Kardia öğretmenim kaleminize sağlık...
Bu bölüm(Hikaye Türündeki Yazılarınız) yeni dikkatimi çekti...
Hikayenizin bölümlerini okudum... Levent hocamızın durumu kritik...
31. bölümü bekleyenlerdenim... Sağlıcaklı kalın...
Çok teşekkür ederim hocam. Çok naziksiniz. Sağ olun. İstemeden beklemenize neden olduğum için kusura bakmayın. Aynı şekilde sitemde bulunan tüm arkadaşlarımdan özür diliyorum.
Selamlar, saygılar...
* ARKASI YARIN * -31. Bölüm- -Bak sen! Bizim buralarda senin gibilere ne deriz biliyor musun! Halına bakmaz, balla pekmez
O yaralı kolunla mı döveceksin beni!
-Kısmet. Bakarsın sana sürpriz yaparım.
-Hadi ya, o sürprizi ben yapacaktım.
-Hevesini kırmayalım o zaman, önden buyur!
-Hoca lafını bil, kırıcam sağını solunu haberin yok!!!
Etraftan kavgayı engellemek isteyen köylüler araya girmeye çalışıyordu:
-Durun gençler! Bu yaptığınız ayıp!
-Kamil, dur oğlum, bak hoca yapmadım diyo!
-İnanmayın! Asiyenin evinden çıkarken ben gördüm diyorum. Bu köy sahipsiz değil!
-Bak, bir kez daha söylüyorum. Benim Asiye Hanımla hiçbir bağlantım yok, olamaz. Boşuna suçluyorsun beni! Ama senin derdin zaten bu değil, öyle değil mi
Nasıl, anlayabilmiş miyim!
Bu konuşmalar sürerken iki genç okulun bahçesinde birbirlerinin üzerine atılmak için fırsat kolluyordu. Kamil:
-Madem öyle, dün gece nerde olduğunu anlat da bilelim!
O sırada Mustafa emmi ortaya atıldı:
-Hoca, sen de söyleyiver nerde olduğunu çocuğum. Bu kavga başlamadan bitsin
Hadi evladım. Zaten yaralısın.
Levent birden ne söyleyeceğini şaşırdı. Ne dese boştu.
-Şey
Ben dün gece, ben dün gece
-Söyle çocuğum. Muhtarın Yavuzunun yanında mıydın?
-Yavuz mu
Sanmıyorum
Yani ben aslında
Kamil aradığı fırsatı bulmuştu:
-Mustafa emmi, bak cevap bile veremiyo, çık aradan!
-Olmaz oğlum, aha şimdi söylüyodu. Yavuzun yanındaydın di mi oğlum?
-Mustafa amca
Bilmiyorum
Yemin ederim bilmiyorum.
-O ne demek oğlum? Nasıl bilmiyosun?
-Mustafa amca
Ben dün akşam biraz uyku
Levent cümlesini tamamlayamadan Kamil iş başı yapmış, Leventin yaralı olduğu taraftan indirmişti yumruğu
Arkasından da Levent kendini yerde buldu
Ayağa kalkmaya çalışıyordu ki yardımına yine Kamil koştu. Leventi yakasından kaptığı gibi ayağa kaldırdı ve toparlanmasına izin vermeden ikinci darbeyi de yüzüne indirdi.
..
Leventin epey bi canı yansa da bu kez kendi kendine ayağa kalktı, pes etmeye niyetli görünmüyordu:
- Nasıl, ısındın mı biraz!... Başlayalım mı artık? Hem dayak öyle değil!...
Gümmm!!!
-Böyle atılır!
Kamil yediği yumrukla biraz sarsılmıştı ki, arkasından iki, üç
Artık köylülerde ne yapacağını şaşırmıştı. İki genç kıyasıya dövüşüyordu. Mustafa emmi telaşla sağa sola bakınıyordu... Gücü de yetmiyordu ki adamcağızın...
Derken okulun bahçesine giren askeri araç tüm dikkati oraya çekti. Askeri aracın gelmesiyle köylüler Leventi ve Kamili sağa sola çekip birbirinden ayırdılar. Aracın içinden bir astsubay başçavuşla beş tane er indi. Astsubay başçavuş Leventle Kamile doğru yaklaştı:
-Gençler neler oluyor burada!
O sırada okul bahçesinin kapısından bunalmış halde muhtar geçti. Hızlı adımlarla kalabalığa yaklaştı. Her şey çoktan kontrolden çıkmıştı.
Her iki genç de derin derin nefes alıyordu. Galiba bu durum tahmin edilenden de kötü sonuçlara yol açacaktı. Astsubay başçavuş soruyu tekrarladı:
-Burada neler oluyor dedim!
Muhtar son bir çare söze girdi:
-Komutanım, gençler arasında galiba bir yanlış anlama olmuş. Şimdi konuşup hallederler. Bu defalık affetseniz. Hem Levent hocama ben kefilim. Genç bunlar, yapmışlar bir hata.
Astsubay başçavuş, muhtarın sözlerini bir an düşündü:
-Muhtar güzel diyosun da, biz buraya şikâyet üzerine geldik. Bu gençler olayı biraz abartmış. Maalesef arkadaşları karakola kadar götürmek zorundayız.
Sonra Kamile döndü:
-Kamil, bu kaçıncı vukuat böyle? Ayıp değil mi?
-Komutanım şey, biz arkadaşla şakalaşıyoduk. Yoksa kötü bir niyetim yoktu. Beni bilirsiniz. Öyle yani
-Şakalaştınız demek! Bu şakanın aslını da karakolda anlatırsın artık! Etrafta da pek gülen yok ama... Şakadan mı anlamıyorlar dersin!
Sonra Levente döndü:
-Hocam maalesef sizi de almak zorundayım
-Ama,
.........................
31. Bölüm Sonu...