Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Kış  güneşi ısıtmaz diyen sabahım
söyle şimdi
Ayaz düşünce akşama
gönül Eski yara değince
Yanakların kızarmıyor mu ?

GÖNÜL VERGİSİ

Yürekten boşalıp lisanı aşan,
Her sanat duygunun bir sergisidir.
Efsunlu dideden sel gibi taşan,
Gözyaşı aşkın gönül vergisidir.

Tarkan ÖNER

Tipi  sığınığı yüreğim:
Eli  ısıtıp
kendi üşüyen..
Hayat
Hayaller  ertesi
Başı mutlu
Mutsuz sonları olan.
Yaşamaya değer mi ?
Evet demeye gebe  gözlerim …
Gidenler olur bak(a)mayan ardından
Ölenle  ölünmez diyen babam
Ben  bir de senin arkandan
Dağlamıştım bu taş yüreği
Demekki  doğumda  başlayan ağıt
Yaşadıkça artıyor
Gidenlerin ardından..
Tipi sığınağı yüreğim
Kıvrılmış bir kenara
Elleri soğuk olur ölünün
Yüzü soğuk olur ölümün

Dışarıda Kar,
İçerisi Dar,
Yüreğim Donar.

.......................

EKSİK

Yarımım biraz
Biraz tam
Biraz çeyrek
Eksiğim anlayacağın
Bir tam iki çeyrek...
 
     

 
KÖRDÜĞÜM -1-

 İçimde bir buzdağı
 Buz dağının altında deniz
 Denizin üstünde yakamoz
 Yakamozda bir kız
                        ağlar
                           - deniz kızı -
 Kızın içinde bir ben
 Benim içimde buzdağı...

Eminim sevgili
Bahara büyüttüğün yalanların var
Şimdiden Kar altına sakladığın ..
Ve eminim
Bir baharı daha kış etmeye yetecek
Bahanen vardır
Bir mendile sarıp sarmaladığın..

Kimisi şiir yazar, kimisi de şiire kendini...

Ellerinize,yüreğinize sağlık arkadaşlar.

KÖRDÜĞÜM -2-

Bir yalnızlık
Bir su damlası
Bir ben
İki ben
üç ben...
Bin tane bende bir su damlası
Damlada yalnızlık
Yalnızlıkta ben...

CANIM
Havaya düşen cemre
Nasıl da ısıtamaz havayı
Nasıl da gönlüme gönlüme düşer de
Alır canımı…
Can kanamaz
Can yanamaz bazen
Can donamaz..
Canım gider de
Can yaşayamaz..
Canım toprak olur
Can bu yükü taşıyamaz..
Her cemrede yüreğime düşen kandır
Candan öte feryadım
‘Canım’ babamdır…

bugün seni bir kere daha özledim cancazım,
üzerime sinen tarçın kokunu, hasretime gem vuran sessizliğimi özledim.
hadi kalk gidelim...
sessizce yürüyelim sahilimizde ve martıların arsız çığlıklarını dinleyelim.
tek tük te olsa sarılalım, içimi ısıtsın suskunluğun
yüreğime değsin bakışların.
bak bin kere daha özledim seni...
ellerinin dokunduğu her zerrem sana koşuyor bu şehirde.
anlamsız feryatlar sanki dalgarımızın sesinde.
gel, gel artık sevgili,

bak ne çok özledi gönlüm
ve ve en çok ta bakışının gülüşüme değmesini özledi,
tek kaşını kaldırıpta yarım yamalak gülüşünü özledim,
dokunduğunda içimi hasretle kavuran sol yanağımdaki titreşimi özledim
.....

şimdi bekliyorum seni sahildeki bankta,biliyorum geleceksin
gelecksin ve yine bana yarım yamalak güleceksin...


S.U.

                             Hüznün Şarkısı
Ne zaman bir deniz görsem yahut
Yorgun dolmuş şoförlerinin iniltilerle haykıran şarkılarına kulak versem
Bir hüzün kaplar derinden, ta sol köşemi ansızın
Bağırır deryaya kalbim, ağlaşır, limanlara küsmüş vapurlar gibi...

Ha yazmayaydın gönül aşkı bu kadar
Yaşamayaydın yürek yarasını
Geceler ki yeterince karanlık
Uykular ki zaten kâbustu
Yürek sancısında kader
Geleceğin en büyük elemi kadar..

Cemre  bile üçler
Düşerken yere
havaya suya  değerde
Utancından öpemez yeri
Allah'ın hakkı üçtür derler ya
Doğrudur yar.
Hak ehliyim ben de
Hakkı  Hak bilen
sen de öyle bir  düştünkü  yere
üçler beşler ile
Dönülmez geri
önce gözden düştün
sonra  dillere
gönülden düşeni
sevemem geri

 HAYAT VE MANA                
Kabaran denizden üstüme eserse bir dalga
Ve dahi martılar göçerlerse buradan
Bil ki hazan mevsimidir, hayatın son demleri
Artık doğmayacaktır ısıtan güneş, rengarenk ebem kuşağı
 olacaksa da bir doğan yalnız matem gülleri...