İNAN BANA... (AŞK VE GURUR )-Dinle beni!
-Ne dedin!
-Yani lütfen dinler misin? Ben de olanlarla gurur duymuyorum. Sadece artık değiştirmek elimden gelmiyor.
-Yani pişman mısın?
-Bunu bana söyletmek sana ne kazandıracak?
-Soruma cevap ver. Pişman mısın dedim!
-Evet.
-Duyamadım!
-Evet dedim! Başka ne söylememi istiyorsun bilmiyorum. Elimde olsa her şeyi yeniden yaşamak isterdim, her şeyi düzeltmek. Ama mümkün değil. Her şey çoktan olup bitti! Her şey için çok geç!... Çok geç.
.............................
........
-İnkar bile etmiyorsun. Sen, sen ne aşağılık birisin!
-Bana hakaret etmeyi keser misin?
-Bütün yaptıklarından sonra benden saygı mı bekliyorsun? Hah! Beni aldattın!
Adam, kadın fark etmese de son derece perişandı. Ne söylese fayda vermeyeceğini biliyordu. Ama bu çaresizliği duygularını ele vermek üzereydi. Başı önünde gözlerine dolan yaşı gizlemeye çalışarak konuşmaya başladı:
-Benim için hep ulaşılmaz biriydin ve ben,
Sözlerini tamamlayamadan sustu. Konuşursa karısı ses tonundan bozulduğunu anlayabilirdi. Öyle de oldu:
-Sen, sen ağlıyor musun?
-Evet mi demeliyim? Onlara da inanmayacaksın. Bana da inanmıyorsun. Sadece bana acı çektirmek sana büyük bir haz veriyor, farkındayım
Şu an düştüğüm durum bile mutluluğunu katlıyor değil mi
İtiraf et, söyle hadi! Zaten söylemesen de ben biliyor olacağım.
Genç kadın çok sinirlenmişti. Etrafına bakındı. Eline geçirdiği ilk vazoyu adama fırlatmakla fırlatmamak arasında kaldı. Bir taraftan da bağırıyordu:
-Senden nefret ediyorum! Bana bunu nasıl yaparsın! Gururumu ayaklar altına aldın! Sana ne demeli, ne yapmalı
Bi taraftan seni öldürmek istiyorum ve diğer taraftan da,
Adam kadının tüm sözlerini duymasına, elindeki vazoyu görmesine rağmen hiç kıpırdamadan ve tepki vermeden duruyordu. Kadının sözlerini bitirmesini bekler gibiydi.
-Söyle söyle, kalmasın içinde. Ve ne?....
Kadın büyük bir kararın öncesinde gibiydi. Gözlerini kapattı:
-Ve
-Evet.. Bitir hadi!
.......................
-Ve sana aşık oluyorum.
.
Adam beklemediği bu cevaba daha da beklenmedik bir cevap verdi:
-Öyle mi? Ben sana, belki yüzüncü, belki bininci kez şu an senin olduğun gibi aşık olurken, ne acı ki sen bana karşı ilk kez böyle hissediyorsun. Nedenini bilmek ister misin?
Kadın şaşırmıştı. Bu sorunun cevabını gerçekten çok merak etmişti. Bir çocuk saflığıyla sordu:
-Nedenmiş?
-Çünkü ilk defa sana yalvarmayışım, beni kaybedeceğin hissini uyandırdı. Tıpkı oynamadığı oyuncağını, başkası istediğinde vermek istemeyen çocuklar gibi
-Neler saçmalıyorsun! Şimdi bu vazoyu kafanda parçalicam.
-Olur. Bak arkamı dönüyorum. Rahatça vur.
Kadın birden duraksadı:
-Ne yani, böyle durup sana vurmamı mı bekleyeceksin? Odadan çıkıp gitmeyecek misin?
-Neden
İlk defa insanca tepkiler veriyorsun. Bunu görmek için her şeye değer.
-Allah kahretsin. Şimdi benimle alay etmek neymiş göstericem sana!
Adam kadının kontrolünü kaybetmiş haline yarım bir tebessümle baktı. Sonra da dediğini yapıp arkasını döndü.
Kadın ne yapacağını bilmez halde eşinin arkasında duruyordu. Elindeki vazo, az önce konuşulanlar, hissettikleri ve aşkı.
Adam belki kadının bile duyamayacağı bir ses tonuyla tekrarlıyordu :
-Seni seviyorum ve hiç aldatmadım...
Bitmez...