiğim düşüncesiyle aranızda olmak istemedim. Ama sizin eleştiriniz beni çok üzdü. Çünkü çin bambu da emeğiniz çok diye düşünüyorum. Benim çizgim çin bambunun ilk sayfalarında belli. Ama farkında olmadan farklı ve güzel bir çizgiye doğru kaymış.
Yine farkında olmadan ayşegül öğretmenimin de dediği gibi seçim öncesi heyecanıyla, yaşanmışlıkların verdiği acılarla daha farklı yönlere kaymış.
 Duygularımı eğitimhane dostlarıyla riyasız paylaşmaktı amacım ama çizgi değiştiği için üzgünüm. Birçok arkadaşımı hayal kırıklığına uğrattığım için de...
 Bu sitede yazacağım son cümlelerim bunlar. Kimseyi kızdırmak ya da rahatsızlık vermek istemiyorum. Çünkü ben duygularım sözkonusu olunca kalemime hükmedemiyorum. Bu anlamda size söz veremiyeceğim için en iyisi siteden ayrılmak diye düşünüyorum.
üzdüğüm herkesten özür diliyorum. Dediğim gibi amacım kimseyi üzmek değildi.
Son sitemimi de edeyim ve gideyim...Aslında baştan beri de sitemim onlaraydı...CUMHURİYET MİTİNGİNDE OLANLAR NERDEYDİLER SANDIK BAŞLARINDA ...Merak ediyorum şimdi...
Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum. hoşçakalın.

Çevrimdışı ezoss

  • Uzman Üye
  • *****
  • 427
  • 307
  • 427
  • 307
# 27 Tem 2007 11:04:46
Yapmayın benusa öğretmenim...En başta da demiştim hassasiyetinizi anlıyorum diye..Hayat zor ama sizin yaşadıklarınız çok daha ağır,insan bazen sözün nereye gittiğini bilemez bu hassasiyetten.. Çin Bambu Ağacı siz olmazsanız eski tadını veremez,eminim aladağ öğretmenim de bunu istemezdi.O yüzden lütfen,aramızdan ayrılmayın.size değer veren öğretmenlerimizin hatrına 42 sayfalık Çin Bambu Ağacını ve Eğitimhaneyi bırakmayın.Tekrar döneceğinizin ümidiyle saygılarımı sunuyorum....

Çevrimdışı canbaba

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 565
  • 5.875
  • 565
  • 5.875
# 28 Tem 2007 01:49:38
Ne güzel yeşeren,boy atan bu ağacı kesmeseydiniz.Yazık oldu "ÇİN BAMBU AĞACINA"
Ben kendi adıma çok üzgünüm,benusa öğretmenim...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 Tem 2007 05:40:47
Dilimize (kalemimize) hakim OLAMAMAK bir çok kişinin sorunudur. Egitimhane forum üyeleri kırıcı olmadan uyarılarını yapmaya devam edecektir.
Alıntı
Çin Bambu Ağacı siz olmazsanız eski tadını veremez
Benusa öğretmenim Çin Bambu Ağacını siz doğurdunuz, siz büyüttünüz, çocuğunuzu terk edecek kadar vicdansız olabileceğinize ihtimal vermiyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 Tem 2007 18:09:38
Benusa öğretmenim dönünceye kadar Çin Bambu Ağacını sulamaya devam edelim.

Her ne kadar siyasi mesaj yazılmasını uygun görmüyorsam da, bir gerçeği vurgulamak için aşağıdaki olayı alıntılamak ihtiyacı hissettim.
Olayın gerçekte yaşanmış olduğuna ihtimal vermiyorum.
Fakat buna yakın olayların tüm toplumlarda yaşanabileceğinin gözardı edilmemesi gerekir.

George Bush bir ilkokula ziyarete gider.
Sınıfın birinde  yaptığı    konuşmadan sonra cocuklara  soru sorabilmeleri için  imkan  tanır.   
Parmak kaldıran    Bob      der  ki;     
-Sayın başkan.., üç sorum var size   
-1. Niçin  Amerika BM'nin onayı olmadan Irak'a girdi?   
-2. Siz rakibiniz  Kerry'den daha az oy aldığınız halde nasıl oldu  da başkan seçildiniz?     
-3. Afganistan'a asker gönderdiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?       
Küçük Bob'un sorduğu sorular biter bitmez teneffüs zili calar,
Bush  teneffüsten sonra devam ederiz der ve hep birlikte teneffüse  çıkılır.   
Sınıfa geri dönüldükten sonra  Bush;   
-Nerde  kalmıştık...Evet..sorular kısmında  kalmıştık.., devam edelim der.     
Sınıftaki başka bir öğrenci  parmak kaldırır.  Bush  sorar;     
-Adın ne bakalım  ufaklık?   
-Steve.. 
-Senin sorun ne bakalım Steve?       
-Benim 5 sorum var sayın başkan   
- 1. Niçin Amerika  BM'nin onayı olmadan Irak'a girdi?   
- 2.  Siz rakibiniz Kerry'den  daha az oy aldığınız halde nasıl oldu da başkan  seçildiniz?   
-  3. Afganistan'a asker gönderdiğiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?   
- 4.  Teneffüs zili niçin 20 dakika erken çaldı?   
- 5. Bob nereye  kayboldu.......   
 
Ben bir soru eklemek istiyorum Benusa öğretmenim nereye kayboldu?

Çevrimdışı aladag44

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Tem 2007 19:31:13
Benusa öğretmenimin bu kadar kırılacağını bilseydim, siteden ben ayrılırdım ve bir daha hiç bir şey yazmazdım.Çünkü; Benusa öğretmenimin bu siteye çok katkıda bulunduğunu düşünüyorum.Tekrar dönmesi için bütün arkadaşlarımın çağrıda bulunmasını istiyorum.

Benusa Öğretmenim;

Lütfen geri dön.

Saygılar.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 30 Tem 2007 23:13:14
Benusa  Öğretmen,  görüş  ve  düşünceleriyle  bu  siteye  renk  verdi.
Bekliyoruz.........

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 Tem 2007 06:09:21
Öğrendim ki...Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...Hayatında nelere sahip olduğun değil kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün,ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki...Kendini en iyilerle kıyaslamak değil,kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki...İnsanların başına ne geldiği değil,o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki...Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki...Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki...Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki...Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek,hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.  
Öğrendim ki..."Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki...Sen tepkilerini kontrol edemezsen,tepkilerin hayatını kontrol eder.    
Öğrendim ki...Kahraman dediğimiz insanlar bir şey yapılması gerektiğinde,yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.  
Öğrendim ki...Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...Bazı insanlar sizi çok seviyor ama,bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki...Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz,bazıları hiç karşılık vermiyor.  
Öğrendim ki...Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki...Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki...İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.  
Öğrendim ki..Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki..Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki..Hic tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirebilir.    
Öğrendim ki.....Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki..Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.    
Öğrendim ki..Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gercek aşkların da!
Öğrendim ki... Allah(cc)in yolunda imiş gibi görünmek kolay ama olmak çok zor.  
Manen bittim dediğin anda inayet elini yanında buluyorsun.
 
(Alıntıdır)

Siz neler öğrendiniz?

Çevrimdışı TMurat

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • 10.222
  • 65.231
  • 10.222
  • 65.231
# 31 Tem 2007 07:17:47
Benusa öğretmenim ağaç kurumaya başladı. Üzülmüyor musunuz?

(Özür dilerim arkadaşlar bu olay nedeniyle suçluluk duyuyorum.)

Çevrimdışı aladag44

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Tem 2007 20:27:36
Ağacımız bu gün de susuz kaldı.Bilmiyorum ne kadar dayanır, bu susuzluğa.
Arkadaşlar;
Ağacımızın sahibini tekrar aramıza çağıralım.Benusa öğretmenime özel olarak ulaşacak birileri varsa, lütfen ona söylesin.Burada onu bekleyen sadece "Çin Bambu Ağacı" değil, "Eğitimhane" ailesi.Kanımca sitenin lokomotiflerinden birisi idi.Onu geri getirelim.Elinizden ne geliyorsa esirgemeyin...

Çevrimdışı aladag44

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 184
  • 86
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Tem 2007 21:04:38
Benusa Öğretmenim hoş geldiniz.

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 31 Tem 2007 21:06:03
OLAY:  Bir piliç, bir yolda karşıdan karşıya geçer.

SORU:  Piliç karşıdan karşıya niçin geçer?
 
 
YANITLAR
 

RENE DESCARTES:    Yolun öbür tarafına geçmek için.
EFLATUN:    İyiliği için. Gerçek, öteki taraftadır.
ARISTOTELES:    Karşıdan karşıya geçmek pilicin doğasıdır.
KARL MARX:    Tarihsel olarak kaçınılmazdı.
HIPOKRATES:    Pankreasının aşırı salgısı yüzünden.
MARTIN LUTHER KING JR.:    Tüm piliçlerin nedenini açıklamak zorunda kalmadan özgürce karşıdan karşıya geçtikleri bir dünya düşlüyorum.
    
RICHARD M. NIXON:    Piliç karşıdan karşıya geçmedi, tekrar ediyorum, piliç asla yolun karşısına geçmedi.
     
BUDA:    Bu soruyu sormak, sizin kendi piliç doğanızı inkâr etmektir.
GALILEI:    Oysa piliç karşıdan karşıya geçiyor...
CHARLES DE GAULLE:    Piliç belki yolun karşısına geçti, ama otoyolun karşısına henüz geçmedi.
EINSTEIN:    Pilicin yolun karşısına geçmesi ya da yolun pilicin ayakları altında yer değiştirmesi, tümüyle sizin gösterdiğiniz referansa bağlıdır.
BILL CLINTON:    Anayasa üzerine yemin ederim ki bu piliçle aramda hiç bir şey geçmemiştir.
GEORGE W. BUSH:    Pilicin bu yolda BM kararlarına rağmen cezalandırılmadan karşıdan karşıya geçmesi, demokrasiye, özgürlüğe ve adalete kafa tutmaktır. Bu durum, o yolu bizim çoktan bombalamış olmamız gerektiğini göstermektedir.
SÜLEYMAN DEMİREL:    Piliç geçmişse geçmiş, geçmemişse geçmemiştir.
TANSU ÇİLLER:    Bu memleket için karşıdan karşıya geçen piliç de bizimdir, üstünden geçen traktör de bizimdir.
R. TAYYİP ERDOĞAN:    Ben tavuklu sandviç de satmıştım.
ABDULLAH GÜL:    Hayır, bana böyle bir bilgi verilmedi. Ama karşıdan karşıya geçtiyse hükümet gereğini yapar.
A.Necdet SEZER:    Karşıya geçtiği nokta kamusal alansa, başörtülü geçemez
    
Türkiye erkeği:    Piliç sarışın mı? Esmer mi?

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 31 Tem 2007 21:08:49
Öğrendim ki…
Öğrendim ki, ateş düştüğü yeri yakar.
Öğrendim ki, mahkeme kadıya mülk değildir.
Öğrendim ki, ağaca vuran baltanın sapı kendi bedenindendir.
Öğrendim ki, dostun attığı taş başım yarmaz.
Öğrendim ki, en kötü barış, en tatlı savaştan iyidir.
Öğrendim ki, biraz açıklama, biraz bağışlama , biraz da sabır..son bulur kavga.
Öğrendim ki, dünyadaki iki kusursuz insandan biri doğmamış, diğeri de ölmüştür.
Öğrendim ki, sözler kalpten çıkarsa kalbe kadar girer.
Öğrendim ki, şimşek çakmadan gök gürlemez.
Öğrendim ki,  mum dibine ışık vermez.
Öğrendim ki, rüzgar eken fırtına biçer.
Öğrendim ki, düşüncelerine katılmadığın insanların da söz özgürlüğünü sonuna kadar                           
     savunmalısın.
Öğrendim ki, kalem kılıçtan keskindir.
Öğrendim ki, doğruluk sonsuzluğun güneşidir, nasıl olsa doğar.
Öğrendim ki,geleceği satın alabilecek tek şey bu gündür.
Öğrendim ki, hak verilmemeli alınmalıdır.
Öğrendim ki, hürriyetin tadını ancak mahpusta yatan bilir.
Öğrendim ki, her pencere büyüklüğünce ay ışığı alır.
Öğrendim ki, düşüncelerimizin kıyafetleri kelimelerdir, onları iyi giydirmeliyiz.
Öğrendim ki, gideceğimiz yeri bilmiyorsak varacağımız yerin önemi yoktur.
Öğrendim ki, geçmişe ait olan ben değilim, geçmiş bana ait.
Öğrendim ki, sıcak kalpten sıcak söz çıkar.
Öğrendim ki, gürültü istemeyen bakırcı dükkanına girmez.
Öğrendim ki, ay ışığında ceviz silkelenmez.
Öğrendim ki, buğday ekmeğin yoksa, buğday dilin olmalı.
Öğrendim ki, örs isen sessiz dur, çekiç isen sıkı vur.
Öğrendim ki, istediğini söyleyen istemediğini işitir.
Öğrendim ki,  hiçbir zaman çıktığın kapıyı çarpmamalısın, geri dönmek isteyebilirsin.
Öğrendim ki, çağrılmadığın yere görünme, çağrıldığın yere erinme….

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 31 Tem 2007 21:10:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Benusa Öğretmenim hoş geldiniz.
teşekkür ederim aladağ öğretmenim.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK