Şiirlerinin her bir satırında yüzlerce mana kokan değerli öğretmenlerim, sevgili meslektaşlarım...
Samimi bir ifadeyle yazdıklarınıza hem de yürek dolusu bir kez daha teşekkür ediyorum.
Şiir yazmak adına "karalama kitap" oluşturanlar eminim ki yazdıklarınıza rast gelseler, okusalar ve küçücük bir karşılaştırma yapsalar utançlarından herhalde yüzleri kıpkırmızı olacaktır.
Özellikle bu sayfada yazılanları amatörce bir şeyler yazmaya çalışan bir meslektaşınız olarak defalarca okudum.
Zorlama olmaksızın su gibi akıp giden cümlelere, kelimelere hayran oldum.
Teşekkür ederim.
Şiirde önemli olan manayı bulmak, manayı yakalamak değil mi?
O zaman buyurun!
Zorbaayyy Öğretmenimin
"...
gözlerimde sarhoşluğu sevdanın
uyanıyorum her sabah sarhoş bir sen ağrısıyla ..."
Cümlerinde sevdayı zamanın her anında yaşayan "sarhoş bir sen ağrısında" kendini kaybeden...
Zeynep-Zehra Öğretmenimizin
"...
Fersiz ışığında hayat emaresi
Dibinden geçen köpeklerin
Saçmalıktan öte uluması.."
Cümlesinde hayatın akşamını anlatan, şehrin sokaklarını iki mısraya sığdırıp yalnızlıktan dem vuran...
Aslı120 Öğretmenimin
“...
SANA BIRAKIYORUM KENDİMİ
BANA SAHİP ÇIK OLUR MU?”
Cümlesinde kendini kendinden azat edip sevgiliye emanet eden eşsiz ifadeyi...
DORUK17 Öğretmenimizin
“...
kucağında bir güneş
evine yok eş
ev dediği de küçük bir oda
sobası yanar artık odunla”
Cümlesinde hayatın mütevazi kavgalarını sade bir dille anlatan...
Efe muallim Öğretmenimizin
“...
Fakirdik işte
Okula gitmesine gidiyordum ama
Önlüğümün her yeri yama”
Cümlesinde sosyal yaşamın zorluklarını nakış nakış yüreğimize işleyen...
Hacile Öğretmenimizin
“...
Nazım sana,
Yazım sana,
Duygularda
Hazım sana...”
Cümlesinde sevgiliye kahreden kahrın yanında nazında da hazzında da teslimiyeti anlatan...
“yanlış zamanda gelen yanlış insandın belki de...”
Cümlesinde sevgiye kahrı yükleyen ama bir türlü ondan da vazgeçemeyen yürek yarasını...
Ve de Ergincan Öğretmenimizin
“...
Ey beyhude aşk yolunun bedbaht yolcusu
Zannetme ki kazmayla delindi bu dağlar
Yok ise eğer yüreğinde sevda tortusu
Adın Ferhat olsa neye yarar!”
Cümlesinde aşkı yaşadığını zannedip boş yüreklerde alık alık gezen sevda fukaralarına söylediği “altın cümlelere” ne denilebilir ki?
Amatör bir ruhla yazan ve isimlerini buraya nakledemediğimiz değerli öğretmenlerimizin hepsine özrümüzü beyan edip ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Ellerinize, yüreğinize sağlık hocalarım.
Doğallık değil midir insanı insan yapan? Patronun oğlu karşımıza sandalyeyi atıp gölgede otururken,güneşin altında kazma sallamak çok zoruma gitmişti ozaman.Sesimi çıkaramamıştım ama akşam uyumak için ışığı söndürdüğümde aklıma kendiliğinden dizilivermişti o satırlar.Aradan 40 yıl geçti ama bütün tazeliği ile aklımda kalıvermiş.Güzel sözleriniz için teşekkürler öğretmenim