12 eylül öncesiydi. Çok güzel insanların yaşadığı bir mahallede oturuyorduk. Büyük bir aileydik komşularımızla. Kapılarımız hep açıktı ya da anahtar vardı üstlerinde. Kimi Demirel'ciydi kimi Ecevit' ci...Ama kimse niye onu seviyorsun demezdi birbirine. Konuşulmazdı bile bunlar. Herkes saygılıydı birbirine. Birkaçtane de kürt aile vardı. Yoksul insanlardı. Öyle diyorum ama aslında yoksul da yoktu bizim mahallede. Çünkü herkes birbirine destekti parasız zamanlarda....Çocuklar her ailenin öz evladı gibiydi. Mahallenin çocukları değildi nerdeyse...Her akşam birilerinin terasında ya da bahçesinde toplanılırdı. Mangal partileri yapılırdı. O KÜRT, BU ALEVİ, BU SAĞCI, BU SOLCU DEMEZDİ KİMSE. Herkes saygılıydı birbirine. Konuşulmazdı bile bu konular....O güzel günleri gölgeleyen tek şey Kıbrıs Savaşıydı....Ajans dinlerdi büyükler derin bir sessizlik içinde.....Ama düşman birlikte büyüdüğümüz kardeşlerimiz değildi. Düşman içimizden birileri değildi. Kapılarımızı açık bırakıp gelmesini beklediğimiz komşularımız değildi...Sonra ne oldu da büyü bozuldu???
Herkes kapılarını sıkı sıkı kilitler oldu. Herkes penceresinin önüne barikat kurar oldu. Sonra ne oldu da bozuldu?
Büyünün bozulduğu günü bugün gibi hatırlıyorum aslında...10Kasımdı. Ağabeyim şiir okudu kürsüde. Öğretmeninin verdiği şiiri.
ATATÜRKTEN SON MEKTUP
Siz beni anlayamadınız, anlayamayacaksınız çağlarca da..
Hep tutturmuş mayısın 19 u diyorsunuz ve eskimiş sözlerle beni övüyor övüyorsunuz.
Mustafa kemal'i anlamak bu değil.
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil....
.............................
.............................
......
.............................
.............................
......
Demokrasiyi getirmiştim sizlere özgürlüğü.
Görüyorum ki hep aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş.
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek varken.
Hani köylerde ışık , hani kaygısız gülen...
.............................
.............................
.
.............................
.............................
...
Kütüphanelerde sabahlayın kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar...
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
.............................
.............................
...
.............................
.............................
.......
diye devam eden uzun bir şiirdi. Sözleri çok anlamlıydı. O çocuk aklımla bile şiirin iyi temennilerle ve isteklerle dolu olduğunu idrak edebiliyordum. Ama birileri tehlikeli bulmuştu bu şiiri ve o akşam evimizi taradılar....Ağabeyim daha 15 inde bile değildi....Ölüm korkusunu içine saldılar....
Büyükbabam 18 ini doldurduğu için araba alacaktı ablama. "Bizi sen götürürsün istediğimiz yere artık."diyordu. "hem komşularda da araba yok. Herkesin işine yarar." diye düşünüyordu. Ama sonra büyü bozuldu. Birileri bozdu büyüyü. Kardeşi kardeşe düşman etti. Sağcı-Solcu dedi...
Büyükbabam araba alamadı. Kapılarımızı açık bırakıp heran geklebilir diye beklediğimiz komşularımızdan korktu. "Bomba koyarlar." arabaya." dedi. BÜYÜ BOZULDU. Belli ki birileri Kardeş olmamızı istemiyordu. İşlerine gelmiyordu... Ama niye büyüklerimiz onların oyununa geliyordu anlayamıyordum... Çünkü daha çocuktum. Ama kurşunlara hedef olmadan evine gelebilmeyi amaçlayan bir çocuk olmuştum.....Ne yazık...
Sağcı-solcu konusu kapandı sonra. Alevi sunni başladı... O kapanmadan Kürt- Türk başladı...O kapanmadan Cumhuriyetçi-şeriatçı başladı....Kardeş kardeşi vurdu. Herkes düşman oldu birbirine....Oysa bizim mahallede hepsi vardı.... Ama kimse kimsenin düşüncesine, milliyetine, inancına saygısızlık yapmazdı....SONUNDA YAPTIRDILAR.....
7. SINIFA GİDERKEN SIRA ARKADAŞIMI ÖLDÜRDÜLER. GÖZLERİMİN ÖNÜNDE....HENÜZ 13 YAŞINDAYDI...BİRLİKTE BEBEKLERİMİZLE OYNUYORDUK DAHA....SEK SEK OYNUYORDUK SOKAKLARDA....
Sonra kardeşim askere gitti. Siirtin bir mezrasına. 6 ay haber alamadık ondan. İnanmadığımız falcılarda umut aradık aylarca...Annemin gözyaşları dinmedi hiç. Hep ağladı....Unutamam o günleri asla...Kayıp ailelerinin dramını o günlerde anladık...Oysa biz daha düne kadar anahtar bıraktık kapılarımızda. Kürt komşularımız, kürt akrabalarımız için....Ne olmuştu yine?
BÜYÜ BOZULMUŞTU....Şehit haberleri geliyordu birbirinin ardısıra...Teskere alabilenler şanslı ve buruk da olsa mutlu dönüyorlardı yuvalarına. Ama benim kardeşim hala yoktu ortalıkta. Aylarca, aylarca....
6 ay sonra gözlerimizdeki yaşlar hala akmaya devam ederken birgün çıktı geldi....SESSİZCE....Aylarca hiç konuşamadı...Konuşabilseydi anlatacaktı yanında can veren gencecik , umut dolu arkadaşlarının nasıl ŞEHİT OLDUKLARINI....
Aradan yıllar geçti. Hala anlatamıyor onları. Hala düğüm düğüm oluyor sözcükler boğazında.....KİMLERİN OYUNU BU?
Bizim oyunumuz olmadığı kesin oysa....
ARTIK KAPILARIMIZ SIKI SIKI KİLİTLİ....
ARTIK YÜREKLERİMİZDE KORKU YAŞATIYORUZ...BELKİ DE ARTIK İNSAN OLDUĞUMUZDAN UTANIYORUZ.......