Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

elaşını çekmek yetmez ömrünce
utanılası tenhalık gayretlerin.
devam ederken hatalar, hep acemi...
kabuğunu soy ki hiçlik ağacının,
şirin ve ibretlik günahlar, yetmez mi?

telaşını çekmek yetmez ömrünce
utanılası tenhalık gayretlerin.
devam ederken hatalar, hep acemi...
kabuğunu soy ki hiçlik ağacının,
şirin ve ibretlik günahlar, yetmez mi?

Uzaktan sevmek zormuş
Öyle kolay kalkınmıyor altından
Özlüyor işte insan
Gözlerini özlüyor, sesini özlüyor
Özlüyor işte insan
SEN sığınağım yuvamsın
Kışta kıyamette
Bırakma işte bırakma
SENi özlüyorum
Miniğim...

    DAĞA ÇIKALIM
Dudaklarım  Cebrail  misali,
Gözlerim    Azrail   misali,
İşittiklerim   Mikail  misali,
Duygularım  İsrafil  misali;

  Yarın
Yani  güneş doğduktan sonra
  Gün ışıyınca 
Şehrin mezarlığına gideceğim
Hem de daima yanımda Cebrail Mikail İsrafil ve Azrail olacak..

Şehrin mezarlığının içinden direkt geçeceğim ;
Mezarlıkta  söyleyecek bir  sözüm yok
Ki yaşayanlar pek farklı değil ki Onlardan..
Sonra Mezarlığın sırtını dayadığı  ‘Kara Mezara_Kara Höyük’ dağına çıkacağım bulursam patikayı…

Dudaklarım  Cebrail  misali,
Gözlerim    Azrail   misali,
İşittiklerim   Mikail  misali,
Duygularım  İsrafil  misali;

Şayet  çıkabilirsem ‘Kara Höyük’e^
İşte orada  tam  zirvede 
Aldırmadan karşıda görünen şehre
Cebrail Mikail İsrafil ve Azrail’i aracı kılarak
Konuşacağım Allah’la..
Var mısınız !!
Haydi  dağa çıkalım!

şerbetli hayalleri içerken gözler
susarız içtikten sonra, vahşice.
yalnızlık deriz çokça, çaresizliğe...
kayboluyor masalımızda basitlikler,
gayesizlik yorganı, bak üstümüzde.

3. ayı bu gün
Beni yarım
Baharı çiçeksiz
Gündüzleri güneşsiz
Geceleri uykusuz
Şarkıları sessiz
Sözlerimi dilsiz bırakışının
Her anını biliyorum
Doya doya hasrete battım
Kırparken unuttum gözlerimi
Açarken yine SENi yaşadım.
Zamanla bir derdim yok
3'ün yanına istediğini koysun kader
SEN de o gülüş
SEN de o gözler varken
Ben seni böyle uzaktan
Kanaya kanaya da severim.
Hasretim,
Gitmekle gitmiş olunmazmış
Yaşata yaşata öğrettin
Her güzel şeyde suretin
Işığım oldun SEN benim
Beklerim, sabrederim
Eskiden bilmezdim ama
SENin için dua edip
Şükretmeyi de öğrendim.
O kısacık anıların var ya
Kelebek ömrü bakışların
Kış güneşi gülüşlerin
Hepsi için işte
İyi ki varsın herşeyim.
Yokken sen buralarda
Yorulana kadar özlüyorum SENi
Küçük avunmalar bulup
Büyük vuslatı düşlüyorum.
Dileğim duam SENsin
SENsiz geçenlere değil
Ne olur
Birlikte olduğumuz anlara
Birlikte şiir yazalım derim
Aşkın sonsuz bende
Hasretle özlemle besliyorum bu ara
Dünya döndükçe ben oldukça
Vazgeçmeyeceğim
Bil istedim sevgilim
SENi seviyorum
Miniğim.

Vakitlice gelmedin sevgili
Çok  erkendi; mevsim hazan
Şimdi ise zemheri
Bilemedin!!!
Ve bilemedim ben seni
Bilmek istemedim
Hüzzam tellerime dokunurken
Mızrabının ucuyla
Duymak istemedim
Gördüğüme gönlüm şahit,
Görmediklerime yüreğim razı
Ve görsem kül olurum sevgili
Görsem kör kuyularda bulurlar beni
Nazarım düşse tenine, ah tenine…
Güneşim söner,dağlar yürür kıyametime
Ve sevgili!!!
Andolsun bu yürek
Seni sensiz yaşamak ister..

Üzgünüm yar
Hasretine sürgünüm

Gözkapaklarım düşmüş
Yağmurlarım birikti ardında
Yüreğim kördüğüm
Sancılar çıldırıyor sol yanımda
Beynimde sana dair ne varsa
Hepsi ayaklandı yar
Kafam çatlamak üzere
Yetiş imdadıma yar
Katran dökülmüş geceler gibiyim
Sensizliğin en derin dibindeyim yar
Bir haberin yetecek beni ayıltmaya
Bir ses
Belki de bir nefes yetecek ayağa kaldırmaya
Bir delikanlı düştü yokluğunda
Tutup da kaldıran yok anasını satayım
Gerçi
Yar kaldırmadıktan sonra
Ne gerek var ayakta durmaya
Öyle işte yar
Sensizlik kabir azabından farksız
Geçmiyor zaman sancısız
Bir görün gözüme yar
Gözlerim rutubetli seni bekler
Bir tek seni görmek ister
Kurşun yarasını bilmem ama
Sensizliğin acısı daha ağır
Ağıtlar gibi yürek parçalanır

Üzgünüm yar
Hasretine sürgünüm...


Eserlerin hakları saklıdır...(2013)


Selam ve dua ile...

ALAMET-İ FARİKA

Ne kadar da ortak yönümüz var;

Senin gözlerin kara,
Benimse bahtım.

Senin kalbin nasır tutmuş,
Benimse ellerim.

Sen sadece sevilmeyi seviyorsun,
Ben sadece seni sevmeyi.

Sen avunuyorsun başkasının kollarında,
Bense resminin karşısında.

tarlasında kuruyan ham emeklere
verilmeyen sular gibi zevklerimiz.
renkli olsalar da, biz beyaz biliriz...
serabımız geçerken o tarlalardan
kaybolur neden, vicdan sesimiz?

Gönlün yazı var, kışı var.
Sabah  esen  ayazı
Akşama ince sızı var .
Bir ben var
Bir beden  var ..
Bir de  beni  benden   eden  Var..
Şeb-i Yeldaya sitemi
Uzun geçen geceleri var.
Bir Ben var
Bir var Var
''Tef''

Deli rüzgar harman alır,
Ha esti ha esecek.
Acılar sevdaya kalır,
Ya sevdi,ya sevecek.

Ozanlar söyleşe durur,
Sevdada yoktur gurur.
Yürekler delice vurur,
Ha sustu,ha susacak.

Ağrımaz başı doğru olanın,
Çatlar sabır taşı,yalanın.
Anasız saran olmaz kolların.
Derman ha geldi,ha gelecek.

istemeden gelir imtihan başına,
Rabbim bakar akan yaşına,
Küfür milletinin tükür kaşına,
Ferman ha geldi,ha gelecek.

askıda bekleyen umut deryama
bir kaşık bal  çalsam ne olur?
tatlı yerden dalmayınca suya...
farkına erip emanet  bir hayatın,
umudunla gir hakikat havuzuna...

yuvarlak dünyanın bir karesinde
gülerken görünür, yüzüyle insan.
hüzün yakışırken nefeslerimize...
işkence tarzında, kof güzellere
şuursuzca sarılmalar, neyimize?

Farklı değildi aslında
Bir yeni yetme aşıktım.
Farkı yaratan SENdin
Ben SENi sevmeye aşıktım
Hayalini kurdum önce
Kendimi çok yakıştırdım
Her yeni sabah
Ayrı bir şevkle
SENi sevmek gibi
Büyük işlere kalkıştım
Dışardan bakan bilmez
Bendeki SENi görmez
Böyle divane oluşuma
Hiçbir mana biçemez.
Nasıl oluyor anlamıyorum
Nasıl yapıyorsun bunu
Hiçbir şey yapmadan
Her şeyim olmak
SEN gibi mucizelere layık galiba
Her kelam boşa
Hiçbir şiiri beğenmiyorum
Layığın değil söylediklerim
Dedim ya başta
Sıradan biriyim
Farkı yaratan SENsin
Sevgilim.
Benimkisi
Mecnun'a tavır
Kerem'e inat
Ferhat'a nispet
SENde sevildin ben de en az
Leyla'nın gözleri
Aslı'nın saçları
Şirin'in elleri kadar
Eksik kalsın bu şiir
Anlasın o da SENsizliği
Bir gün SEN tamamla bunu
Nasıl bir son yazarsan kabulum biriciğim
Çok özledim
Miniğim...