GÜL KOKUSU
…kirlenmiş bir duasın sen
Acıya kesmiş gecelerde aklıma düşen…
erken solan gonca gül, kadersiz bir sonbahar,
senden kalan sabahlarda gözlerimin iz düşümüne yansıyan!
acıya kesmiş düşlerde vurulan gençliğim
vakitsizce düşüyor şimdi kuytusuna sensizliğin!
ellerinde yüreklerini taşıyan boyacı çocuklar gibi
kendi kaderimi boyuyorum gözlerinin üzüm karası yalnızlığında.
ne kalır senden diyorum
sabah düşen gözyaşlarımla, ne kalır?
çabuk geçer acısı sensizliğin,
kapanır yarası bu terk edilmişliğin!
ama geçmez senden kalan gülüşler,
o mutlu düşler silinmez aklımın yansımasından
taze bir ömür nasıl kırılırsa vakitsiz esen rüzgarlarda;
düşlerimde kırıldı yorgun ayazlarda!
dön desem dönmezsin bilirim!
bilirim sevmezsin, sevemezsin beni yeniden
erken solan gonca gül kadersiz bir sonbahar
senden kalan sabahlarda gözlerimin iz düşümüne yansıyan!
bir de yazmasam nasıl dayanırdı bu yürek bu kadar acıya ?
serde erkeklik bahanesi AĞLAYAMAZSIN!
senden kalan kaybolmuş bir ömür
her dem kanayacak olan;
acısını gözlerine gömmüş şaşkın bir AŞK !
şimdi öyle diyorlar bana şaşkın ,aynı zaman da AŞ(I)K
tenime yanık gül kokusu sinmiş,
ömrüne kadersiz sonbaharlar yapışmış şaşkın bir AŞ(I)K!
nerde başlar acısı sensizliğin
nerde biter sızısı yalnızlığın?
ADRESSİZ!
tıpkı aşıklar gibi,
aşklar gibi KİMLİKSİZ ,KİMSESİZ!
kimliği yok aşkın ,dili,dini,ırkı,………yok!
SENDE yoksun!
alkol ertesi bir baş ağrısıyla yazıyorum sana bunları;
sense çiğ düşmüş sabahlara kaçıyorsun,
gidişini saklayan bir sisi takarak peşime
hadi durma git,
bakma ardına!
görülesi ne kaldı bu aşktan?
acıya kesmiş bir ömürden bAŞKa,
ne kaldı söylesene bana?
hadi git durma,
bakma ardına;
bir kezde gözlerinle vurma!
hadi gitt…gittt…
dayanır elbet yüreğim bu terk edilmişliğe,
dayanır elbet sensizliğe!
siyahlar içinde kalsada ömrümün en güzel çağı,
dayanır elbet yakasına yalan bir gülücük iliştirerek…
şimdi seni soracaklar bana!
dostlar, kuşlar, ağaçlar…
yani yaşam seni soracak!
yalancı mavilikler adını yansıtacak her dem kanayacak gözlerime. adını unutmak kolay,
kolay elbet sensizliği senle vurmak;
yarına varmak, aramak adını başka yüzlerde;
tenini silmek tenimden,
kokusunu atmak içimden;
kolay elbet
bir kurşunla kendi ömrümü
ömürsüzlüğümün en kuytusunda vurmak
nerde başlamıştık bu ayaza çalan ayrılığa,
nerde kanatmıştık herkesten sakladığımız bu sevgiyi?
bilmiyorum
ve bilmiyorsun;
BİLİYORUM!kendi kirinin bedeliydi bu ayrılık yangını,
sevginin ve sevgimin kiri!
yetmedi belki temizlemeye bu aşkı;bu sevgi!
olmadı atlatamadık vakitsiz gelen bu AYAZI!
seni özlemek kaldı
adını yansıtan anlamıyla öznelerin.
yıllar sonrada anacak olsam adını;
ilk kez söyler gibi titreyecek içimin güler yüzü.
senki bedeliydin dünyaya erken düşen bir ömrün!
ödedim bedelini yanık gül kokan kanımla…
söyle mutlu musun?
…işte bitiyor sana dair ne varsa
başlangıçlar içinde!
ilk değil bu,
son da olmayacak;
bir dua gibi dudaklarımda
her dem kanayacak!
işte yine ve yeniden söylüyorum
”seni seviyorum…”
Ş.S.Y