KENDİ DENEYİMLERİMLE GÖZ İLE OKUMA İÇİN NELER YAPTIM
Önce Rabiye hocamın dediği gibi çocukları motive etmek için okumak için dudağa dile ihtiyacımız olmadığını bizim gözlerimizin beynimizin de okuyabildiğini anlattım.
Rabiye hocamın anlatımı şu :
Gözle Okuma :
Çocukların kelimeleri seslere baskı yaparak ya da önce heceleri çıkararak geri dönüşlü okuma yapmaları gelecekteki kalıcı okuma hatalarına neden olur.Öncelikle bu aşamada
daha önce görmedikleri bir kelimeyi okumalarını istemiyoruz.Hatırlayamadı ise gözüyle okuyup ağızdan bir kere de söylemesini istiyoruz.Bunun için önce yapılması gereken
çok iyi bildikleri bir kelimenin tahtaya yazılırken ağızlarını parmakları ile sus işareti yaptırarak kapatın. Tahtaya Ali yazın.parmaklarını ağızlarından çektirip ne yazdığınızı sorun Ali diyecekler.Bunu neden Aaaaaallllliiii diye okumadıklarını hemen bildiklerini tartıştırın.Şimdi bir kelime yazacağım siz sadece gözlerinizle okuyacaksınız çünkü gözleriniz ağzınızdan önce okuma öğrenmiş deyip masal uydurun.Yine çok bildikleri bir kelime yazın.gözünüz bildi mi diye sorun sadece işaretleşin.sonra okutun.böylece güven kazanacaklar.
İstediğiniz kelimeleri gözle okurken bir süre beklerler ancak bu süre giderek azalır.
iç seslendirmeli ya da dıştan seslendirmeli,uzatmalı,geri dönüşlü okuma gibi hatalı okuma alışkanlıklarına neden olmaz.bir süre sonra okudukları kelimeden önce ve sonrakini görme aralığına almaya başlayıp neredeyse cümleyi bir çırpıda vurgu tonlama yaparak okuyorlar.
BENİM YAPTIĞIM
Beyninle oku gözünle oku direktiflerini sürekli söyledim. (Bu arada çocuklara her gün hikaye okuduğumu ve ben okurken onların gözlerini kapatıp hikayeyi beyninizde canlandırın dediğimi, arada durup çocuklara hayalleriyle ilgili hikayede olmayan şeylerle ilgili soru sorduğumu da eklemek istiyorum. )
Ağzınız diliniz oynamasın dedim. Çünkü ağzını kapatıyor fakat içinde dil oynayabiliyor bazılarında.. bunu sürekli kontrol etmek lazım...
İnatla ağzı dili oynayanların karşısına geçtim aynı şeyi onlara abartarak yaptım. bu onları oldukça eğlendirdi. Ben öyle abartınca birbirlerini kontrol etmeye başladılar. bu da birbirlerini ve kendilerini kontrol etmeye dönüştü.
Çocukları tek tek tahtaya çağırdım, kelimeler yazarak gözünle oku dedim, bu sırada ben de ağzının ve dilinin kıpırdamasına baktım, ağzını ya sus der gibi yapmasını ya da hafifçe açarak dilini ısırır gibi yapmasını o şekilde okumasını dil ve dudağın kıpırdamayacağını vurguladım.
İlk aşamada; çocukların seviyesini zaten az buçuk biliyoruz. iyileri iyilerle orta şekerlileri orta şekerlilerle 3-5 kişi olarak tahtaya kaldırıp sıraya dizdim. önce 2 harfli kelimelerden başlayarak kelimenin başına sonuna anlamlı olacak şekilde harf/harfler ekleyerek okutturdum,(
ak
yak
ayak
ayık
kayık
kayak
kaya
kuyu
uyu
ay
gibi ya da
Al
Nal
Kal
Kalk
(harf silip harf ekleyerek çocuğun seviyesine göre basit kelimeler seçin ) bunu yaparken kelimeyi ilk söyleyen bir adım öne çıktı, okurken ağzı dili oynayan bir adım geri gitti, tahtaya ulaşan kazanarak yerine geçti, onun yerine bir başkasını kaldırdım, bu hem oyun gibi oluyor onlar için hem de göz ile okuma hızını arttırıyor. Göz yavaş yavaş 2-3-4-5-6-7 harfe kadar görmeye başlıyor zamanla
bundan başka önce tahtaya bir kelime yazdım, ağzın dilin oynamasını yasakladım, gözünüzle okuyun dedim, kısa bir zaman tahtaya baktırıp tahtayı sildim, şimdi kelimeyi yazın dedim. Daha sonra bunu tahtaya cümle yazarak gözünüzle okuyun dedim, yine sınıftan çıt çıkması, ağızda dilin oynaması yasaktı tabi ki, tahtayı silip ne yazıyordu diye sordum. Bunu da tüm sınıfı kontrol etmek zor oluyordu bazen bu nedenle tahtaya 3-5 çocuk kaldırarak yaptığım da oluyordu. Sonraki dönemlerde tahtaya cümle yazıp gözle okutup silip haydi şimdi cümleyi yazın dedim.
Siz neye önem verirseniz çocuk kendisini o konuda geliştirir. Biz onları yetiştiren bahçıvanlar gibiyiz. Hangi dalı kesersek hangi dalın uzamasına izin verirsek ona göre şekillenecekler.
Yine de göz ile okumayı beceremeyenler varsa. Onları tahtada çalıştırırken kayak yazdım diyelim. En başta hangi harf var diye sordum. k deyince sonraki harflere de bak bakalım dedim. Fakat asla parmakla göstermiyoruz. Yine de ilk harfte takılıp görsellerden bulmak için panoya bakanlar vardı. bunlara da diğer harflerin varlığını hissettirebilmek için bir kartonu ( parmağımı değil) kelime boyunca kaydırdım ve sonraki harfleri görmesini sağlamaya çalıştım. 2 harfli kelimelerde 3 harfli kelimelerde bunu yaptırarak ( kelimeyi önce tamamını sonra kartonu önce yavaş sonra hızla kaydırarak sırayla harfleri göstererek gözün kayması şeklinde) birleştirme mantığını ve göz ile nasıl birleştireceğini gözünü harfler üzerinde nasıl kaydıracağını tüm harfleri bir çırpıda gözüyle görmesini, geri dönmeden okumasını sağlamaya çalıştım. Böylece en uzun kelimeleri bile gözünü harf boyunca kaydırarak okumalarını sağladım. En son geyikböceğigiller ve gelenekselleştiremediklerimiz kelimelerini de okudukları zaman tamam dedim bunlar okuyor galiba ezber değilmiş dedim
iki yöntemi karıştırmayın. hece verince çocuk sadece heceyi gözle okuyor her heceyi gözle okuyup sonra o heceleri birleştirmeye çalışıyor ki bu çok daha zor bir iş..., hele hele bir de heceler renkliyse onları tamamen başka başka şeyler sanıyor çocuk.... Kelimeyi, geri dönmeden harfleri birleştirerek sonuna kadar okumak amacımız.
aslında sessiz okumadır gözle okumak.. normalde siz sessiz okumayı çocuklara nasıl öğretiyorsanız odur.
bir de Taptap taki sırayı takip ederseniz akıcı okuma çalışmalarını yaptırırsanız faydalı olacaktır.
bunu bi deneyin. . çocukları bunaltmadan tabi