Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Eyl 2013 07:35:11
Şifalı bitkiler sınıfının son zamanlarda en büyük gelişme gösteren ve gitgide daha da hızlı yaygınlaşan ürünlerinden birisi de hiç kuşkusuz ki kedi otu‘dur. Bu ürün, insan sağlığı için çok faydalı bir ürün olduğu gibi, dünyanın her yerinde birçok farklı isimle anılmakta ve kullanılmaktadır. Güney Amerika bölgesinde yetiştiği bilinen bu mükemmel ürün, Eylül ve Ekim ayarları arasında toplanır ve tüm dünyaya ihraç edilir.

Kedi Otunun Faydaları Nelerdir?

Öncelikli olarak uyku rahatsızlığı yaşayan insanlar için doktorlarında tavsiye ettiği en etkili ürünler arasında yer alan kedi otu, sinir ve huzursuzluk konusunda çok büyük etki sağlamaktadır. Gerginlik, ateş ve korku gibi durumlarda da sakinleştirici bir etki göstermektedir. Spazm çözücü etkiye sahiptir ve aynı zamanda zihinsel problemlerinde en büyük yardımcılarından birisidir. Bu şifalı bitki, aynı zamanda ülkemizde kanser hastalarına mutluluk hormonu amaçlı kullanılmaktadır ve çok büyük fayda sağlamaktadır. Ürün, internet üzerinden satışı yapılmakta olduğu gibi aktarların birçoğunda da satılmaktadır.
Bu mucizevi bitkiyi sizlerde almak istiyorsanız aktarlardan tedarik edebilirsiniz.

Çevrimdışı sevil_dilovası

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 671
  • 1.098
  • 671
  • 1.098
# 11 Eyl 2013 17:04:21
merhaba.minibüsle eve gelirken bir çocuk annesiyle birlikte minibüse bindi ve arkama oturdu.çocuğun yaptığı ilk iş yanımdaki arka koltuktan gelip bayanın suyunu almak oldu bağıra çağıra .ba da mem gibi anlamsız sesler çıkardı,elini kafasını oturduğum yerin sırt kısmına vurdu ve neredeyse yolculuk boyunca bağırdı.

bu çocuğun hastalığını merak ettim.otizm dedim ama cepten vikipediye girip otizm dediğimde içinde bulunduğum vaziyetten farklı bir tanımla karşılaştım.
bileniniz varsa bu hastalığın adını söyleyebilir mi?

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eyl 2013 08:09:37
Hindistan cevizinin faydaları: Hindistan Cevizi sağlık açısından çok besleyici, kuvvet veren ve şişmanlatan bir besindir.
Yüksek oranda ama kolaylıkla sindirilebilen yağ içermektedir. Vücudumuz bu yağdan diğer yağlara oranla daha kolay faydalanır. Bu yağ hem fiziksel hem de kimyasal özelliği bakımından tereyağına çok benzemektedir.
Hindistan Cevizi tüm amino asitleri içeren yüksek kalitede protein içeriğine sahiptir. Potasyum, sodyum, magnezyum, ve sülfür bakımından da zengin bir meyvedir.
Kurutulmuş hindistan cevizinin enerji değeri oldukça yüksektir. Her 100 gram Hindistan Cevizi 662 kalori içermektedir.
Tek bir hindistan cevizinin suyu vücudun günlük beslenmesi için gerekli olan C vitaminini yeterli bir oranda karşılamaktadır.
Ayrıca, B grubu vitaminlerini de içermektedir. (Niasin, pantotenik asit, biotin, riboflavin, folik asit, tiamin, pyridoxin). Hindistan cevizinin suyu bunların dışında sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, fosfor, sülfür ve klor da içermektedir.
Olgunlaşmış kuru bir hindistan cevizi midedeki fazla asit problemlerinin tedavisinde de etkilidir ve hastada rahatlama sağlamaktadır.
Hindistan cevizinin özü sindirim sistemi rahatsızlıkları’nın tedavisinde oldukça etkilidir.
Hazımsızlık, kolit, mide ülseri, ishal, kusma, gaz, dizanteri rahatsızlıklarına karşı da oldukça değerli bir besindir.
Kusmayı yatıştırmak için diğer metotlar başarısız kaldığında hindistan cevizi çok değerli bir besindir.


Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 16 Eyl 2013 18:06:24
NASIL KANSER OLUNUR?

"Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır" diyen Prof. Topuz, öyle şeyler söyledi ki; göz göre kanser oluyoruz...

'Gerçekleri anlatırsam Türkiye sarsılır'

Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı...

Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programına konuk olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalar yaptı.

Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı.

Erkan Topuz, bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılardan bahsetti. "Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.

"Ben gerçekleri anlatıyorum. Ama çok fazla anlatmıyorum çünkü her şey sarsılabilir Türkiye'de" diyen Topuz'un sarsıcı açıklamaları şöyle:

-Evde sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşmamalılar. Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp başka bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en önemli sebeplerinden bir tanesidir. (Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)

-Kanserle mücadele anne karnında başlıyor. Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içindeki kobalt, bazı aşırı miktarda minareller... Doktor bir tane yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç tane yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere neden olabilir.

-Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, hepsinden günde en azından 3-5 tane yesinler. Her bir renkte bir şeyler var.

-Kırmızı et alsınlar gebeler haftada 2 kere. Özellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması için, bebeğin daha anne rahmindeyken vücudunun direncinin artması ve zehirleri alarak bağışıklık sisteminin bozulmaması lazım.

-En tehlikeli yer halıdır. Halı bütün pestisitleri tutar. Bu nedenle halıların temizliğine dikkat ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin.

-Deterjan kullanınca muhakkak eldiven kullanın. Plastik eldiven kullanmayın, içine izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve ufak dozlarda alındığı takdirde kronik olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)

-Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünüdür, kanserojendir. Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.

-Her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz.

-Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.

-Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.

-Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.

-Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan çok uzak duralım.

-Çocuklarınıza haftada 2 kez balık çorbası içirin ama içine zerdeçal koymak suretiyle. Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.

-Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli. Bu miktarın üzerinde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az civarda civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.

-Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.

-Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.

-Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.

-Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım.

-Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.

-Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.

-En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.

-Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.

-Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı. Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.

-Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.

-Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.

-3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.

-Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.

-Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.

-Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.

-Çocuklarımızı yeşil plastik sahalarda oynatmayınız. Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.

-Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.

-Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.

KANSER DALGA DALGA GELİYOR

Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgi ise kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymaktaydı: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer."

Erkan Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eyl 2013 07:07:27
Gül suyunun faydaları nelerdir?
Gül suyu cildiniz için önemli bir sağlık problemi olarak gözüken kırışıklıkları ortadan kaldırmak için doğal bir yöntemdir.
Eğer güzel ve canlı bir cilt istiyorsanız mutlaka denemeniz gerekir.Ciltteki lekelerin yok edilmesinde, sivilce ile mücadelede gül suyu eskiden beri kullanılmaktadır.
Ciltteki lekeler için gül suyu : Her akşam yatmadan önce yüzünüzü pamuk yardımıyla gül suyu ile temizlerseniz, cildinizdeki lekeler bir süre sonra kaybolur. Ayrıca ek olarak aktarlarda satılan kayısı yağı ve gül yağını karıştırıp, cildinize uygularsanız cildiniz gün boyunca taze ve dış etkenlerden korunmuş olacaktır.
Cilt kırışıklıklarına karşı gül suyu : Özellikle bayanlarda yaş ilerledikçe ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri cilt kırışıklığı. Size doğal bir yöntem sunalım
Gereken Malzemeler :
2 yemek kaşığı kil,
1 çay kaşığı gül yağı
1 çay kaşığı kayısı yağı,
1 çay kayığı avokado yağı,
1 çay kaşığı buğday yağı
Kullanımı : Kilin içine listedeki tüm malzemeleri katarak çamur kıvamına gelene kadar karıştırın. Ortaya çıkan bu karışımı göz etrafı ve dudak çevresi hariç, tüm yüzünüze uygulayın ve ortalama 20 dakika bekletilip yıkayın. Daha sonra cildinizi gül suyu ile temizleyin

ÖNEMLİ UYARI : Saf gül suyu kullanmak ciltte tahrişlere neden olabilir

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 19 Eyl 2013 15:39:34
Tarçınlı Balın 15 Mucizevi Etkisi

Tarçınlı bal tek kelime ile mucizevi doğal bir ilaç. Kanserden kilo vermeye, kalp hastalıklarından kolesterole, soğuk algınlığından cilt enfeksiyonlarına kadar iyileştiremediği hastalık yok gibi…

tarcinli-bal

Hindistan’da bir geleneksel tıbbi tedavi yöntemi ile balın yanık tedavisindeki etkisin kıyaslandığını ve 1 haftanın sonunda balla tedavi edilen yanıkların %91, diğer yöntemle tedavi edilenlerin %7 oranlarında enfeksiyon riskinden korunduğunu biliyor muydunuz?

Bir başka araştırmada ise sezaryen ve histerektomiden sonra yaraların iyileşmesine balın etkisi gözlendi. Standart çözüm olan iyot ve alkole kıyasla bal tedavisi hastaların daha kısa sürede enfeksiyondan kurtulmasını ve daha kısa süre hastanede kalmasını sağladı.

Bal, bozulmayan ya da küflenmeyen tek yiyecek. Halk ağzıyla şekerlendiği ifade edilir. Ancak bal aslında soğuk ve karanlık yerde bekletilirse yalnızca kristalleşir. Ağzını gevşetip ılık suda bekletirseniz kendiliğinden erir.

Tarçın ve Bal Mucizesi

İlaç firmaları bu bilgilerin yayılmasından hoşlanmayacak, çünkü tarçınlı bal düzenli kullanıldığında pek çok ilaçtan daha sağlıklı ve daha etkili bir ilaç.

Bal ve Tarçınla İlgili Gerçekler

Bal ve tarçın karışımının pek çok hastalığı iyileştirdiği biliniyor. Bir yan etkisinin olmaması da cabası. Şekerli olmasına rağmen doğru miktarda alındığında diyabet hastalarına dahi zarar vermiyor. Batılı bilim insanlarının araştırmalarına göre:

Kalp Hastalıkları: Bal ile toz tarçını karıştırın ve kahvaltıda kızarmış ekmekle yiyin. Kolesterolü düşürür ve muhtemelen kalp krizini önler. Tarçınlı balın düzenli olarak tüketilmesi kalp vuruşlarını güçlendirir. Yaşlandıkça atar damarlar ve toplar damarlar esnekliklerini kaybediyor ve tıkanıyor. Tarçınlı bal ise damarları yeniden canlandırıyor.

Arterit: Arterit hastalar bir fincan sıcak suya iki yemekkaşığı bal ve bir çay kaçığı toz tarçın koyarak faydalı bir içecek hazırlayabilirler. Günlük olarak içilirse kronik arterit hastaları dahi iyileşebilir. Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada 200 hastalarını kahvaltıdan önce bir kaşık bala yarım çay kaşığı tarçın ile tedavi eden doktorlar 73 hastanın tümüyle ağrıdan kurtulduğunu, bir ay içerisinde ağrı yüzünden hareket edemeyen hastaların hemen hepsinin ağrı çekmeksizin yürümeye başladığını gördü.

İdrar Yolu Enfeksiyonu: İki yemek kaşığı toz tarçın ile bir yemek kaşığı balı ılık suya ekleyerek için. İdrar yolundaki mikropları öldürür. Kim bilebilirdi ki?

Kolesterol: İki yemek kaşığı bal ve üç yemek kaşığı toz tarçın 450 gram çay kolesterol hastasına verildiğinde iki saat içerisinde kandaki kolesterol oranunun %10 azaldığı görüldü. Günde üçkez alındığında kronik kolesterol dahi tedavi edilebiliyor. Günlük olarak yenen bal ise kolesterol şikayeterini azaltıyor.

Soğuk Algınlığı: Sık ya da ağır soğuk algınlığı şikayeti olanlar bir kaşık ılık bal ¼ kaşık toz tarçınla üç gün boyunca birer kez alabilir. Bu tedavi çoğu kronik öksürüğü ve soğuk algınlığını tedavi edebilir, sinüsleri temizleyebilir.

Boğaz Tahrişi: Tarçınlı balın boğaz ağrısını iyileştirdiği ve boğaz ülserini kökünden kazıdığı söyleniyor.

Gaz: Hindistan ve Japonya’da yapılan araştırmalar tarçınlı balın midede oluşan gazları önlediğini gösteriyor.

Bağışıklık Sistemi: Tarçınlı balın günlük tüketimi bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücudu bakteri ile virüs saldırılarından koruyor. Balın düzenli tüketimi akyuvarları güçlendirerek bakteriyel ve virütik hastalıklara karşı direnci artırıyor.

Sindirim Güçlüğü: İki yemek kaşığı bala serpilen toz tarçının yemek yemeden önce aınması asitliliği önlüyor ve en ağır yemekler dahi sindirilebiliyor.

Grip: İspanyol bir bilim insanı baldakı doğal bir bileşenin grip mikrobunu öldürdüğünü ve hastayı gripten kurtardığını kanıtladı.

Uzun Ömür: Bal ve toz tarçın ile hazırlanan çay düzenli olarak içildiğinde ileri yaşın etkilerini azaltıyor. Çay yapmak için dört yemek kaşığı bal, bir çay kaşığı tarçın ve üç fincan kaynamış su kullanın. Günde 3-4 kez 1/4 fincan için. Cildi taze ve yumuşak tutar ve yaşlanmayı önler.

Boğaz Ağrısı: Boğaz ağrıdığında ya da gıdıklandığında bir kaşık bal yiyin. Boğazınızdaki raatlık geçene dek 3 saatte bir tekrarlayın.

Sivilceler: Üç yemek kaşığı bal ve bir çaykaşığı toz tarçını karıştırın. Yatmadan önce sivilcelerinizin üzerine sürün ve ertesi gün ılık suyla yıkayın. İki hafta her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden söker.

Cilt Enfeksiyonları: Bal ve toz tarçını etkilenen bölgelere eşit miktarda uygulamak egzama, mantar ve her türlü cilt enfeksiyonunu iyileştirir.

Kilo Verme: Her gün sabahları kahvaltıdan yarım saat önce, boş mideye ve geceleri yatmadan önce bir bardak kaynamış suyun içine bal ve toz tarçın koyup için. Düzenli olarak alındığında obezite sorunu yaşayanlarda bile kilo kaybı sağlıyor.

Kanser: Japonya ve Avustralya’da yapılan araştırmalar mide ve kemik kanserinin başarıyla tedavi edilebildiğini gösterdi. Bu kanser çeşitlerinden muzdarip hastalar günde bir yemek kaşığı bal ve bir çay kaşığı tarçını üç parçaya bölerek bir ay boyunca almalı.

Yorgunluk: Yakın zamanda yapılan araştırmalar gösteriyor ki baldaki şeker vücudun güç kazanmasına yardımcı oluyor. Bal ve toz tarçın tüketen yaşlılar daha zinde ve esnek olduklarını ifade ediyor. Her gün diş fırçaladıktan sonra ve öğleden sonra 15.00’te alındığında bir haftada vücut direnci artıyor.

Kötü nefes: Güney Amerikalılar sabahları bir çay kaşığı bal ve tarçın konmuş suyla gargara yapıyor böylece nefesleri gün boyu güzel kokuyor.

İşitme kaybı: Günlük olarak sabah ve akşamları bal-tarçın ikilisini almak duyma kaybını giderebiliyor.

Tarçınlı Balın Hazırlanışı

Önce bir bardak suyu kaynatın, sıcak suya tarçın koyun ve demlenmeye ve soğumaya bırakın. Kaynar suya bal koymayın. Sıcak su baldaki enzimleri öldürür. Su oda sıcaklığına geldiğinde tarçının iki katı kadar bal ekleyin. Yatmadan bardağın yarısını için ve diğer yarısını sabaha bırakın.

Kaynak: Suzy Home Faker

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 20 Eyl 2013 18:15:03
SAĞLIĞIMIZ İÇİN DİKKAT

* Telefona SOL kulağınızla cevap verin.
* Günde 2 (iki) kere kahve içmeyin.
* SOĞUK su ile hap almayın....
* 19 'dan sonra YEMEK yemeyin.
* Tükettiğiniz YAĞLI gıdaların miktarını azaltın.
* Sabahları daha çok, akşamları ise daha az SU için.
* Cep telefonu BATARYA'ları ile mesafenizi uzak tutun.
* UZUN süre kulaklık takmayın.
* Gece 10 sabah 06, en ideal uyuma saatleridir
* Uyku öncesi İLAÇ aldıktan sonra hemen uzanmayın.
* Şarjınız SON çizgiye indiğinde, yani çok çok az bir şarj seviyesinde iken telefona cevap vermeyin, zira yaydığı radyasyon 1000 kat fazladır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 20 Eyl 2013 18:23:09
KULAK AĞRISI FORMÜLÜ: Şiddetli kulak ağrısı çekenlere soğan suyu öneriliyor... Ağrıyan kulağın içine 1 damla (fazla değil) çiğ soğan suyu damlatın. Ya da kulak temizleme çubuğunun ucundaki pamuğa soğan suyu damlatarak kulağınızın içine sürün. 2 dakika içinde kulak ağrısı geçecektir.

Çevrimdışı favori

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 158
  • 462
  • Öğrenci Velisi
  • 158
  • 462
  • Öğrenci Velisi
# 20 Eyl 2013 20:00:59
Sağlık en değerli nimettir ve maalesef kaybedince değerini anlıyoruz. Sağlıklıyken şükrünü eda etmemizi Rabbim nasip etsin.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Eyl 2013 07:55:15
SOĞUKLARDAN VE GRİPTEN KORUNMAK İÇİN DOĞAL TAKVİYE :

MALZEMELER :

- 1 adet orta boy kavanoz...
- kavanozun yarısını dolduracak kadar taze zencefil
- 1 limon (dilimlenmiş)
- yeteri kadar bal

HAZIRLANIŞI :

Zencefilin kabuklarını soyun ve incecik (jülyen doğrama) dilimleyin. Kavanoza yerleştirin ve limonları da ilave edin. Üzerine balı ekleyin. Kapağını sıkıca kapatın ve buzdolabına kaldırın.
Kullanırken; bir çay bardağına 1 dilim limon, zencefil şurubundan bir ya da iki yemek kaşığı koyun ve üzerine sıcak su ekleyerek karıştırıp için.

Sıcak olarak içtiğiniz gibi aynı miktardaki karışıma soğuk su ya da soda ekleyerek de içebilirsiniz.

Karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.

Sonbaharla birlikte gribal hastalıklarda evlerin baş köşesine yerleşmeye başladı bile. Ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı derken ardından gelen öksürüğü kesmek en uzun süreçtir. Hazırlayacağınız şurubu soğuk algınlığına yakalanmadan önce çay gibi ailece günde bir fincan içebilirseniz koruyucu özelliğinden yararlanır, sonrasında ise öksürüğe karşı doğal tedavi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca araç tutmasından ya da
mide üşütmelerinden kaynaklanan bulantılara karşı da çok etkili.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 23 Eyl 2013 16:55:55
Narın tanelerinin yanı sıra kabuk ve çiçeğinin de bir şifa kaynağı olduğunu biliyor musunuz?

Her geçen gün yeni bir yararı olduğu tespit edilen “süper besinler” grubunun en yeni üyesi olarak adlandırılabilecek “Nar kabuğu”nun yaraları saymakla tükenmez antioksidan bakımından zengin olan narın kabuğunda ise sağlığınız açısından oldukça faydalı, kötü kolesterolü düşürmek, birçok kanser türüne karşı koruyuculuğu ile ön planda. Ülkemizde birçok kişinin nar kabuğunun yaralarının tam olarak bilinmediğini ve çöpe gittiğini açıklayan beslenme uzmanları oysa ki kabuktaki besin değeri mucizevi düzeyde yüksek bulunduğunu söylediler..

Nar kabuğu faydaları birçok hastalık riskini azaltacak ve kötü kolesterol seviyesini düşürecek düzeyde güçlü antioksidanlar var bu içeriği ile kalp hastalıklarını önlemede büyük katkıları olduğunu söylüyorlar..

Amerika’da kalp hastalıklarının ölümle sonuçlanma oranı yükseldikçe yapılan çalışmalarda kullanılan nar kabuğunun kalp hastalıklarının neden olduğu ölüm oranını azalttığı belirlenmiştir.

Nar kabuğunu kaynatarak içildiğinde sakinleştirici etkisi vardır.

Nar Kabuğunu çekirdeklerini çıkarıp kabuğu uzunlamasına keserek güneşte kurutabilirsiniz hava geçirmeyen bir kaba yada kilitli torba koyarak saklamanız mümkün..

Diyare (ishal), kolit, hemoroid tedavisi için ilaç olarak saklamak isteyenler formülü öneriyor.

Gerekli Malzemeler~~
* 500 gr su bardağı güneşte kurutulmuş nar kabuğu
* 1 yemek kaşığı kimyon tohumu
*500 gr su bardağı kefir veya probiyotik yoğurt
* Tat vermesi için kaya tuzu

Yapılışı~~
Kuruttuğunuz nar kabuklarını 30 dk sıcak suda beklettin sonra tüm malzemelerle birlikte blenderdan geçirin. Tat vermesi için isteğe bağlı olarak kaya tuzu koyabilirsiniz.

Kullanım Şekli~~
Elde ettiğiniz bu karışım ishal, dizanteri, kolit, hemoroid ve mide ağrısı gibi rahatsızlıklarda günde üç dört kez, 1/2 su bardağı tüketebilirsiniz.. Bağırsaklardaki düzensizliği hafifletir, kanamalı hemoroidleri durdurur, kalp hastalıklarına bir çok kanser çeşidine yakalanma riskinizi azaltır, Ayrıca günde iki üç bardak nar kabuğu çayı genel sağlığımız üzerinde olumlu etki ettiğinin ciddiye alınması gerektiği belirtiliyor.Nar suyunu içmek ise kanser hücrelerini zayıflatıyor

Erkeklerin yaşadığı prostat kanserine de ise Martins-Green biyoloji laboratuarında yapılan bu araştırma, nar suyunun mucizevi bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor..
California Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar,yaptığı araştırmada nar suyunun faydalarını koyuyor.

Tüketirken dikkate alın~~
* Meyve suyu alternatiflerinde nar suyunu tercih edebilirsiniz..Yemeklerin yanında kahvaltıda her öğününüze ekleyebilirsiniz
* Salatanıza nar taneleri ekleyebilirsiniz, görünümünün yanı sıra salatanıza farklı bir lezzet katacaktır ve besin değeri yüksek bir salata yemiş olacaksınız.
* Alternatif olarak nar pekmezi de tüketebilirsiniz..
*Kendinizin sıkacağı nar suyunu tercih etmeniz en doğalı olacağından kendiniz sıkmalısınız ve vitamin değerini kaybetmemesi için hemen tüketmelisiniz, eğer hazır sıkılmış nar suyu alacaksanızda satın alırken karton kutu veya cam şişeli ürünleri tercih etmelisiniz..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.998
  • 228.785
  • 28.998
  • 228.785
# 23 Eyl 2013 17:00:01
Beyin sadece glikoz ve oksijenle çalıştığından meyvelerde bulunan meyve şekeri kolayca glikoza dönüşür. Sabahları geç kahvaltı ediyor ya da kahvaltıyı ihmal ediyorsanız, o zaman mevsimlik meyve, meyve suyu ve bir bardak ılık su almayı alışkanlık hale getirin.



Sabah bir tatlı kaşığı bal.

Zencefil içerdiği maddelerle, beynin yeni fikirler üretmensini sağlar.

Kimyon akla yeni fikirler getirir.

Havuç hatırlama yeteneğimizi artırır; çünkü beyin metabolizmasını canlandıran enzimler içerir.

Ananas ezberlemek için çok yararlı bir besindir.

Avokado kısa süreli hafıza için tüketilebilir.

Çilek stresin etkisini azaltır.

Limon algılama yeteneğini artırır.

Lahana, troin bezlerinin aktivitesini azaltır ve bu da sinirlenmeye iyi gelir.

Soğan aşırı yıpranmaya, fiziki yorgunluğa karşı kanı sulandırır. Böylece beyin oksijeni daha kolay alır.

Bir avuç siyah üzüm.

Balık beyin hücrelerinin gelişimini sağlayan Omega-3 içerir. Haftada bir kez yenmesi tavsiye edilir.

Yumurta İçindeki kolin maddesi, beyin hücrelerini yeniler, güçlendirir.

Ay çekirdeği, bir avuç çekirdek yemek sinirleri yatıştırır. Ayrıca kasların gevşemesini sağlayan magnezyum sayesinde iyi bir uyku sağlar.

Yulaf, vücuda yavaş yavaş ama iyi bir enerji sağlar. Her gün kahvaltıda yemeye dikkat edin.

Barbunya, besinden alınan B1 vitamini eksik olursa, hafızanın normalden daha zayıf olmasına neden olur. Haftada 2-3 kez yenmelidir.

Bezelye, Ergenlik döneminde yaşanan anksiyeteyi yok edecek B1 ve B3 vitaminlerini içerir. Haftada en az iki ya da üç tabak alınmalıdır.

Su, beynin ideal şartlarda çalışması için su oranı yeterli olmalıdır. Günde 6-8 bardak su içilmelidir.

Ceviz

Fıstık

Fesleğen

Karabiber bunların hepsi beyne faydalıdır.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.827
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eyl 2013 07:24:40
Topuk çatlakları için krem malzemeleri:

4 yemek kaşığı vazelin
2 yemek kaşığı yasemin yağı
2 çay kaşığı okaliptus yağı

Hazırlanışı: Malzemeleri kremi saklayacağınız kap içinde krem kıvamına gelene kadar karıştırın. Akşamları topuklarınıza sürün.

Çevrimdışı carkin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 257
  • 4.041
  • Öğretmen Adayı
  • 257
  • 4.041
  • Öğretmen Adayı
# 25 Eyl 2013 20:12:37
ÖKSÜRÜĞÜ OLANLARIN DİKKATİNE ASTIM, ALERJİK ASTIM,..

Saf zeytinyağında bir gün bekletilmiş kuru incirden sabahları aç karnına 2 adet yemelerini ve yeniden 2 tane inciri gene zeytinyağına koyarak ertesi günü yiyerek bu kürü en az 6 ay devam etmeliler.(aralık vermeden)
Tazesi de malum tembel mideyi çalıştırıyor,bağırsakları yumuşatıyor,sinirleri kuvvetlendiriyorboğaz ağrılarını kesiyor çıbanları olgunlaştırıyor,bronşları yumuşatıyor.
Ayrıca incir ağacının dallarındaki süt ise siğilleri geçiriyor.

Çevrimdışı snf81

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 812
  • 863
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 812
  • 863
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eyl 2013 20:16:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
KULAK AĞRISI FORMÜLÜ: Şiddetli kulak ağrısı çekenlere soğan suyu öneriliyor... Ağrıyan kulağın içine 1 damla (fazla değil) çiğ soğan suyu damlatın. Ya da kulak temizleme çubuğunun ucundaki pamuğa soğan suyu damlatarak kulağınızın içine sürün. 2 dakika içinde kulak ağrısı geçecektir.

hocam bu bilginin yanlış olduğunu söylüyor buradaki doktorlar. saf soğan suyu asla kulak içine damlatılmamalı kulak zarı için zararlı olduğunu söylediler.  mümkünse kulak arkasına ovalayarak masaj yapın cok ağrıyorsa dediler.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK