Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

gerçekten harika bir fon müziği ama sanki daha çok aşkı çağrıştırıyor(bence tabiii )
çanakkale türküsü daha uygun olur sanki...
son karar sizin öğretmenim...hem eminim siz öyle güzel okuyacaksınız ki fon müziği duyulmayacak bile...

Öğretmenim o kadar iddialı değilim ya ama güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim..Bu şiirin hakkını vermeye çalışacağım

abla okurken videoya alsınlar sizi

abla okurken videoya alsınlar sizi

Ay yok kardeşim o anı bir daha hatırlamak istemeyebilirim Kendime pek güvenim yok da

Bir son dakika haberiydi gidişin
Depremler gibi işlemiştin ciğerime
Kandırdın, oyuna getirdin
Bir umutla beklerken ben seni
Gelmişti acı haberin
İhanetin
Nerede kaldı haysiyetin, şerefin
Söylesene be insafsız, be vicdansız
Ne istedin sevgimden, hasretimden
Alt tarafı sevmiştim seni
Alt tarafı hayırlısıyla olsun demiştim
Alın yazım, yazgım, kadınım
Seninle anlam kazanacaktı hayatım

Bir son dakika haberiydi gidişin
Heyelanlar gibi işlemiştin yüreğime
Gelişin gibi olmalıydı gidişin
Gülücükler saçarak, mutluluklar yayarak
Yakışmadı sana bu gidiş
Terk ediş
Bir başkası var demek de ne demek
Aldattım demek de ne demek
Bu mu senin lügatında ki sevmek
Şu fani cihana ayak uydurmak mı derdin
Neden melek gibiyken şimdi şeytan gibi cemalin

Bir son dakika haberiydi gidişin
Kurşun gibi işlemiştin beynime
Madem vuracaktın, kalbimde neydi işin
İnsan evladı gibi yaklaşarak, sırnaşarak
Akıllara zarar güzelliğinle beni inim inim inletmenin amacı neydi
Hadi boş verelim, canın sağ olsun diyeceğim
Ama ihanet bu
Senin için aşk meşk oyunu
Benim için sevdanın onuru
Ayaklar altına alıp da ezip geçmek neyin nesi
Var git güzelim, var git yoluna
Sana son sözüm, düşersin bir gün kaybettiklerinin yoluna…


(efe_muallim)-2012

Yolculuk vakti,gözlerinin baktığı yamaçların ayazına,
/ayın ışığı düşüyor, gölgemin yalnızlığına/
yakomazlar, ışıl ışıl düş salıncağımızda,
tutsak serüvenciyim hayat çarmahında,

cenneti çalarken umut,
kalp sürgün edilir,cehennemden
üşür upuzun sıratta bitmek bilmez
yolculuk, sanrıların film şeridi akışı,
aşağıda nehir sorgusuz akar, gizli bir
bahçeye karanfil hayatı çalar boynu bükük.

Mutluk oyunu bitiyor,kuşlar sessizleşiyor.
Gölgerimize mezar oluyor sabahda.
abdil ışık

Gözlerinin içine bakardım baba sev okşa diye,
Ne bilirdim ki adetlerimiz ayıp sayarmış sevmeyi,
Doyamadan sana gittin bakmadan arkana bile ,
Bilemedim, babasız kalmak ateşten gömlek imiş..

DOKUN BABA

Ben iş güçten anlamam,
Yüreğime dokun baba.
Sana sual soramam,
Yüreğime dokun baba.

Direksin hayatımda,
Yüreksin sıkıntılarda,
Bileksin zorluklarda,
Yüreğime dokun baba..
............................. .......
1989 Beşikdüzü

AKIL YAŞTA DEĞİL, BAŞTA!

Yaşın o yaşta
Yani evde kalınacak yaşta.
Çırpınıp durma
Evde kalınır o yaşta.
Yağmur yağdı
Camlarda o yaşta.
Hüzzamda evde kalan
Yağmurda o yaşta…
Seni bilen
Zaten gelir o yaşta.
Kaldım diye sakın ağlama
Sana gelende o yaşta!
Kimi büyümek ister
Kimi küçülmek
Küçüldükçe büyür
Büyüyenlerde o yaşta.
Kimi yüksek okur
Kimi mekteb-i âli
Nerden bilecek sendeki hâli,
Akıl yaşta değil ki başta!
Herkes ayrı uğraşta,
Sen yine uğraşta,
Kaldım diye üzülme
On sene bekleyen var o yaşta!
Yarın ne olur?
Çeyizin odayı doldurur
Senden küçük olanda
En az senin kadar durur.
Bak komşunun kızına
Erken evlendi dellendi.
Suç bulmuşlar aşına
Yumruk yemiş kaşına
Söylesene Allah aşkına!?
İyi aşçısındır
Bizde biliriz bu yaşta!
Yemin billâh
Hepsine eyvallah
—İllallah!
Kızmasana kardeşim o yaşta!
Kız zaten telaşta
Evini bekliyor
Yetmez mi bu yaşta?
Boya moya cila mila
Arjantin dizilerinde
Moryentes’in kızı Almila.
Valla billa
Geçen bölümde öldü Almila,
Ölmesi mi lazımdı illa!
Nasılda üzüldü o yaşta
Dünya kadar masraf etmişti
Önceki maaşta.
Üzülme sakın;
Neyi bulursan takın,
Gez dolaş yaşa,
Bir daha gelinmez ki o yaşa!
Boş ver dünyayı
Takip et medyayı
Bugün evlenip yarın boşanmayı
Ayrıca modayı
Boyalı basında koyarlar başa.
Sonra tv’de oturulur baş başa
Anlatılır
Genç kalmanın sırları
Zorlanır sınırları
Bakılmaz yaşa başa!

Sana ne var bu yaşta?
Bizim medyamız
Mahallemiz.
İki komşuyla kuzenimiz:
—Kim evlendi kim kaldı?
—Ayol daha dün nişanlandı!
—Ha O’mu geçen ay boşandı!
Biraz daha anlatın neler yaşandı?

Yaşın o yaşta
Daha evde kalınacak yaşta.
Mahalledekilere kalsa
Hemen evlendirecekler o yaşta!

Evlenmek sonrada olur:
—Akıl yaşta değil, başta!

Saygılar.
S.ORAK-CİH66
ADAMIN BİRİ
02ŞUBAT1988
TALAS/KAYSERİ
TÜM HAKLARI SAKLIDIR.

Bir nefeslik ciğara içimi gece
Sağanak sağanak ateş sarmalı yüreğin
Gramafonda senden kalma çok eski bir şarkı
Bağrında gül, dudaklarında diken büyüten sevgili
abdil ışık

10 yıl kadar önce gelseydin.
Sabahların şakaklarında,biriktirirdik suskunluklarımızı,
gözlerimizden akardı geceye sözcükler,
gelseydin,10 yıl kadar önce,
düşlerimi besleyen ayrılıklar acılar doğurmazdı
ABDİL IŞIK

 
 
Bir köy öğretmeniyim
son zil çalıyor acı acı,
döşüme kocaman bir sızıyı katarak,
özneler birikiyor dudak aralarıma,
yüklemler düğümleniyor boğazıma
gitme diyen,kimi mavi kimi
siyah gözler,
ziller çalacak yine,
avluda koşturacak kokunuz,
ısınacak gülüşlerimiz,
... Bak.. postacı gelecek,
Beklide gelmeyecek,

Bir köy öğretmeniyim ziller çalıyor
Gidişime,
Suskun kuşlar,suskun
duvarlarını
Ellerimle süslediğim koca duvar,
Suskun ı,
Suskun minik bulut
ABDİL IŞIK

 

Martı kanatlı çocuklardı
Onlar,
Kurşun gibi bakışlar kondururlardı
Sönerken yer yüzünün ışıkları,
Ötelerde namluda arsız bir kurşun
Tetik düşürür
cebinde ter tutan resme alaca düşer
Güz yorgunu pusuda,
Ölüm kokusu
Uzaklard aözlem mevsiminde
eskiyen bir çift göz kalır geriye

birde sarılamadığım ten.
ABDİL IŞIK

Bekle ay aydınlığa düşecek
Açtığın pencereden kan su gibi akacak,
Ve saksılardaki menekşeleri sulayacak
Ve bir ananın ağıdı düşecek
Tabuta,
içi sahra ,gözleri kuzey kutbu,
Affet oğlum 30 bin liram yoktu
abdil

annemin yüzü
toprak kadar kuru
çatlak
kırık
gözlerinden bir damla yaş düşer
topak
ıslak
ve ben yüzümü görürüm
yeşerir
oğul oğul
annemin yüzü