ISRARLI YEMİN
Levh-i mahfuz’dan sızmış benim mürekkebim,
elinde divit usul usul o tılsıma banmakta mektebim.
Şan, şeref dolu varaklara yeni satırlar yazılacak,
en ulvi kelimeler anlatacak halimi,
kâh siyah kâh mavi kâh ela gözlü çocuğun
gencecik dimağında tekamüle erecek
muallimimin ilmi.
Milletimin bağrında yeşermeyecek fitne,
isyan kokmayacak hiçbir belde,
hakkını haklıya teslim edecek zaman,
aciz düşmeyecek devlet denen mücerret nesne.
Elem kalpleri bin parçalamayacak,
masum yanaklar yaş sırçalamayacak,
Yarınlar başka olacak.
Harama uzanmayacak eller,
şeytanın lafzıyla dönmeyecek diller,
sevinç çığlıkları gürleşecek,
acılar bölüşülecek.
Halis duygular damıtacak gönüller,
her zamankinden daha keskin kokacak güller.
Vuslat türküsünü söylerken bülbüller,
aşklar nefsanî değil efsanevi yaşanacak
yarınlar başka olacak.
Dededen bihaber kalmayacak torun,
tarihten ibret alacak evlat.
Eksilmeyecek üstümden ne minare,
ne de bayrağın gölgesi,
daha hür daha coşkun çıkacak ülkemin sesi.
Çelik metinliğimi,
gökyüzü bütünlüğümü,
kar beyazlığımı,
güneş sıcaklığımı,
ay parlaklığımı,
yıldızlar yüksekliğimi,
okyanuslar enginliğimi,
dağlar dinginliğimi,
dünya zenginliğimi kıskanacak.
Yarınlar başka olacak.
Sözüm söz,
hafızamda Nizam’ın tedrisatı,
yüreğimde Tapduk Dergahı’nın hissiyatı,
heybemde Edebali nasihati var.
Aynı gövdenin Mevlevi de sağıyım,
Bektaşi de soluyum,
Yüzyıllardır irfanın yoluyum,
Ben Anadoluyum.
Şühedanın yorganıyım,
evliyanın yastığı,
Enbiyanın ayak bastığı zeminim,
Belki de bundandır ısrarlı yeminim.
Yarınlar bambaşka olacak topraklarımda,
bundan eminim.
Tarkan ÖNER