* GECE KALEMİ* -13. Bölüm- Naz ve Metin'in yaptığı araştırma hemen hemen iki saate yakın sürmüş, bu süre zarfında da konuyla ilgili hatırı sayılır bir doküman toplamışlardı. Her ikisi de biraz dinlenmek için arkalarına yaslanmışlardı ki Metin'in telefonu çaldı.
......................
-Peki Akın Bey.
..................
-Nasıl isterseniz. Ben kendisine ileticem efendim.
Telefonu kapattığında Metin'in yüzü birden aydınlandı. Arkasına yaslanıp, olabildiğine keyifle, üstelik bu keyfe alaycı bir gülümseme ekleyerek:
-Naz Hanım, Akın Bey konuyla ilgili Nevra Hanımın bilgilendirilmesini istiyor.
-Eee,
-Eeesi bunu siz yapacakmışsınız.
Naz gayri ihtiyari bir ifadeyle:
-Ben mi?
-Yaa, siz Naz Hanım.
-Metin Bey, bu keyifli halinizi görünce şu soruyu sormadan edemicem.
-Buyurun sorun, Naz Hanım.
-Metin Bey, bunun beni korkutacağını mı sanıyorsunuz?
-Hıı!
-Diyorum ki,
-Tamam tamam sizi duydum. Yani Nevra Hanma bu durumu açıklamak sizi tedirgin etmiyor. Bunu mu söylemek istiyorsunuz?
-Kesinlikle. Kısaca bu durum beni hiç endişelendirmiyor. Sanırım beni anladınız.
Metin müthiş bozulmuştu.
-Anladım
Üstelik Akının neden sizi seçtiğini de anladım. Ama eminim sizin de zayıf bir anınız, muhakkak bir şeye ya da birilerine zaafınız vardır
Ve bunu bulmak benim için zevk olacak.
-Metin Bey, şu haliniz... Neredeyse sizin için üzülmeye başlicam.
-Bu da bir gelişme. Sizin özünüzde iyi bir insan olduğunuzu anlamıştım.
-Metin Bey, neredeyse dedim, üzülüyorum demedim. Zaten henüz üzülmeye başlamamıştım, artık hep vazgeçtim... Ne demişler şeytan azapta gerek...
-Tamam tamam, bugün formunuzdasınız. Ama yarın
-Hele bi yarın olsun düşünürüz. Ben de bu arada Nevra Hanımla durumu görüşüp geleyim.
Metin sağ eliyle buyurun işareti yaptıktan sonra,
-Yine de kolay gelsin, dedi.
Naz, kendinden son derece emin odadan çıktı. Çıktığında canı oldukça sıkkındı. Metine belli etmese de yapacağı iş oldukça sıkıntılı olacağa benziyordu.
....................
Tık! Tık!
-Nevra Hanım girebilir miyim?
Nevra Hanım son derece sakin görünüyordu. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibi... Ve az sonra odanın dışındaki koridorda Nevra Hanımın sesi yankılanıyordu:
-Naz Hanım! Siz aklınızı mı kaçırdınız! Ya da Akın mı aklını kaçıran!..Kesinlikle bu projeye izin veremem. Derhal Akın Beyle konuşmak istiyorum. Tabi sizinle olan hesaplaşmamız da henüz bitti sayılmaz! Bir ara bu konuyu da konuşucaz Naz Hanım!
-Anlıyorum. Ne zaman isterseniz Nevra Hanım, deyip odadan çıktı.
Naz, epey düşman kazanmıştı. Nevra Hanım sonra Metin Bey ve kim bilir daha sonra kimler
Sonra derin bir nefes aldı... Naz, gerçekten güçlü bir kızdı. Az önce Nevra Hanımla yaşadığı gerginliği çoktan geçici olarak rafa kaldırmıştı bile. Şimdi daha önemli işleri vardı.
-Evet, sıra geldi gazete ve dergiye isim bulmaya
Bizden nasıl
Iı, çok sıradan
Mm, Kurşun Kalem nasıl.. O da olmaz, bu ismi daha önce de kullanmıştım. Ne olabilir, ne olabilir
Düşün Naz düşün. İsim ilgi çekici ama sıradan olmamalı
Gece Uçuşu nasıl
. Dergi için evet ama gazeteye olur mu
Sanmıyorum.
Haberler daha çok gece bültenlerine yansır. Bunun üzerinden gitmeye devam etmeliyim. Bunu Dilaver'e de söylesem iyi olacak. Adam hakkında Dilaver dediğimi duyacak olsa... Ha ha ha.. Ama yakışıyor:
-Dilaver, Dilaver
-Efendim Naz Hanım.
-Hih, Akın Bey. Hoş geldiniz.
-Hoş bulduk da, az önce bana ne diyordunuz?
-Eeee, şey,
-Ney?
-Dilaver!... Dilaverrr!
-Akın Bey, ben de bundan söz ediyordum. Babanız Dilaver! diye sizi çağırıyordu, tabi ben değil babanız çağırıyordu.
-Anlaşıldı Naz Hanım. Ben şimdi babamla görüşmeye gidiyorum. Görüşmeden sonra hala tek parça halinde olursam Metinle birlikte odamda bekleyin de bir toplantı yapalım.
-Peki, Dilaver Bey.
-Naz Hanım, bana bu isimle hitap etmekten büyük zevk aldığınızı görebiliyorum. Ama iş hayatınızın bu gün sona ermesini istemiyorsanız, bu ismi kullanmadan önce tekrar düşünün olmaz mı...
-Elbette Akın Bey.
-Beni anladığınıza sevindim. Şimdi hemen Metin Beyi bulun bana. deyip babasının odasına doğru yöneldi.
Naz, Akın'ın bu sert çıkışına çok sinirlenmişti:
-İş hayatımın bugün sona ermesini istemiyorsammış. Hıh! Bir de tehdit ediyor.
Ukala nolucak. Hangi üniversiteyi bitirdi bilmem ki.
Babası paralı okutmuştur bunu. Yoksa nerde onda üniversiteyi kazanacak kabiliyet.
Ama Akın mısın, Dilaver misin, nesin
Seninle işim bittiğinde bu sözlerin için çok pişman olacaksın.
Bu sözlerden sonra Naz, Metini aramaya başlamıştı bile. Hiçbir şeyin onu yolundan alıkoymasını istemiyordu. Tam o sırada Metini gördü:
-Metin Bey, bir dakikanızı rica edicem. Akın Bey geldi. Şu an İhsan Beyle görüşüyor. Ardından bizimle bir toplantı yapacağını söyledi. Kendisini odasında beklememizi istiyor. Bilgilendireyim dedim.
-Naz Hanım, istediğinizde iğnelemeden normal cümleler de kurabiliyor muydunuz?
-Metin Bey, her zamanki gibi erken davranıp, yanlış kararlara varıyorsunuz. Ben zaten her zaman böyle cümleler kuruyorum. Ama siz söz konusu olduğunuzda kelimeler kendiliğinden böyle şekilleniyor. Yani durumun asıl sebebi mahiyeti sizsiniz. Siz iyi olursanız inanın ben de melekler kadar iyi olmaya çalışırım. Bilmem anlatabildim mi?
-Bi şekilde beni sinirlendireceğinizi biliyorum ama niye sorup kendimi riske ediyorum, bakın onu hiç bilmiyorum işte.
Naz usulca Metine yaklaştı:
-Dert etmeyin, bunun üstesinden gelebileceğiniz bir soru olduğunu sanmıyorum. Şimdi Akın Beyin odasına geçmeye ne dersiniz?
-Önden buyurun Naz Hanım... Biliyor musunuz, aslında bu duruma alıştım. Sizden günlük fırçamı yemeden rahat edemiyorum artık
Naparsın, huyum kurusun.
Metin'in bu samimi cevabı Naz'ı da yumuşamaya itti.
-O kadar da abartmayın canım.
Sonra Metin de, Naz da gülümseyerek Akının odasına geçtiler. Şimdi Akın'ın gelmesini bekliyorlardı. Tabi babasıyla konuştuktan sonra kendi değimiyle tek parça halinde gelebilirse
İçerden gelen azarlama sesleri tüm koridoru dolduruyordu. İhsan Bey, Akın'a alabildiğine yüksek sesle yarı tehdit, yarı uyarı sözler sarf ediyordu:
-Eğer bu projede sözünü ettiğin başarıyı sağlayamazsan, seni kendi ellerimle batırırım bilesin.
-Baba,
-Kes! Bana kaç kere iş yerinde baba demeyeceksin demedim mi!
-Özür dilerim... İhsan Bey.
13. Bölüm Sonu...